Ünlü Radyocular, İletişim Öğrencileriyle Bir Araya Geldi
TRT Akademi Söyleşileri kapsamında ünlü radyocularla öğrencileri buluşturan 'Radyo: Bitiyor mu? Evriliyor mu?' etkinliğinde radyonun geçmişi, bugünü ve geleceği konuşuldu TRT Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu: 'Sadece burada üretilen bilgiyi koridorlarımıza taşımak değil, aynı zamanda buradaki enerjiden de nasiplenmeyi arzu ediyoruz' Best FM programcısı Cem Arslan: 'Herkesin hayatında 15 dakika da olsa 4 saat de olsa radyo muhakkak var. Bu yoğun tempoda insanların tüm dünyayı bizler kadar takip etmesi mümkün değil. Bizler sizler adına takip edip, konuları eleyip, bilmeniz gerekenlerin üzerine bir espri ve yorum ilave ederek veriyoruz' Radyo ve TV programcısı Yavuz Seçkin: 'Radyo programcılığı mutlaka ön hazırlığı yapılması gereken bir meslek'
İstanbul Ticaret Üniversitesinde gerçekleştirilen söyleşinin açılışında konuşan İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celalettin Aktaş, etkinliğin iletişim fakültesinde eğitim gören öğrencilerin kariyer planlamasında yardımcı olacağını söyledi.
Söyleşinin üniversitenin radyo kurmayı planladığı bir zamanda yapılmasının önemli ve anlamlı olduğunu belirten Aktaş, emeği geçenlere teşekkür ederek, "Kariyer planlamasını radyo yayıncılığı için üzerine kurgulamak isteyen öğrenciler için bilgi ve beceri paylaşımı ortaya çıkacak." diye konuştu.
- "Buradaki enerjiden nasiplenmeyi arzu ediyoruz"
TRT Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu, üniversiteleri ve akademi camiayı önemsediklerini belirterek, "Sadece burada üretilen bilgiyi koridorlarımıza taşımak değil, aynı zamanda buradaki enerjiden de nasiplenmeyi arzu ediyoruz." dedi.
Durdu, TRT Akademi Söyleşilerini, gençlerin enerjisinden faydalanmak ve üniversitelerdeki dinamik havayı teneffüs etmek için düzenlediklerini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Yarın sektör adına bayrağı teslim edeceğimiz, bu sektörü ileriye taşıyacak olan müstakbel meslektaşlarımız sizlersiniz. Sizlere yayıncılık dünyasıyla ilgili birtakım şeyleri vermek bizim görevimiz. Bu sadece üniversitelerin değil TRT'nin ve diğer yayıncı kuruluşların da misyonu ve görevidir."
Radyo yayıncılığının TRT Akademi dergisinin de konusu olduğunu anımsatan ve televizyon, radyo gibi farklı alanlardaki çalışmalara değinen Durdu, "TRT başladığı enerji ve sahip olduğu misyonla yayınlarını devam ettiriyor." dedi.
Durdu, "Radyo kendini yeni teknolojik gelişmelere çok hızlı adapte ederken aynı zamanda modern iletişim araçlarının doğasından kaynaklanan birtakım eksiklikleri de tolere edip hayatımızdaki varlığını devam ettiriyor." şeklinde konuştu.
Söyleşiyi yöneten TRT FM program yapımcısı ve sunucusu Acar Acartürk, TRT'nin program anonslarından örnekler okuyarak, "Bence TRT radyolarında evrilme sürecinin içine girmeye ihtiyaç olmayan bir geleneksellik vardır." dedi.
TRT'nin farklı dillerde yayın yapan radyolarının da bulunduğunu hatırlatan Acartürk, TRT'nin bazı radyo programından örnek vererek "Pek çok program reyting kaygısı olmadan, rekabete girmeden sürüyor." diye konuştu.
- "Radyo benim için bir tutku"
Turkuvaz Radyo Yayın Müdürü ve program sunucusu Füsun Alkan, ilk olarak 1996 yılında tanıştığı radyonun kendisi için bir tutku haline geldiğini söyledi.
