SAÜ'de 'Osmanlı Döneminde Matematik' Konulu Konferans Gerçekleşti
Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi tarafından gerçekleştirilen konferansta ‘Osmanlı Döneminde Matematik’ konuşuldu.
Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezince (SASGEM) “Osmanlı Klasik Dönemde Matematik ve Uygulama Alanları” konulu bir konferans düzenlendi.
SAÜ Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonunda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Dr. Elif Bağa katıldı.
Dönemlendirmelerin tarih çalışmalarında çok önemli olduğuna işaret eden Dr. Elif Bağa, Osmanlı’da dönemlendirme yapılırken eksiklikler olduğunu ve Osmanlıya ait yeni bir dönemlendirme yapılması gerektiğini söyledi.
Dr. Bağa, “Osmanlı Klasik Dönemi 1800’lü yıllardan itibaren İslam Medeniyetinin ilk oluştuğu, bilimsel çalışmaların ilk meydana geldiği dönemden itibaren süregelen sürecin bir devamıdır. Osmanlı, İslam medeniyetinin en büyük mirasçısıdır” dedi.
Osmanlı’da matematik ve sayılar
Matematik kelimesinin kökünün Yunancadan Türkçeye geçtiğini belirten Bağa, kelimenin ‘öğrenme, öğretme, orta’ anlamlarına geldiğini söyledi.
Dr. Bağa, “Sayılar teorisi üzerinde durursak, bugün tam sayı, kesirli, negatif, pozitif gibi ayrımlar varken, Osmanlı’da mükemmel, dost, zaid, nakıs sayı gibi çok fazla ayrım vardı” dedi.
Tahtaya kum ile yazılıyordu
Farklı hesap yapma tarzlarından bahseden Dr. Bağa, “O dönemde kalem ve kağıt çok büyük bir lükstü ve sınırlı sayıda ulaşılabilirdi. O yüzden buna alternatif olarak farklı teknikler geliştirildi. Hesap yapmak için kullanılan tahtalar vardı. Tahtanın üzerine kum serpip, bir çubuk yardımıyla üzerinde işlem yapılıyordu. Bu sürekli kullanılabilir bir şey olduğu için ucuza geliyordu. Medreselerdeki öğrenciler de bu yöntemi kullanıyorlardı” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
SAÜ Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonunda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Dr. Elif Bağa katıldı.
Dönemlendirmelerin tarih çalışmalarında çok önemli olduğuna işaret eden Dr. Elif Bağa, Osmanlı’da dönemlendirme yapılırken eksiklikler olduğunu ve Osmanlıya ait yeni bir dönemlendirme yapılması gerektiğini söyledi.
Dr. Bağa, “Osmanlı Klasik Dönemi 1800’lü yıllardan itibaren İslam Medeniyetinin ilk oluştuğu, bilimsel çalışmaların ilk meydana geldiği dönemden itibaren süregelen sürecin bir devamıdır. Osmanlı, İslam medeniyetinin en büyük mirasçısıdır” dedi.
Osmanlı’da matematik ve sayılar
Matematik kelimesinin kökünün Yunancadan Türkçeye geçtiğini belirten Bağa, kelimenin ‘öğrenme, öğretme, orta’ anlamlarına geldiğini söyledi.
Dr. Bağa, “Sayılar teorisi üzerinde durursak, bugün tam sayı, kesirli, negatif, pozitif gibi ayrımlar varken, Osmanlı’da mükemmel, dost, zaid, nakıs sayı gibi çok fazla ayrım vardı” dedi.
Tahtaya kum ile yazılıyordu
Farklı hesap yapma tarzlarından bahseden Dr. Bağa, “O dönemde kalem ve kağıt çok büyük bir lükstü ve sınırlı sayıda ulaşılabilirdi. O yüzden buna alternatif olarak farklı teknikler geliştirildi. Hesap yapmak için kullanılan tahtalar vardı. Tahtanın üzerine kum serpip, bir çubuk yardımıyla üzerinde işlem yapılıyordu. Bu sürekli kullanılabilir bir şey olduğu için ucuza geliyordu. Medreselerdeki öğrenciler de bu yöntemi kullanıyorlardı” şeklinde konuştu.