Osmanlı Hanedanına Güç Kuvvet Veren Çekme Helva Dünya Markası Olma Yolunda
Kastamonu’nun meşhur lezzeti çekme helva, aldığı coğrafi işaretle ismini dünyaya duyuracak.
Tarihi Osmanlı dönemine dayanan ve un, su, şeker karışımından elde edilerek farklı tatlarla birleştirilen meşhur Kastamonu çekme helvası, coğrafi işaret alarak kente özgü bir lezzet olarak kayıtlara geçti. Saraylarda padişahların, şehzadelerin tatlı olarak, askerlerin de güç vermesi için yediği çekme helva, aldığı coğrafi işaretle dünya çapında bilinirliğini arttıracak. Mesleğin içerisinde büyüyen maharetli ustaların ellerinde hazırlanan çekme helvalar, yurt içinden olduğu kadar yurt dışından da ilgi görmeye devam ediyor.
Yıllardır üretimini yaptığı çekme helva hakkında bilgiler veren 34 yaşındaki Hüseyin Karakaya, “Bakır kazanda su ve pancar şekerini belirli bir dereceye kadar kaynatıyoruz. Kıvamı gelen ağda mermer tezgaha soğuması için bırakılıyor. Burada yaklaşık 10-15 dakika ağdamız soğutuluyor. Daha sonra kırıştırma makinesi adı verdiğimiz makinede bal rengi akidemsi olan ağdamız beyazlatılıyor. Daha sonra tekrar mermere geri alınıyor. Diğer bölümde un ile yağı 10-15 saat pişiriyoruz. İsmine miyane diyoruz. Bu miyane belirli bir miktar tepsiye getiriliyor. Daha sonra ağarttığımız şekeri halka şeklinde miyanenin ortasına koyuyoruz. Makine yardımı ile çeke katlaya, çeke katlaya bu çekme helvası oluşuyor, tel tel hale geliyor. Bu mermer tezgah ve tepsilerde soğuyacak. Daha sonra soğuyan helva patos makinesi adını verdiğimiz makinede parçalanacak. Daha sonra burada tepsilere doldurulacak. Tepsiye doldurulan helva tartılıyor ve pres basma makinesine veriliyor. Presin 1 ton basıncı var. Aynı anda hem sıkıştırma hem de küp şekli veriyor. Daha sonra tepsiler bayan arkadaşlara getiriliyor. Burada sade, fıstıklı, çikolatalı olmak üzere kutulanıyor. En son ambalaj makinesinde paketleniyor. Daha sonra satışa sunuluyor. 18 yıldan beri çekme helva yapıyorum. Günde 10 parti yapıyoruz. Partisi 60 kilodan çıkıyor. Günlük 500, 600 kilo helva çıkıyor” dedi.
