Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'dan ABD'nin Terörizm Raporuna Tepki
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Ülkemizi, akademisiyle, iş dünyasıyla, sanayisiyle her alanda güçlendirip büyütürken eli kanlı terör örgütleriyle mücadelemizi de kararlılıkla sürdüreceğiz. ABD’nin hazırladığı terörizm raporu ne FETÖ’yle ne de YPG terör örgütüyle olan mücadelemizden bizi alıkoyamaz. Akademi dünyamızdan da bu haklı mücadelemizi tüm dünyaya güçlü şekilde anlatılmasında destek bekliyoruz” dedi.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından "Geleceğin Meslekleri, Mesleklerin Geleceği" çalıştayı düzenlendi.
Çalıştaya katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından geçtiğimiz Nisan ayında yayınlanan raporu hatırlatarak, “Dijitalleşme son 10 yılda çalışma hayatına 2 milyon yeni iş kolu katılmasını sağlamıştır. 2030 itibariyle ise 1,7 milyon yeni iş kolunun daha oluşacağı öngörülmektedir. Çalışma hayatına yansıyan bu dönüşüm; vatandaşların, iş insanlarının ve karar alıcıların proaktif şekilde uyum sağlamalarını gerektiren dinamik bir süreçtir. Mesleklerin dönüşümüne gözlerini kapatarak geleneksel eğilimlerini devam ettiren şirketlerin, rekabetçi rüzgarlara yenik düşmesi kaçınılmazdır” diye konuştu.
“YEŞİL YAKALI MESLEKLER ORTAYA ÇIKIYOR”
Oktay, insanlık tarihinin başlangıcından bu yana var olan doktorluk, öğretmenlik gibi meslek dallarının yerini robotik teknolojiler ve dijital uygulamaların alacağının tartışmalarının sürdüğünü belirterek, bu yıl içerisinde Çin’de 5G teknolojisiyle çalışan ilk uzaktan cerrahi robotun test edildiğini söyledi.
Avukatların ve muhasebecilerin verdikleri hizmeti dijital olarak sağlayan yapay zeka algoritmalarının daha da gelişeceğinin altını çizen Oktay, “Dijital dönüşümün yanı sıra iklim değişikliğinin etkisiyle alternatif enerji kullanımı ve çevre alanında ‘yeşil yakalı’ meslekler ortaya çıkmaktadır. İklim Analisti, yeşil enerji mühendisi ve atık yöneticisi gibi meslekler tarım, inşaat, enerji ve belediye hizmetleri alanında yerlerini almaktadır. Bunun yanı sıra sağlık, savunma, haberleşme ve tekstil gibi hızla gelişen birçok sektörün artan ihtiyaçları, ‘üstün performanslı ve nanofonksiyonel’ özelliklere sahip malzemelerin geliştirilmesini zorunlu hale getirmiştir. Geliştirilen üstün performanslı malzemeler, yapay insan dokusundan nanomalzemelere kadar hem mesleklerin geleceği açısından hem de malzeme bilimi açısından çığır açan dönüşümlere sebep olmaktadır. Diğer taraftan kuantum devriminin etkisiyle evrende bilinenin ötesine geçerek uzay bilimleri, giyilebilir teknoloji ve kuantum bilgisayarlar alanında birçok yeni teknoloji ve mesleğin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Ayrıca rutin, kodlanabilen ve otomasyonla yürütülebilen mesleklerde kas gücü yerini makinelere devretmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü ve Dünya Ekonomik Forumu’nun mesleklerin geleceğine ilişkin yaptığı araştırmalara göre dijital dönüşüm çağı sonucunda çalışma hayatı yeni iş kodları ile var olmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.
“MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ SEFERBERLİĞİNİN ALTI TEMEL BİLEŞENİ ARASINDADIR”
Beşeri sermayenin sahip olduğu yetkinliklerin piyasanın ihtiyaç ve talepleriyle uyumlu olarak dönüşmesinin kalkınma ve büyümenin kilit noktası olduğunu söyleyen Oktay, beşeri sermayeyi çağın gereklerine ve zamanın ruhuna uyumlu şekilde yetiştirmenin Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınması ve vizyon hedeflerine ulaşması açısından son derece belirleyici bir konumda olduğunu aktardı. İş gücü piyasasının dönüşen ihtiyaçları doğrultusunda eğitim programlarının, müfredatın ve mevzuatın yeni trendleri desteklemesinin öneminden bahseden Oktay, “Tüm endüstrilerde, teknolojik ve diğer alanlardaki değişikliklerin etkisiyle insan kaynağı becerilerimizin uzun ömürlü olmasını öncelikli olarak düşünmek durumundayız. İnsan kaynağımızın gelecekte ‘yetenek uyuşmazlığı’ sorunu ile karşılaşmaması için gerekli önlemleri bugünden alıyoruz. 11’inci Kalkınma Planı’nda mesleklerin geleceği öncelenerek nitelikli insan kaynağının eğitimi ve yenilikçi alanlarda istihdamının teşvik edilmesi vurgulanmıştır. Kalkınma Planı kapsamında milli teknoloji hamlemiz için ihtiyaç duyulan iş gücü profilinin belirlenmesi ve bu ihtiyaca dönük orta öğretim ve yüksek öğretim programlarında güncelleme yapılması eylem planları arasında yer almıştır. Aynı zamanda teorinin yanında pratik bilgi ve tecrübelerin artırılması için de staj programlarıyla iş dünyasının eğitime entegre edilmesi çalışmaları sürdürülmektedir. 11’inci Kalkınma Planı’nın yanı sıra, dünyayı yakından izleyen ve beşeri sermayenin gelişmesine öncelik veren politikalar oluşturmak, Milli Teknoloji Hamlesi seferberliğinin altı temel bileşeni arasındadır” ifadelerini kullandı.
“GENÇLERİMİZ YENİLİKLERE EĞİTİMİN İLK AŞAMASINDAN İTİBAREN AŞİNA OLMALIDIR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin stratejik hedefleri doğrultusunda yüksek öğretim programlarında hiç vakit kaybetmeden güncelleme çalışmalarına başlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Oktay, ayrıca desteklerinden dolayı TOBB Üniversitesi ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin yürüttüğü çalışmaları memnuniyetle karşıladığını aktardı. Oktay, açılışının yapıldığı çalıştayın çıktılarını 2020’de alınacağını belirterek, yeni stratejik programların açılmaya devam edeceğine inandığını söyledi.
"YÖK’ün 100 tematik alanda 2 bin kişiye sağladığı Doktora Programı" kapsamında mesleklerin dönüşümü göz önünde bulundurularak; Siber Güvenlik, Yapay Zeka, Makine Öğrenmesi ve İlaç Tasarımı gibi alanların öncelikli olarak burslandırılıyor olmasından da memnuniyetle bahseden Oktay, “Ancak yaşanan dönüşümlerin hızı düşünüldüğünde kurumlarımızın adaptasyon hızı henüz istenilen düzeyde değildir. Geleceğin mesleklerine yönelik araştırma ve strateji tespiti çalışmalarının daha da genişleyerek artması gerekiyor. Yazılım teknolojileri ve endüstriyel tasarım gibi konulara ilk ve orta öğretim müfredatında daha fazla yer verilmeli, gençlerimiz yeniliklere eğitimin ilk aşamasından itibaren aşina olmalıdır. Ayrıca stratejik yüksek öğretim programlarının açılmasının yanında program içeriklerinin de sürekli güncelleniyor olması gerekmektedir” diye konuştu.
