Japonya Başbakanı Abe'den Çin'e 'Özgür Ve Açık Hong Kong' Çağrısı
Japonya Başbakanı Abe Şinzo, Çin'e Hong Kong Özel İdare Bölgesi'nin özerkliğine saygı gösteren özgür ve açık bir sistemi sürdürme çağrısı yaptı.
Japon haber ajansı Kyodo'da yer alan habere göre, Kabine Sekreteri Suga Yoşihide, Başbakan Abe'nin Japonya'da bulunan Çin Devlet Müşaviri ve Dışişleri Bakanı Vang Yi ile görüşmesine ilişkin açıklama yaptı.
Suga, Abe'nin görüşmede "Hong Kong'un 'tek ülke iki sistem' ilkesi doğrultusunda gelişmesine izin verilmesi" ve "bölgede özgür ve açık bir siyasal sistemin sürdürülmesi gereğine vurgu yaptığını" belirtti.
- "Hong Kong ne olursa olsun Çin'i parçası olacak"
G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı için geçen hafta Japonya'ya gelen Dışişleri Bakanı Vang, insani ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesine yönelik Çin-Japon Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı'na katılmak üzere ülkede bulunuyor.
Toplantıda Japon gazeteciler tarafından Hong Kong'da pazar günü yapılan seçimde Pekin karşıtı muhalefetin kazanmasına ilişkin düşüncesi sorulan Vang, "Hong Kong'da ne olursa olsun Çin topraklarının parçası olmaya devam edecek." ifadesini kullanmıştı.
Dışişleri Bakanı, haziran başından bu yana devam eden ve son haftalarda polis ile göstericiler arasında çatışmalara ve şiddet olaylarına sahne olan protestolarla ilgili soruya da "Hong Kong'u yok etmeye veya istikrarına ve refahına zarar vermeye yönelik tüm girişimler başarısız olacaktır." yanıtını vermişti.
- Hong Kong'un statüsü
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesi" ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a 2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.
Demokrasi savunucuları, başta Hong Kong'da adayların Pekin yönetimince belirlendiği seçim modeli olmak üzere, bölgedeki mevcut Çin kaynaklı pratiklerin söz konusu modele aykırı olduğu görüşünü savunuyor.
Kaynak: AA
Suga, Abe'nin görüşmede "Hong Kong'un 'tek ülke iki sistem' ilkesi doğrultusunda gelişmesine izin verilmesi" ve "bölgede özgür ve açık bir siyasal sistemin sürdürülmesi gereğine vurgu yaptığını" belirtti.
- "Hong Kong ne olursa olsun Çin'i parçası olacak"
G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı için geçen hafta Japonya'ya gelen Dışişleri Bakanı Vang, insani ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesine yönelik Çin-Japon Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı'na katılmak üzere ülkede bulunuyor.
Toplantıda Japon gazeteciler tarafından Hong Kong'da pazar günü yapılan seçimde Pekin karşıtı muhalefetin kazanmasına ilişkin düşüncesi sorulan Vang, "Hong Kong'da ne olursa olsun Çin topraklarının parçası olmaya devam edecek." ifadesini kullanmıştı.
Dışişleri Bakanı, haziran başından bu yana devam eden ve son haftalarda polis ile göstericiler arasında çatışmalara ve şiddet olaylarına sahne olan protestolarla ilgili soruya da "Hong Kong'u yok etmeye veya istikrarına ve refahına zarar vermeye yönelik tüm girişimler başarısız olacaktır." yanıtını vermişti.
- Hong Kong'un statüsü
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesi" ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a 2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.
Demokrasi savunucuları, başta Hong Kong'da adayların Pekin yönetimince belirlendiği seçim modeli olmak üzere, bölgedeki mevcut Çin kaynaklı pratiklerin söz konusu modele aykırı olduğu görüşünü savunuyor.