Gülen'e Vasiyetnamesini Sunan Avukatın FETÖ Davası
FETÖ/PDY elebaşısı Fetullah Gülen ile firari Ekrem Dumanlı, kapatılan Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonunun avukatlığını yapan, 2014 yılında Gülen'e vasiyetnamesini sunduğunu belirten sanık Hasan Günaydın hakkında 15 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın görülmesine devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) elebaşı Fetullah Gülen ve firari Ekrem Dumanlı, kapatılan Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonunun avukatlığını yapan, 2014 yılında Gülen'e vasiyetnamesini sunduğunu belirten sanık Hasan Günaydın hakkında 15 yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın görülmesine devam edildi
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Hasan Günaydın ve avukatı katıldı.
Duruşmada, mahkemeye gelen evrakların okunmasının ardından, sanık Günaydın'a beyanda bulunmak ve taleplerin için söz verildi.
Sanık Günaydın, örgüte müzahir kurumların avukatlığını tamamen maddi amaçla yaptığını belirterek, örgütün avukatlık yapılanmasında yer almadığını, Bank Asya'daki mevduatının da iş gereği olduğunu ve söz konusu bankanın da bir dönem avukatlığını yaptığını söyledi.
''Bu yapı ile duygu ve düşüncelerim aynı değil. Çocuklarımı bunların okuluna bile hiç göndermedim.'' diyen sanık Günaydın, 17/25 Aralık'tan sonra örgütün hiçbir davasını almadığını, sadece devam eden dosyalara baktığını öne sürerek, 15 Temmuz'dan sonra da tüm dosyalardan istifa ettiğini belirtti.
FETÖ'den yargılanan avukat Süleyman Taşbaş'ın bu dava ile ilgili tanık olarak verdiği beyanda ''Hasan Günaydın'ın bu yapıdan olmadığını'' söylediğini anlatan sanık Günaydın, Bylock'a kendi iradesi dışında girilmiş olabileceğini veya kendisine hediye edilen tablette yüklü olabileceğini savundu.
Sanık Günaydın, yaklaşık 22 aydır tutuklu olarak yargılandığını, kaçma şüphesinin bulunmadığını, tüm bildiklerini anlattığını ifade ederek, tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, mevcut delil durumunu dikkate alarak, sanığın tutukluluk halinin devamına, dijital materyallere ilişkin raporun beklenilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, sanık Günaydın'ın FETÖ/PDY içerisinde faaliyet gösterdiği, kapatılan Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonu gibi örgüte müzahir kurumların avukatlığını yaptığı kaydedilmişti.
Sanığın, örgüt yöneticisi ve üyesi oldukları gerekçesiyle haklarında soruşturma yürütülen bazı kişilerle irtibatlı olduğu ifade edilen iddianamede, yine örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullandığı ve Günaydın'ın kullandığı telefon hattıyla 26 Aralık 2014 ile 25 Şubat 2015 arasında toplam 344 kez "ByLock"a erişim yaptığı ifade edilmişti.
Sanık Günaydın'ın ve eşinin Bank Asya'da hesabının olduğu ve örgüt liderinin talimatının ardından hesapta para hareketinin görüldüğü belirtilen iddianamede, bu bankadaki hesabında Eylül 2014'te 5 bin liranın altında para bulunurken Eylül, Ekim ve Kasım 2014'te ise 350-400 bin lira civarında artış olduğu kaydedilmişti.
- "Etkin Pişmanlık" gösterdi
İddianamede, Ekrem Dumanlı'nın avukatlığını yapan, konuyla ilgili basında demeçleri bulunan, uzun yıllardır FETÖ/PDY elebaşısı Fetullah Gülen'in avukatlığını da üstlenen Günaydın'ın, Aydın Doğan'ın SPK'ya muhalefet suçundan yargılandığı davada da avukatlığını yaptığı belirtilerek, Günaydın'ın TCK'nın 221'inci maddesi kapsamında "Etkin Pişmanlık" hükümleri çerçevesinde beyanda bulunduğu anlatılmıştı.