“Çekme helva yurt dışında ciddi anlamda talep görmektedir”
Coğrafi işaretli ürünlerde 100’e yakın çalışmalarının olduğunu ve şu ana kadar 20 başvuru yaptıklarını belirten Kastamonu Ticaret Odası Başkanı Oğuz Fındıkoğlu, “Kastamonu Ticaret Odası olarak biz coğrafi işaretler konusunda 100’e yakın çalışmamız var. Şu anda 20 tane başvurumuz var. Öncelikle biz çekme helvadan başladık. Çünkü biz köklü bir medeniyet olmamızdan dolayı ve tarihi dokuları ile ön plana çıkmış çekme helvamız mevcuttu. Yöresel olarak da ön plana çıkarmak istediğimiz ürünlerden biri çekme helvadır. Çünkü yurt içinde ve yurt dışında ciddi anlamda talep görmektedir. Ve üreticilerimiz bu konuda hassasiyet ve doğallığı bozulmadan elle de üretilerek büyüyen bir sektör haline gelmiştir. Yurt dışında da talep görmektedir. Bizim için çekme helva, Osmanlı Devleti zamanından kalma ve Osmanlı’da saraya, padişahlarımıza bizzat sunulan bir ürün halinde. Şehzadelerin burada helva ile beslendiği bir üründü ve coğrafi işaret konusunda da ciddi anlamda talepler olduğu için bu talebi gördük. Ve ön plana çıkardık. Çalışmalarımız devam ediyor. Tabii ki belediyemiz ve üniversitemizin de, valiliğin de katkıları çok büyük. Onlara da teşekkür ederim” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Yıllardır üretimini yaptığı çekme helva hakkında bilgiler veren 34 yaşındaki Hüseyin Karakaya, “Bakır kazanda su ve pancar şekerini belirli bir dereceye kadar kaynatıyoruz. Kıvamı gelen ağda mermer tezgaha soğuması için bırakılıyor. Burada yaklaşık 10-15 dakika ağdamız soğutuluyor. Daha sonra kırıştırma makinesi adı verdiğimiz makinede bal rengi akidemsi olan ağdamız beyazlatılıyor. Daha sonra tekrar mermere geri alınıyor. Diğer bölümde un ile yağı 10-15 saat pişiriyoruz. İsmine miyane diyoruz. Bu miyane belirli bir miktar tepsiye getiriliyor. Daha sonra ağarttığımız şekeri halka şeklinde miyanenin ortasına koyuyoruz. Makine yardımı ile çeke katlaya, çeke katlaya bu çekme helvası oluşuyor, tel tel hale geliyor. Bu mermer tezgah ve tepsilerde soğuyacak. Daha sonra soğuyan helva patos makinesi adını verdiğimiz makinede parçalanacak. Daha sonra burada tepsilere doldurulacak. Tepsiye doldurulan helva tartılıyor ve pres basma makinesine veriliyor. Presin 1 ton basıncı var. Aynı anda hem sıkıştırma hem de küp şekli veriyor. Daha sonra tepsiler bayan arkadaşlara getiriliyor. Burada sade, fıstıklı, çikolatalı olmak üzere kutulanıyor. En son ambalaj makinesinde paketleniyor. Daha sonra satışa sunuluyor. 18 yıldan beri çekme helva yapıyorum. Günde 10 parti yapıyoruz. Partisi 60 kilodan çıkıyor. Günlük 500, 600 kilo helva çıkıyor” dedi.
“Çekme helva yurt dışında ciddi anlamda talep görmektedir”
Coğrafi işaretli ürünlerde 100’e yakın çalışmalarının olduğunu ve şu ana kadar 20 başvuru yaptıklarını belirten Kastamonu Ticaret Odası Başkanı Oğuz Fındıkoğlu, “Kastamonu Ticaret Odası olarak biz coğrafi işaretler konusunda 100’e yakın çalışmamız var. Şu anda 20 tane başvurumuz var. Öncelikle biz çekme helvadan başladık. Çünkü biz köklü bir medeniyet olmamızdan dolayı ve tarihi dokuları ile ön plana çıkmış çekme helvamız mevcuttu. Yöresel olarak da ön plana çıkarmak istediğimiz ürünlerden biri çekme helvadır. Çünkü yurt içinde ve yurt dışında ciddi anlamda talep görmektedir. Ve üreticilerimiz bu konuda hassasiyet ve doğallığı bozulmadan elle de üretilerek büyüyen bir sektör haline gelmiştir. Yurt dışında da talep görmektedir. Bizim için çekme helva, Osmanlı Devleti zamanından kalma ve Osmanlı’da saraya, padişahlarımıza bizzat sunulan bir ürün halinde. Şehzadelerin burada helva ile beslendiği bir üründü ve coğrafi işaret konusunda da ciddi anlamda talepler olduğu için bu talebi gördük. Ve ön plana çıkardık. Çalışmalarımız devam ediyor. Tabii ki belediyemiz ve üniversitemizin de, valiliğin de katkıları çok büyük. Onlara da teşekkür ederim” diye konuştu.