Yanlış Teşhisin Felç Bıraktığı İddia Edilen Küçük Nisan'ın Davası Başladı
Tuzla’da 2012 yılında rahatsızlanıp hastaneye götürülen 3 yaşındaki çocuğa yanlış teşhis koyarak felç kalmasına neden olduğu iddia edilen 2 doktorun birer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. Duruşma sonrasında açıklama yapan anne, “Benim çocuğum sağlıklıydı. Konuşan, yürüyen çocuğum 6 yıldır bu halde. Ben adalet istiyorum” dedi.
Tuzla’da 8 Mart 2012 tarihinde iddiaya göre Gönül ve Şevket Tandoğan çifti, rahatsızlanan 3 yaşındaki kızları Nisan Tandoğan’ı Çocuk Sağlığı Merkezi’ne götürdü. Küçük kız üst solunum yolu enfeksiyonu tanısı konularak reçete düzenlendi ve eve gönderildi. Nisan’ın iyileşmemesi üzerine anne ve babası bu kez çocuklarını iki farklı hastaneye götürdü. İç hastalıkları uzmanı ile çocuk doktoru tarafından muayene edilen küçük Nisan’a akut farenjit ve bronşit teşhisi konularak tedavi düzenlendi.
Genel durumunun kötüleşmesi ve bilinç bulanıklığı ile Özel Remedy Hastanesine kaldırılan küçük kızın şeker komasına girdiği anlaşıldı. Aile, doktorların yanlış teşhis ile tedavisi nedeniyle kızlarının sürekli bakıma muhtaç yaşadığını belirterek doktorlar hakkında şikayetçi oldu.
Başlatılan soruşturma kapsamında kusur tespitine yönelik alınan Adli Tıp Raporu’nda doktorların eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu, olayda ihmal ya da kusurlarının bulunmadığı belirtildi. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Z.B. ile Yakacık Doğum Evi ve Çocuk Hastanesi’nde Çocuk Hastalıkları Uzmanı M.K. hakkında önce takipsizlik kararı verildi.
Kararın ardından dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay, doktorların kusur değerlendirmesinin mahkemece yapılması gerektiğine karar vererek dosyayı yerel mahkemeye gönderdi.
Doktorlara dava açıldı
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iki doktor hakkında “taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Anadolu 46’ıncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya tutuksuz sanık Z.B. katılırken, salonda müşteki Şevket ve Gönül Tandoğan da salonda hazır bulundu. Çift, felç kalan kızlarını duruşma salonuna bebek arabasıyla getirdi.
Duruşmada savunma yapan sanık Z.B., dahiliye uzmanı olduğunu belirterek, “Olay tarihinde nöbetçiydim. Olay tarihlerinde gribal enfeksiyon, ateş, üşüme, titreme şikayetleriyle alakalı salgın vardı. Olay günü yaklaşık 250 hastaya baktım. Mağdur da onlardan biriydi. Geldiği zamanki mevcut durumu itibariyle üst solunum yolları enfeksiyonu olduğu düşüncesiyle ateş düşürücü ve sıvı tedavisi uyguladım. Daha sonra da ayakta gelen hastayı gönderdim. Branş doktoru olmadığım için şikayetinin devam etmesi halinde branş doktoruna görünmesini tavsiye ettim. Benim uygulamış olduğum teşhis ve tedavinin hastada gördüğüm belirtilere uygun olduğunu düşünüyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum" dedi.
Duruşmada söz verilen baba Şevket Tandoğan, sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, diğer sanık M.K.’nın zorla getirilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
“Çocuğum gayet sağlıklıydı”
Duruşma sonrası açıklama yapan anne Gönül Tandoğan, “Benim çocuğum gayet sağlıklıydı. Yaşıtlarının çok çok üstündeydi. Ben oraya gittiğimde doktor hanım hiç sandalyesinden kalkmadı, önüme doğru geldi, ‘Şikayetiniz nedir?’ diye sordu. Ben de, ’Benim çocuğum daha önce hiç böyle hastalanmadı’ dedim. Doktor hanım da, ’Abartma annesi. Bir serum veririz rahatlar’ dedi.