Günaydın, iddianamede yer verilen beyanlarına göre, 1990'da İstanbul'da avukatlar Nazif Aktaş ve Orhan Erdemli ile birlikte Beyan hukuk Bürosunu kurduklarını belirterek, ofiste kendisinin ağırlıklı olarak Zaman gazetesi, Orhan Erdemli'nin Fetullah Gülen, Nazif Aktaş'ın da Samanyolu televizyonunun davalarını yürüttüğünü söylemişti.
Sanık Hasan Günaydın, örgütle 1994'te başlayan tanışıklığının hiçbir zaman profesyonel anlamda avukat-müvekkil ilişkisinin ötesine geçmediğini savunarak, daha önceden müvekkili olan Çelikeller inşat firmasının sahibi Ali Çelik vasıtasıyla FETÖ/PDY mensuplarıyla tanıştığını, avukatlığını yaptığı Fethullah Gülen, Samanyolu TV ve Zaman gazetesi gibi birçok kişi ve kurumla ilişkilerinin de profesyonel bir çerçevede cereyan ettiğini, yapının sohbetlerine katılmadığını, herhangi bir şekilde himmet, burs ve kurban bağışında bulunmadığını ileri sürmüştü.
- Örgütün avukat yapılanması
"Esat ağabey" denilen, "Yüksel" olarak bildiği ve resmine bakarak teşhis ettiği Alaattin Yüksel Bulut'un örgütün avukat eylemlerini organize ettiğini ve "hangi avukatın kime bakacağı, neler söyleyeceği, adliye önündeki basın açıklaması, twitter içeriklerinin ne olacağı" gibi talimatlar verdiğini ifade eden Günaydın, şöyle devam etti:
"Bildiğim kadarıyla cemaatin avukat yapılanması 2008 sonrasına aittir. Bu tarihi ifade etmemin sebebi cemaatin avukat imamı olduğunu söyleyen Aziz Gürcan, Erdal Mastar ile yine ismini Büyük Erdal olarak bildiğimiz öğretmenlerin ofisimize ziyarete gelmesidir. Ziyarete geldiklerinde kendilerinin cemaat tarafından avukat yapılanmasının kurulması için görevlendirildiklerini, bu nedenle oluşturulacak avukat yapılanmasında bu yapının avukatlığını da yaptığımız için kendilerine tabi olmamızı, kendilerinin bilgi ve izni dışında cemaate ait herhangi bir iş ve girişimde bulunmamamızı ifade ettiler. Bu kararın cemaatin büyük ağabeyleri tarafından alındığını, tebliğ edilmesi görevinin kendilerine verildiğini beyan ettiler. Biz de hiçbir zaman bu cemaate mensup olmadığımızı, sadece profesyonel anlamda bir avukat-müvekkil ilişkisi yürüttüğümüzü, cemaatin organik bireyleri olmadığımızı ifade ettik. Bunun üzerine 'Sizinle çalışmamak gerekir aslında' diyerek ofisten ayrıldılar."
- Gülen'e vasiyetnamesini sunmuş
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ/PDY terör örgütü ile ilgili yürüttükleri tüm dava ve dosyalar ile Bank Asya'nın dosyalarından istifa ettiklerini anlatan Günaydın, üç kez ABD'ye gittiği söylemişti.
Bunlardan birinin yakın akrabalarını ziyaret olduğunu, diğer ikisinin ise Fethullah Gülen'le görüşme amaçlı yapıldığını belirten sanık Günaydın, bunların biat ziyaretleri değil, yürüyen dava ve dosyalarla ilgili rapor verme amaçlı olduğunu, 2014'teki ziyaretinde Gülen'e, vasiyetnamesi ve telif eserleri ile ilgili vasiyetname örneğini sunduğunu kaydetti. Günaydın, FETÖ/PDY terör örgütünün yurtdışındaki yapılanmasıyla ilgili hiçbir organizasyona katılmadığını savunarak, ofis ortaklarıyla birlikte ABD'ye gidişlerini Ali Çelik'in organize ettiğini ifade etmişti.
