TCMB Başkanı Murat Uysal Soruları Yanıtladı
TCMB Başkanı Murat Uysal: (1) 'Özellikle son dönemdeki mevduat büyümesinin Türk lirası ağırlıklı olduğunu söyleyebilirim. Dolarizasyonda çok ciddi bir çözülme yok yatay bir seyire girdi ama yeni mevduat artışlarının ağırlıklı Türk lirası tarafında olduğunu gözlemliyoruz' 'Bunda tabii enflasyon tarafındaki iyileşme, belirsizliklerin azalması ve güven ortamının artması yatırımcıların portföy tercihlerini etkiliyor' 'Veri akışına baktığımızda TL’deki istikrarlı seyir, olumlu iç talep koşulları, maliyet baskılarının azalması ve çekirdek enflasyondaki düşüşün belirginleşmesi Eylül PPK'dan bu yanan enflasyonun ana eğilimdeki iyileşmeyi destekledi' 'Önümüzdeki dönemde zorunlu karşılıkları etkin bir araç olarak kullanmaya devam edebiliriz'
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, "Özellikle son dönemdeki mevduat büyümesinin Türk lirası ağırlıklı olduğunu söyleyebilirim. Dolarizasyonda çok ciddi bir çözülme yok yatay bir seyire girdi ama yeni mevduat artışlarının ağırlıklı Türk lirası tarafında olduğunu gözlemliyoruz." dedi.
Uysal, TCMB İstanbul Şubesi'nde "Enflasyon Raporu 2019-IV Bilgilendirme Toplantısı"nda ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından sonra özellikle bu süre zarfında veri akışının enflasyonun ana eğiliminde kayda değer bir iyileşmeye işaret ettiğini dile getiren Uysal, Türk lirasındaki istikrarlı seyrin etkisinin, orta vadede enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin, olumlu iç talep koşullarının, fiyatlama davranışlarına ait elde edilen verilerin, üretici fiyatlarından gelen maliyet baskılarının azalmasının ve çekirdek enflasyon göstergelerindeki düşüşün belirginleşmesinin son PPK toplantısından bu yana enflasyonun ana eğilimdeki iyileşmeyi desteklediğini dile getirdi.
Dolayısıyla bu veri setiyle hareket ederek Ekim PPK Toplantısı'nda 250 baz puan faiz indirimine gittiklerini aktaran Uysal, "Enflasyonun ana eğilimindeki iyileşme ve tabii bununla birlikte küresel para politikalarındaki gevşeme eğilimleri, atılan adımda bir miktar elimizi rahatlattığını söyleyebilirim. Ancak geldiğimiz noktada yine mevcut para politikası duruşunun hedeflenen politikamızla büyük ölçüde uyumlu olduğunu değerlendiriyoruz." diye konuştu.
- Zorunlu karşılıklar konusu
Uysal, yabancı para zorunlu karşılıklarda son dönemde bir miktar artış yaptıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Özellikle tabii bu adımların bir miktar dolarizasyon ve yurt içi yerleşiklerin portföy tercihlerini bir miktar etkilemesi ve yabancı para mevduat fiyatlamasını da etkileyebilmesi açısından bir makro ihtiyati bir adım olarak görüyoruz. Bununla birlikte TL zorunlu karşılıklarda son dönemde bir kredi büyümesiyle ilişkilendirilen bir çerçeve belirlemiştik. Burada da belli bir bant içerisine yani makul büyüme hedefiyle uyumlu bir kredi büyümesine ulaşabilmek açısından kredi büyümesinde belli bir bant içinde olan bankalara düşük zorunlu karşılık ve bu zorunlu karşılıklara da daha yüksek oranda faiz ödeme uygulamasına geçmiştik. Bunun da olumlu etkilerini görmeye başladık. Önümüzdeki dönemde zorunlu karşılıkları etkin bir araç olarak kullanmaya devam edebiliriz."
- "Dijital para konusundaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz"
Uysal merkez bankasının dijital paralar konusundaki çalışmalarına yönelik soruya ilişkin ise "Aslında bu konular daha çok Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi (FİKKO) kapsamında yakın takip edilen konular. Özellikle burada Bitcoin tarzı para birimlerinin aslında arkasında bir para otoritesi olmayan yapılar olduğunu ve bunlarla ilgili de daha önce FİKKO kapsamında bazı uyarıların yapıldığını hatırlatmam gerekir. Ama 'merkez bankası sayısal parası' dediğimiz zaman bu tamamen farklı bir konu. Bunun da şu anda aslında ortaya çıkmış bir örneği yok. Biz de merkez bankası olarak bu konudaki gelişmeleri yakından takip ettiğimizi söyleyebilirim." şeklinde cevap verdi.
