'Kovan' Filmi Los Angeles'ta İzleyiciyle Buluştu
Yönetmen ve senarist Eylem Kaftan: 'Yazarken aklımda Meryem Uzerli gibi bir yıldız isim yoktu fakat onunla tanıştıktan sonra hikayeye aşık olduğunu gördüm. Hikayeye aşık olmasının nedenlerinden birisi hayatındaki en büyük korkusunun arılar olmasıydı'
Almanya’dan köyüne dönerek vefat eden annesinin 'arılara sahip çık' vasiyetini yerine getirmeye çalışan Ayşe'nin hayatına odaklanan "Kovan" filmi, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği iş birliğinde düzenlenen "2. Hollywood Türk Filmleri Festivali"nde sinemaseverlerle buluştu.
ABD'nin Los Angeles şehrindeki Harmony Gold Theater'da yapılan gösterimin ardından gerçekleşen söyleşide, filmin yönetmen ve senaristi Eylem Kaftan'ın yanı sıra ortak yapımcılar Mustafa Karadeniz ile Asiye Kefeli yer aldı.
Meryem Uzerli, Feyyaz Duman ve Hakan Karsak'ın başrollerini paylaştığı filmi Gürcistan sınırında, şehirden taşraya göç etmiş arıcı bir kadından esinlenerek çektiğini dile getiren Eylem Kaftan şunları söyledi:
"20 yıldır belgeselcilik yapıyorum. Kent çiftçileri hakkında belgeseller çekiyordum. Peki kent çiftçisi ne demek? Ayşe aslında bir kent çiftçisi. Çiftçi olmak için büyükşehirden taşraya taşınmış. Ben de kent çiftçileri hakkında bir dizi yapıyordum. İyi profilde, iyi işleri olan avukat, öğretmen ya da bankacı gibi kişiler aslında bunlar. Şehirden bıkıp, daha sakin ve iyi bir hayat olacağını düşünerek taşraya taşınıyorlar. Türkiye'de birkaç çiftliğe gittim, oradakilerle görüştüm. Karakterlerden birinden etkilendim, ilham aldım. Gürcistan sınırında yaşayan biriydi. Şehirden taşraya taşınan arıcı bir kadın, bana ayılardan kovanlarını nasıl koruduğunu anlattı. Bunun üzerine ben de şok oldum. Çünkü kadın ve ayı arasında çok dengesiz bir fark var tabii ki. Bu, filmin çıkış hikayesi. Onun tüm kovanlarını kaybetmiş olması da beni çok üzdü çünkü sahip olduğu her şeyi kaybetmişti. Hikayemin temeli de bu."
Senaryoyu yazarken oyuncu konusunda bir karar vermediğini kaydeden Kaftan, "Yazarken aklımda Meryem Uzerli gibi bir yıldız isim yoktu fakat onunla tanıştıktan sonra hikayeye aşık olduğunu gördüm. Hikayeye aşık olmasının nedenlerinden birisi hayatındaki en büyük korkusunun arılar olmasıydı. Senaryoyu okurken çok korktu ve heyecanlandı. Özellikle arı saldırısı sahnesinde kendi korkusuyla yüzleşti. Aslında aklımdaki orijinal karakter o değildi ama onun yüzündeki korkuyu görünce ona karar verdim. Biz de ona inandık. Böylelikle karakterin hikayeyi yaşadığı an, izleyicilere daha güzel aktarılmış oldu." ifadelerini kullandı.
Eylem Kaftan, çekimlerin oldukça zorlu geçtiğine dikkati çekerek, profesyonel bir oyuncu olduğunu söylediği Uzerli'nin zaman zaman arı sokmasına maruz kalmasına rağmen filmin başarıyla tamamlandığını aktardı.
Özellikle hayvanların bir karakter olarak yer aldığı yapımda hiç bir canlıyı incitmemeye özen gösterdiklerinin altını çizen Kaftan, uzun yıllar birçok belgesel yaptığını ve belgeselciliği gerçekten sevdiğini fakat kurgu filmlerin belgesellerden çok daha zor olduğunu söyledi.
