Çöpte Bulunan Ceset Parçalarıyla İlgili Dava
Silahla vurulduktan sonra ceset parçaları çöp konteynerlerinde bulunan Rifat Rıza Öztürk'ün ölümüne ilişkin yeğeni ve 3 arkadaşının yargılanmasına devam edildi Duruşmada, tutuklu yargılanan iki sanığın tahliyesine karar verildi.
Başakşehir'de silahla vurulduktan sonra parçalanan cesedi çöp konteynerinde bulunan Rifat Rıza Öztürk'ün ölümüne ilişkin, yeğeni ve 3 arkadaşının yargılanmasına devam edildi.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Fatih Demir, Ferhat Yılmaz, Fahrettin Öztürk ve Turgut Kundakçı ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Fahrettin Öztürk, olay günü amcası ile iş yerinde yalnız kaldığını, maktul oyalanırken kendisinin çıkmaya karar verdiğini, bu yüzden silahını çekmecesinden aldığını ve amcasının iş yerinde despot tavırlar sergilediğini anlattı. Kendisi dışarıya yöneldiği sırada, amcasının sattıkları demir parçalarından birini alarak üzerine yürüdüğünü belirten Öztürk, bu duruma tepki vermediğini savundu.
Dışarıya çıkacağı sırada amcası olan maktulün hışımla üzerine doğru tekrar demirle geldiğini, bu sırada silahını çıkardığını ifade eden sanık Öztürk, ''Ben bu silahı kuru sıkı silah sanıyordum. Silahı çıkarınca maktul tuvalete doğru döndü, anneme küfür etti. Kaçmaya devam etti. Bu arada bir ses duydum ve maktulün düştüğünü tahmin ettim. Ardından gittiğimde ayaktaydı ve bana doğru sırtı dönük duruyordu, ben silahı havaya doğru tutarak, 2 el ateş ettim. Başına hedef almamıştım, herhalde eğildi. Bir an duraksadım. Kafasındaki izleri görünce ne yapacağımı şaşırdım. Silah sesi çınladığı için kendimi dışarıya atmak istedim, geriye döndüğümde yaptığımı anlamaya çalışıyordum. Nabzını kontrol ettim. Öldüğünü fark edince yanına çöktüm.'' dedi.
Diğer sanık Ferhat Yılmaz’ı arayıp yanına çağırdığını, bu sırada maktulü parçalara ayırdığını dile getiren sanık Öztürk, cesedi nasıl parçaladığını detaylı şekilde anlattı.
Öztürk, maktulü poşete koyduğu anda bırakıp gitmek istediğini aktararak, bu sırada diğer sanık Ferhat Yılmaz’ın geldiğini söyledi.
Sanık Öztürk, savunmasına şöyle devam etti:
''Bu sürede Ferhat geldi. Onu arabayla aldım. Ferhat 'Ne oldu?' diye sordu. Ben de beni takip etmesini söyledim. Bavulu, daha sonra da cesedi gösterdim. İlk başta dondu kaldı. Ben bunu görünce kaldığım yerden devam etmeye başladım. Poşetleri araca koydum. Ferhat bu sırada hiçbir şeye yardımcı olmadı. Valizi kapattıktan sonra arabaya koydum. Bu işleri yaparken hiçbir eldiven falan kullanmadım. Daha sonra bir fırça alıp olay yerinin olduğu fayansları sildim. Daha sonra Ferhat yanıma geldi. 'Hadi yanıma bin gidiyoruz.' dedim. Yola çıktık. Ferhat bana sadece neden yaptığımı sordu. Ben de 'Bana vurmaya çalıştı, kendimi korumak amacıyla yaptım.' dedim. Ferhat bana tepkiliydi, onu evine götürmemi istedi.''
Yolda giderken bir süre sonra arabayı durdurup bavulu viyadükten aşağıya attığını, sonrasında dernek lokaline gittiğini ifade eden Öztürk, poşetleri içeriye taşıdığını, diğer sanık Fatih Demir ve Turgut Kundakçı’ya içeriden birkaç çöp poşeti getirmelerini söylediğini, bu kişilerin poşetleri getirdiklerini ancak yardım etmediklerini ve kendisine de bir şey sormadıklarını dile getirdi.
Sanık Turgut Kundakçı’nın kendisine yardım ederek, bir poşeti arabaya koyduğunu, iki poşeti de kendisinin araca bıraktığını ve tekrar yola çıktıklarını anlatan sanık Öztürk, ''İlk poşeti Fatih konteynere attı, ikinci poşeti de Turgut attı. Turgut bana 'Hayırdır neden atıyoruz?' dedi, ben de 'Önemli bir şey değil, seni alakadar etmez.' dedim. Poşetleri attık, lokale döndük. Araçtaki kanı temizledim. Olayda keser kullandım. Diğer sanıkların olayla ilgili bir iştiraki söz konusu değildir.'' dedi.
