'Hayatım Film Olsa Adı 'Hafız' Olurdu'
Konya'da cezaevinde 15 ayda Kur'anı Kerim'i ezberleyen 29 yaşındaki hükümlü Abdülkadir Geylani Tekgöz, 13 mahkumun daha hafızlığa başlamasına öncülük etti Abdülkadir Geylani Tekgöz: 'Kur'an ile tanıştıktan sonra adeta 4 yıldır yaşadığımı anladım. Hayatım film olsa adı 'hafız' olurdu. Allah'ın büyük lütfu oldu, güzellikler yaşadım. Bunların hepsi Kur'an'ın bereketi ve Allah'ın rahmetidir' 'Hafızlığa başlayınca şunu anladım; 25 yaşına kadar ölü gibi yaşamışım. Şimdi yaşımı sorduklarında utanmasam, '4 yaşındayım' diyeceğim'
ABDULLAH DOĞAN - Konya'da cezaevinde 15 ayda Kur'an-ı Kerim'i ezberleyen 29 yaşındaki hükümlü Abdülkadir Geylani Tekgöz, 13 mahkumun daha hafızlığa başlamasını sağladı.
Merkez Meram ilçesinde yaşayan Abdülkadir Geylani Tekgöz, 2015'te işlediği suçtan ötürü tutuklanarak girdiği Konya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde maneviyata yöneldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün yürüttüğü proje kapsamında açılan kursa başvuran Tekgöz, cezaevi vaizlerinden kısa sürede Kur'an-ı Kerim'i öğrendi.
Aradığı huzur ve mutluluğu maneviyatta bulan Tekgöz, 12 yıl 6 ay ceza aldığı karar duruşmasından döndüğü gün, hafız olmaya karar verdi.
Tekgöz, zamanının büyük kısmını Kur'an-ı Kerim ile geçirerek, kısa sürede çevresindekilerin ilgi odağı oldu. Düzenli çalışmasıyla 15 ayda hafızlığını tamamlayan Abdülkadir Geylani Tekgöz, düzenlenen icazet töreninde sarık ve cübbesini giydi.
Kısa sürede sevgisini kazandığı koğuştaki diğer arkadaşlarının Kur'an-ı Kerim'e olan sevgisini ateşleyen Tekgöz, çeşitli suçlardan ceza alan 13 mahkumun da hafızlığa başlamasına öncülük etti.
- Ceza aldığı gün hafız olmak istemiş
Tekgöz, tutuklu bulunduğu Konya Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda, AA muhabirine, yaşadıklarını anlattı.
İlköğretimin ardından bir eczanede iş hayatına atıldığını anlatan Tekgöz, arkadaş çevresinin etkisiyle işlediği suç nedeniyle 2015'te tutuklandığını ifade etti.
Tekgöz, mahkemede 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını belirterek, hayatının en anlamlı döneminin cezaevinde başladığını aktardı.
Yaşadıklarının maneviyat eksikliğinden kaynaklandığını düşündüğünü kaydeden Tekgöz, şöyle konuştu:
"Tutuklu yargılanıyordum, mahkeme süreci devam ediyordu. Karar günü, 12 yıl 6 ay ceza almıştım. Koğuşa gelince arkadaşlarım rahatlığımdan tahliye olduğumu düşünerek aldığım cezaya inanmadı. 'Her şey de bir hayır vardır' diye düşündüm. 'Hafızlık nedir' diye sorsalar pek de bilmediğim, duyduğumuz kadarını söyleyebileceğim şey bir anda kalbime doğdu. Hafız olmak istedim ve bunu da cezaevi müdürlüğüne dilekçe ile ilettim. Zaten vaizlerle faaliyetlere katılıyordum. Hafızlık sürecinde din görevlileri çok yardımcı oldu. Ceza aldığım mahkeme gününde, kalbime doğan bir duygu ile hafızlığa niyetlendim ve besmele çekip başladık."
- "Ömrümün en güzel günleri burada geçiyor"
Tekgöz, 2018'in ocak ayında sistemli çalışmaya başladığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Allah'ın lütfuyla kısa sürede bitti ve 15 ayda hafız olduk. Hamdolsun çok güzel şeyler oldu. Ömrümün en güzel günleri burada geçiyor. İnşallah hafızlık sınavına da gireceğim. Hedefim bu yolda ilerlemek. Aynı zamanda Arapça ve kıraat öğreniyorum. Okuduğumu anlamak için Arapça öğrenmek istedim. Bunun yanında ilmihal hadis ve tefsire de çalışıyorum. Allah bu yoldan ayırmasın, gayem bu uğurda hayatımı devam ettirmek. İlköğretim mezunuydum. Burada açıktan liseyi de bitirdim. Hedefim inşallah ilahiyat fakültesini okumak. Allah'ın izniyle 17 ay sonra cezam bitiyor."
