Afrika'daki Agadez Sultanlığı Osmanlı'yı Yaşatıyor
Nijer’in Agadez eyaletinde Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana varlığını sürdüren Agadez Sultanlığı'nın karşılama odasının restorasyonu TİKA tarafından yapıldı.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Nijer’in Agadez eyaletinde Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana varlığını sürdüren Agadez Sultanlığı'nın karşılama odasının restorasyonunu tamamladı.
TİKA'dan yapılan yazılı açıklamada sultanlığın karşılama odasının açılış töreninin başta Agadez Sultanı Oumarou Ibrahim Oumarou, Agadez Valisi Sadou Soloke ve Agadez Bölgesi Belediyeler Konseyi Başkanı Mohamed Anacko olmak üzere sivil ve asker birçok devlet görevlisi ve davetlinin katılımıyla gerçekleştirildiği belirtildi.
Agadez Sultanı Oumarou Ibrahim Oumarou, programın açılışında İstanbuleva halkının tarihini şöyle anlattı:
"İç anarşi ve dış tehditler neticesinde Tuareg halkı, birlik ve kimlik sorununa kalıcı bir çözüm aramaya yöneldi. Oluşturulan konfederasyonların içinde çok etkili olan din adamları meseleye el attı ve kalıcı bir çözüm önerdi. İçlerinden birinin üstünlüğünü kabul etmeyen konfederasyonların davranışları neticesinde, çözümü yurt dışında bir lider aramakta buldular. Bu lider dünyadaki birçok halk tarafından saygı gören bir imparatorluktan gelmeliydi. Bu yüzden uzak bir ülkede bir sultana gitmeye karar verildi."
Bu tehlikeli ve asil misyonu gerçekleştirmek için yola çıkan ve 400 savaşçıdan oluşan kuvvetli kervanın yolda birçok zorlukla karşılaştığına işaret eden Oumarou, "Zorlu yolculuk koşullarından dolayı kervandan yalnızca 7 temsilci Bab-ı Ali'ye ulaşmayı başardı ve Sahara sınırlarında halklarını mahvedebilecek olan sorunları padişaha anlattı. Bu konularda çok hassas olan padişah, cariyelerinden birinden olma bir şehzadeyi bu iş için tayin etti. Şehzade, fedaileri ve saray maiyetinden oluşan heyet yola çıktı. Yabancı Sultan, Tuareg halkının kendisini rütbesiyle onurlandırdığı bir atmosferde bölgeye ulaştı. Düzenlenen güvenoyu töreni için çeşitli konfederasyonların delegeleri bu tarihsel etkinliğe davet edildi." diye konuştu.
Agadez Sultanlığı, Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana varlığını sürdürüyor. 1400'lü yılların başlarında Agadez'den kabilelerin padişahın huzuruna çıkarak kendilerini yönetecek bir lider istemeleri üzerine padişahın, siyahi bir cariyesinden doğma Yunus isimli şehzadesini bölgeye yolladığı rivayet ediliyor. Yunus Sultan'ın maiyeti ile bölgeye ulaşması üzerine Agadez Sultanlığı kurulmuş. Çoğunluğu Tuareg kültüründen olan Agadez Sultanlığı o günden bugüne "İstanbuleva" (İstanbul'dan gelen) halkı olarak anılıyor.
Agadez Sultanı, kabileler arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde de aktif rol üstleniyor. Nijer devleti nezdinde itibarı olan Sultan'ın, aynı zamanda bölgenin gelişimi ve açlığın azaltılması, işsizlerin iş bulması, evlenecek imkanı olmayanlara destek olma gibi sosyal işlevleri de bulunuyor.
Kaynak: AA
TİKA'dan yapılan yazılı açıklamada sultanlığın karşılama odasının açılış töreninin başta Agadez Sultanı Oumarou Ibrahim Oumarou, Agadez Valisi Sadou Soloke ve Agadez Bölgesi Belediyeler Konseyi Başkanı Mohamed Anacko olmak üzere sivil ve asker birçok devlet görevlisi ve davetlinin katılımıyla gerçekleştirildiği belirtildi.
Agadez Sultanı Oumarou Ibrahim Oumarou, programın açılışında İstanbuleva halkının tarihini şöyle anlattı:
"İç anarşi ve dış tehditler neticesinde Tuareg halkı, birlik ve kimlik sorununa kalıcı bir çözüm aramaya yöneldi. Oluşturulan konfederasyonların içinde çok etkili olan din adamları meseleye el attı ve kalıcı bir çözüm önerdi. İçlerinden birinin üstünlüğünü kabul etmeyen konfederasyonların davranışları neticesinde, çözümü yurt dışında bir lider aramakta buldular. Bu lider dünyadaki birçok halk tarafından saygı gören bir imparatorluktan gelmeliydi. Bu yüzden uzak bir ülkede bir sultana gitmeye karar verildi."
Bu tehlikeli ve asil misyonu gerçekleştirmek için yola çıkan ve 400 savaşçıdan oluşan kuvvetli kervanın yolda birçok zorlukla karşılaştığına işaret eden Oumarou, "Zorlu yolculuk koşullarından dolayı kervandan yalnızca 7 temsilci Bab-ı Ali'ye ulaşmayı başardı ve Sahara sınırlarında halklarını mahvedebilecek olan sorunları padişaha anlattı. Bu konularda çok hassas olan padişah, cariyelerinden birinden olma bir şehzadeyi bu iş için tayin etti. Şehzade, fedaileri ve saray maiyetinden oluşan heyet yola çıktı. Yabancı Sultan, Tuareg halkının kendisini rütbesiyle onurlandırdığı bir atmosferde bölgeye ulaştı. Düzenlenen güvenoyu töreni için çeşitli konfederasyonların delegeleri bu tarihsel etkinliğe davet edildi." diye konuştu.
Agadez Sultanlığı, Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana varlığını sürdürüyor. 1400'lü yılların başlarında Agadez'den kabilelerin padişahın huzuruna çıkarak kendilerini yönetecek bir lider istemeleri üzerine padişahın, siyahi bir cariyesinden doğma Yunus isimli şehzadesini bölgeye yolladığı rivayet ediliyor. Yunus Sultan'ın maiyeti ile bölgeye ulaşması üzerine Agadez Sultanlığı kurulmuş. Çoğunluğu Tuareg kültüründen olan Agadez Sultanlığı o günden bugüne "İstanbuleva" (İstanbul'dan gelen) halkı olarak anılıyor.
Agadez Sultanı, kabileler arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde de aktif rol üstleniyor. Nijer devleti nezdinde itibarı olan Sultan'ın, aynı zamanda bölgenin gelişimi ve açlığın azaltılması, işsizlerin iş bulması, evlenecek imkanı olmayanlara destek olma gibi sosyal işlevleri de bulunuyor.