(Özel) Serebral Palsi Hastalığından Kurtulmak Mümkün
Uzman Dr. Nurten Küçükçakır, çocukların beyin hasarına bağlı yaşadığı serebral palsi hastalığını, hidroterapi uygulamasıyla yenmesinin mümkün olduğunu söyledi.
Serebral palsi hastalığının çocuklarda görülen beyin hasarına bağlık bir nörolojik hastalık olduğunu ifade eden Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bursa Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Nurten Küçükçakır, "Doğum öncesi ve sonrası veya doğum esnasında meydana gelen bazı etkenler buna sebep olmaktadır. Genellikle gebelik boyunca annenin geçirdiği viral veya bakteriyel enfeksiyonlar ya da her hangi bir bağımlılık sonucu gelişebiliyor. Bunun dışında doğum esnasında beynin oksijensiz kalmasına bağlı gelişebilen bir durumdur. Doğumdan sonrada geçirilmiş bir beyin kanaması veya enfeksiyon sonrası gelişen beyin hasarına bağlı serebral palsi hastalığını çok sıklıkla görülmektedir" diye konuştu.
Klinik bulgularda kaslarda aşırı gerginlik veya kaslardaki aşırı gevşeklik durumuna bağlı belirtilerle karşılaşıldığını belirten Uzman Dr. Küçükçakır, "Bunlara ilaveten hastalarla karşılaşılan nöbetler görülmektedir. Algılama, konuşma, yutma ve solunum problemleri görülmektedir. Serebral palsi ilerleyici bir hastalık değildir. Ancak erken dönem müdahale edildiğinde ve rehabilitasyon programına erken alındığında motor geriliklerinin önüne geçebilmektedir. Serebral palsi rahatsızlığında yakın bir nörolojik takip çok önemlidir. Bunun yanı sıra uygulanan fizyoterapi uygulamaları, fizyoterapistler eşliğinde yapılan egzersizler, hidroterapi uygulamaları, robotik rehabilitasyon programlar hastanın fonksiyonlarının gelişmesinde ve kaybolan fonksiyonların geri kazanımlarında oldukça önemli bir önem arz etmektedir. Rehabilitasyon bu hastalıkta olmazsa olmaz gerekli uygulamalardandır. Erken dönem başlamak oldukça önemlidir. Çünkü çocuklardaki beyin gelişimi çok hızlıdır. Ne kadar erken başlanırsa sekel bulgu kalmadan toparlama şansımız olur" dedi.
3 yaşındaki Elif Öykü Kökarslan’ın 1 yıl önce geldiğine dikkat çeken Uzman Dr. Küçükçakır, "Başını tutama ve oturma dengesi yoktu. Desteksiz oturamıyordu. Yoğun bir terapi programıyla egzersizler oluşturduk. Yapmış olduğumuz çalışma ve ailenin de özverisiyle baş tutması güçlendi ve tek başına oturmaya başladı.
İlk bir ayda başını tutar hale gelmişti. 3 ayın sonunda ise oturmaya başladı.
Daha sonra ise hidroterapi programlarında suyun kaldırma kuvveti, sıcaklığı ve rahat hareketi sağlamasıyla egzersizlere cevap vermesi daha kolay oluyor. Hem kas kuvvetlenme hem de dengenin gelişmesiyle yürüme eğitimine destek olunabiliyor. Çocuklar için de eğlenceli olduğu için iştirak daha çok oluyor. Öykü şu anda ufak bir destekleme ile artık adımlarını kendi atabiliyor" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Klinik bulgularda kaslarda aşırı gerginlik veya kaslardaki aşırı gevşeklik durumuna bağlı belirtilerle karşılaşıldığını belirten Uzman Dr. Küçükçakır, "Bunlara ilaveten hastalarla karşılaşılan nöbetler görülmektedir. Algılama, konuşma, yutma ve solunum problemleri görülmektedir. Serebral palsi ilerleyici bir hastalık değildir. Ancak erken dönem müdahale edildiğinde ve rehabilitasyon programına erken alındığında motor geriliklerinin önüne geçebilmektedir. Serebral palsi rahatsızlığında yakın bir nörolojik takip çok önemlidir. Bunun yanı sıra uygulanan fizyoterapi uygulamaları, fizyoterapistler eşliğinde yapılan egzersizler, hidroterapi uygulamaları, robotik rehabilitasyon programlar hastanın fonksiyonlarının gelişmesinde ve kaybolan fonksiyonların geri kazanımlarında oldukça önemli bir önem arz etmektedir. Rehabilitasyon bu hastalıkta olmazsa olmaz gerekli uygulamalardandır. Erken dönem başlamak oldukça önemlidir. Çünkü çocuklardaki beyin gelişimi çok hızlıdır. Ne kadar erken başlanırsa sekel bulgu kalmadan toparlama şansımız olur" dedi.
3 yaşındaki Elif Öykü Kökarslan’ın 1 yıl önce geldiğine dikkat çeken Uzman Dr. Küçükçakır, "Başını tutama ve oturma dengesi yoktu. Desteksiz oturamıyordu. Yoğun bir terapi programıyla egzersizler oluşturduk. Yapmış olduğumuz çalışma ve ailenin de özverisiyle baş tutması güçlendi ve tek başına oturmaya başladı.
İlk bir ayda başını tutar hale gelmişti. 3 ayın sonunda ise oturmaya başladı.
Daha sonra ise hidroterapi programlarında suyun kaldırma kuvveti, sıcaklığı ve rahat hareketi sağlamasıyla egzersizlere cevap vermesi daha kolay oluyor. Hem kas kuvvetlenme hem de dengenin gelişmesiyle yürüme eğitimine destek olunabiliyor. Çocuklar için de eğlenceli olduğu için iştirak daha çok oluyor. Öykü şu anda ufak bir destekleme ile artık adımlarını kendi atabiliyor" şeklinde konuştu.