'Barış Pınarı Harekatı Uluslararası Kamuoyu Tarafından Desteklenmeli'

Türkiye'nin Buenos Aires Büyükelçisi Şefik Vural Altay: 'Barış Pınarı Harekatı tüm uluslararası kamuoyu tarafından desteklenmeli. Çünkü bu aynı zamanda Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumaya yönelik bir operasyon' 'Bu operasyonla yapmak istediğimiz şey Fırat'ın doğusunda Irak sınırına kadar olan bölgede, sınırımızda güvenli bir hat oluşturmak ve hem sınırlarımızın güvenliği hem insanlarımızın güvenliğini sağlamak. Daha sonra bu güvenli bölgeye yapacağımız yatırımlarla ülkemizde bulunan Suriyeli misafirlerin 1 milyondan fazlasının bu bölgeye yerleşmesini temin etmek' 'Şunun altını çizmek istiyorum, bu Türkiye ile Kürtlerin savaşı değil, Türkiye ile terör örgütlerinin savaşıdır'

Türkiye'nin Buenos Aires Büyükelçisi Şefik Vural Altay, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve bölgeye barış ve huzuru getirmek amacıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin, "Barış Pınarı Harekatı tüm uluslararası kamuoyu tarafından desteklenmeli. Çünkü bu aynı zamanda Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumaya yönelik bir operasyon. Bahsettiğimiz terör örgütleri, o bölgede sözde kendi devletlerini kurma arayışı içindeydiler." dedi.

Büyükelçi Altay, Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te bulunan büyükelçilik binasında düzenlediği basın toplantısında, Barış Pınarı Harekatı'nın, YPG/PKK terör örgütü başta olmak üzere bölgedeki terör unsurlarına karşı yürütülen bir operasyon olduğunu belirtti.

Altay, YPG'nin, Türkiye'de faaliyet gösteren PKK'nın Suriye uzantısı olduğunu vurgulayarak, "Türkiye çok uzun zamandır terör örgütleriyle çok büyük bir mücadele veriyor. YPG/PKK'nın dışında DEAŞ yapılanması da buna dahil. DEAŞ'a karşı küresel bir koalisyon mevcut ve Türkiye de o koalisyonun en önemli üyelerinden biri. Gerçek anlamda DEAŞ'a karşı sahada göğüs göğüse savaşan tek ülke Türkiye'dir ve şimdiye kadar da 4 bin kadar DEAŞ teröristini etkisiz hale getirmiştir." diye konuştu.

YPG/PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin güvenliğini tehdit ettiğini dile getiren Altay, şöyle devam etti:

"Maalesef en önemli müttefikimiz ABD, DEAŞ'a karşı mücadelede, terör örgütüne karşı başka bir terör örgütünü kullanma yolunu seçti ve onları büyük anlamda silahlandırdı. Bu, Türkiye'ye karşı çok ciddi bir tehlike, biz bunu başta ABD'lilerle halletmeye çalıştık ancak bu süreç bir sonuç vermedi. Karşı tarafın zaman kazanmaya çalıştığını anladığımızda da bu harekat için düğmeye basmaya karar verdik."

Altay, Türkiye'nin düzenlediği eski operasyonları hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Suriye ile bizim 911 kilometrelik ortak sınırımız var. Dolayısıyla Suriye tarafında olan her türlü olumsuz gelişme Türkiye'yi de olumsuz etkiliyor. Bu operasyonla yapmak istediğimiz şey Fırat'ın doğusunda Irak sınırına kadar olan bölgede, sınırımızda güvenli bir hat oluşturmak ve hem sınırlarımızın güvenliği hem insanlarımızın güvenliğini sağlamak. Çünkü bu terör grupları Suriye'den Türkiye'ye yönelik saldırılarda bulunup insanlarımızı öldürüyorlardı. Daha sonra bu güvenli bölgeye yapacağımız yatırımlarla ülkemizde bulunan Suriyeli misafirlerin 1 milyondan fazlasının bu bölgeye yerleşmesini temin etmek."

- "Bu, Türkiye ile terör örgütlerinin savaşıdır"

Büyükelçi Altay, Barış Pınarı Harekatı'nın önemine işaret ederek, "Barış Pınarı Harekatı'nın, tüm uluslararası kamuoyu tarafından desteklenmesi gerekiyor. Çünkü bu aynı zamanda Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumaya yönelik bir operasyon. Bahsettiğimiz terör örgütleri, o bölgede sözde kendi devletlerini kurma arayışı içindeydiler. Biz tabii kendi bölgemizde böyle bir şeye kesinlikle izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin Altay, "Şunun altını çizmek istiyorum, bu Türkiye ile Kürtlerin savaşı değil, Türkiye ile terör örgütlerinin savaşıdır. Çünkü Türkiye'de binlerce yıldır birlikte barış içinde yaşadığımız Kürt kökenli 10 milyonlarca vatandaşımız var ve Suriye'den şu anda Türkiye'de misafir ettiğimiz 300 bin Suriye Kürdü var." diye konuştu.

Altay, PKK/YPG'nin Suriye'de halka uyguladığı baskıya dikkati çekerek, bu örgütün bölgede Kürtler de dahil, kendisini desteklemeyen bütün etnik gruplara baskı yaparak, onları o bölgeden uzaklaştırma yolu izlediğini söyledi.

Barış Pınarı Harekatı'nın Batı medyasında yansıtıldığı şekilde kesinlikle bir "işgal" niteliği taşımadığını vurgulayan Altay, Türkiye'nin hiçkimsenin toprağında gözünün olmadığını, bu toprakların terör koridorundan arındırıldıktan sonra gerçek sahipleri Suriye halkının iskanına açılacağını ve bu insanların evlerine dönebileceklerini belirtti.

- "Bu operasyon uluslararası hukuk çerçevesinde yapılıyor"

Altay, harekatın meşruiyetine ilişkin, şunları söyledi:

"Biz bu askeri operasyonu uluslararası hukuk kuraları içinde yürütüyoruz. Öncelikle Birleşmiş Milletlerin meşru müdafaaya ilişkin 51. maddesi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin terörizmle mücadele konusundaki çeşitli kararları çerçevesinde, müttefiklerimize de bu harekata başlamadan önce gerekli bilgilendirmede bulunduk. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, hem Trump ile hem de Putin ile bizzat görüştü."

Sivillerin korunmasına yönelik ciddi bir hassasiyetin olduğunu aktaran Altay, şöyle devam etti:

"Bu askeri harekatı sivillere ve sivil yerleşim yerlerine zarar gelmeyecek şekilde yürütmek konusunda kararlıyız. Daha önceki 2 askeri operasyonumuzda da buna çok dikkat etmiştik. Dolayısıyla Türk ordusu bu operasyon sırasında 'sivilleri öldürüyor' söylemi kesinlikle kara propagandadır, doğru değildir. Olan şudur, bu terör örgütünün mensupları sözde üniformalarını çıkarıp sivil kıyafet giymektedirler. Çünkü Türk askerinin sivile ateş etmediğini biliyorlar."

Büyükelçi Altay, Türkiye'nin operasyon konusunda kararlı olduğuna dikkati çekerek, "Bu operasyonu sonuna kadar yürüteceğiz ve başarıyla sonuçlandıracağız buna hiç şüphe yok. Bu terör örgütü mensuplarını o bölgeden temizleyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA