Türkiye'deki Yağışlara 'Kuzey Atlantik Salınımı' Etkisi
DEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Çukur: 'Kuzey Atlantik Salınımı ile bizim coğrafyamızdaki yağışlar arasında ters bir ilişki var. Kuzey Atlantik Salınımı pozitif olduğu zaman bizim bulunduğumuz Akdeniz çanağı yüksek basınç sahası oluyor. Böyle bir durum olunca cephesel yağışlar az düşüyor' 'Eskiden güneyimizde diye düşündüğümüz çöl bölgeleri dinamik yüksek basınç sahası, bizim bulunduğumuz coğrafyaya biraz daha yaklaştı. Bunun sonucunda da yağışlarda değişiklik oluyor'
YUSUF ŞAHBAZ - Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Çukur, "Türkiye'de yağışların az olmasının en büyük nedenlerinden biri Kuzey Atlantik Salınımı'nın pozitif etkisinden. Çünkü Kuzey Atlantik Salınımı ile bizim coğrafyamızdaki yağışlar arasında ters bir ilişki var. Böyle bir durum olunca cephesel yağışlar az düşüyor." dedi.
Çukur, kasım ayında mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık ve yağışların azlığıyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'deki yağışların yüzde 85'inin cephesel olduğunu ifade eden Çukur, bunun da alçak basınçtan kaynaklandığını belirtti.
Kasım ayındaki hava sıcaklığının yüksek seyrettiğini ve yağışların da az olduğunu anımsatan Çukur, şöyle konuştu:
"Türkiye'de yağışların az olmasının en büyük nedenlerinden biri Kuzey Atlantik Salınımı'nın pozitif etkisinden. Çünkü Kuzey Atlantik Salınımı ile bizim coğrafyamızdaki yağışlar arasında ters bir ilişki var. Böyle bir durum olunca cephesel yağışlar az düşüyor.
Kuzey Atlantik Salınımı pozitif olduğu zaman bizim bulunduğumuz Akdeniz çanağı yüksek basınç sahası oluyor. Örneğin, İzmir'in yağış miktarı yılda ortalama 680 milimetre civarında. Bu Kuzey Atlantik Salınımı'nın durumuna göre bazı yıllar 330 milimetreye kadar düşerken bazı yıllarda da bin 100 milimetre olabilmekte."
- "Yağışlı gün sayısında azalma var"
Dünya nüfusuna bağlı enerji kullanımının yükseldiğine işaret eden Çukur, bunun sonucunda son 100 yılda dünyanın ortalama sıcaklığının 1,5 derece arttığını hatırlattı.
Ekvatordan her iki yöne doğru sıcak kuşak alanının genişlediğini bildiren Çukur, "Eskiden güneyimizde diye düşündüğümüz çöl bölgeleri dinamik yüksek basınç sahası, bizim bulunduğumuz coğrafyaya biraz daha yaklaştı. Bunun sonucunda da yağışlarda değişiklik oluyor. Türkiye'de 40'ın üzerinde istasyonda inceleme yapıyorum ve yağış rejimleriyle ilgili sonuçlar elde ediyorum. Karadeniz ve Kuzey Marmara hariç Türkiye'nin her yerinde yağışlı gün sayısında bir azalma söz konusu. Yağışlı gün sayısı azaldığı için 1 haftada yağacak yağış birkaç günde düşmeye başladı. Bu da şiddetli yağışlara, sellere neden oluyor." ifadelerini kullandı.
- "Sıcaklık rekoru kırıldı şeklindeki sözleri daha sık duyacağız"
Önceki yıllarda İzmir'deki yağmur gün sayısının ortalama 60 olduğunu anımsatan Çukur, son yıllarda ise bunun 40-45 günlere gerilediğini dile getirdi.