“ABD’NİN HAZIRLADIĞI TERÖRİZM RAPORU NE FETÖ’YLE NE DE YPG TERÖR ÖRGÜTÜYLE OLAN MÜCADELEMİZDEN BİZİ ALIKOYAMAZ”
Meslek ve iş gücü piyasası koşullarındaki dönüşümü takip ederek stratejik kamu politikalarını bir bütünlük içinde sunmak için gerekli adımları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da atılacağını belirten Oktay, akademi dünyasından da destek istedi. Türkiye’nin içinde bulunduğu terör olaylarından başarıyla çıkması için akademi dünyasından Türkiye’nin içinde bulunduğu haklı mücadeleyi doğru bir şekilde anlatmasını isteyen Oktay, “Ülkemizi, akademisiyle, iş dünyasıyla, sanayisiyle her alanda güçlendirip büyütürken eli kanlı terör örgütleriyle mücadelemizi de kararlılıkla sürdüreceğiz. ABD’nin hazırladığı terörizm raporu ne FETÖ’yle ne de YPG terör örgütüyle olan mücadelemizden bizi alı koyamaz. Burayla doğrudan alakalı, birebir alakalı. Biz gelişmemize ısrarla devam edeceğiz. Akademi dünyamızdan da bu haklı mücadelemizi tüm dünyaya güçlü şekilde anlatılmasında destek bekliyoruz” dedi.
“Geleceğin meslekleri küresel gelişmeler ışığında belirleniyor olsa da Türkiye’de mesleklerin geleceğini belirleyecek olan bizleriz” diyerek sözlerini sürdüren Oktay, Türkiye’nin sahip olduğu alt yapı ve beşeri sermayenin iyi bir şekilde tespit edilip, gelişmeler ışığında ilgili alanlarda ihtiyaçlar duyulan konuları saptamanın önemini aktardı. Oktay, “Bu kongrede bulunarak katkı veren kurumlarımızın yanı sıra ülkemizde bulunan tüm düşünce kuruluşlarını, araştırma merkezlerini ve kamu-özel sektör paydaşlarını geleceğin akademik programlarını belirleme sürecinde YÖK Başkanlığına katkı vermeye davet ediyorum. Reform adımlarımızda daima yanımızda bulduğumuz, geleceği birlikte şekillendirdiğimiz sivil toplum kuruluşlarımızın, beşeri sermayemiz ve çalışma hayatımızın yarınlarını yakından ilgilendiren bu konuda da gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyorum. Daha büyük ve daha güçlü Türkiye’ye giden yolda en büyük sermayemiz olan gençlerimize, iş insanlarımıza, üniversitelerimize ve akademisyenlerimize güvenimiz tamdır” ifadelerini kullandı.
YÖK Başkanı Yekta Saraç, çalıştaya ev sahipliği yapmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bugün geleceğin meslekleri ile ilgili yol haritasını belirleme sürecinde, geniş kapsamlı ve katılımlı ilk toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Hepimiz biliyoruz, geleceğin meslekleri ve iş dünyasının yeni ihtiyaçları, yüksek öğretimde de alışık olduğumuz statik bir sistemden daha dinamik sistemlere geçilmesini zorunlu kılmakta. Neyin nasıl yapılacağı kadar, ne kadar sürede yapılması da önemli ve beklemeye, ötelemeye, zamana yaymaya vaktimiz yok. Bugün işe başlamadığımız takdirde gelişen ve hızla ilerleyen süreçlere uyum sağlamamız yarın mümkün olmayabilir. Eğitimde yeni yetkinliklerin bir an önce kazandırılması ve yeni yetenek eğitimlerinin hızla uygulamaya girmesi beklentisi haklıdır ve icraat beklemektedir. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 yılı İşlerin Geleceği Raporu’na göre: yüksek hızlı mobil internet, yapay zeka, bulut teknolojileri ve büyük veri analizlerinin adaptasyonunun iş dünyasını hızlı, derinden ve yaygın olarak etkilediği net olarak ortaya konulmuştur. Eğitimin, iş dünyasının, hükümetlerin ve sosyal alanın bu gelmekte olan büyük dönüşümden nasıl etkileneceğini ciddi bir biçimde ve titizlikle çalışmamız gerekmektedir” dedi.
