6 yaşındaki çocuğa dedesinden cinsel saldırı
6 yaşındaki kız çocuğuna dedesi tarafından cinsel saldırıya uğradığı davada yaşananlar pes dedirtti.
Milliyet yazarı Özay Şendir, İzmir Adliyesi'nde yaşanan skandal bir olayı köşesine taşıdı.
Bir aile 6 yaşındaki kız çocuklarına, üvey dedesinin cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla polise başvurdu. Başvurunun ardından çocuk, Çocuk İzlem Merkezi'ne götürülerek ifadesi alındı.
Buraya kadar normal görülen olayda mahkeme sürecinin başlamasıyla skandallar yaşanmaya başlıyor.
ÇOCUK AĞLAYIP ÇIĞLIK ATIYOR
Mahkeme başkanının 6 yaşındaki çocuğa herkesin gözü önünde olayı tekrar anlatması istediğini yazan Şendir, yaşananları şöyle yazdı;
Mahkemenin çocuğu salonda dinleme kararını anlamamamın sebebi de bu zaten. Altı yaşındaki bir çocuğa, tüm yargı tarafları ve seyirciler önünde yaşadığını anlattırmak ne garip bir çaba.
Ama burada bitmiyor gariplikler.
Duruşmayı beklerken küçük çocuk, üvey dedesi yani cinsel saldırıda bulunduğu kişiyle karı karşıya geliyor.
Haliyle çok korkuyor, ağlıyor ve çığlıklar atıyor.
Devletin görevlendirdiği pedagog, bu şartlarda çocuğun ifadesinin alınmasının doğru olmayacağını söylüyor ama mahkeme heyeti “Yine de ifade alacağız ve buna biz karar veririz” diyor.
Çocuk mahkemeye çıkıyor, Çocuk İzlem Merkezi'nde anlattıklarının neredeyse tamamını anlatıyor.
GARİPLİKLER BİTMİYOR
Tek unuttuğu şey, bedeninin üst kısmıyla alakalı saldırı ama savunma “İfadelerde çelişki var” diyor, mahkeme de bu savunmaya uyup dedeyi beraat ettiriyor.
Daha yazılı gerekçe açıklanmadı ama mahkemeye göre çocuk, üvey dedesine iftira attı.
Bir düşünün bakalım, öğretilse bile altı yaşındaki bir çocuk böyle bir iftira atabilir ve bunu sürdürebilir mi?
Bir düşünün bakalım, pedagoglar altı yaşındaki bir kızın cinsel saldırı iftirasını anlar mı, anlamaz mı?
Gariplikler burada da bitmiyor. Üvey dede hakkında, çocuktan uzaklaştırma kararı verilmiyor ama anneanne için böyle bir karar çıkıyor.
Sayın Adalet Bakanı, Sayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Hakimler Yüksek Kurulu üyeleri ve bu ülkenin tüm insanları içinize sindi mi bu uygulamalar ve kararlar? İkisi kadın, biri erkek mahkeme heyetine de bir sorum var:
Görsel ifade kaydı ve sağlık raporları önünüzdeki dosyada dururken, altı yaşındaki bu kız çocuğu sizin evladınız olsaydı, mahkemede ifade vermesi içinize siner miydi?
Çocuk istismarı ve İhmali ile Mücadele Derneği, yasal süreci takip ediyor, edilebilecek itirazları ediyor da, ben devlet nerede diye merak ediyorum...
Yazının tamamı için tıklayınız
Bir aile 6 yaşındaki kız çocuklarına, üvey dedesinin cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla polise başvurdu. Başvurunun ardından çocuk, Çocuk İzlem Merkezi'ne götürülerek ifadesi alındı.
Buraya kadar normal görülen olayda mahkeme sürecinin başlamasıyla skandallar yaşanmaya başlıyor.
ÇOCUK AĞLAYIP ÇIĞLIK ATIYOR
Mahkeme başkanının 6 yaşındaki çocuğa herkesin gözü önünde olayı tekrar anlatması istediğini yazan Şendir, yaşananları şöyle yazdı;
Mahkemenin çocuğu salonda dinleme kararını anlamamamın sebebi de bu zaten. Altı yaşındaki bir çocuğa, tüm yargı tarafları ve seyirciler önünde yaşadığını anlattırmak ne garip bir çaba.
Ama burada bitmiyor gariplikler.
Duruşmayı beklerken küçük çocuk, üvey dedesi yani cinsel saldırıda bulunduğu kişiyle karı karşıya geliyor.
Haliyle çok korkuyor, ağlıyor ve çığlıklar atıyor.
Devletin görevlendirdiği pedagog, bu şartlarda çocuğun ifadesinin alınmasının doğru olmayacağını söylüyor ama mahkeme heyeti “Yine de ifade alacağız ve buna biz karar veririz” diyor.
Çocuk mahkemeye çıkıyor, Çocuk İzlem Merkezi'nde anlattıklarının neredeyse tamamını anlatıyor.
GARİPLİKLER BİTMİYOR
Tek unuttuğu şey, bedeninin üst kısmıyla alakalı saldırı ama savunma “İfadelerde çelişki var” diyor, mahkeme de bu savunmaya uyup dedeyi beraat ettiriyor.
Daha yazılı gerekçe açıklanmadı ama mahkemeye göre çocuk, üvey dedesine iftira attı.
Bir düşünün bakalım, öğretilse bile altı yaşındaki bir çocuk böyle bir iftira atabilir ve bunu sürdürebilir mi?
Bir düşünün bakalım, pedagoglar altı yaşındaki bir kızın cinsel saldırı iftirasını anlar mı, anlamaz mı?
Gariplikler burada da bitmiyor. Üvey dede hakkında, çocuktan uzaklaştırma kararı verilmiyor ama anneanne için böyle bir karar çıkıyor.
Sayın Adalet Bakanı, Sayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Hakimler Yüksek Kurulu üyeleri ve bu ülkenin tüm insanları içinize sindi mi bu uygulamalar ve kararlar? İkisi kadın, biri erkek mahkeme heyetine de bir sorum var:
Görsel ifade kaydı ve sağlık raporları önünüzdeki dosyada dururken, altı yaşındaki bu kız çocuğu sizin evladınız olsaydı, mahkemede ifade vermesi içinize siner miydi?
Çocuk istismarı ve İhmali ile Mücadele Derneği, yasal süreci takip ediyor, edilebilecek itirazları ediyor da, ben devlet nerede diye merak ediyorum...
Yazının tamamı için tıklayınız