İddianamede, tutuklu sanık Günaydın'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Kaynak: AA
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Hasan Günaydın ve avukatı katıldı.
Duruşmada, mahkemeye gelen evrakların okunmasının ardından, sanık Günaydın'a beyanda bulunmak ve taleplerin için söz verildi.
Sanık Günaydın, örgüte müzahir kurumların avukatlığını tamamen maddi amaçla yaptığını belirterek, örgütün avukatlık yapılanmasında yer almadığını, Bank Asya'daki mevduatının da iş gereği olduğunu ve söz konusu bankanın da bir dönem avukatlığını yaptığını söyledi.
''Bu yapı ile duygu ve düşüncelerim aynı değil. Çocuklarımı bunların okuluna bile hiç göndermedim.'' diyen sanık Günaydın, 17/25 Aralık'tan sonra örgütün hiçbir davasını almadığını, sadece devam eden dosyalara baktığını öne sürerek, 15 Temmuz'dan sonra da tüm dosyalardan istifa ettiğini belirtti.
FETÖ'den yargılanan avukat Süleyman Taşbaş'ın bu dava ile ilgili tanık olarak verdiği beyanda ''Hasan Günaydın'ın bu yapıdan olmadığını'' söylediğini anlatan sanık Günaydın, Bylock'a kendi iradesi dışında girilmiş olabileceğini veya kendisine hediye edilen tablette yüklü olabileceğini savundu.
Sanık Günaydın, yaklaşık 22 aydır tutuklu olarak yargılandığını, kaçma şüphesinin bulunmadığını, tüm bildiklerini anlattığını ifade ederek, tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, mevcut delil durumunu dikkate alarak, sanığın tutukluluk halinin devamına, dijital materyallere ilişkin raporun beklenilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
- İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, sanık Günaydın'ın FETÖ/PDY içerisinde faaliyet gösterdiği, kapatılan Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonu gibi örgüte müzahir kurumların avukatlığını yaptığı kaydedilmişti.
Sanığın, örgüt yöneticisi ve üyesi oldukları gerekçesiyle haklarında soruşturma yürütülen bazı kişilerle irtibatlı olduğu ifade edilen iddianamede, yine örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullandığı ve Günaydın'ın kullandığı telefon hattıyla 26 Aralık 2014 ile 25 Şubat 2015 arasında toplam 344 kez "ByLock"a erişim yaptığı ifade edilmişti.
Sanık Günaydın'ın ve eşinin Bank Asya'da hesabının olduğu ve örgüt liderinin talimatının ardından hesapta para hareketinin görüldüğü belirtilen iddianamede, bu bankadaki hesabında Eylül 2014'te 5 bin liranın altında para bulunurken Eylül, Ekim ve Kasım 2014'te ise 350-400 bin lira civarında artış olduğu kaydedilmişti.
- "Etkin Pişmanlık" gösterdi
İddianamede, Ekrem Dumanlı'nın avukatlığını yapan, konuyla ilgili basında demeçleri bulunan, uzun yıllardır FETÖ/PDY elebaşısı Fetullah Gülen'in avukatlığını da üstlenen Günaydın'ın, Aydın Doğan'ın SPK'ya muhalefet suçundan yargılandığı davada da avukatlığını yaptığı belirtilerek, Günaydın'ın TCK'nın 221'inci maddesi kapsamında "Etkin Pişmanlık" hükümleri çerçevesinde beyanda bulunduğu anlatılmıştı.
