'Dedem Gibi Türkiye'de Ölmek İstiyorum'

Abdülhalil Paşa olarak da bilinen Japon çay seremonisi ustası ve iş adamı Toraciro Yamada'nın torunu Tsukiko Yamada Watari: 'Türkiye ile ilgili henüz bilmediğim çok şey var ama onları yapmak istiyorum. Türkçeyi öğrenmek istiyorum. Eğer bunları başarırsam Türkiye'ye taşınmak ve Türkiye'de ölmek istiyorum' 'Çünkü benim dedem Japonya'da ölüm döşeğinde Türkiye'yi özlediğini söyleyerek ölmüş. Hayallerimi gerçekleştirdikten sonra buraya gelmek ve hayatımı burada bitirmek istiyorum' 'Ertuğrul filminden sonra Japonya'da herkes hem bu hikayeyi hem de Türk Japon dostluğunun ne kadar uzun yıllara dayandığını öğrenmiş oldu. Türkiye ile Japonya arasındaki dostluğun derinleşmesi için bundan sonra ben Türkiye'yi daha çok tanıtmam gerektiğini düşünüyorum ve bunu görevim olduğunu biliyorum'

GÜLSÜM İNCEKAYA - Abdülhalil Paşa olarak da bilinen Japon çay seremonisi ustası ve iş adamı Toraciro Yamada'nın torunu Tsukiko Yamada Watari, dedesi gibi Türkiye'yi ikinci vatan olarak gördüğünü belirterek, "Türkiye ile ilgili henüz bilmediğim çok şey var ama onları yapmak istiyorum. Türkçeyi öğrenmek istiyorum. Eğer bunları başarırsam Türkiye'ye taşınmak ve Türkiye'de ölmek istiyorum." dedi.

Gülseli Kato'nun sunuculuğunu yapacağı yazar Alev Alatı'nın de katılacağı ve TRT2'de yayınlacak "Miyako'dan Payitaht'a" programına katılmak üzere İstanbul'a gelen Tokyo Watarium Müzesi sahibi Tsukiko Yamada Watari, dedesi Toraciro Yamada'yi, Türk-Japon ilişkilerini ve Türkiye'ye olan sevgisini AA muhabirine anlattı.

Yamada Watari, Türklerin olduğu gibi Japonları da derinden sarsan Ertuğrul gemisi şehitleri ve aileleri için yardım kampanyalarından sonra toparlanan paraları Sultan 2. Abdülhamid Han'a teslim etmek üzere Türkiye'ye gelen ve 18 yıl Türkiye'de yaşayan dedesi ile ilgili tüm bilgileri babasından öğrendiğini anlattı.

Babasının dedesine ait anıları anlatırken "Babam sonlara doğru artık bir Türk gibi yaşamaya başlamış." dediğini hatırlatan Yamada Watari, "Dedem, babama Türkiye'nin ailemiz için ne kadar önemli olduğunu, Türkiye'ye her zaman değer vermemiz gerektiğini hep anlatırmış." ifadesini kullandı.

Japonya ile Türkiye arasında yaşanan dostane bazı ilişkilerin çok uzun yıllar sonra ortaya çıkmasının hem Türk insanının hem de Japon halkının iyilikleri anlatma konusundaki mütevaziliğinden kaynaklandığını dile getiren Yamada Watari, "Türkler de Japonlar da yaptıkları iyilikleri kolay kolay söylemezler, utangaçtırlar. Ertuğrul Fırkateyn'ni Japonya'da kimse bilmiyordu. Ertuğrul filminden sonra Japonya'da herkes hem bu hikayeyi hem de Türk Japon dostluğunun ne kadar uzun yıllara dayandığını öğrenmiş oldu.Türkiye ile Japonya arasındaki dostluğun derinleşmesi için bundan sonra ben Türkiye'yi daha çok tanıtmam gerektiğini düşünüyorum ve bunu görevim olduğunu biliyorum" diye konuştu.

- "Türklerle Japonların aynı kökenden geldiğine inanıyorum"

Yamada Watari, şu anda kadar Türkiye'de herhangi bir çalışma yapmadığını fakat 2019 yılı Türk-Japon kültür yılı dolayısıyla Japonya'da Topkapı sergisi düzenlediklerini ve Japonya'da çok büyük ilgil gördüğü bilgisini paylaştı.

Türkiye'nin Japonya Büyükelçiliğinin Türk kültürünü Japonya'da tanıtmak için çok güzel faaliyetler düzenlediğini söyleyen Yamada Watari, şöyle konuştu:

"Biz de Japon kültürünü Türkiye'de tanıtmak istiyoruz. Ben Türklerle Japonların aynı kökenden geldiğine inanıyorum. Türk kültürü ve Japon kültürü, alışkanlıklar çok birbirine benziyor. Karakter olarak da iki milletin benzerlikleri var. Bu nedenle birbirimiz çok iyi anlıyor ve birbirimizi seviyoruz. Türkiye ile Japonya arasında gerek ekonomik gerek siyasi ilişkilerin, işbirliklerinin geliştirilmesi için öncelikle Japonların Türkleri iyi tanıması gerekiyor. Çünkü Japonlar Türkleri yeterince tanımıyor. Mesela Sultan Abdülhamid Han dedeme, Türkiye ile Japonya arasında dostluğun geliştirilmesi için Japon kültürünü ve dilini askerlere öğretmesi emrini vermiş böyle başlamış iki ülke arasındaki dostluk. İki ülkenin iyi ilişkiler geliştirmesi için kesinlikle birbirimizi iyi tanımamız gerekiyor. ekonomik ve siyasi olarak da iki ülkenin yakınlaşması için önce kültürden başlamamız lazım. Eğer birbirimizi iyi tanırsak, kalplerimiz yakınlaşırsa ekonomide de politikada da başarılı olabileceğimiz düşünüyorum."

- "Tıpkı dedem gibi ben de Türkiye'yi ikinci vatanım olarak görüyorum"

Yamada Watari, dedesi Toraciro Yamada'nin Türkiye'yi ikinci vatanı olarak gördüğünü ve Türkiye'de 18 yıl yaşadığını, öldüğünde de Türkiye özlemiyle olduğunu duygulanarak anlattı.

Türkiye'nin kendisi için de ikinci vatan olduğunu söyleyen Yamada Watari, duygularını şu şekilde ifade etti:

"Tıpkı dedem gibi ben de Türkiye'yi ikinci vatanım olarak görüyorum. Türkiye ile ilgili henüz bilmediğim çok şey var ama onları yapmak istiyorum. Türkçeyi öğrenmek istiyorum. Eğer bunları başarırsam Türkiye'ye taşınmak ve Türkiye'de ölmek istiyorum. Çünkü benim dedem Japonya'da ölüm döşeğinde Türkiye'yi özlediğini söyleyerek olmuş. Hayallerimi gerçekleştirdikten sonra buraya gelmek ve hayatımı burada bitirmek istiyorum."

- Toraciro Yamada ve Ertuğrul Fırkateyni

Türk-Japon ilişkilerinde her iki toplum için simgeleşmiş olan kişilik. Zamanında Türklerin olduğu gibi Japonları da sarsan Ertuğrul faciasından sonra tüm Japonya'da Ertuğrul kazası şehitleri aileleri için yardım kampanyaları başlatıldı. Toplanan yardımlar, daha sonra Abdülhalil Paşa olarak da bilinen Japon çay seremonisi ustası ve iş adamı Toraciro Yamada bizzat kendisi gelerek Padişah 2. Abdülhamid Han'a teslim etti.

Sultan 2. Abdülhamid, Yamada'dan Japonya-Türkiye ilişkilerini geliştirmesi için bir vakıf kurmasını ve Türkiye'de kalmasını istedi. Toraciro Yamada ülkesine dönmedi ve 18 yıl İstanbul'da yaşadı.Yamada daha sonra Müslüman oldu ve Abdülhalil adını aldı. Abdülhalil Paşa, daha sonra Türk-Japon ilişkilerinin temelini atan isim olarak anıldı.

Kaynak: AA