- "Yeni mevduat artışları ağırlıklı Türk lirası tarafında"
Dolarizasyon konusunda değinen Uysal, son dönemde bir miktar yurt içi yerleşiklerin tercihlerini TL'den yana yapmaya başladıklarını gördüklerini belirterek, şunları söyledi:
"Özellikle son dönemdeki mevduat büyümesinin Türk lirası ağırlıklı olduğunu söyleyebilirim. Dolarizasyonda çok ciddi bir çözülme yok yatay bir seyire girdi ama yeni mevduat artışlarının ağırlıklı Türk lirası tarafında olduğunu gözlemliyoruz. Bunda tabii enflasyon tarafındaki iyileşme, belirsizliklerin azalması ve güven ortamının artması yatırımcıların portföy tercihlerini etkiliyor."
(Sürecek)
Kaynak: AA
Uysal, TCMB İstanbul Şubesi'nde "Enflasyon Raporu 2019-IV Bilgilendirme Toplantısı"nda ekonomistlerin ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından sonra özellikle bu süre zarfında veri akışının enflasyonun ana eğiliminde kayda değer bir iyileşmeye işaret ettiğini dile getiren Uysal, Türk lirasındaki istikrarlı seyrin etkisinin, orta vadede enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin, olumlu iç talep koşullarının, fiyatlama davranışlarına ait elde edilen verilerin, üretici fiyatlarından gelen maliyet baskılarının azalmasının ve çekirdek enflasyon göstergelerindeki düşüşün belirginleşmesinin son PPK toplantısından bu yana enflasyonun ana eğilimdeki iyileşmeyi desteklediğini dile getirdi.
Dolayısıyla bu veri setiyle hareket ederek Ekim PPK Toplantısı'nda 250 baz puan faiz indirimine gittiklerini aktaran Uysal, "Enflasyonun ana eğilimindeki iyileşme ve tabii bununla birlikte küresel para politikalarındaki gevşeme eğilimleri, atılan adımda bir miktar elimizi rahatlattığını söyleyebilirim. Ancak geldiğimiz noktada yine mevcut para politikası duruşunun hedeflenen politikamızla büyük ölçüde uyumlu olduğunu değerlendiriyoruz." diye konuştu.
- Zorunlu karşılıklar konusu
Uysal, yabancı para zorunlu karşılıklarda son dönemde bir miktar artış yaptıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Özellikle tabii bu adımların bir miktar dolarizasyon ve yurt içi yerleşiklerin portföy tercihlerini bir miktar etkilemesi ve yabancı para mevduat fiyatlamasını da etkileyebilmesi açısından bir makro ihtiyati bir adım olarak görüyoruz. Bununla birlikte TL zorunlu karşılıklarda son dönemde bir kredi büyümesiyle ilişkilendirilen bir çerçeve belirlemiştik. Burada da belli bir bant içerisine yani makul büyüme hedefiyle uyumlu bir kredi büyümesine ulaşabilmek açısından kredi büyümesinde belli bir bant içinde olan bankalara düşük zorunlu karşılık ve bu zorunlu karşılıklara da daha yüksek oranda faiz ödeme uygulamasına geçmiştik. Bunun da olumlu etkilerini görmeye başladık. Önümüzdeki dönemde zorunlu karşılıkları etkin bir araç olarak kullanmaya devam edebiliriz."
- "Dijital para konusundaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz"
Uysal merkez bankasının dijital paralar konusundaki çalışmalarına yönelik soruya ilişkin ise "Aslında bu konular daha çok Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi (FİKKO) kapsamında yakın takip edilen konular. Özellikle burada Bitcoin tarzı para birimlerinin aslında arkasında bir para otoritesi olmayan yapılar olduğunu ve bunlarla ilgili de daha önce FİKKO kapsamında bazı uyarıların yapıldığını hatırlatmam gerekir. Ama 'merkez bankası sayısal parası' dediğimiz zaman bu tamamen farklı bir konu. Bunun da şu anda aslında ortaya çıkmış bir örneği yok. Biz de merkez bankası olarak bu konudaki gelişmeleri yakından takip ettiğimizi söyleyebilirim." şeklinde cevap verdi.
- "Yeni mevduat artışları ağırlıklı Türk lirası tarafında"
Dolarizasyon konusunda değinen Uysal, son dönemde bir miktar yurt içi yerleşiklerin tercihlerini TL'den yana yapmaya başladıklarını gördüklerini belirterek, şunları söyledi:
"Özellikle son dönemdeki mevduat büyümesinin Türk lirası ağırlıklı olduğunu söyleyebilirim. Dolarizasyonda çok ciddi bir çözülme yok yatay bir seyire girdi ama yeni mevduat artışlarının ağırlıklı Türk lirası tarafında olduğunu gözlemliyoruz. Bunda tabii enflasyon tarafındaki iyileşme, belirsizliklerin azalması ve güven ortamının artması yatırımcıların portföy tercihlerini etkiliyor."
(Sürecek)