İsrail'in Buğday Hasadını Önlediği Filistinli Çiftçiler Zararda
Calud Belde Belediyesi Başkanı Abdullah elHac Muhammed: 'Buğday ekininin en az 40 gün önce hasat edilmesi gerekiyordu. Ancak İsrail makamları çiftçilerin Yahudi yerleşim birimi çevresindeki topraklarına girmelerine izin vermedi. Dolayısıyla ürünleri telef oldu' İşgal Altındaki Batı Şeria’nın Kuzeyindeki Yahudi Yerleşim Birimleri Dosyası Sorumlusu Daglas: 'İşgal devleti, Calud beldesinde tarımı bitirmek etmek için kasıtlı bir plan çerçevesinde yıllarca çalışıyor ve çiftçilere engel çıkarıyor, buğday ekinlerini yakından takip etmelerini yasaklıyor' 'İsrail, Filistinli çiftçileri topraklarını terk etmeye zorlayarak, bu toprakların Yahudi yerleşim birimlerine tahsis edilmesini planlıyor'
İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde hasat zamanında buğdayın biçilmesine izin vermediği Filistinli çiftçilerin, mahsullerinin telef olması nedeniyle büyük bir zarara uğradığı bildirildi.
İşgal altındaki batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus şehrine bağlı Calud Belde Belediyesi Başkanı Abdullah el-Hac Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Buğday ekininin en az 40 gün önce hasat edilmesi gerekiyordu. Ancak İsrail makamları çiftçilerin Yahudi yerleşim birimi çevresindeki topraklarına girmelerine izin vermedi. Dolayısıyla ürünleri telef oldu.” dedi.
İsrail’in buğday hasadına izin vermediği tarım arazisinin 250 dönüm olduğunu belirten Muhammed, İsrail’in engelleri nedeniyle çiftçilerin 300 bin Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 400 bin TL) değerinde zarara uğradığını söyledi.
Muhammed, İsrail’in Calud beldesindeki tarım arazilerinde yetiştirilen mahsullerin zamanında hasadını iki yıl üst üste engellediğini belirterek, “işgal devletinin” bölgede tarımı yok etmeyi amaçladığını vurguladı.
Öte yandan Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya göre, Filistin Yönetimi’ne bağlı İşgal Altındaki Batı Şeria’nın Kuzeyindeki Yahudi Yerleşim Birimleri Dosyası Sorumlusu Gassan Daglas yaptığı açıklamada, "İşgal devleti, Calud beldesinde tarımı bitirmek etmek için kasıtlı bir plan çerçevesinde yıllarca çalışıyor ve çiftçilere engel çıkarıyor, buğday ekinlerini yakından takip etmelerini yasaklıyor." diye konuştu.
İsrail’in Calud’daki tarım arazilerini etraftaki Yahudi yerleşim birimine tahsis etmeyi planladığını belirten Daglas, "İsrail, Filistinli çiftçileri topraklarını terk etmeye zorlayarak, bu toprakların Yahudi yerleşim birimlerine tahsis edilmesini planlıyor." ifadelerini kullandı.
Nablus’un çevresinde bulunan küçüklü büyüklü 39 Yahudi yerleşim biriminde yaşayan 40 bin Yahudi yerleşimci zaman zaman İsrail güçlerinin korumasında Filistinlilere yönelik çeşitli saldırılarda bulunuyor.
- Doğu Kudüs ve Batı Şeria yarım asırdır işgal altında
Doğu Kudüs ve Batı Şeria 1967'den bu yana İsrail tarafından işgal altında tutuluyor. İnşa ettiği duvarla bu iki bölgeyi birbirinden ayıran İsrail, Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerin Doğu Kudüs'e geçişini engelliyor.
İsrail, 2 milyona yakın Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ni de Hamas'ın 2006'daki seçimleri kazanmasından bu yana abluka altında tutuyor.
