İYİ Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan Açıklaması
'Soçi'de yeni bir takvim ortaya çıktı. YPG ne Rusya ne İran ne de AB ülkeleri tarafından terör örgütü olarak görülmüyor'
İYİ Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan, "Soçi'de yeni bir takvim ortaya çıktı. YPG ne Rusya ne İran ne de AB ülkeleri tarafından terör örgütü olarak görülmüyor." dedi.
Erozan, Mecliste düzenlediği basın toplantısında Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump'un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği mektuba tepki gösteren Erozan, "Bu küstah mektup uluslararası ve diplomasi tarihinde bir leke olarak kalacaktır. Üniversitelerde akademik analiz ve ders konusudur." diye konuştu.
Hükümetin dış politikasını eleştiren Erozan, Türkiye'nin "değerli yalnızlık" veya "onurlu izolasyon" denilen ve anlaşılması zor bir durumla karşı karşıya kaldığını öne sürdü.
Erozan, süper güce sahip devletler arasında denge politikası yürütmenin ve bu ülkelerle birlikte hareket etmenin birtakım mecburiyetler ortaya çıkardığını kaydetti.
Soçi'de gerçekleşen görüşmenin de bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini belirten Erozan, "Soçi'de yeni bir takvim ortaya çıktı. YPG ne Rusya ne İran ne de AB ülkeleri tarafından terör örgütü olarak görülmüyor. Putin YPG için 'silahlı Kürt grupları' ifadesini kullanıyor ve terörist grup olarak sadece DEAŞ'ı görüyor. Putin'in açıklamalarından Suriye'de eğer askeri bir operasyon yapılacaksa bunun DEAŞ'a karşı olacağı anlaşılıyor. Esad'ın Suriye'si bile YPG'yi terörist örgütü olmaktan çıkardı. Suriye rejimi bu grubu 5. Kolordu yaptı. Ortadaki tablo, bu güçlerin çıkarlarının bir noktada birleştiğini ve müşterek çıkarlarının olduğunu gösteriyor." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin, "aradaki postacılarla değil doğrudan Şam yönetimi ile masaya oturması" gerektiğini belirten Erozan, "Şam'da büyükelçiliğimiz bile yok. Bu çok büyük bir eksiklik. Sadece savaş halinde büyükelçilikler çekilir. Biz Suriye ile savaş halinde değiliz ki teröristlerle mücadele ediyoruz. Neden orada büyükelçiliğimiz yok?" ifadelerini kullandı.
Ahmet Kamil Erozan, Suriye'de Irak'ın kuzeyine benzeyen bir durumun ortaya çıkacağını ve iktidarın da bunu kabul edeceğini öne sürdü.
Rusya'nın, Soçi mutabakatında Suriye rejimine Kürt gruplarla diyaloğa girme çağrısı yaptığını söyleyen Erozan, "Bugünkü durum 2010'dan daha kötü. 'Fırat'ın doğusu' veya "Kuzey Suriye' diye yoktu, sonradan çıktı. Bu ifadeler siyasi tanımlar. Bize sorarsanız bu durum iktidar tarafından kabullenilmiş. Cenevre görüşmesinde görevler bile tanımlanmıştır. Suriye'de devlet içinde devletçiğin olduğu Bosna modeli veya süreç önce kantonlaşmaya sonra federasyona olabilir." görüşlerini savundu.
Erozan, parti bünyesinde gölge bakanlıklar ile Uluslararası İlişkiler Başkanlığı kurduklarını belirterek, başkanlıkta diplomasi eğitiminin verileceğini ve eğitimlerin herkese açık olacağını da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Erozan, Mecliste düzenlediği basın toplantısında Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump'un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği mektuba tepki gösteren Erozan, "Bu küstah mektup uluslararası ve diplomasi tarihinde bir leke olarak kalacaktır. Üniversitelerde akademik analiz ve ders konusudur." diye konuştu.
Hükümetin dış politikasını eleştiren Erozan, Türkiye'nin "değerli yalnızlık" veya "onurlu izolasyon" denilen ve anlaşılması zor bir durumla karşı karşıya kaldığını öne sürdü.
Erozan, süper güce sahip devletler arasında denge politikası yürütmenin ve bu ülkelerle birlikte hareket etmenin birtakım mecburiyetler ortaya çıkardığını kaydetti.
Soçi'de gerçekleşen görüşmenin de bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini belirten Erozan, "Soçi'de yeni bir takvim ortaya çıktı. YPG ne Rusya ne İran ne de AB ülkeleri tarafından terör örgütü olarak görülmüyor. Putin YPG için 'silahlı Kürt grupları' ifadesini kullanıyor ve terörist grup olarak sadece DEAŞ'ı görüyor. Putin'in açıklamalarından Suriye'de eğer askeri bir operasyon yapılacaksa bunun DEAŞ'a karşı olacağı anlaşılıyor. Esad'ın Suriye'si bile YPG'yi terörist örgütü olmaktan çıkardı. Suriye rejimi bu grubu 5. Kolordu yaptı. Ortadaki tablo, bu güçlerin çıkarlarının bir noktada birleştiğini ve müşterek çıkarlarının olduğunu gösteriyor." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin, "aradaki postacılarla değil doğrudan Şam yönetimi ile masaya oturması" gerektiğini belirten Erozan, "Şam'da büyükelçiliğimiz bile yok. Bu çok büyük bir eksiklik. Sadece savaş halinde büyükelçilikler çekilir. Biz Suriye ile savaş halinde değiliz ki teröristlerle mücadele ediyoruz. Neden orada büyükelçiliğimiz yok?" ifadelerini kullandı.
Ahmet Kamil Erozan, Suriye'de Irak'ın kuzeyine benzeyen bir durumun ortaya çıkacağını ve iktidarın da bunu kabul edeceğini öne sürdü.
Rusya'nın, Soçi mutabakatında Suriye rejimine Kürt gruplarla diyaloğa girme çağrısı yaptığını söyleyen Erozan, "Bugünkü durum 2010'dan daha kötü. 'Fırat'ın doğusu' veya "Kuzey Suriye' diye yoktu, sonradan çıktı. Bu ifadeler siyasi tanımlar. Bize sorarsanız bu durum iktidar tarafından kabullenilmiş. Cenevre görüşmesinde görevler bile tanımlanmıştır. Suriye'de devlet içinde devletçiğin olduğu Bosna modeli veya süreç önce kantonlaşmaya sonra federasyona olabilir." görüşlerini savundu.
Erozan, parti bünyesinde gölge bakanlıklar ile Uluslararası İlişkiler Başkanlığı kurduklarını belirterek, başkanlıkta diplomasi eğitiminin verileceğini ve eğitimlerin herkese açık olacağını da sözlerine ekledi.