Mahkeme heyeti, detaylı otopsi raporunun beklenmesine ve tüm sanıkların olay günü ve öncesine ait iletişimlerine dair rapor aldırılmasına karar verdi.
Sanıklar Fatih Demir ve Turgut Kundakçı’nın tahliyesini kararlaştıran mahkeme, diğer tutuklu sanıklar Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz’ın bu hallerinin devamına hükmetti.
Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Fahrettin Öztürk'ün, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nde amcası Rifat Rıza Öztürk'ün ortağı olduğu aile şirketinde işçi olarak çalıştığı belirtildi.
İddianamede, 26 Şubat'ta mesai bitimiyle çalışanların iş yerinden ayrılmasının ardından Rifat Rıza Öztürk ile sanık arasında tartışma yaşandığı, sanığın da başkan yardımcılığını yaptığı Kadıköy Motosiklet Sürücüleri Derneği'nin başkanı ve derneğe ait lokalin sahibi Ferhat Yılmaz'ı yanına çağırdığı anlatıldı.
Öztürk ve Yılmaz'ın maktulün iş yerine gittiği aktarılan iddianamede, sanık Fahrettin Öztürk'ün, Yılmaz'a ait silahla banyoda abdest alan maktule ateş ettiği, sanıkların öldüğünden emin olmadıkları maktulün boğazını bıçakla kestiği kaydedildi.
İddianamede, sanıklar Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz'ın gerçekleştirdikleri öldürme eyleminin delillerini gizlemek amacıyla maktulün cesedini 6 parçaya ayırarak valiz ve poşete koydukları, bunları da araca yükleyerek olay yerinden ayrıldıkları bildirildi.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü geçen sanıkların, durdukları viyadükten maktulün vücut parçalarının bir kısmını attıkları bilgisi verilen iddianamede, sanıkların daha sonra Kadıköy'deki lokale gittikleri, olayı diğer sanıklar Fatih Demir ve Turgut Kundakçı'ya anlattıkları ifade edildi.
Sanıkların maktulün cesedine ait parçaları araçlarına yükledikleri, ayak parçalarının bulunduğu poşeti Kadıköy'deki, diğer kısımları da farklı yerlerdeki çöp konteynerlerine attıkları belirtilen iddianamede, sanıklar Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz'ın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ile 1,5 yıldan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İddianamede, Fatih Demir ile Turgut Kundakçı'nın da "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan altışar aydan beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Kaynak: AA
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Fatih Demir, Ferhat Yılmaz, Fahrettin Öztürk ve Turgut Kundakçı ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Fahrettin Öztürk, olay günü amcası ile iş yerinde yalnız kaldığını, maktul oyalanırken kendisinin çıkmaya karar verdiğini, bu yüzden silahını çekmecesinden aldığını ve amcasının iş yerinde despot tavırlar sergilediğini anlattı. Kendisi dışarıya yöneldiği sırada, amcasının sattıkları demir parçalarından birini alarak üzerine yürüdüğünü belirten Öztürk, bu duruma tepki vermediğini savundu.
Dışarıya çıkacağı sırada amcası olan maktulün hışımla üzerine doğru tekrar demirle geldiğini, bu sırada silahını çıkardığını ifade eden sanık Öztürk, ''Ben bu silahı kuru sıkı silah sanıyordum. Silahı çıkarınca maktul tuvalete doğru döndü, anneme küfür etti. Kaçmaya devam etti. Bu arada bir ses duydum ve maktulün düştüğünü tahmin ettim. Ardından gittiğimde ayaktaydı ve bana doğru sırtı dönük duruyordu, ben silahı havaya doğru tutarak, 2 el ateş ettim. Başına hedef almamıştım, herhalde eğildi. Bir an duraksadım. Kafasındaki izleri görünce ne yapacağımı şaşırdım. Silah sesi çınladığı için kendimi dışarıya atmak istedim, geriye döndüğümde yaptığımı anlamaya çalışıyordum. Nabzını kontrol ettim. Öldüğünü fark edince yanına çöktüm.'' dedi.
Diğer sanık Ferhat Yılmaz’ı arayıp yanına çağırdığını, bu sırada maktulü parçalara ayırdığını dile getiren sanık Öztürk, cesedi nasıl parçaladığını detaylı şekilde anlattı.
Öztürk, maktulü poşete koyduğu anda bırakıp gitmek istediğini aktararak, bu sırada diğer sanık Ferhat Yılmaz’ın geldiğini söyledi.