(Emin Kuvat - Nurullah Geylani/İHA)
Kaynak: İHA
Çalıştaya katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından geçtiğimiz Nisan ayında yayınlanan raporu hatırlatarak, “Dijitalleşme son 10 yılda çalışma hayatına 2 milyon yeni iş kolu katılmasını sağlamıştır. 2030 itibariyle ise 1,7 milyon yeni iş kolunun daha oluşacağı öngörülmektedir. Çalışma hayatına yansıyan bu dönüşüm; vatandaşların, iş insanlarının ve karar alıcıların proaktif şekilde uyum sağlamalarını gerektiren dinamik bir süreçtir. Mesleklerin dönüşümüne gözlerini kapatarak geleneksel eğilimlerini devam ettiren şirketlerin, rekabetçi rüzgarlara yenik düşmesi kaçınılmazdır” diye konuştu.
“YEŞİL YAKALI MESLEKLER ORTAYA ÇIKIYOR”
Oktay, insanlık tarihinin başlangıcından bu yana var olan doktorluk, öğretmenlik gibi meslek dallarının yerini robotik teknolojiler ve dijital uygulamaların alacağının tartışmalarının sürdüğünü belirterek, bu yıl içerisinde Çin’de 5G teknolojisiyle çalışan ilk uzaktan cerrahi robotun test edildiğini söyledi.
Avukatların ve muhasebecilerin verdikleri hizmeti dijital olarak sağlayan yapay zeka algoritmalarının daha da gelişeceğinin altını çizen Oktay, “Dijital dönüşümün yanı sıra iklim değişikliğinin etkisiyle alternatif enerji kullanımı ve çevre alanında ‘yeşil yakalı’ meslekler ortaya çıkmaktadır. İklim Analisti, yeşil enerji mühendisi ve atık yöneticisi gibi meslekler tarım, inşaat, enerji ve belediye hizmetleri alanında yerlerini almaktadır. Bunun yanı sıra sağlık, savunma, haberleşme ve tekstil gibi hızla gelişen birçok sektörün artan ihtiyaçları, ‘üstün performanslı ve nanofonksiyonel’ özelliklere sahip malzemelerin geliştirilmesini zorunlu hale getirmiştir. Geliştirilen üstün performanslı malzemeler, yapay insan dokusundan nanomalzemelere kadar hem mesleklerin geleceği açısından hem de malzeme bilimi açısından çığır açan dönüşümlere sebep olmaktadır. Diğer taraftan kuantum devriminin etkisiyle evrende bilinenin ötesine geçerek uzay bilimleri, giyilebilir teknoloji ve kuantum bilgisayarlar alanında birçok yeni teknoloji ve mesleğin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Ayrıca rutin, kodlanabilen ve otomasyonla yürütülebilen mesleklerde kas gücü yerini makinelere devretmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü ve Dünya Ekonomik Forumu’nun mesleklerin geleceğine ilişkin yaptığı araştırmalara göre dijital dönüşüm çağı sonucunda çalışma hayatı yeni iş kodları ile var olmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.