İsrail'in 1967'den bu yana işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da 131, Doğu Kudüs'te 10, Batı Şeria'nın tepelerindeki bölgelerde ise 116 yerleşim birimi kurduğu ifade ediliyor.
Batı Şeria'daki yerleşim birimlerinde 500 bin, Doğu Kudüs'te 220 bin yerleşimcinin ikamet ettiği, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşimcilerin sayısını kısa sürede 1 milyona çıkarmayı hedeflediği belirtiliyor.
Uluslararası hukukta, işgal altındaki Filistin topraklarındaki tüm Yahudi yerleşim birimleri gayrimeşru kabul ediliyor.
Kaynak: AA
İşgal altındaki batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus şehrine bağlı Calud Belde Belediyesi Başkanı Abdullah el-Hac Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Buğday ekininin en az 40 gün önce hasat edilmesi gerekiyordu. Ancak İsrail makamları çiftçilerin Yahudi yerleşim birimi çevresindeki topraklarına girmelerine izin vermedi. Dolayısıyla ürünleri telef oldu.” dedi.
İsrail’in buğday hasadına izin vermediği tarım arazisinin 250 dönüm olduğunu belirten Muhammed, İsrail’in engelleri nedeniyle çiftçilerin 300 bin Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 400 bin TL) değerinde zarara uğradığını söyledi.
Muhammed, İsrail’in Calud beldesindeki tarım arazilerinde yetiştirilen mahsullerin zamanında hasadını iki yıl üst üste engellediğini belirterek, “işgal devletinin” bölgede tarımı yok etmeyi amaçladığını vurguladı.
Öte yandan Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya göre, Filistin Yönetimi’ne bağlı İşgal Altındaki Batı Şeria’nın Kuzeyindeki Yahudi Yerleşim Birimleri Dosyası Sorumlusu Gassan Daglas yaptığı açıklamada, "İşgal devleti, Calud beldesinde tarımı bitirmek etmek için kasıtlı bir plan çerçevesinde yıllarca çalışıyor ve çiftçilere engel çıkarıyor, buğday ekinlerini yakından takip etmelerini yasaklıyor." diye konuştu.
İsrail’in Calud’daki tarım arazilerini etraftaki Yahudi yerleşim birimine tahsis etmeyi planladığını belirten Daglas, "İsrail, Filistinli çiftçileri topraklarını terk etmeye zorlayarak, bu toprakların Yahudi yerleşim birimlerine tahsis edilmesini planlıyor." ifadelerini kullandı.
Nablus’un çevresinde bulunan küçüklü büyüklü 39 Yahudi yerleşim biriminde yaşayan 40 bin Yahudi yerleşimci zaman zaman İsrail güçlerinin korumasında Filistinlilere yönelik çeşitli saldırılarda bulunuyor.
- Doğu Kudüs ve Batı Şeria yarım asırdır işgal altında
Doğu Kudüs ve Batı Şeria 1967'den bu yana İsrail tarafından işgal altında tutuluyor. İnşa ettiği duvarla bu iki bölgeyi birbirinden ayıran İsrail, Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerin Doğu Kudüs'e geçişini engelliyor.
İsrail, 2 milyona yakın Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ni de Hamas'ın 2006'daki seçimleri kazanmasından bu yana abluka altında tutuyor.
İsrail'in 1967'den bu yana işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da 131, Doğu Kudüs'te 10, Batı Şeria'nın tepelerindeki bölgelerde ise 116 yerleşim birimi kurduğu ifade ediliyor.
Batı Şeria'daki yerleşim birimlerinde 500 bin, Doğu Kudüs'te 220 bin yerleşimcinin ikamet ettiği, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşimcilerin sayısını kısa sürede 1 milyona çıkarmayı hedeflediği belirtiliyor.
Uluslararası hukukta, işgal altındaki Filistin topraklarındaki tüm Yahudi yerleşim birimleri gayrimeşru kabul ediliyor.