- "25 yaşına kadar ölü gibi yaşamışım"
Kur'an-ı Kerim'le adeta yeniden doğduğunu anlatan Tekgöz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cezaevine girinceye kadarki hayatım maneviyattan uzaktı. Burada Rabbimizi bulunca ve onu tanıyınca hayatın ne kadar güzel olduğunu anladım. Hafızlığa başlayınca şunu anladım; 25 yaşına kadar ölü gibi yaşamışım. Şimdi yaşımı sorduklarında utanmasam, '4 yaşındayım' diyeceğim. Benden sonra hafızlığa başlayan kardeşlerim var. Onların da hafızlığı sürüyor. Allah, onları başarılı kılsın. Bu sürecime en çok annem ve babam sevindi."
- "Allah'ın büyük lütfu oldu"
Tekgöz, hafızlığını disiplin isteyen bir süreçle tamamlanacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Hafız olduktan sonra adımı değiştirdiğimi düşünenler oldu. Allah'a hamdolsun hayatım adıma rücu etti. Madde bağımlılığı kurtulması zor. Yaşamımızdaki boşluğu madde ile değil de maneviyatla doldurursak bundan kurutulacağımıza inanıyorum. Allah'ı tanıdığımızda emir ve yasaklarına uyduğumuzda bu hastalıktan kurtulabiliriz. Kur'an ile tanıştıktan sonra adeta 4 yıldır yaşadığımı anladım. Hayatım film olsa adı 'hafız' olurdu. Allah'ın büyük lütfu oldu, güzellikler yaşadım. Bunların hepsi Kur'an'ın bereketi ve Allah'ın rahmetidir."
- "Nakli 4 ay daha uzatmak istedik"
Kapalı cezaevinden açık cezaevine nakil hakkının geldiğini ancak kapalı cezaevinde daha disiplinli çalışma ortamı bulduğu için nakli 4 ay ertelettiğini belirten Tekgöz, "Böylelikle hafızlığı tamamladık hatta oradaki ortamın daha iyi olduğunu düşünüyorum ve orayı özlüyorum. Açık cezaevi oraya göre çok daha iyi ama benim için orası daha anlamlıydı. Hafızlıkta zorlandığım hatta tıkandığım 'artık, bitti yapamayacağım' diye düşündüğüm zaman oldu. Hocamın yaptığı konuşma ile o süreci de tamamladık." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Merkez Meram ilçesinde yaşayan Abdülkadir Geylani Tekgöz, 2015'te işlediği suçtan ötürü tutuklanarak girdiği Konya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde maneviyata yöneldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün yürüttüğü proje kapsamında açılan kursa başvuran Tekgöz, cezaevi vaizlerinden kısa sürede Kur'an-ı Kerim'i öğrendi.
Aradığı huzur ve mutluluğu maneviyatta bulan Tekgöz, 12 yıl 6 ay ceza aldığı karar duruşmasından döndüğü gün, hafız olmaya karar verdi.
Tekgöz, zamanının büyük kısmını Kur'an-ı Kerim ile geçirerek, kısa sürede çevresindekilerin ilgi odağı oldu. Düzenli çalışmasıyla 15 ayda hafızlığını tamamlayan Abdülkadir Geylani Tekgöz, düzenlenen icazet töreninde sarık ve cübbesini giydi.
Kısa sürede sevgisini kazandığı koğuştaki diğer arkadaşlarının Kur'an-ı Kerim'e olan sevgisini ateşleyen Tekgöz, çeşitli suçlardan ceza alan 13 mahkumun da hafızlığa başlamasına öncülük etti.
- Ceza aldığı gün hafız olmak istemiş
Tekgöz, tutuklu bulunduğu Konya Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda, AA muhabirine, yaşadıklarını anlattı.
İlköğretimin ardından bir eczanede iş hayatına atıldığını anlatan Tekgöz, arkadaş çevresinin etkisiyle işlediği suç nedeniyle 2015'te tutuklandığını ifade etti.