“MİLLİ TEKNOLOJİ HAMLESİ SEFERBERLİĞİNİN ALTI TEMEL BİLEŞENİ ARASINDADIR”
Beşeri sermayenin sahip olduğu yetkinliklerin piyasanın ihtiyaç ve talepleriyle uyumlu olarak dönüşmesinin kalkınma ve büyümenin kilit noktası olduğunu söyleyen Oktay, beşeri sermayeyi çağın gereklerine ve zamanın ruhuna uyumlu şekilde yetiştirmenin Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınması ve vizyon hedeflerine ulaşması açısından son derece belirleyici bir konumda olduğunu aktardı. İş gücü piyasasının dönüşen ihtiyaçları doğrultusunda eğitim programlarının, müfredatın ve mevzuatın yeni trendleri desteklemesinin öneminden bahseden Oktay, “Tüm endüstrilerde, teknolojik ve diğer alanlardaki değişikliklerin etkisiyle insan kaynağı becerilerimizin uzun ömürlü olmasını öncelikli olarak düşünmek durumundayız. İnsan kaynağımızın gelecekte ‘yetenek uyuşmazlığı’ sorunu ile karşılaşmaması için gerekli önlemleri bugünden alıyoruz. 11’inci Kalkınma Planı’nda mesleklerin geleceği öncelenerek nitelikli insan kaynağının eğitimi ve yenilikçi alanlarda istihdamının teşvik edilmesi vurgulanmıştır. Kalkınma Planı kapsamında milli teknoloji hamlemiz için ihtiyaç duyulan iş gücü profilinin belirlenmesi ve bu ihtiyaca dönük orta öğretim ve yüksek öğretim programlarında güncelleme yapılması eylem planları arasında yer almıştır. Aynı zamanda teorinin yanında pratik bilgi ve tecrübelerin artırılması için de staj programlarıyla iş dünyasının eğitime entegre edilmesi çalışmaları sürdürülmektedir. 11’inci Kalkınma Planı’nın yanı sıra, dünyayı yakından izleyen ve beşeri sermayenin gelişmesine öncelik veren politikalar oluşturmak, Milli Teknoloji Hamlesi seferberliğinin altı temel bileşeni arasındadır” ifadelerini kullandı.
“GENÇLERİMİZ YENİLİKLERE EĞİTİMİN İLK AŞAMASINDAN İTİBAREN AŞİNA OLMALIDIR”
Türkiye Cumhuriyeti’nin stratejik hedefleri doğrultusunda yüksek öğretim programlarında hiç vakit kaybetmeden güncelleme çalışmalarına başlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Oktay, ayrıca desteklerinden dolayı TOBB Üniversitesi ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin yürüttüğü çalışmaları memnuniyetle karşıladığını aktardı. Oktay, açılışının yapıldığı çalıştayın çıktılarını 2020’de alınacağını belirterek, yeni stratejik programların açılmaya devam edeceğine inandığını söyledi.
"YÖK’ün 100 tematik alanda 2 bin kişiye sağladığı Doktora Programı" kapsamında mesleklerin dönüşümü göz önünde bulundurularak; Siber Güvenlik, Yapay Zeka, Makine Öğrenmesi ve İlaç Tasarımı gibi alanların öncelikli olarak burslandırılıyor olmasından da memnuniyetle bahseden Oktay, “Ancak yaşanan dönüşümlerin hızı düşünüldüğünde kurumlarımızın adaptasyon hızı henüz istenilen düzeyde değildir. Geleceğin mesleklerine yönelik araştırma ve strateji tespiti çalışmalarının daha da genişleyerek artması gerekiyor. Yazılım teknolojileri ve endüstriyel tasarım gibi konulara ilk ve orta öğretim müfredatında daha fazla yer verilmeli, gençlerimiz yeniliklere eğitimin ilk aşamasından itibaren aşina olmalıdır. Ayrıca stratejik yüksek öğretim programlarının açılmasının yanında program içeriklerinin de sürekli güncelleniyor olması gerekmektedir” diye konuştu.