Sanık Öztürk, savunmasına şöyle devam etti:
''Bu sürede Ferhat geldi. Onu arabayla aldım. Ferhat 'Ne oldu?' diye sordu. Ben de beni takip etmesini söyledim. Bavulu, daha sonra da cesedi gösterdim. İlk başta dondu kaldı. Ben bunu görünce kaldığım yerden devam etmeye başladım. Poşetleri araca koydum. Ferhat bu sırada hiçbir şeye yardımcı olmadı. Valizi kapattıktan sonra arabaya koydum. Bu işleri yaparken hiçbir eldiven falan kullanmadım. Daha sonra bir fırça alıp olay yerinin olduğu fayansları sildim. Daha sonra Ferhat yanıma geldi. 'Hadi yanıma bin gidiyoruz.' dedim. Yola çıktık. Ferhat bana sadece neden yaptığımı sordu. Ben de 'Bana vurmaya çalıştı, kendimi korumak amacıyla yaptım.' dedim. Ferhat bana tepkiliydi, onu evine götürmemi istedi.''
Yolda giderken bir süre sonra arabayı durdurup bavulu viyadükten aşağıya attığını, sonrasında dernek lokaline gittiğini ifade eden Öztürk, poşetleri içeriye taşıdığını, diğer sanık Fatih Demir ve Turgut Kundakçı’ya içeriden birkaç çöp poşeti getirmelerini söylediğini, bu kişilerin poşetleri getirdiklerini ancak yardım etmediklerini ve kendisine de bir şey sormadıklarını dile getirdi.
Sanık Turgut Kundakçı’nın kendisine yardım ederek, bir poşeti arabaya koyduğunu, iki poşeti de kendisinin araca bıraktığını ve tekrar yola çıktıklarını anlatan sanık Öztürk, ''İlk poşeti Fatih konteynere attı, ikinci poşeti de Turgut attı. Turgut bana 'Hayırdır neden atıyoruz?' dedi, ben de 'Önemli bir şey değil, seni alakadar etmez.' dedim. Poşetleri attık, lokale döndük. Araçtaki kanı temizledim. Olayda keser kullandım. Diğer sanıkların olayla ilgili bir iştiraki söz konusu değildir.'' dedi.
Mahkeme heyeti, detaylı otopsi raporunun beklenmesine ve tüm sanıkların olay günü ve öncesine ait iletişimlerine dair rapor aldırılmasına karar verdi.
Sanıklar Fatih Demir ve Turgut Kundakçı’nın tahliyesini kararlaştıran mahkeme, diğer tutuklu sanıklar Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz’ın bu hallerinin devamına hükmetti.
Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Fahrettin Öztürk'ün, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nde amcası Rifat Rıza Öztürk'ün ortağı olduğu aile şirketinde işçi olarak çalıştığı belirtildi.
İddianamede, 26 Şubat'ta mesai bitimiyle çalışanların iş yerinden ayrılmasının ardından Rifat Rıza Öztürk ile sanık arasında tartışma yaşandığı, sanığın da başkan yardımcılığını yaptığı Kadıköy Motosiklet Sürücüleri Derneği'nin başkanı ve derneğe ait lokalin sahibi Ferhat Yılmaz'ı yanına çağırdığı anlatıldı.
Öztürk ve Yılmaz'ın maktulün iş yerine gittiği aktarılan iddianamede, sanık Fahrettin Öztürk'ün, Yılmaz'a ait silahla banyoda abdest alan maktule ateş ettiği, sanıkların öldüğünden emin olmadıkları maktulün boğazını bıçakla kestiği kaydedildi.
İddianamede, sanıklar Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz'ın gerçekleştirdikleri öldürme eyleminin delillerini gizlemek amacıyla maktulün cesedini 6 parçaya ayırarak valiz ve poşete koydukları, bunları da araca yükleyerek olay yerinden ayrıldıkları bildirildi.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü geçen sanıkların, durdukları viyadükten maktulün vücut parçalarının bir kısmını attıkları bilgisi verilen iddianamede, sanıkların daha sonra Kadıköy'deki lokale gittikleri, olayı diğer sanıklar Fatih Demir ve Turgut Kundakçı'ya anlattıkları ifade edildi.
Sanıkların maktulün cesedine ait parçaları araçlarına yükledikleri, ayak parçalarının bulunduğu poşeti Kadıköy'deki, diğer kısımları da farklı yerlerdeki çöp konteynerlerine attıkları belirtilen iddianamede, sanıklar Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz'ın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ile 1,5 yıldan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İddianamede, Fatih Demir ile Turgut Kundakçı'nın da "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan altışar aydan beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.