Tekgöz, mahkemede 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığını belirterek, hayatının en anlamlı döneminin cezaevinde başladığını aktardı.
Yaşadıklarının maneviyat eksikliğinden kaynaklandığını düşündüğünü kaydeden Tekgöz, şöyle konuştu:
"Tutuklu yargılanıyordum, mahkeme süreci devam ediyordu. Karar günü, 12 yıl 6 ay ceza almıştım. Koğuşa gelince arkadaşlarım rahatlığımdan tahliye olduğumu düşünerek aldığım cezaya inanmadı. 'Her şey de bir hayır vardır' diye düşündüm. 'Hafızlık nedir' diye sorsalar pek de bilmediğim, duyduğumuz kadarını söyleyebileceğim şey bir anda kalbime doğdu. Hafız olmak istedim ve bunu da cezaevi müdürlüğüne dilekçe ile ilettim. Zaten vaizlerle faaliyetlere katılıyordum. Hafızlık sürecinde din görevlileri çok yardımcı oldu. Ceza aldığım mahkeme gününde, kalbime doğan bir duygu ile hafızlığa niyetlendim ve besmele çekip başladık."
- "Ömrümün en güzel günleri burada geçiyor"
Tekgöz, 2018'in ocak ayında sistemli çalışmaya başladığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Allah'ın lütfuyla kısa sürede bitti ve 15 ayda hafız olduk. Hamdolsun çok güzel şeyler oldu. Ömrümün en güzel günleri burada geçiyor. İnşallah hafızlık sınavına da gireceğim. Hedefim bu yolda ilerlemek. Aynı zamanda Arapça ve kıraat öğreniyorum. Okuduğumu anlamak için Arapça öğrenmek istedim. Bunun yanında ilmihal hadis ve tefsire de çalışıyorum. Allah bu yoldan ayırmasın, gayem bu uğurda hayatımı devam ettirmek. İlköğretim mezunuydum. Burada açıktan liseyi de bitirdim. Hedefim inşallah ilahiyat fakültesini okumak. Allah'ın izniyle 17 ay sonra cezam bitiyor."
- "25 yaşına kadar ölü gibi yaşamışım"
Kur'an-ı Kerim'le adeta yeniden doğduğunu anlatan Tekgöz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cezaevine girinceye kadarki hayatım maneviyattan uzaktı. Burada Rabbimizi bulunca ve onu tanıyınca hayatın ne kadar güzel olduğunu anladım. Hafızlığa başlayınca şunu anladım; 25 yaşına kadar ölü gibi yaşamışım. Şimdi yaşımı sorduklarında utanmasam, '4 yaşındayım' diyeceğim. Benden sonra hafızlığa başlayan kardeşlerim var. Onların da hafızlığı sürüyor. Allah, onları başarılı kılsın. Bu sürecime en çok annem ve babam sevindi."
- "Allah'ın büyük lütfu oldu"
Tekgöz, hafızlığını disiplin isteyen bir süreçle tamamlanacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Hafız olduktan sonra adımı değiştirdiğimi düşünenler oldu. Allah'a hamdolsun hayatım adıma rücu etti. Madde bağımlılığı kurtulması zor. Yaşamımızdaki boşluğu madde ile değil de maneviyatla doldurursak bundan kurutulacağımıza inanıyorum. Allah'ı tanıdığımızda emir ve yasaklarına uyduğumuzda bu hastalıktan kurtulabiliriz. Kur'an ile tanıştıktan sonra adeta 4 yıldır yaşadığımı anladım. Hayatım film olsa adı 'hafız' olurdu. Allah'ın büyük lütfu oldu, güzellikler yaşadım. Bunların hepsi Kur'an'ın bereketi ve Allah'ın rahmetidir."
- "Nakli 4 ay daha uzatmak istedik"
Kapalı cezaevinden açık cezaevine nakil hakkının geldiğini ancak kapalı cezaevinde daha disiplinli çalışma ortamı bulduğu için nakli 4 ay ertelettiğini belirten Tekgöz, "Böylelikle hafızlığı tamamladık hatta oradaki ortamın daha iyi olduğunu düşünüyorum ve orayı özlüyorum. Açık cezaevi oraya göre çok daha iyi ama benim için orası daha anlamlıydı. Hafızlıkta zorlandığım hatta tıkandığım 'artık, bitti yapamayacağım' diye düşündüğüm zaman oldu. Hocamın yaptığı konuşma ile o süreci de tamamladık." ifadelerini kullandı.