Edirne'de Mahkumlar Tarihi Yapıları Ayağa Kaldırıyor
Türkiye'de tek olan restorasyon iş kolunda görevli 50 hükümlü Edirne'deki pek çok tarihi ve kültürel eserin ayağa kaldırılmasında katkı sağlıyor Başsavcı Fatih Karabacak: 'Türkiye’de ilk ve tek olan mimari restorasyon iş yurdu faaliyetimiz de görev alan hükümlülerimize Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde restorasyon konusunda eğitim verilmekte. Bu eğitim sonucunda eğitimlerini belgelendireceğiz. Tahliyelerinden sonra kendileri bu alanda, yani restorasyon alanında görev alabilecekler'
Edirne'de, mahkumlar restorasyon çalışmalarına katılarak tarihi ve kültürel eserlerin ortaya çıkarılmasına katkı sağlıyor.
Türkiye'deki açık cezaevlerinde kurulu Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları aracılığıyla hükümlüler tarımdan, hayvancılığa, marangozluktan, el sanatlarına pek çok alanda meslek öğreniyor.
Bu iş kollarından en ilgi çekici olanı ise Edirne Açık Cezaevi bünyesindeki mimari restorasyon iş kolu olarak öne çıkıyor.
Türkiye'de bu alanda tek olan restorasyon iş kolunda görevli 50 hükümlü Edirne'deki pek çok tarihi ve kültürel eserin ayağa kaldırılmasında katkı sağlıyor.
Edirne Sarayı, Kadı Bedrettin ve Süleymanpaşa camileri restorasyonlarında görev alan mahkumlar, şu an da Edirne Kapalı Cezaevi Yerleşkesi'ndeki II. Mahmut döneminde 1827 yılında yapılan, üç yangın ve Balkan Harbi sırasında geçirdiği tahribatlar sonucu toprak altında kalan Mahmudiye Camisi'nin ayağa kaldırılması için uğraş veriyor.
-Türkiye'de ilk ve tek
Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, gazetecilere yaptığı açıklamada, cezaevlerindeki iş kolları arasında Edirne'deki mimari restorasyon iş kolunun ilk ve tek olduğunu söyledi.
Mimari restorasyon iş kolunda görev alan 50 mahkumun Mahmudiye Camisi araştırma kazısını sürdürdüğünü ifade eden Karabacak, "Türkiye’de ilk ve tek olan mimari restorasyon iş yurdu faaliyetimiz de görev alan hükümlülerimize Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde restorasyon konusunda eğitim verilmekte. Bu eğitim sonucunda eğitimlerini belgelendireceğiz. Tahliyelerinden sonra kendileri bu alanda yani restorasyon alanında görev alabilecekler. Bunu bir meslek ve sanat olarak yürütebilecekler." dedi.
Arkeolog gözetimindeki mayısta başlanan araştırma kazısının bu hafta tamamlanacağını belirten Başsavcı Karabacak, şunları kaydetti:
"Edirne Valiliği Çevre Koruma Vakfı da bize destek oluyor her süreçte. Onlar buranın rölövesini alacak. Rölöve sonrasında Anıtlar Kuruluna sunup karar verilecek. Anıtlar Kurulu derse ki 'Burayı ihya edebilirsiniz', biz de onların kararı doğrultusunda ihyaya başlayacağız.
Bunu yaparken de burada ustalaştırdığımız hükümlülerimiz vasıtasıyla bunu yerine getireceğiz."
Karabacak, mahkumların daha önce Açık Cezaevi girişinde IV. Mehmet'in eşi Rabia Gülnuş Valide Sultan Çeşmesi'ni ihya ettiklerini de söyledi.
Kaynak: AA
Türkiye'deki açık cezaevlerinde kurulu Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları aracılığıyla hükümlüler tarımdan, hayvancılığa, marangozluktan, el sanatlarına pek çok alanda meslek öğreniyor.
Bu iş kollarından en ilgi çekici olanı ise Edirne Açık Cezaevi bünyesindeki mimari restorasyon iş kolu olarak öne çıkıyor.
Türkiye'de bu alanda tek olan restorasyon iş kolunda görevli 50 hükümlü Edirne'deki pek çok tarihi ve kültürel eserin ayağa kaldırılmasında katkı sağlıyor.
Edirne Sarayı, Kadı Bedrettin ve Süleymanpaşa camileri restorasyonlarında görev alan mahkumlar, şu an da Edirne Kapalı Cezaevi Yerleşkesi'ndeki II. Mahmut döneminde 1827 yılında yapılan, üç yangın ve Balkan Harbi sırasında geçirdiği tahribatlar sonucu toprak altında kalan Mahmudiye Camisi'nin ayağa kaldırılması için uğraş veriyor.
-Türkiye'de ilk ve tek
Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, gazetecilere yaptığı açıklamada, cezaevlerindeki iş kolları arasında Edirne'deki mimari restorasyon iş kolunun ilk ve tek olduğunu söyledi.
Mimari restorasyon iş kolunda görev alan 50 mahkumun Mahmudiye Camisi araştırma kazısını sürdürdüğünü ifade eden Karabacak, "Türkiye’de ilk ve tek olan mimari restorasyon iş yurdu faaliyetimiz de görev alan hükümlülerimize Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde restorasyon konusunda eğitim verilmekte. Bu eğitim sonucunda eğitimlerini belgelendireceğiz. Tahliyelerinden sonra kendileri bu alanda yani restorasyon alanında görev alabilecekler. Bunu bir meslek ve sanat olarak yürütebilecekler." dedi.
Arkeolog gözetimindeki mayısta başlanan araştırma kazısının bu hafta tamamlanacağını belirten Başsavcı Karabacak, şunları kaydetti:
"Edirne Valiliği Çevre Koruma Vakfı da bize destek oluyor her süreçte. Onlar buranın rölövesini alacak. Rölöve sonrasında Anıtlar Kuruluna sunup karar verilecek. Anıtlar Kurulu derse ki 'Burayı ihya edebilirsiniz', biz de onların kararı doğrultusunda ihyaya başlayacağız.
Bunu yaparken de burada ustalaştırdığımız hükümlülerimiz vasıtasıyla bunu yerine getireceğiz."
Karabacak, mahkumların daha önce Açık Cezaevi girişinde IV. Mehmet'in eşi Rabia Gülnuş Valide Sultan Çeşmesi'ni ihya ettiklerini de söyledi.