Günaydın, iddianamede yer verilen beyanlarına göre, 1990'da İstanbul'da avukatlar Nazif Aktaş ve Orhan Erdemli ile birlikte Beyan hukuk Bürosunu kurduklarını belirterek, ofiste kendisinin ağırlıklı olarak Zaman gazetesi, Orhan Erdemli'nin Fetullah Gülen, Nazif Aktaş'ın da Samanyolu televizyonunun davalarını yürüttüğünü söylemişti.
Sanık Hasan Günaydın, örgütle 1994'te başlayan tanışıklığının hiçbir zaman profesyonel anlamda avukat-müvekkil ilişkisinin ötesine geçmediğini savunarak, daha önceden müvekkili olan Çelikeller inşat firmasının sahibi Ali Çelik vasıtasıyla FETÖ/PDY mensuplarıyla tanıştığını, avukatlığını yaptığı Fethullah Gülen, Samanyolu TV ve Zaman gazetesi gibi birçok kişi ve kurumla ilişkilerinin de profesyonel bir çerçevede cereyan ettiğini, yapının sohbetlerine katılmadığını, herhangi bir şekilde himmet, burs ve kurban bağışında bulunmadığını ileri sürmüştü.
- Örgütün avukat yapılanması
"Esat ağabey" denilen, "Yüksel" olarak bildiği ve resmine bakarak teşhis ettiği Alaattin Yüksel Bulut'un örgütün avukat eylemlerini organize ettiğini ve "hangi avukatın kime bakacağı, neler söyleyeceği, adliye önündeki basın açıklaması, twitter içeriklerinin ne olacağı" gibi talimatlar verdiğini ifade eden Günaydın, şöyle devam etti:
"Bildiğim kadarıyla cemaatin avukat yapılanması 2008 sonrasına aittir. Bu tarihi ifade etmemin sebebi cemaatin avukat imamı olduğunu söyleyen Aziz Gürcan, Erdal Mastar ile yine ismini Büyük Erdal olarak bildiğimiz öğretmenlerin ofisimize ziyarete gelmesidir. Ziyarete geldiklerinde kendilerinin cemaat tarafından avukat yapılanmasının kurulması için görevlendirildiklerini, bu nedenle oluşturulacak avukat yapılanmasında bu yapının avukatlığını da yaptığımız için kendilerine tabi olmamızı, kendilerinin bilgi ve izni dışında cemaate ait herhangi bir iş ve girişimde bulunmamamızı ifade ettiler. Bu kararın cemaatin büyük ağabeyleri tarafından alındığını, tebliğ edilmesi görevinin kendilerine verildiğini beyan ettiler. Biz de hiçbir zaman bu cemaate mensup olmadığımızı, sadece profesyonel anlamda bir avukat-müvekkil ilişkisi yürüttüğümüzü, cemaatin organik bireyleri olmadığımızı ifade ettik. Bunun üzerine 'Sizinle çalışmamak gerekir aslında' diyerek ofisten ayrıldılar."
- Gülen'e vasiyetnamesini sunmuş
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ/PDY terör örgütü ile ilgili yürüttükleri tüm dava ve dosyalar ile Bank Asya'nın dosyalarından istifa ettiklerini anlatan Günaydın, üç kez ABD'ye gittiği söylemişti.
Bunlardan birinin yakın akrabalarını ziyaret olduğunu, diğer ikisinin ise Fethullah Gülen'le görüşme amaçlı yapıldığını belirten sanık Günaydın, bunların biat ziyaretleri değil, yürüyen dava ve dosyalarla ilgili rapor verme amaçlı olduğunu, 2014'teki ziyaretinde Gülen'e, vasiyetnamesi ve telif eserleri ile ilgili vasiyetname örneğini sunduğunu kaydetti. Günaydın, FETÖ/PDY terör örgütünün yurtdışındaki yapılanmasıyla ilgili hiçbir organizasyona katılmadığını savunarak, ofis ortaklarıyla birlikte ABD'ye gidişlerini Ali Çelik'in organize ettiğini ifade etmişti.
İddianamede, tutuklu sanık Günaydın'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.