Bafa Gölü Yine Yeşile Boyandı
Aydın ile Muğla illerinin sınırında ve Büyük Menderes Nehri Deltası’nın güneydoğusundaki Bafa Gölü’nde çevre sorunları tekrar ortaya çıktı.
Bafa Gölü’nü 2014 yılında kaplayan alglerin neden olduğu, canlı yaşamı yok eden yeşil örtü, aradan geçen zamanda hiçbir önlem alınmadığı için gölü yine teslim aldı. 325 bitki, 261 kuş, 22 sürüngen ve 19 memeli türüne ev sahipliği yapan ve çevresinde yaşayan insanlara turizm ve balıkçılıkla hayat veren Bafa Gölü, 4 yıl aradan sonra aynı çevre sorunlarıyla bu yılda karşı karşıya geldi. Kış aylarının dışında ilkbahar ve yaz aylarındaki mevsim normalleri dışındaki yağışlar ve Menderes Nehri’nden giren sularla birlikte ekolojisinde iyileşme görünen Bafa Gölü, 2014 yılındaki yeşil örtüyle bu yıl da kaplanmaya başladı.
Bafa Gölü’nün yüzeyini kaplayan yeşil renk, kıyılarda balçık ve peltemsi bir hal almaya başladı.
Başta balıkçılar ve turizmciler olmak üzere yöre insanları büyük kaygı içine girdi. Ağlarını göle atan balıkçılar, kirlilik nedeniyle ağlarını tekneye çekmekte zorlanırken, nasıl temizleyeceklerinin derdine düştüler. Bütün ekonomisi gölden avlayacakları balığa bağlı olan balıkçılar, alg patlaması nedeniyle balık tutamayacaklarını, krediyle aldıkları ağların borcunu ödemekte zorluk çekeceklerini söylediler. Bir zamanlar Kuşadası, Bodrum ve Didim’deki turizm acentelerinin gözde yeri olan Bafa Gölü, yaz dönemlerinde meydana gelen alg patlamaları yüzünden eski günlerini arıyor. Bugünlerde başlayan alg çoğalması, kıyıda birikerek tabakalaşma yapacak, balçık şekline dönüşecek ve koku yayacaktır. Balıkçılar ve turizmciler bir an önce gölün sorunlarına çare bulunmasını istiyor.
Bafa Gölü’yle ilgili çalışmalarıyla bilinen ve Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Bilim Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, “Bafa Gölü’nde kış ve ilkbahar dönemlerinde yapmış olduğumuz su kalitesi ve su yosunu (alg) miktarı konusundaki çalışmalarda, gölde suyun renginden bile gölde mavi-yeşil alglerin yoğun olduğu gerekli radikal önlemler alınmadığından bu yılda geçmiş yıllarda olduğu gibi gölde; bezelye çorbası kıvamında ve renginde alg patlamaların artacağını belirtmiştik. Havaların ısınmasına bağlı olarak gölün gerek suyunda gerekse dip çamurunda yoğun bir vaziyette olan siyonobakteri de denilen nodularya türü mavi-yeşil su yosunları koloniler oluşturarak gölü kaplamaktadır. Bafa Gölü’nün bazı Gölyaka, Kapıkırı gibi yerlerde bu çorba kıvamındaki yapı adeta geniş ağır örtü tabakaları (battaniye) oluşturarak kıyı kesimlerindeki su yaşamının üzerine baskı uygulamaktadır. Bu kesimlerde su canlılarının yaşaması mümkün değildir. Çünkü oksijen seviyesi 1 yakındır. Bu ağır tabaklar halindeki örtü bu yıl gölde su seviyesinin azalmasına bağlı olarak gölün iç kısımlarına doğru batak alanları genişletmekte... Çok ağır koku ve görüntü kirliliğine neden olmaktadır" dedi.
