İzmir 'Askeri Casusluk' Davasının Savcısı FETÖ'den Hakim Karşısında

Hüseyin Alaybay'ın FETÖ üyeliği suçundan yargılanmasına devam edildi.

İzmir "Askeri Casusluk' davası savcılarından Hüseyin Alaybay'ın, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olma suçundan yargılanmasına devam edildi.

Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Alaybay ile avukatı katıldı. Alaybay'ın yakınları, duruşmayı kendilerine ayrılan bölümden takip etti.

Üzerine atılı suçu kabul etmeyen Alaybay, hiçbir örgütün üyesi veya destekçisi olmadığını öne sürdü.

Kayseri savcısıyken 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından gözaltına alınıp tutuklandığını belirten Alaybay, evinde yapılan aramada ele geçen CD'lerde suç unsuruna rastlanmadığına ilişkin rapor bulunduğunu, söz konusu delillerin arasında üzerinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in adının yazılı olduğu bir CD de olmadığını savundu.

Aleyhinde müşteki veya tanık beyanı bulunmadığını öne süren sanık, İzmir'de özel yetkili savcı olarak görev yaptığı döneme ilişkin işlemlerinin, kendi talebi üzerine HSYK teftiş kurulunca incelendiğini, hukuka aykırı işleminin tespit edilemediğini, görev yaptığı dönemde tek bir disiplin cezası dahi bulunmadığını anlattı.

İzmir'deki "Askeri Casusluk" davasında, duruşma savcısı Mehmet Sedat Erbaş'ın izinli olması durumunda davanın bütünlüğünün bozulmaması için başsavcıvekilinin yazılı emriyle görevlendirildiğini dile getiren Alaybay, bir yıla yakın duruşma savcılığını yürüttüğü bu davada da hukuka aykırı bir kararının bulunmadığını öne sürdü.

ByLock kullandığına ilişkin dosyaya giren bilgi ve belgeleri kabul etmeyen Alaybay, söz konusu programı kullanmadığını, telefon ve bilgisayarında bu programı kullandığına ilişkin herhangi bir iz bulunmadığını iddia etti.

Mahkeme Başkanı, "7-8 sene öncesinin hesabını veriyorum. Siz de 5 sene sonra bugünün hesabını vermek zorunda kalabilirsiniz. Sizden adil olmanızı talep ediyorum." diyen Alaybay'ı iddianamede üzerine atılı suçlara ilişkin savunmasının dışına çıkmaması için ikaz etti.

Üzerine atılı suçlamanın mesnetsiz olduğunu savunan sanık, tahliyesini istedi.

Sanık avukatı da müvekkilinin örgütle bir ilgisinin bulunmadığını, ByLock kullanmadığını, görev yaptığı dönemde verdiği kararların hukuki olduğunu öne sürerek tahliye talebinde bulundu.

Beyanların ardından ara karar açıklayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Dava, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için 6 Eylül'e bırakıldı.
Kaynak: AA