Kısa sürede düşen yağışın sıkıntılara neden olduğunu anlatan Çukur, "Önümüzdeki dönemlerde daha şiddetli yağışlar, şimşeğin çaktığı, yıldırımların düştüğü, su baskınlarının olduğu olayları daha sık duyacağız. Yağışın gerçekleşmesi için sıcaklığın düşmesi lazım. Sıcaklık yüksek seyrettiği için yağış olmuyor. Nem var ama yağış yok. Bu eşik aşıldığı zaman da yağmur bir anda düşmeye başlıyor. Geçen yazın gördüğümüz gibi 'sıcaklık rekoru kırıldı' şeklindeki sözleri daha sık duyacağız." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Çukur, kasım ayında mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık ve yağışların azlığıyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'deki yağışların yüzde 85'inin cephesel olduğunu ifade eden Çukur, bunun da alçak basınçtan kaynaklandığını belirtti.
Kasım ayındaki hava sıcaklığının yüksek seyrettiğini ve yağışların da az olduğunu anımsatan Çukur, şöyle konuştu:
"Türkiye'de yağışların az olmasının en büyük nedenlerinden biri Kuzey Atlantik Salınımı'nın pozitif etkisinden. Çünkü Kuzey Atlantik Salınımı ile bizim coğrafyamızdaki yağışlar arasında ters bir ilişki var. Böyle bir durum olunca cephesel yağışlar az düşüyor.
Kuzey Atlantik Salınımı pozitif olduğu zaman bizim bulunduğumuz Akdeniz çanağı yüksek basınç sahası oluyor. Örneğin, İzmir'in yağış miktarı yılda ortalama 680 milimetre civarında. Bu Kuzey Atlantik Salınımı'nın durumuna göre bazı yıllar 330 milimetreye kadar düşerken bazı yıllarda da bin 100 milimetre olabilmekte."
- "Yağışlı gün sayısında azalma var"
Dünya nüfusuna bağlı enerji kullanımının yükseldiğine işaret eden Çukur, bunun sonucunda son 100 yılda dünyanın ortalama sıcaklığının 1,5 derece arttığını hatırlattı.
Ekvatordan her iki yöne doğru sıcak kuşak alanının genişlediğini bildiren Çukur, "Eskiden güneyimizde diye düşündüğümüz çöl bölgeleri dinamik yüksek basınç sahası, bizim bulunduğumuz coğrafyaya biraz daha yaklaştı. Bunun sonucunda da yağışlarda değişiklik oluyor. Türkiye'de 40'ın üzerinde istasyonda inceleme yapıyorum ve yağış rejimleriyle ilgili sonuçlar elde ediyorum. Karadeniz ve Kuzey Marmara hariç Türkiye'nin her yerinde yağışlı gün sayısında bir azalma söz konusu. Yağışlı gün sayısı azaldığı için 1 haftada yağacak yağış birkaç günde düşmeye başladı. Bu da şiddetli yağışlara, sellere neden oluyor." ifadelerini kullandı.
- "Sıcaklık rekoru kırıldı şeklindeki sözleri daha sık duyacağız"
Önceki yıllarda İzmir'deki yağmur gün sayısının ortalama 60 olduğunu anımsatan Çukur, son yıllarda ise bunun 40-45 günlere gerilediğini dile getirdi.
Kısa sürede düşen yağışın sıkıntılara neden olduğunu anlatan Çukur, "Önümüzdeki dönemlerde daha şiddetli yağışlar, şimşeğin çaktığı, yıldırımların düştüğü, su baskınlarının olduğu olayları daha sık duyacağız. Yağışın gerçekleşmesi için sıcaklığın düşmesi lazım. Sıcaklık yüksek seyrettiği için yağış olmuyor. Nem var ama yağış yok. Bu eşik aşıldığı zaman da yağmur bir anda düşmeye başlıyor. Geçen yazın gördüğümüz gibi 'sıcaklık rekoru kırıldı' şeklindeki sözleri daha sık duyacağız." şeklinde konuştu.