Sağlıklı Yürüyüş İçin Ayakkabı Seçimine Dikkat
Sağlıklı bir ömür sürebilmek için beslenme ve hareketli bir yaşam tarzı gerekliliği kadar, sağlıklı yürüyüş için de ayakkabı seçimi o kadar önem taşıyor.
Herkesin spor yapma, aerobik, pilates gibi egzersizlere yönelme eğiliminin olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Sağlıklı yaşam ve kilo vermek için mutlaka spor salonlarına vakit ve nakit ayırmaya gerek yok. Yürüyüş ve hafif tempolu koşularla da sağlıklı bir vücuda sahip olabilirsiniz. Yürüyüş her yaştan kişi için uygun ve ideal bir spordur. Neredeyse her derde deva olan yürüyüş yaparken de dikkat etmemiz gereken kurallar var. Aksi takdirde rahatsızlık ve sakatlıklarla karşılaşabileceğimizi unutmamamız gerekiyor. Yürüyüş yaptığımız yüzeye ve ayak biyomekaniğine bağlı sakatlanmaların önlenmesinde özellikle ayakkabı seçimi çok önemlidir” dedi.
Nefes alabilen, içinde ayağın rahat ettiği, destek bölgeleri bulunan süspansiyon özellikli ayakkabılar tercih etmekte fayda olacağını ifade eden Şahabettinoğlu, “Sakatlanmaları önleyebilmek amacıyla spor ayakkabı üreten firmalar, değişen tamponlama kapasiteli, farklı topuk yüksekliklerinde ve artan düzeylerde destek kontrolü sağlayan ergonomik ayakkabılar sunmaktadır. Ayakkabınız uygun değilse hafif tempolu koşular hatta yürüyüş sırasında atılan her bir adım mikro travma etkisiyle uzun vadede özellikle ayaklar, dizler, kalça ve bel problemlerine sebebiyet verebilmektedir” diye konuştu.
Hem sportif faaliyetlerinizde hem de günlük ayakkabı seçimlerinizde, ayakkabılarınızın bu şok dalgalarını emen ve azaltan yapıda olması gerektiğini belirten Şahabettinoğlu, “Özellikle kösele tarzı sert tabanlı, süspansiyonu kötü ayakkabılardan ve yüksek topuklu ayakkabılardan da uzak durulması gerekiyor. Ayrıca spor ayakkabıları, taban özelliklerini ortalama 500-700 saatlik kullanım sonrasında kaybettikleri için bu süreden sonra yeni ayakkabı alınması gerekir. Ayakkabılar, ayaklarımızı koruyan ve yerle ayağımız arasında amortisör görevi yapan araçlardır. Sağlıksız ayakkabılarla ayak eklemlerimize, dizlerimize ve bel kemiğimize yük geldiğini unutmayalım” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Nefes alabilen, içinde ayağın rahat ettiği, destek bölgeleri bulunan süspansiyon özellikli ayakkabılar tercih etmekte fayda olacağını ifade eden Şahabettinoğlu, “Sakatlanmaları önleyebilmek amacıyla spor ayakkabı üreten firmalar, değişen tamponlama kapasiteli, farklı topuk yüksekliklerinde ve artan düzeylerde destek kontrolü sağlayan ergonomik ayakkabılar sunmaktadır. Ayakkabınız uygun değilse hafif tempolu koşular hatta yürüyüş sırasında atılan her bir adım mikro travma etkisiyle uzun vadede özellikle ayaklar, dizler, kalça ve bel problemlerine sebebiyet verebilmektedir” diye konuştu.
Hem sportif faaliyetlerinizde hem de günlük ayakkabı seçimlerinizde, ayakkabılarınızın bu şok dalgalarını emen ve azaltan yapıda olması gerektiğini belirten Şahabettinoğlu, “Özellikle kösele tarzı sert tabanlı, süspansiyonu kötü ayakkabılardan ve yüksek topuklu ayakkabılardan da uzak durulması gerekiyor. Ayrıca spor ayakkabıları, taban özelliklerini ortalama 500-700 saatlik kullanım sonrasında kaybettikleri için bu süreden sonra yeni ayakkabı alınması gerekir. Ayakkabılar, ayaklarımızı koruyan ve yerle ayağımız arasında amortisör görevi yapan araçlardır. Sağlıksız ayakkabılarla ayak eklemlerimize, dizlerimize ve bel kemiğimize yük geldiğini unutmayalım” şeklinde konuştu.