“ABD’NİN HAZIRLADIĞI TERÖRİZM RAPORU NE FETÖ’YLE NE DE YPG TERÖR ÖRGÜTÜYLE OLAN MÜCADELEMİZDEN BİZİ ALIKOYAMAZ”
Meslek ve iş gücü piyasası koşullarındaki dönüşümü takip ederek stratejik kamu politikalarını bir bütünlük içinde sunmak için gerekli adımları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da atılacağını belirten Oktay, akademi dünyasından da destek istedi. Türkiye’nin içinde bulunduğu terör olaylarından başarıyla çıkması için akademi dünyasından Türkiye’nin içinde bulunduğu haklı mücadeleyi doğru bir şekilde anlatmasını isteyen Oktay, “Ülkemizi, akademisiyle, iş dünyasıyla, sanayisiyle her alanda güçlendirip büyütürken eli kanlı terör örgütleriyle mücadelemizi de kararlılıkla sürdüreceğiz. ABD’nin hazırladığı terörizm raporu ne FETÖ’yle ne de YPG terör örgütüyle olan mücadelemizden bizi alı koyamaz. Burayla doğrudan alakalı, birebir alakalı. Biz gelişmemize ısrarla devam edeceğiz. Akademi dünyamızdan da bu haklı mücadelemizi tüm dünyaya güçlü şekilde anlatılmasında destek bekliyoruz” dedi.
“Geleceğin meslekleri küresel gelişmeler ışığında belirleniyor olsa da Türkiye’de mesleklerin geleceğini belirleyecek olan bizleriz” diyerek sözlerini sürdüren Oktay, Türkiye’nin sahip olduğu alt yapı ve beşeri sermayenin iyi bir şekilde tespit edilip, gelişmeler ışığında ilgili alanlarda ihtiyaçlar duyulan konuları saptamanın önemini aktardı. Oktay, “Bu kongrede bulunarak katkı veren kurumlarımızın yanı sıra ülkemizde bulunan tüm düşünce kuruluşlarını, araştırma merkezlerini ve kamu-özel sektör paydaşlarını geleceğin akademik programlarını belirleme sürecinde YÖK Başkanlığına katkı vermeye davet ediyorum. Reform adımlarımızda daima yanımızda bulduğumuz, geleceği birlikte şekillendirdiğimiz sivil toplum kuruluşlarımızın, beşeri sermayemiz ve çalışma hayatımızın yarınlarını yakından ilgilendiren bu konuda da gereken hassasiyeti göstereceğine inanıyorum. Daha büyük ve daha güçlü Türkiye’ye giden yolda en büyük sermayemiz olan gençlerimize, iş insanlarımıza, üniversitelerimize ve akademisyenlerimize güvenimiz tamdır” ifadelerini kullandı.
YÖK Başkanı Yekta Saraç, çalıştaya ev sahipliği yapmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bugün geleceğin meslekleri ile ilgili yol haritasını belirleme sürecinde, geniş kapsamlı ve katılımlı ilk toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Hepimiz biliyoruz, geleceğin meslekleri ve iş dünyasının yeni ihtiyaçları, yüksek öğretimde de alışık olduğumuz statik bir sistemden daha dinamik sistemlere geçilmesini zorunlu kılmakta. Neyin nasıl yapılacağı kadar, ne kadar sürede yapılması da önemli ve beklemeye, ötelemeye, zamana yaymaya vaktimiz yok. Bugün işe başlamadığımız takdirde gelişen ve hızla ilerleyen süreçlere uyum sağlamamız yarın mümkün olmayabilir. Eğitimde yeni yetkinliklerin bir an önce kazandırılması ve yeni yetenek eğitimlerinin hızla uygulamaya girmesi beklentisi haklıdır ve icraat beklemektedir. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 yılı İşlerin Geleceği Raporu’na göre: yüksek hızlı mobil internet, yapay zeka, bulut teknolojileri ve büyük veri analizlerinin adaptasyonunun iş dünyasını hızlı, derinden ve yaygın olarak etkilediği net olarak ortaya konulmuştur. Eğitimin, iş dünyasının, hükümetlerin ve sosyal alanın bu gelmekte olan büyük dönüşümden nasıl etkileneceğini ciddi bir biçimde ve titizlikle çalışmamız gerekmektedir” dedi.
(Emin Kuvat - Nurullah Geylani/İHA)