Bafa Gölü ile ilgili radikal önlem alınmasını isteyen Kesici, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bafa Gölü’nde radikal önlemlerin alınmaması nedeniyle alg çoğalmasındaki görünüm çok daha ciddi boyutlara oluşmaktadır. Bazı kesimlerde göl suyu taşlar, koyu yeşil -siyah görünüm almakla birlikte göl kıyısında gölü temizleyen midyelerin de göldeki miktarları giderek azalmaktadır. Bunun yanı sıra tabalar haline dönüşen alg katmanlarının göl içerisinde dağılarak ’sümüksü’ bir yapı oluşturarak göldeki görünürlüğü 5-10 cm kadar düşürmesinin yanı sıra, bu müsilajlı yapının gölde çok az olan ve balıkların barınma, beslenme, yumurta bırakma ortamlarını oluşturan yüksek su bitkilerin ve kıyı kesimlerdeki çok az sayıdaki kamışların-sazlık kesimin giderek çürümesine neden olmaktadır. Ayrıca buralarda yaşayan börtü böcek de giderek etkilenmektedir. Bunun yanı sıra gölün çok sayıdaki su kuşları da bu alanları tercih etmemektedir. Göl çevresinde koku ve istilacı gün sinekleri tüm canlıların yaşamını ve yöre turizmini etkilemektedir. Bu olumsuzluk çevre ve insan sağlığı yönünden de çok önemli olduğu kadar, gerekli radikal önlemlerin alınmaması durumunda göldeki su canlılarının ölümlerinin ve popülasyonlarının azalması söz konusu olabilecektir Bafa Gölü bu haliyle aşırı oranda mavi-yeşil alg istilasındadır. Bu tür gölleri limnolojik ve ekolojik olarak yaşamlarının son evresi olan bataklıklaşmaya doğru gitmektedirler. Yıllardır belirtiğimiz gibi Bafa Gölü’nün sorunları ve çözümleri bellidir. Bafa Gölü kirlilik bakımdan her yıl katlanarak artış göstermektedir. Bu yıl yaşanan kuraklık bu kirlilik ve olumsuzlukların giderek artmasına neden olacaktır. Çözüm; Bafa Gölü’nü Büyük Menderes’in, göl havzasının tarım endüstriyel atıklarının çöp deposu olarak kullanmasını engellemektir. Bunun için yapılması gerekenler çok zor değildir. 40 yıl öncesinde Macaristan’da Bafa Gölü’nden neredeyse 100 kat büyük olan aynı sorunları yaşayan Balaton Gölü alınan radikal kararlarla mekanik olarak temizlendi. Yine İzmir Körfezi, Haliç mekanik yöntemlerle ve alınan koruyucu önlemlerle temizlendi. Bafa Gölü için yapılması gereken gölün mekanik yöntemlerle dip ve kıyı sediment (balçık-ağır metal-kimyasal birikiminin göl ortamından uzaklaştırılması), göle ulaşan dere , çay ve kanalların bulunduğu kesimlere dinlendirme - çökertme ve arıtma sistemlerinin kullanılması (ayrıca buradan elde edilen maddeler enerji üretiminde de kullanılabilir) ve göle kirli suların ulaşımının engellenmesi. Bafa Gölü’nün temel su kaynağını oluşturan Büyük Menderes’in ıslahı-temizlenmesi temel koşuldur. Bafa Gölü’ne belirli dönemlerde baraj ve göletlerden temiz su verilmesi ve gölde dip kirliliğinin engellenmesi için suyun sirkülasyonun sağlanması ve tüm bunlar yapıldıktan sonra gölün korunarak kullanılması gerekmektedir. Bu tür çalışmalar yukarıda belirtiğim gibi bizde ve dünyanın her yerinde uygulanabilmektedir. Bafa Gölü’nde kirlilik için artık su analizlerine gerek kalmamıştır. Çünkü gölde kirlilik sonucu gölün yazın yeşile bürünmesi, kışın köpürmesi kirliliğin dışa vurmasıdır ve çok önemli göstergedir. Nedenleri bellidir. Zaman geçirilmemelidir. Artık insanların parmaklarını bile sokmasının tehlikeli durumlara gelebileceği Bafa Gölü havzasında yaşayan insanların yaşadığı ortama, gelecek kuşaklara ve diğer insanlara olan sorumluluk bilinci kavratılmalıdır" dedi.
Kuşadası EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ise, “Bafa Gölü’nde hemen her yaz döneminde sıcaklar başladığında yörede yaşayan insanlarda ’acaba bu yıl alg çoğalması olacak mı’ kaygısı oluşmaktadır. Ne yazık ki göl temizlenmeden, Büyük Menderes’in çevresel sorunlarına çözüm bulunmadan bu kaygıların giderilmesi zor. Latmos Dağları’nın muhteşem peyzajıyla bütünleşen, Türkiye’nin en güzel göllerinden biri olan doğa ve tarih cenneti Bafa Gölü’nün kurtarılması için tüm kurumlar bir araya gelerek, çözümleri belli olan sorunlar için acil harekete geçmelidir" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Bafa Gölü’nün yüzeyini kaplayan yeşil renk, kıyılarda balçık ve peltemsi bir hal almaya başladı.
Başta balıkçılar ve turizmciler olmak üzere yöre insanları büyük kaygı içine girdi. Ağlarını göle atan balıkçılar, kirlilik nedeniyle ağlarını tekneye çekmekte zorlanırken, nasıl temizleyeceklerinin derdine düştüler. Bütün ekonomisi gölden avlayacakları balığa bağlı olan balıkçılar, alg patlaması nedeniyle balık tutamayacaklarını, krediyle aldıkları ağların borcunu ödemekte zorluk çekeceklerini söylediler. Bir zamanlar Kuşadası, Bodrum ve Didim’deki turizm acentelerinin gözde yeri olan Bafa Gölü, yaz dönemlerinde meydana gelen alg patlamaları yüzünden eski günlerini arıyor. Bugünlerde başlayan alg çoğalması, kıyıda birikerek tabakalaşma yapacak, balçık şekline dönüşecek ve koku yayacaktır. Balıkçılar ve turizmciler bir an önce gölün sorunlarına çare bulunmasını istiyor.
Bafa Gölü’yle ilgili çalışmalarıyla bilinen ve Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Bilim Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, “Bafa Gölü’nde kış ve ilkbahar dönemlerinde yapmış olduğumuz su kalitesi ve su yosunu (alg) miktarı konusundaki çalışmalarda, gölde suyun renginden bile gölde mavi-yeşil alglerin yoğun olduğu gerekli radikal önlemler alınmadığından bu yılda geçmiş yıllarda olduğu gibi gölde; bezelye çorbası kıvamında ve renginde alg patlamaların artacağını belirtmiştik. Havaların ısınmasına bağlı olarak gölün gerek suyunda gerekse dip çamurunda yoğun bir vaziyette olan siyonobakteri de denilen nodularya türü mavi-yeşil su yosunları koloniler oluşturarak gölü kaplamaktadır. Bafa Gölü’nün bazı Gölyaka, Kapıkırı gibi yerlerde bu çorba kıvamındaki yapı adeta geniş ağır örtü tabakaları (battaniye) oluşturarak kıyı kesimlerindeki su yaşamının üzerine baskı uygulamaktadır. Bu kesimlerde su canlılarının yaşaması mümkün değildir. Çünkü oksijen seviyesi 1 yakındır. Bu ağır tabaklar halindeki örtü bu yıl gölde su seviyesinin azalmasına bağlı olarak gölün iç kısımlarına doğru batak alanları genişletmekte... Çok ağır koku ve görüntü kirliliğine neden olmaktadır" dedi.
