Türkiye'nin Suriyelilere Sunduğu Sağlık Hizmetleri Nairobi'de Uluslararası Zirvede Anlatıldı

Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı'nın (ICPD) 25'inci yıl dönümünde düzenlenen Küresel Nairobi Zirvesi'nde 'Kırılgan Dünyada Kahire Taahhütlerini Yerine Getirmek' başlıklı panel düzenlendi Sağlık Bakan Yardımcısı Emine Alp Meşe: 'Sevdiklerini kaybeden ve ülkelerini terk etmek zorunda kalan aileleri bir arada tutan güç kadınlardır. Kadınların üstlendiği bu ana rolü bilerek, Suriyeli misafirlerimize yönelik hizmetleri düzenlerken kadınların sağlığına yönelik hizmetlere özellikle odaklandık'

Sağlık Bakan Yardımcısı Emine Alp Meşe, "Sevdiklerini kaybeden ve ülkelerini terk etmek zorunda kalan aileleri bir arada tutan güç kadınlardır. Kadınların üstlendiği bu ana rolü bilerek, Suriyeli misafirlerimize yönelik hizmetleri düzenlerken kadınların sağlığına yönelik hizmetlere özellikle odaklandık." dedi.

Birleşmiş Milletlerin (BM) 1994'te koordine ettiği Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı'nın (ICPD) 25'inci yıl dönümünde, Kenya ve Danimarka hükümetlerinin ev sahipliği ve BM Nüfus Fonu (UNFPA) iş birliğinde düzenlenen "Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı'nın (ICPD) 25'inci yıl dönümünde Nairobi Zirvesi: Süreci Hızlandırmak" Konferansı ikinci gününde devam ediyor.

Zirve kapsamında "Kırılgan Dünyada Kahire Taahhütlerini Yerine Getirmek" başlıklı panel düzenlendi.

Danimarka'nın Veliaht Prensesi Mary Elizabeth, Güney Sudan Cinsiyet, Çocuk ve Sosyal Adalet Bakanı Jemma Nunu Kumba, Sağlık Bakan Yardımcısı Meşe, UNICEF İcra Direktör Yardımcısı Omar Abdi, UNHCR Yüksek Komiser Yardımcısı George Wililam Okoth-Obbo, ICRC Kenya Tanzanya ve Cibuti Heyet Başkanı Olivier Dubois ile çok sayıda ülke ve uluslararası kuruluş temsilcisi katıldı.

Panelistler, 25 yıl önce Kahire'de düzenlenen zirvede varılan uluslararası mutabakat çerçevesinde belirlenen taahhütlerin yerine getirilmesi için kendi ülkelerinde ve uluslararası kuruluşlar aracılığıyla dünya genelinde atılan adımları anlattı.

Burada konuşan Sağlık Bakan Yardımcısı Meşe, Türkiye'nin 2011'de Suriye'de yaşanan çatışmaların başlamasından sonra büyük mülteci akını karşısında hedef ve geçiş ülkesi olduğunu hatırlattı.

Türkiye'nin, misafir olarak gördüğü Suriyelilerin hayatlarının ve geleceklerinin nasıl daha iyi hale gele getirilebileceği konusunda tüm çabayı sergilediğini belirten Meşe, "Sevdiklerini kaybeden ve ülkelerini terk etmek zorunda kalan aileleri bir arada tutan güç kadınlardır. Kadınların üstlendiği bu ana rolü bilerek, Suriyeli misafirlerimize yönelik hizmetleri düzenlerken kadınların sağlığına yönelik hizmetlere özellikle odaklandık." diye konuştu.

Beklenmedik bir anda gelişen böylesi acil durumlarda verilen ilk tepkinin çok önemli olduğunu vurgulayan Meşe, "İnsani bakış açımız ve güçlü devlet yapımız, krizin başarılı bir insani müdahale modeli olarak gösterilen başlangıç ​​aşamasında hızlı davranmamızı sağlayan ana faktörlerdi." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin bu süreçte diğer ülke ve uluslararası kuruluşlarla da iş birliğine açık olduğunu vurgulayan Meşe, buna örnek olarak UNFPA ile iş birliğinin Suriyelileri de içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini gösterdi.

Meşe, Türkiye'nin sağlık personelinin de Suriyelilerin acil ihtiyaçlarını giderecek şekilde yönlendirildiğini, dil ve kültür farkından doğan zorlukların aşılmasına odaklandıklarının altını çizdi.

Sağlıklı hamilelik, erken doğum, doğum sonrası destek, istenmeyen gebeliklerin önlenmesi, kadına yönelik şiddet gibi konuların da sağlık hizmetlerinde özellikle önemsendiğini ve Türk sağlık sisteminin önlenebilir anne ve bebek ölümlerini sıfıra indirmeye odaklandığını anlatan Meşe, bu durumun Suriyeli misafirler için de geçerli olduğunu söyledi.

Türklerin birçok devlet kurmuş, tarihin derinliklerinde kökleri olan bir ulus olduğunu vurgulayan Meşe, "Tarihteki bütün Türk devletleri aynı fikir üzerine kurulmuştur: 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' Suriyeli misafirlerimize de bu kurucu felsefemizle yaklaşmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA