Eski Milli Kaleci Rüştü Reçber Açıklaması 'Teknoloji Artık Kitap Okumanın Önüne Geçiyor'
Eski Milli Kaleci Rüştü Reçber ve Eski Milli Futbolcu Nihat Kahveci, Kayseri 3. Kitap Fuarında düzenlenen ‘İşte o an’ adlı konferansta, kitapseverlerle buluştu.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle Sun Fuarcılık tarafından organize edilen Kayseri 3. Kitap Fuarı’nda birbirinden ünlü isimler, kitapseverler ile buluşmaya devam ediyor. Eski Milli Kaleci Rüştü Reçber ve Eski Milli Futbolcu Nihat Kahveci de, ‘İşte o an’ adlı konferansta kitapseverler ile bir araya geldi. İnsanları hayatlarında bazı anların bulundukları konuma getirdiğini söyleyen Rüştü Reçber, ”Teknoloji artık kitap okumanın önüne geçiyor. İnsanların canlı canlı kitap okuma alışkanlıklarının teknoloji sayesinde kaybolmaya başladı.
"İşte o an" anlam itibariyle çok şey ifade eder aslında. Hepimizin hayatında anlar vardır ve o anlar hayatımızın değişmesine, şekillenmesine neden olur. Bizlerin de hayatlarında o anlar vardır hep aslında ve bu anlar da bizi şu an da bulunduğumuz noktaya getirdi. Sizleri de buraya getiren aynı şeydir ve o anlarda alınan kararlardır doğrusu ve yanlışıyla. Biz de burada o anları sizlerle paylaşmaya geldik. Ben daha önce Kocaeli’deki kitap fuarına katıldım. Tabi oradaki katılım sayısı çok daha fazlaydı ama buradaki de bence iyi ve iyi de gidiyormuş. Çünkü ilk senede gelenler ve bu sene 680 bin kişiyi aşmak güzel bir hedef. Bunu yapmak da toplumun kitapla ilgili bilinçlenmesi güzel bir şey. Günümüzde insanların canlı kitap okuma özellikleri yavaş yavaş kaybolmaya başlamış ve teknoloji bunun önüne geçiyor. Artık her şey telefonda ve oradan da kitap okuyabiliyorsunuz, tüm dünyayı takip edebiliyorsunuz. Dolayısıyla bu tarz fuarlar bizim geçmişimize yönelmemizi de sağlıyor aslında” dedi.
Eski Milli Futbolcu Nihat Kahveci de, insanların farklı yetenekleri olduğunu ve bu yetenekleri kendilerinin fark etmesi gerektiğini söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Rüştü ağabey çok güzel anlattı. Sonuçta hepimiz bu dünyada doğuyoruz, büyüyoruz ve sonrasında kaderimizde yazıldığı şekilde bu dünyadan ayrılıyoruz ama hayat öyle kolay mı derseniz değil tabi ki. Doğduğumuzda yeteneklerimizi keşfetmeye başlıyoruz hepimiz. Ben Bağcılar’da doğdum ve o zaman kömürlü sobalarımız vardı ve evin önüne torbalarca kömür geliyordu. Ben de o torbaları kömürlüğü indirirken koordinasyonumun iyi olduğunu fark ettim. Sobanın üzerinde kuruyan çoraplarımı top yaptım ve ayağıma alıp sektirdim, ayağımı da iyi kullanıyorum dedim ve böyle keşfettim kendimi. Hepimizin farklı yetenekleri var ve hepimiz o yolda yürüyoruz. İyi anlar ve kötü anlar yaşıyoruz."
Kaynak: İHA
"İşte o an" anlam itibariyle çok şey ifade eder aslında. Hepimizin hayatında anlar vardır ve o anlar hayatımızın değişmesine, şekillenmesine neden olur. Bizlerin de hayatlarında o anlar vardır hep aslında ve bu anlar da bizi şu an da bulunduğumuz noktaya getirdi. Sizleri de buraya getiren aynı şeydir ve o anlarda alınan kararlardır doğrusu ve yanlışıyla. Biz de burada o anları sizlerle paylaşmaya geldik. Ben daha önce Kocaeli’deki kitap fuarına katıldım. Tabi oradaki katılım sayısı çok daha fazlaydı ama buradaki de bence iyi ve iyi de gidiyormuş. Çünkü ilk senede gelenler ve bu sene 680 bin kişiyi aşmak güzel bir hedef. Bunu yapmak da toplumun kitapla ilgili bilinçlenmesi güzel bir şey. Günümüzde insanların canlı kitap okuma özellikleri yavaş yavaş kaybolmaya başlamış ve teknoloji bunun önüne geçiyor. Artık her şey telefonda ve oradan da kitap okuyabiliyorsunuz, tüm dünyayı takip edebiliyorsunuz. Dolayısıyla bu tarz fuarlar bizim geçmişimize yönelmemizi de sağlıyor aslında” dedi.
Eski Milli Futbolcu Nihat Kahveci de, insanların farklı yetenekleri olduğunu ve bu yetenekleri kendilerinin fark etmesi gerektiğini söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Rüştü ağabey çok güzel anlattı. Sonuçta hepimiz bu dünyada doğuyoruz, büyüyoruz ve sonrasında kaderimizde yazıldığı şekilde bu dünyadan ayrılıyoruz ama hayat öyle kolay mı derseniz değil tabi ki. Doğduğumuzda yeteneklerimizi keşfetmeye başlıyoruz hepimiz. Ben Bağcılar’da doğdum ve o zaman kömürlü sobalarımız vardı ve evin önüne torbalarca kömür geliyordu. Ben de o torbaları kömürlüğü indirirken koordinasyonumun iyi olduğunu fark ettim. Sobanın üzerinde kuruyan çoraplarımı top yaptım ve ayağıma alıp sektirdim, ayağımı da iyi kullanıyorum dedim ve böyle keşfettim kendimi. Hepimizin farklı yetenekleri var ve hepimiz o yolda yürüyoruz. İyi anlar ve kötü anlar yaşıyoruz."