"Kovan"ın ilk film denemesi olduğunu hatırlatan Kaftan, "Kurgusal filmlerde yönetmen birçok farklı etkenle mücadele etmek zorundadır. Ben hem yazarlık hem de yapımcılık yapmak zorunda kaldığım için işin zorluğunu biliyorum. Filmlerde önemli olan finansal ihtiyacı karşılamak. Çünkü bildiğiniz gibi kurgusal filmler belgesellere nazaran çok daha pahalı işler ve bunun üstesinden gelmeniz gerek." değerlendirmesinde bulundu.
- "Yaklaşık 50 kişilik bir ekiple Artvin'in bir köyünde çektik"
Yapımcı Mustafa Karadeniz de filmin çok zorlu şartlarda tamamlandığını aktararak, "Yaklaşık 50 kişilik bir ekiple Türkiye'nin en doğusunda yer alan Artvin'in bir köyünde, Macahel (Camili) köyünde filmi çektik. Eşsiz doğası olan bir yer ve yöre halkı bize çok destek oldu. Çok iyi insanlarla karşılaştık." diye konuştu.
Yapım açısından zorlayıcı bir süreç yaşadıklarını belirten Karadeniz, TRT ile Kültür ve Turizm Bakanlığına desteklerinden ötürü teşekkür etti.
Ortak yapımcı Asiye Kefeli ise Karadeniz'de dinlediği hikayenin kendisini etkilemesiyle projeye dahil olduğuna işaret ederek, bir Artvinli olarak böyle bir filmde yer almak istediğini sözlerine ekledi.
Genç yönetmenlere cesur yapımcıların desteğinin artması gerektiğini vurgulayan Kefeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artvin İl Kültür ve Turizm Müdürümüzün yanına gittiğimizde, 'Benim iki senede yapabileceğim tanıtımı siz bir buçuk saatte yapacaksınız.' demişti. Çok doğru bir tanımlamaydı. Sinemanın etki gücünden dolayı bu işte yer almaktan memnunum. Ben aslında modacıyım. Bana sinemayı Mustafa (Karadeniz) öğretti ve artık sinemasız yapamacağımı düşünüyorum."
Festival kapsamındaki gösterim ve söyleşiye Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Can Oğuz'un yanı sıra çok sayıda sinemasever ve sektörden isimler katıldı.
Kaynak: AA
ABD'nin Los Angeles şehrindeki Harmony Gold Theater'da yapılan gösterimin ardından gerçekleşen söyleşide, filmin yönetmen ve senaristi Eylem Kaftan'ın yanı sıra ortak yapımcılar Mustafa Karadeniz ile Asiye Kefeli yer aldı.
Meryem Uzerli, Feyyaz Duman ve Hakan Karsak'ın başrollerini paylaştığı filmi Gürcistan sınırında, şehirden taşraya göç etmiş arıcı bir kadından esinlenerek çektiğini dile getiren Eylem Kaftan şunları söyledi:
"20 yıldır belgeselcilik yapıyorum. Kent çiftçileri hakkında belgeseller çekiyordum. Peki kent çiftçisi ne demek? Ayşe aslında bir kent çiftçisi. Çiftçi olmak için büyükşehirden taşraya taşınmış. Ben de kent çiftçileri hakkında bir dizi yapıyordum. İyi profilde, iyi işleri olan avukat, öğretmen ya da bankacı gibi kişiler aslında bunlar. Şehirden bıkıp, daha sakin ve iyi bir hayat olacağını düşünerek taşraya taşınıyorlar. Türkiye'de birkaç çiftliğe gittim, oradakilerle görüştüm. Karakterlerden birinden etkilendim, ilham aldım. Gürcistan sınırında yaşayan biriydi. Şehirden taşraya taşınan arıcı bir kadın, bana ayılardan kovanlarını nasıl koruduğunu anlattı. Bunun üzerine ben de şok oldum. Çünkü kadın ve ayı arasında çok dengesiz bir fark var tabii ki. Bu, filmin çıkış hikayesi. Onun tüm kovanlarını kaybetmiş olması da beni çok üzdü çünkü sahip olduğu her şeyi kaybetmişti. Hikayemin temeli de bu."
