İsrail Cumhurbaşkanından Yahudi Ulus Devlet Yasa Tasarısına Değişiklik Çağrısı
İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, mecliste oylanacak olan Yahudi ulus devlet yasa tasarısıyla ilgili milletvekillerine çağrı yaptı.
Cumhurbaşkanı Rivlin, milletvekillerine gönderdiği mektupta eleştirilere neden olan Yahudi ulus devlet yasa tasarısında değişikliğe gidilmesi uyarısında bulundu.
Yasasının dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan Yahudileri "incitebileceğini" belirten Rivlin, kabul edilmesi halinde İsrail'in bu tasarı nedeniyle ayrımcılık eleştirilerine maruz kalabileceğine dikkati çekti.
Yasada değişiklikler yapılmasının gerekli olduğuna inandığını Rivlin, "Bu yasa mevcut haliyle kabul edilirse dünyadaki ve İsrail'deki Yahudilere zarar verebilir. İsrail'in düşmanları tarafından ülkemize karşı bir silah olarak kullanmasından endişe duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Öte yandan Başbakan Binyamin Netanyahu İsrail Meclisinde gelecek pazartesi ilk oylaması yapılacak olan yasa tasarına destek verdiğini ve bu tasarının kendileri için önemli olduğunu belirtmişti.
Tasarı, İsrail Meclisi'nde yapılacak 3 oylamadan da geçerse yasalaşmış olacak.
- Yahudi ulusal devlet yasa tasarısı
İsrail'in bir anayasası olmadığı için devletin anayasası mesabesindeki "temel kanunlarının" içine girecek olan yasayla İsrail devleti, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak tanımlanıyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları yasayla hükme bağlayacak tasarıyla, Arapça resmi dil olmaktan çıkacak ve ülkenin tek resmi dili İbranice olacak. Bununla birlikte tasarının en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında, şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi anavatanıdır, hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı referans alınacaktır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasa tasarısında yer alan bir diğer madde olan "Tüm İsrail vatandaşları eşit haklara sahiptir." hükmünün ise diğer maddelerle çeliştiği, göstermelik olduğu belirtiliyor ve uygulamada bir anlam ifade etmeyeceği kaydediliyor.
Tasarıda "İsrail tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi anavatanıdır" denilerek Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve hakları da görmezden gelinmiş oluyor.
İsrail dünyanın değişik bölgelerinde bulunan Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken, 1948'de vatanlarından sürdüğü Filistinlilere geri dönme hakkını tanımayı ise reddediyor.
Kaynak: AA
Yasasının dünyanın diğer bölgelerinde yaşayan Yahudileri "incitebileceğini" belirten Rivlin, kabul edilmesi halinde İsrail'in bu tasarı nedeniyle ayrımcılık eleştirilerine maruz kalabileceğine dikkati çekti.
Yasada değişiklikler yapılmasının gerekli olduğuna inandığını Rivlin, "Bu yasa mevcut haliyle kabul edilirse dünyadaki ve İsrail'deki Yahudilere zarar verebilir. İsrail'in düşmanları tarafından ülkemize karşı bir silah olarak kullanmasından endişe duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Öte yandan Başbakan Binyamin Netanyahu İsrail Meclisinde gelecek pazartesi ilk oylaması yapılacak olan yasa tasarına destek verdiğini ve bu tasarının kendileri için önemli olduğunu belirtmişti.
Tasarı, İsrail Meclisi'nde yapılacak 3 oylamadan da geçerse yasalaşmış olacak.
- Yahudi ulusal devlet yasa tasarısı
İsrail'in bir anayasası olmadığı için devletin anayasası mesabesindeki "temel kanunlarının" içine girecek olan yasayla İsrail devleti, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnik-dini bir devlet olarak tanımlanıyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları yasayla hükme bağlayacak tasarıyla, Arapça resmi dil olmaktan çıkacak ve ülkenin tek resmi dili İbranice olacak. Bununla birlikte tasarının en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında, şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi anavatanıdır, hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı referans alınacaktır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasa tasarısında yer alan bir diğer madde olan "Tüm İsrail vatandaşları eşit haklara sahiptir." hükmünün ise diğer maddelerle çeliştiği, göstermelik olduğu belirtiliyor ve uygulamada bir anlam ifade etmeyeceği kaydediliyor.
Tasarıda "İsrail tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi anavatanıdır" denilerek Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve hakları da görmezden gelinmiş oluyor.
İsrail dünyanın değişik bölgelerinde bulunan Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ederken, 1948'de vatanlarından sürdüğü Filistinlilere geri dönme hakkını tanımayı ise reddediyor.