Serum verdiğinde de, serum bittiğinde de aynı Nisan’ın rahatsızlığı devam ediyordu. Bizi serum bitince eve gönderdi” dedi.
“Benim hayatımı bitirdiler, adalet istiyorum”
Çocuğunu başka hastaneye götürdüklerini söyleyen anne Tandoğan, “Oradaki doktora da akşam serum takıldığını söyledim. Oradaki doktor, serumun bir zararı olmayacağını söyleyerek tekrardan serum taktı. Çocuk orada kustu. Gidip söyledik hiçbiri de gelip bakmadı. Benim çocuğum şuan bu halde. Söylenecek bir şey yok, benim hayatımı bitirdiler. İki tane daha çocuğum var. Onların psikolojisi bozuldu. Ne söylesem boş benim konuşan, yürüyen çocuğum 6 yıldır bu halde. Fiziği götürüyorum omuzumda, yani biraz elini vicdanına koysunlar ben buraya ekmek dilenmeye gelmedim, adalet dilenmeye geldim. Adalet istiyorum ben” ifadelerini kullandı.
Baba Şevket Tandoğan, “Doktoru yarım saat dinleyen hakim, 5 dakika bizi dinlemiyor. Utanç verici. Tekrar tekrar soruyor, aynı şeyleri doktordan dinliyor. Bizim ne gecemiz ne gündüzümüz belli değil, bizi 5 dakika dinlemiyor. Bu ülke için, bu çoluğumuz çocuğumuz için hiç iyi bir şey değil” ifadelerini kullandı.
“Çocuk 5 günde bu hale getirildi”
Ailenin avukatı Kenan Tandoğan ise, “Bugün 6 yıllık yargılama sürecinin ilk günüdür. Aslında süreç yaklaşık 6 yıl önce 2012 yılının Mart ayında başladı.
Bu süreç doktorların teşhis ve tedavi uygulamadan doğrudan çocuğa serum basması ve yanlış tedavi uygulamasıyla başladı.
5 günlük bir süreçte çocuk bu hale getirildi.
Şuan yüzde yüz felçli, ne yiyebiliyor, ne içebiliyor ne de dolaşabiliyor. Çocuğun hayatı karartıldığı gibi 5 kişilik aile fertlerinin de bütününde hayatı karartıldı. Aile tek başına bir yere gidemez. Sosyal hayatları yok. Mutlaka anne ve babadan birinin çocuğun yanında olması lazım. Diğer çocukları da ufak” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Genel durumunun kötüleşmesi ve bilinç bulanıklığı ile Özel Remedy Hastanesine kaldırılan küçük kızın şeker komasına girdiği anlaşıldı. Aile, doktorların yanlış teşhis ile tedavisi nedeniyle kızlarının sürekli bakıma muhtaç yaşadığını belirterek doktorlar hakkında şikayetçi oldu.
Başlatılan soruşturma kapsamında kusur tespitine yönelik alınan Adli Tıp Raporu’nda doktorların eylemlerinin tıp kurallarına uygun olduğu, olayda ihmal ya da kusurlarının bulunmadığı belirtildi. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Z.B. ile Yakacık Doğum Evi ve Çocuk Hastanesi’nde Çocuk Hastalıkları Uzmanı M.K. hakkında önce takipsizlik kararı verildi.
Kararın ardından dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay, doktorların kusur değerlendirmesinin mahkemece yapılması gerektiğine karar vererek dosyayı yerel mahkemeye gönderdi.
Doktorlara dava açıldı
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iki doktor hakkında “taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Anadolu 46’ıncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya tutuksuz sanık Z.B. katılırken, salonda müşteki Şevket ve Gönül Tandoğan da salonda hazır bulundu. Çift, felç kalan kızlarını duruşma salonuna bebek arabasıyla getirdi.
