Bilinmeyen Yönleriyle Kanser Cerrahisi
Medical Park Gaziantep Hastanesi, Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Türkoğlu Kanser Cerrahisi hakkında bilinmeyenleri anlattı.
Toplumda uzun yıllardır devam eden kırılması güç önyargıların olduğunu vurgulayan Dr. Türkoğlu, İletişim yollarının yaygınlaşmasıyla bunların bir kısmı aşıldığını ancak bir kısmının hala devam ettiğini belirtti.
Dr. Türkoğlu, “En azından insanların kafasında bir takım şüpheler var. Eskiden kansere bıçak değmez önyargısı çok güçlüydü ve bu bir çok insanın zamanında tedavi olmasına engel oluyordu. Ancak zamanla verilerin kamuoyu ile daha yaygın paylaşılması ile bu önyargı aşıldı. Tabii ki kanserler ameliyat edilirler ve edilmelidirler. Gerekli hallerde, doğru tanı için biyopsi de alınmalıdır. Kanser Tedavisinin üç önemli ayağı, cerrahi, kemoterapi ve radyoterapidir. Örneğin, kalın bağırsak kanserleri zamanından ameliyat yapıldığında, gerekliyse medikal tedaviyle birlikte hastalıksız yaşam süreleri çok uzayabilmektedir. Meme kanserlerinde daha agresif kanserlerdir. Ancak bunlarda da ameliyat olamaması halinde hastalığın seyrinin çok daha sıkıntılı olduğunu görmekteyiz. Ameliyat olabilen hastalarda hem hastalıksız yaşamın uzadığını, hem de tıkanıklık nedeniyle yemek yiyememe, bulantı-kusma, sarılık gibi problemlerin çözüldüğünü görmekteyiz” dedi.
‘’Kanserler kapalı ameliyat uygun mudur’’
Dr. Türkoğlu kapalı ameliyatlar hakkında açıklamalarda bulunarak, “20-30 yıl içerisinde Dünya genelinde tanı ve tedavide teknolojinin kullanımı ciddi bir ivme kazandı. Laparoskopik Cerrahi dediğimiz kapalı ameliyat yöntemlerinde de tecrübe çok arttı. Kalın bağırsak kanserlerinde, mide kanserlerinde, pankreas kanserlerinde, kapalı ameliyat tecrübemiz çok arttı. Türk Cerrahlar olarak bu konuda Dünya’nın gerisinde değiliz. Kanserlerde gerekli olan lenf nodudiseksiyonunu kapalı ameliyatta en az açık ameliyat kadar iyi yapabilmekteyiz. Artık mide, kalın bağırsak, pankreas, dalak, safra yolu kanserleri de dahil pek çok kanserde onkolojik cerrahi prensiplerine uygun kapalı ameliyat yapabilmekteyiz. Kapalı ameliyat sonrası hastanede yatış süresi azalmakta, ameliyat sonrası hastanın iyileşmesi daha hızlı olmakta, yara enfeksiyonları, kesi yeri fıtıkları gibi komplikasyonlar daha az olmakta, hastaların işe dönüş süresi daha kısa olmaktadır. Kapalı ameliyatın uygun olmadığı hastalarda tabii ki açık ameliyat yapılmaktadır. Cerrahi tecrübenin artmasıyla ameliyat sonrası, komplikasyonlarında azaldığını görmekteyiz. Sonuç olarak kanserlerde, cerrahi tedavi zarar değil, yarar getirir. Uygun hastalarda kapalı ameliyatta iyi sonuçlar görmekteyiz” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Dr. Türkoğlu, “En azından insanların kafasında bir takım şüpheler var. Eskiden kansere bıçak değmez önyargısı çok güçlüydü ve bu bir çok insanın zamanında tedavi olmasına engel oluyordu. Ancak zamanla verilerin kamuoyu ile daha yaygın paylaşılması ile bu önyargı aşıldı. Tabii ki kanserler ameliyat edilirler ve edilmelidirler. Gerekli hallerde, doğru tanı için biyopsi de alınmalıdır. Kanser Tedavisinin üç önemli ayağı, cerrahi, kemoterapi ve radyoterapidir. Örneğin, kalın bağırsak kanserleri zamanından ameliyat yapıldığında, gerekliyse medikal tedaviyle birlikte hastalıksız yaşam süreleri çok uzayabilmektedir. Meme kanserlerinde daha agresif kanserlerdir. Ancak bunlarda da ameliyat olamaması halinde hastalığın seyrinin çok daha sıkıntılı olduğunu görmekteyiz. Ameliyat olabilen hastalarda hem hastalıksız yaşamın uzadığını, hem de tıkanıklık nedeniyle yemek yiyememe, bulantı-kusma, sarılık gibi problemlerin çözüldüğünü görmekteyiz” dedi.
‘’Kanserler kapalı ameliyat uygun mudur’’
Dr. Türkoğlu kapalı ameliyatlar hakkında açıklamalarda bulunarak, “20-30 yıl içerisinde Dünya genelinde tanı ve tedavide teknolojinin kullanımı ciddi bir ivme kazandı. Laparoskopik Cerrahi dediğimiz kapalı ameliyat yöntemlerinde de tecrübe çok arttı. Kalın bağırsak kanserlerinde, mide kanserlerinde, pankreas kanserlerinde, kapalı ameliyat tecrübemiz çok arttı. Türk Cerrahlar olarak bu konuda Dünya’nın gerisinde değiliz. Kanserlerde gerekli olan lenf nodudiseksiyonunu kapalı ameliyatta en az açık ameliyat kadar iyi yapabilmekteyiz. Artık mide, kalın bağırsak, pankreas, dalak, safra yolu kanserleri de dahil pek çok kanserde onkolojik cerrahi prensiplerine uygun kapalı ameliyat yapabilmekteyiz. Kapalı ameliyat sonrası hastanede yatış süresi azalmakta, ameliyat sonrası hastanın iyileşmesi daha hızlı olmakta, yara enfeksiyonları, kesi yeri fıtıkları gibi komplikasyonlar daha az olmakta, hastaların işe dönüş süresi daha kısa olmaktadır. Kapalı ameliyatın uygun olmadığı hastalarda tabii ki açık ameliyat yapılmaktadır. Cerrahi tecrübenin artmasıyla ameliyat sonrası, komplikasyonlarında azaldığını görmekteyiz. Sonuç olarak kanserlerde, cerrahi tedavi zarar değil, yarar getirir. Uygun hastalarda kapalı ameliyatta iyi sonuçlar görmekteyiz” diye konuştu.