Konservatuvarda müzik öğretmeni olmak ve Anadolu'ya gitmek isterken radyocu olduğunu anlatan Alkan, "Pek çok insan radyo programcısı olmak için, bense tam tersi öğretmen olmak için mücadele veriyordum." dedi.
Sesin olduğu her mecrada ses ve müzik devam ettikçe radyonun da devam edeceğini ifade eden Alkan, "Radyo hiçbir zaman ölmez, ölmemesi için buradayız zaten." şeklinde konuştu.
Best FM programcısı Cem Arslan ise 25 yıldır radyo programı yaptığını, 25 yıl önce radyoya başladığında kendisine "Radyo bitti" dediklerini fakat kendisinin de "Keşke başlamasaydık madem bittiyse" dediğini aktardı.
Müzik ve eğlencenin olduğu bir şov programında, yayının enerjisine ve komedisine katkı yapacak her şeyi yaptığını anlatan Arslan, "Müziksiz eğlence eğlencesiz de müzik olmaz. Biz hepsini iç içe yapıyoruz." dedi.
Yayına çok iyi hazırlandıklarını, dinleyicilerin gündemden, yol durumundan, hava durumundan, dış dünyadan ve bilmesi gereken şeylerden haberdar ettiklerini aktaran Arslan, şunları ekledi:
"Herkesin hayatında 15 dakika da olsa 4 saat de olsa radyo muhakkak var. Radyosuz bir hayat olmuyor. Çünkü bu yoğun tempoda insanların tüm dünyayı bizler kadar takip etmesi mümkün değil. Bizler sizler adına takip edip, konuları eleyip, bilmeniz gerekenlerin üzerine bir espri ve yorum ilave ederek veriyoruz."
- "Radyo halk için vardır"
Show Radyo Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir, "Mahallenin muhtarına, pazarda limon satan adamın zabıta tarafından denetlenmesine, İstanbul'da yolda göremediğiniz trafik polisine dair sözü radyo söyler. Radyo halk gazeteciliği yapar ve halk için vardır." dedi.
Köşe yazılarındaki süslü cümlelerin radyoda bulunmadığını çünkü radyocunun halkın içinde olduğunu dile getiren Şendir, radyonun herkesin dostu olduğunu ve her yayıncı kendi dünyasından bir şey söylediğini aktardı.
Radyo ve TV programcısı Yavuz Seçkin ise radyo programında yaptıkları şakaların bugünün sosyal medya içeriklerini oluşturan gençlerin yaptığı şeyin ön çalışması olduğunu fakat bunu bilmediklerini ifade etti.
İyi bir ekip olarak radyo programı yaptıkları yıllarda, radyoya programdan saatler önce geldiklerini ve her gün neler yapabileceklerini konuştuklarını söyledi.
Radyo programcısının kaleminin de kuvvetli olması gerektiğini vurgulayan Seçkin, "Radyo programcılığı mutlaka ön hazırlığı yapılması gereken bir meslek." ifadesini kullandı.
Radyonun tarihine, bugününe, TRT ile özel radyoların çalışmalarına ve radyo yayınlarının geleceğine dair konuların da konuşulduğu program, öğrencilerin konuklara soru sorması ve Dekan Prof. Dr. Aktaş'ın katılımcılara teşekkür belgesi takdimiyle sona erdi.
TRT'nin medya ve yayıncılık tecrübesini dünya ile paylaşmayı ve TRT tecrübesini üniversitelerle buluşturmayı amaçlayan TRT Akademi dergisi, radyoyu konu alan 9. sayısını ocak ayında okuyucuyla buluşturmaya hazırlanıyor.
Daha önce de 17 kez farklı üniversitelerde söyleşi etkinlikleri düzenleyen TRT Akademi, ayrıca atölye çalışmaları, eğitim kampları ve "Geleceğin İletişimcileri Yarışması" gibi etkinliklerle Türkiye'deki bütün iletişim fakülteleriyle TRT tecrübesini buluşturmayı hedefliyor.