Duruşmada savunma yapan sanık Z.B., dahiliye uzmanı olduğunu belirterek, “Olay tarihinde nöbetçiydim. Olay tarihlerinde gribal enfeksiyon, ateş, üşüme, titreme şikayetleriyle alakalı salgın vardı. Olay günü yaklaşık 250 hastaya baktım. Mağdur da onlardan biriydi. Geldiği zamanki mevcut durumu itibariyle üst solunum yolları enfeksiyonu olduğu düşüncesiyle ateş düşürücü ve sıvı tedavisi uyguladım. Daha sonra da ayakta gelen hastayı gönderdim. Branş doktoru olmadığım için şikayetinin devam etmesi halinde branş doktoruna görünmesini tavsiye ettim. Benim uygulamış olduğum teşhis ve tedavinin hastada gördüğüm belirtilere uygun olduğunu düşünüyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum" dedi.
Duruşmada söz verilen baba Şevket Tandoğan, sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, diğer sanık M.K.’nın zorla getirilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
“Çocuğum gayet sağlıklıydı”
Duruşma sonrası açıklama yapan anne Gönül Tandoğan, “Benim çocuğum gayet sağlıklıydı. Yaşıtlarının çok çok üstündeydi. Ben oraya gittiğimde doktor hanım hiç sandalyesinden kalkmadı, önüme doğru geldi, ‘Şikayetiniz nedir?’ diye sordu. Ben de, ’Benim çocuğum daha önce hiç böyle hastalanmadı’ dedim. Doktor hanım da, ’Abartma annesi. Bir serum veririz rahatlar’ dedi.
Serum verdiğinde de, serum bittiğinde de aynı Nisan’ın rahatsızlığı devam ediyordu. Bizi serum bitince eve gönderdi” dedi.
“Benim hayatımı bitirdiler, adalet istiyorum”
Çocuğunu başka hastaneye götürdüklerini söyleyen anne Tandoğan, “Oradaki doktora da akşam serum takıldığını söyledim. Oradaki doktor, serumun bir zararı olmayacağını söyleyerek tekrardan serum taktı. Çocuk orada kustu. Gidip söyledik hiçbiri de gelip bakmadı. Benim çocuğum şuan bu halde. Söylenecek bir şey yok, benim hayatımı bitirdiler. İki tane daha çocuğum var. Onların psikolojisi bozuldu. Ne söylesem boş benim konuşan, yürüyen çocuğum 6 yıldır bu halde. Fiziği götürüyorum omuzumda, yani biraz elini vicdanına koysunlar ben buraya ekmek dilenmeye gelmedim, adalet dilenmeye geldim. Adalet istiyorum ben” ifadelerini kullandı.
Baba Şevket Tandoğan, “Doktoru yarım saat dinleyen hakim, 5 dakika bizi dinlemiyor. Utanç verici. Tekrar tekrar soruyor, aynı şeyleri doktordan dinliyor. Bizim ne gecemiz ne gündüzümüz belli değil, bizi 5 dakika dinlemiyor. Bu ülke için, bu çoluğumuz çocuğumuz için hiç iyi bir şey değil” ifadelerini kullandı.
“Çocuk 5 günde bu hale getirildi”
Ailenin avukatı Kenan Tandoğan ise, “Bugün 6 yıllık yargılama sürecinin ilk günüdür. Aslında süreç yaklaşık 6 yıl önce 2012 yılının Mart ayında başladı.
Bu süreç doktorların teşhis ve tedavi uygulamadan doğrudan çocuğa serum basması ve yanlış tedavi uygulamasıyla başladı.
5 günlük bir süreçte çocuk bu hale getirildi.
Şuan yüzde yüz felçli, ne yiyebiliyor, ne içebiliyor ne de dolaşabiliyor. Çocuğun hayatı karartıldığı gibi 5 kişilik aile fertlerinin de bütününde hayatı karartıldı. Aile tek başına bir yere gidemez. Sosyal hayatları yok. Mutlaka anne ve babadan birinin çocuğun yanında olması lazım. Diğer çocukları da ufak” diye konuştu.