Çoruh Havzası'nın Motifleri Seccade Ve Kilimleri Süslüyor
Artvin'in Yusufeli ilçesinde Belediye, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, İŞKUR ve Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi iş birliğiyle yürütülen proje kapsamında açılan kursta hem yöresel motiflerin yaşatılması hem de kadınlara istihdam sağlanması hedefleniyor Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin: 'Yeni yerleşim yerine taşınmaya hazırlanan bir ilçe olarak bu kültürümüzü kayıt altına almış oluyoruz'.
YUSUF OKUR - Artvin'in Yusufeli ilçesinde yürütülen proje kapsamında açılan kilim atölyesi kursunda yöresel motiflerin yaşatılmasının yanı sıra kadınlara meslek edindirilmesi amaçlanıyor.
Yapımı tamamlandığın 275 metre yüksekliğiyle sınıfında Türkiye'nin birinci, dünyanın 3'üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı suları altında kalacak ilçede, Belediye, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, İŞKUR ve Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi iş birliğiyle proje hazırlandı.
"Çoruh Havzası el dokumaları" konusunda akademik çalışmalar yürüten Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Başkanı Doç. Dr. Aslıhan Eroğlu'nun danışmanlığını yaptığı proje kapsamında Yusufeli Belediyesi Kadın Sanat Evi bünyesinde yöresel kilim dokuma atölyesi kuruldu.
Atölyede, usta öğretici Ayşe Doğru tarafından Kasım 2018'den itibaren verilen kursa katılan 15 kadın, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan kültürü gelecek kuşaklara aktarabilmek için tezgah başına geçti.
-Amaç istihdam sağlamak
Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, amaçlarının yöresel motifleri gelecek nesillere taşımak, aynı zamanda ilçedeki genç kızlara ve kadınlara istihdam sağlamak olduğunu söyledi.
Atölyede kilim ve seccade ağırlıklı ürünlerin dokunduğunu ve çok başarılı işlere imza atıldığını belirten Aytekin, bu çerçevede "Yusufeli seccadesi" adı altında bir marka değeri oluşturma çabası içinde olduklarına işaret etti.
Aytekin, kullanılan motiflerin hepsinin Çoruh Havzası'na ait olduğuna dikkati çekerek, "Yeni yerleşim yerine taşınmaya hazırlanan bir ilçe olarak bu kültürümüzü kayıt altına almış oluyoruz. Bugüne kadar annelerimizin, ninelerimizin yapmış olduğu motifleri kilimlere, seccadelere işleyerek torunlarımıza aktaracağız." dedi.
İlçe Halk Eğitim Müdürü Selim Sılacı ise amaçlarının kursiyerlere mesleği tam anlamıyla öğrettikten sonra marka değeri olan ürünler üretip satarak kursiyerlere istihdam alanı yaratmak olduğunu ifade etti.
Fabrikasyon ürünlerle elde dokunan ürünler arasında çok büyük kalite farkı olduğunu kaydeden Sılacı, "Bunun değerini bilen zaten elde dokunan kilimi arıyor, buluyor. Kursiyerlerimiz de burada ilmek ilmek kilimleri ve seccadeleri dokuyorlar." diye konuştu.
- "Kullandığımız yünler tamamen organik"
Usta öğretici Ayşe Doğru da bu kültürün asırlardır bölgede yaşatıldığını ancak gelişen teknolojiyle unutulmaya yüz tuttuğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bizler kültürümüzü yaşatmak amacıyla yeniden bu işe başladık. Kullandığımız yünler tamamen organik, saf yün. Boyası da kök boyadan elde edilmiş, içerisinde hiçbir kimyasal yok. Meşakkatli olması yanında öğrendikçe çok zevkli bir iş. Koçboynuzu, dağlar, çiçekler gibi bölgeye özgü motifleri işliyoruz."
Kursiyerlerin ilgisinin üst düzeyde olduğuna işaret eden Doğru, "Hafta sonları gelip burada çalışan kadınlarımız var. Hafta içi de mesaimiz saat 16.00'da bitmesine rağmen bazen 18.00'e kadar çalıştığımız oluyor." ifadesini kullandı.
Kursiyerlerden Yasemin Yiğit, Gebze'den ailesini ziyaret için geldiğini, böyle bir kurs olduğunu öğrenince ilçede kalarak kilim dokumayı öğrendiğini söyledi.