Senaryoyu yazarken oyuncu konusunda bir karar vermediğini kaydeden Kaftan, "Yazarken aklımda Meryem Uzerli gibi bir yıldız isim yoktu fakat onunla tanıştıktan sonra hikayeye aşık olduğunu gördüm. Hikayeye aşık olmasının nedenlerinden birisi hayatındaki en büyük korkusunun arılar olmasıydı. Senaryoyu okurken çok korktu ve heyecanlandı. Özellikle arı saldırısı sahnesinde kendi korkusuyla yüzleşti. Aslında aklımdaki orijinal karakter o değildi ama onun yüzündeki korkuyu görünce ona karar verdim. Biz de ona inandık. Böylelikle karakterin hikayeyi yaşadığı an, izleyicilere daha güzel aktarılmış oldu." ifadelerini kullandı.
Eylem Kaftan, çekimlerin oldukça zorlu geçtiğine dikkati çekerek, profesyonel bir oyuncu olduğunu söylediği Uzerli'nin zaman zaman arı sokmasına maruz kalmasına rağmen filmin başarıyla tamamlandığını aktardı.
Özellikle hayvanların bir karakter olarak yer aldığı yapımda hiç bir canlıyı incitmemeye özen gösterdiklerinin altını çizen Kaftan, uzun yıllar birçok belgesel yaptığını ve belgeselciliği gerçekten sevdiğini fakat kurgu filmlerin belgesellerden çok daha zor olduğunu söyledi.
"Kovan"ın ilk film denemesi olduğunu hatırlatan Kaftan, "Kurgusal filmlerde yönetmen birçok farklı etkenle mücadele etmek zorundadır. Ben hem yazarlık hem de yapımcılık yapmak zorunda kaldığım için işin zorluğunu biliyorum. Filmlerde önemli olan finansal ihtiyacı karşılamak. Çünkü bildiğiniz gibi kurgusal filmler belgesellere nazaran çok daha pahalı işler ve bunun üstesinden gelmeniz gerek." değerlendirmesinde bulundu.
- "Yaklaşık 50 kişilik bir ekiple Artvin'in bir köyünde çektik"
Yapımcı Mustafa Karadeniz de filmin çok zorlu şartlarda tamamlandığını aktararak, "Yaklaşık 50 kişilik bir ekiple Türkiye'nin en doğusunda yer alan Artvin'in bir köyünde, Macahel (Camili) köyünde filmi çektik. Eşsiz doğası olan bir yer ve yöre halkı bize çok destek oldu. Çok iyi insanlarla karşılaştık." diye konuştu.
Yapım açısından zorlayıcı bir süreç yaşadıklarını belirten Karadeniz, TRT ile Kültür ve Turizm Bakanlığına desteklerinden ötürü teşekkür etti.
Ortak yapımcı Asiye Kefeli ise Karadeniz'de dinlediği hikayenin kendisini etkilemesiyle projeye dahil olduğuna işaret ederek, bir Artvinli olarak böyle bir filmde yer almak istediğini sözlerine ekledi.
Genç yönetmenlere cesur yapımcıların desteğinin artması gerektiğini vurgulayan Kefeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Artvin İl Kültür ve Turizm Müdürümüzün yanına gittiğimizde, 'Benim iki senede yapabileceğim tanıtımı siz bir buçuk saatte yapacaksınız.' demişti. Çok doğru bir tanımlamaydı. Sinemanın etki gücünden dolayı bu işte yer almaktan memnunum. Ben aslında modacıyım. Bana sinemayı Mustafa (Karadeniz) öğretti ve artık sinemasız yapamacağımı düşünüyorum."
Festival kapsamındaki gösterim ve söyleşiye Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Can Oğuz'un yanı sıra çok sayıda sinemasever ve sektörden isimler katıldı.