Bafa Gölü ile ilgili radikal önlem alınmasını isteyen Kesici, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bafa Gölü’nde radikal önlemlerin alınmaması nedeniyle alg çoğalmasındaki görünüm çok daha ciddi boyutlara oluşmaktadır. Bazı kesimlerde göl suyu taşlar, koyu yeşil -siyah görünüm almakla birlikte göl kıyısında gölü temizleyen midyelerin de göldeki miktarları giderek azalmaktadır. Bunun yanı sıra tabalar haline dönüşen alg katmanlarının göl içerisinde dağılarak ’sümüksü’ bir yapı oluşturarak göldeki görünürlüğü 5-10 cm kadar düşürmesinin yanı sıra, bu müsilajlı yapının gölde çok az olan ve balıkların barınma, beslenme, yumurta bırakma ortamlarını oluşturan yüksek su bitkilerin ve kıyı kesimlerdeki çok az sayıdaki kamışların-sazlık kesimin giderek çürümesine neden olmaktadır. Ayrıca buralarda yaşayan börtü böcek de giderek etkilenmektedir. Bunun yanı sıra gölün çok sayıdaki su kuşları da bu alanları tercih etmemektedir. Göl çevresinde koku ve istilacı gün sinekleri tüm canlıların yaşamını ve yöre turizmini etkilemektedir. Bu olumsuzluk çevre ve insan sağlığı yönünden de çok önemli olduğu kadar, gerekli radikal önlemlerin alınmaması durumunda göldeki su canlılarının ölümlerinin ve popülasyonlarının azalması söz konusu olabilecektir Bafa Gölü bu haliyle aşırı oranda mavi-yeşil alg istilasındadır. Bu tür gölleri limnolojik ve ekolojik olarak yaşamlarının son evresi olan bataklıklaşmaya doğru gitmektedirler. Yıllardır belirtiğimiz gibi Bafa Gölü’nün sorunları ve çözümleri bellidir. Bafa Gölü kirlilik bakımdan her yıl katlanarak artış göstermektedir. Bu yıl yaşanan kuraklık bu kirlilik ve olumsuzlukların giderek artmasına neden olacaktır. Çözüm; Bafa Gölü’nü Büyük Menderes’in, göl havzasının tarım endüstriyel atıklarının çöp deposu olarak kullanmasını engellemektir. Bunun için yapılması gerekenler çok zor değildir. 40 yıl öncesinde Macaristan’da Bafa Gölü’nden neredeyse 100 kat büyük olan aynı sorunları yaşayan Balaton Gölü alınan radikal kararlarla mekanik olarak temizlendi. Yine İzmir Körfezi, Haliç mekanik yöntemlerle ve alınan koruyucu önlemlerle temizlendi. Bafa Gölü için yapılması gereken gölün mekanik yöntemlerle dip ve kıyı sediment (balçık-ağır metal-kimyasal birikiminin göl ortamından uzaklaştırılması), göle ulaşan dere , çay ve kanalların bulunduğu kesimlere dinlendirme - çökertme ve arıtma sistemlerinin kullanılması (ayrıca buradan elde edilen maddeler enerji üretiminde de kullanılabilir) ve göle kirli suların ulaşımının engellenmesi. Bafa Gölü’nün temel su kaynağını oluşturan Büyük Menderes’in ıslahı-temizlenmesi temel koşuldur. Bafa Gölü’ne belirli dönemlerde baraj ve göletlerden temiz su verilmesi ve gölde dip kirliliğinin engellenmesi için suyun sirkülasyonun sağlanması ve tüm bunlar yapıldıktan sonra gölün korunarak kullanılması gerekmektedir. Bu tür çalışmalar yukarıda belirtiğim gibi bizde ve dünyanın her yerinde uygulanabilmektedir. Bafa Gölü’nde kirlilik için artık su analizlerine gerek kalmamıştır. Çünkü gölde kirlilik sonucu gölün yazın yeşile bürünmesi, kışın köpürmesi kirliliğin dışa vurmasıdır ve çok önemli göstergedir. Nedenleri bellidir. Zaman geçirilmemelidir. Artık insanların parmaklarını bile sokmasının tehlikeli durumlara gelebileceği Bafa Gölü havzasında yaşayan insanların yaşadığı ortama, gelecek kuşaklara ve diğer insanlara olan sorumluluk bilinci kavratılmalıdır" dedi.
Kuşadası EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ise, “Bafa Gölü’nde hemen her yaz döneminde sıcaklar başladığında yörede yaşayan insanlarda ’acaba bu yıl alg çoğalması olacak mı’ kaygısı oluşmaktadır. Ne yazık ki göl temizlenmeden, Büyük Menderes’in çevresel sorunlarına çözüm bulunmadan bu kaygıların giderilmesi zor. Latmos Dağları’nın muhteşem peyzajıyla bütünleşen, Türkiye’nin en güzel göllerinden biri olan doğa ve tarih cenneti Bafa Gölü’nün kurtarılması için tüm kurumlar bir araya gelerek, çözümleri belli olan sorunlar için acil harekete geçmelidir" diye konuştu.