Başlarda zorlansa da işi öğrendiğini vurgulayan Yiğit, "Tüm vaktimi buraya ayırıyorum. Burada bir meslek edindim. İyi ki burada kalmışım ve bunu öğrenmişim. İleride evimde kuracağım tezgahla bu işi sürdürmek istiyorum." dedi.
Tansu Şekeroğlu da atölyede hem meslek öğrendiğini hem de yeni arkadaşlar edindiğini dile getirerek, bu işi yapıp para kazanmak istediğini kaydetti.
Kaynak: AA
Yapımı tamamlandığın 275 metre yüksekliğiyle sınıfında Türkiye'nin birinci, dünyanın 3'üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı suları altında kalacak ilçede, Belediye, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, İŞKUR ve Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi iş birliğiyle proje hazırlandı.
"Çoruh Havzası el dokumaları" konusunda akademik çalışmalar yürüten Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Başkanı Doç. Dr. Aslıhan Eroğlu'nun danışmanlığını yaptığı proje kapsamında Yusufeli Belediyesi Kadın Sanat Evi bünyesinde yöresel kilim dokuma atölyesi kuruldu.
Atölyede, usta öğretici Ayşe Doğru tarafından Kasım 2018'den itibaren verilen kursa katılan 15 kadın, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan kültürü gelecek kuşaklara aktarabilmek için tezgah başına geçti.
-Amaç istihdam sağlamak
Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, amaçlarının yöresel motifleri gelecek nesillere taşımak, aynı zamanda ilçedeki genç kızlara ve kadınlara istihdam sağlamak olduğunu söyledi.
Atölyede kilim ve seccade ağırlıklı ürünlerin dokunduğunu ve çok başarılı işlere imza atıldığını belirten Aytekin, bu çerçevede "Yusufeli seccadesi" adı altında bir marka değeri oluşturma çabası içinde olduklarına işaret etti.
Aytekin, kullanılan motiflerin hepsinin Çoruh Havzası'na ait olduğuna dikkati çekerek, "Yeni yerleşim yerine taşınmaya hazırlanan bir ilçe olarak bu kültürümüzü kayıt altına almış oluyoruz. Bugüne kadar annelerimizin, ninelerimizin yapmış olduğu motifleri kilimlere, seccadelere işleyerek torunlarımıza aktaracağız." dedi.
İlçe Halk Eğitim Müdürü Selim Sılacı ise amaçlarının kursiyerlere mesleği tam anlamıyla öğrettikten sonra marka değeri olan ürünler üretip satarak kursiyerlere istihdam alanı yaratmak olduğunu ifade etti.
Fabrikasyon ürünlerle elde dokunan ürünler arasında çok büyük kalite farkı olduğunu kaydeden Sılacı, "Bunun değerini bilen zaten elde dokunan kilimi arıyor, buluyor. Kursiyerlerimiz de burada ilmek ilmek kilimleri ve seccadeleri dokuyorlar." diye konuştu.
- "Kullandığımız yünler tamamen organik"
Usta öğretici Ayşe Doğru da bu kültürün asırlardır bölgede yaşatıldığını ancak gelişen teknolojiyle unutulmaya yüz tuttuğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bizler kültürümüzü yaşatmak amacıyla yeniden bu işe başladık. Kullandığımız yünler tamamen organik, saf yün. Boyası da kök boyadan elde edilmiş, içerisinde hiçbir kimyasal yok. Meşakkatli olması yanında öğrendikçe çok zevkli bir iş. Koçboynuzu, dağlar, çiçekler gibi bölgeye özgü motifleri işliyoruz."
Kursiyerlerin ilgisinin üst düzeyde olduğuna işaret eden Doğru, "Hafta sonları gelip burada çalışan kadınlarımız var. Hafta içi de mesaimiz saat 16.00'da bitmesine rağmen bazen 18.00'e kadar çalıştığımız oluyor." ifadesini kullandı.
Kursiyerlerden Yasemin Yiğit, Gebze'den ailesini ziyaret için geldiğini, böyle bir kurs olduğunu öğrenince ilçede kalarak kilim dokumayı öğrendiğini söyledi.
Başlarda zorlansa da işi öğrendiğini vurgulayan Yiğit, "Tüm vaktimi buraya ayırıyorum. Burada bir meslek edindim. İyi ki burada kalmışım ve bunu öğrenmişim. İleride evimde kuracağım tezgahla bu işi sürdürmek istiyorum." dedi.
Tansu Şekeroğlu da atölyede hem meslek öğrendiğini hem de yeni arkadaşlar edindiğini dile getirerek, bu işi yapıp para kazanmak istediğini kaydetti.