'Trump Avrupalı Müttefiklerini İkna Etmiş Görünmüyor'

Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan: 'Trump ilk görünümü itibarıyla tek başına karar almış gibi gözüküyor. Avrupalı müttefiklerini bu karara destek vermeye ikna etmekte çok da başarılı olduğunu söyleyemiyoruz' İRAM Başkan Vekili Dr. Uygur: 'Kısa vadede Trump'ın da değindiği gibi daha büyük problemlerle, belki bir askeri müdahale ile karşı karşıya kalmamak için İran çekilmeyecektir. Ama pratikte anlaşma bitmiştir' AYBÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Sinkaya: 'ABD'nin tek taraflı bundan çekilmesi mümkün değil. O yüzden İran, Rusya, Çin ve AB ülkelerine başvurarak bu sorunun çözülmesini isteyecektir. Bu sorunun BMGK'de gündeme gelmesini isteyecektir' ORSAM Başkanı Prof. Dr. Uysal: 'Trump, İran'ı ekonomik olarak maksimum düzeyde sıkıştıracak bir yöntem uygulayacak diye düşünüyorum'

TUĞÇENUR YILMAZ / NAZLI YÜZBAŞIOĞLU - ABD Başkanı Donald Trump'ın, ABD'nin İran ile nükleer anlaşmadan ayrılacağı ve 2015'te askıya alınan İran yaptırımlarının yeniden uygulanacağına ilişkin kararını değerlendiren uzmanlar, Trump'ın, anlaşmanın diğer tarafları olan Avrupa ülkelerini ikna etmekte başarılı olmadığı, ancak devreye girecek yaptırımların bölgesel ve uluslararası gerilimi artıracağı görüşünü paylaştı.

Uzmanlar, İran ile yapılan nükleer anlaşmayı geçen yıl ekim ayında son kez uzattığını duyuran Trump'ın, ABD'nin anlaşmadan çekileceği şeklindeki kararını AA muhabirine değerlendirdi.

- "Trump, Avrupalı müttefiklerini destek vermeye ikna etmiş görünmüyor"

Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın söz konusu anlaşmanın ihlal edildiğine dair herhangi bir bulgu olmadığını ifade etmiş olmasına rağmen Trump'ın, Netanyahu'nun geçen haftaki açıklamalarından sonra bu kararı almasının ilgi çekici olduğunu söyledi.

Anlaşmanın ikili anlaşma olmadığına, uluslararası nitelik taşıdığına dikkati çeken Erhan, anlaşmanın yapıldığı tarihten sonra taraf ülkelerle İran arasında sivil havacılık, otomotiv sektörü gibi alanlarda ticari faaliyet yürüttüğünü hatırlattı.

Erhan, "Trump'ın bütün çağrılarına rağmen acaba bu son üç yıldır İran ile yakın ticari ilişkiler geliştiren, bunları kendi ekonomileri içinde bir can suyu gibi değerlendiren diğer imzacı devletler, acaba bu yaptırım çağrılarına ne cevap verecek?" diye konuştu. Erhan, özellikle İngiltere, Fransa ve Almanya'nın bu ticari yatırımlardan vazgeçmesinin öngörülmediğini vurguladı.

Bu kararın ardından Suudi Arabistan-İran geriliminin artacağını söyleyen Erhan, "Trump ilk görünümü itibarıyla tek başına karar almış gibi gözüküyor. Avrupalı müttefiklerini bu karara destek vermeye ikna etmekte çok da başarılı olduğunu söyleyemiyoruz. Ama kendisinin koyacağı yaptırımların bir süre sonra Avrupa ülkelerinin de bu yaptırımlara uymaları beklentisine yol açacağını söylememiz mümkün." diye konuştu.

Erhan, İran'ın ABD dışındaki ülkelerle anlaşmayı sürdürmekten yana ya da "ABD çekilmiştir, isterseniz onların olmadığı yeni bir anlaşma yapalım" şeklinde bir tutum sergileyebileceğini belirtti.

Bu gelişmenin bölgede daha büyük gerginliğe sebep olacağını vurgulayan Erhan, "Türkiye'nin bölgede çözmek istediği Suriye sorununu da derinleştirebilir. O yüzden bir an önce İran ile ABD dışındaki ülkeler arasında bu anlaşmanın devam edip etmeyeceği konusunda bir netliğin oluşmasını Türkiye arzu eder." diye konuştu.

- Uygur: "İran çekilmeyecek ama pratikte anlaşma bitmiştir"

İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkan Vekili Dr. Hakkı Uygur, Trump'ın kararını açıklamasının ardından İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin, "Avrupa ülkeleri, Çin ve Rusya ile görüşeceğiz" mesajı verdiğine dikkati çekerek, "Anlaşmayı ABD'siz sürdürecekleri veya sürdürmeye çalışacakları anlaşılıyor. İşin açıkçası başka bir seçeneği de yok. Çünkü tamamen çıkması durumunda Avrupa ülkelerini de kaybedebilir. İran bir şekilde krizi soğutmaya çalışacak, Avrupa ülkeleriyle müzakerelerle zaman kazanmaya çalışacaktır ama bunun uzun vadede çok işe yarayacağını düşünmüyorum. Yarından itibaren İran ekonomisini çok zor günler bekliyor, bu çok net." değerlendirmesinde bulundu.

Anlaşmanın bundan sonra ayakta kalıp kalmayacağını değerlendiren Uygur, şimdiye kadar yaptırımları uygulayan asıl ülkenin ABD olduğunu, ABD'nin çıkardığı sorunlar yüzünden, İran'ın anlaşmaya mecbur kaldığını hatırlattı.

Uygur, "Şimdi İran anlaşmada kalacak ama karşılığında hiçbir şey elde edemeyecek. Kısa vadede Trump'ın da değindiği gibi daha büyük problemlerle, belki bir askeri müdahale ile karşı karşıya kalmamak için İran çekilmeyecektir. Ama pratikte anlaşma bitmiştir. Şimdi yaptırımlar kalkmayacak ama İran, taahhütlerine bağlı kalacak. Bunun adı anlaşma değil, İran'ın tek taraflı teslim olması gibi bir şey olacak." diye konuştu.

Bu gelişmenin Türkiye'ye etkilerinin olacağını söyleyen Uygur, "Trump yönetiminin yeni yaptırım paketini açıklaması durumunda bunun neyi kapsayacağını görmek lazım. Eğer Obama dönemindeki gibi İran'ın enerji satışına da kısıtlama getirilirse, malumunuz İran, Türkiye'nin önemli enerji tedarikçilerinden biri. Türkiye etkilenebilir." dedi.

- Sinkaya: "ABD'nin tek taraflı bundan çekilmesi mümkün değil"

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Bayram Sinkaya, Trump'ın İran'la nükleer anlaşmadan ayrılması kararı üzerine İran'ın, anlaşmazlıkların çözümü için oluşturulan komitelere gidebileceğine ya da BMGK'yi toplantıya çağırabileceğine dikkati çekti.

Sinkaya, "Çünkü bu İran ile ABD arasında bir anlaşma değil, Güvenlik Konseyi'nin kararı. Dolayısıyla ABD'nin 'Anlaşmadan çekiliyorum' demesi, aslında 'Güvenlik Konseyi'nin kararını kabul etmiyorum' demek anlamına geliyor." ifadelerini kullandı.

Bir taraftan İran hükümetinin hamasi söylemlerde bulunacağını ancak anlaşmanın uygulanabilmesi için öncelikle İran'ın mücadele edeceği görüşünü savunan Sinkaya, "İran, anlaşmayı kurtarmaya çalışacak çünkü bu anlaşmanın İran'a katkıları büyük." şeklinde konuştu.

Sinkaya, İran'ın stratejisini 'Bu Amerika'nın imzaladığı bir anlaşma değil. Bu, BMGK tarafından alınan bir karar' söylemi üzerine kuracağını belirterek, "ABD'nin tek taraflı bundan çekilmesi mümkün değil. O yüzden İran, Rusya, Çin ve AB ülkelerine başvurarak bu sorunun çözülmesini isteyecektir. Bu sorunun BMGK'de gündeme gelmesini isteyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

İran'ın öncelikle anlaşmanın tarafı olan diğer ülkelerin tepkilerini izleyeceğini ifade eden Sinkaya, "Bu karar, İran'ın dış ticaretini tekrar bunaltacak hamlelerden birisidir." dedi.

Sinkaya, 'Başkan Trump anlaşmadan çekildi' diye bütün yaptırım kararlarının İran üzerine tekrardan uygulanmayacağını hatırlatarak, yalnızca ABD'nin yaptırımlarının uygulanmasının mevzubahis olabileceğini sözlerine ekledi.

- Uysal: "Trump, İran'ı ekonomik açıdan maksimum düzeyde sıkıştıracak"

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal, ABD Başkanı Trump'ın İran'la nükleer anlaşmadan ayrılma kararının İran'ı çok daha fazla köşeye sıkıştıracağını söyledi.

Trump'ın her ne kadar açık bir kapı bıraksa da İran'ı masaya oturmaya zorladığı şartları devam ettireceğine dikkati çeken Uysal, "Trump, İran'ı ekonomik olarak maksimum düzeyde sıkıştıracak bir yöntem uygulayacak diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Uysal, anlaşmanın ayakta kalması ihtimaline ilişkin ise küresel ekonominin süper gücü olarak Amerika'nın yaptırım uyguladığı bir şeye, diğerler ülkelerin devam edemeyeceğini ifade ederek, "Hepsinin Amerika ile çıkarları var. İran ile olan çıkarları çok daha minimal kalır. O yüzden çok direnemezler. Dolayısıyla anlaşma ayakta kalmaz." dedi.

Kararın Türkiye'yi kısmen etkileyeceği görüşünü savunan Uysal, "İran, Türkiye için önemli, büyük bir komşu. Bütün kalemleri etkilemese de hem oradan gelecek turisti hem de İran'la olan ihracatımızı biraz olumsuz etkiler ama zaten ticaretimiz minimum düzeyde şu anda." ifadelerini kullandı.

Öte yandan Uysal, karardan olumsuz etkilenecek İran'ın, bölgede etkinliğinin azalacağından ötürü Trump'ın aldığı kararın olumlu etkileri olabileceği görüşünü de belirtti.

- İran nükleer anlaşması

İran'ın nükleer silah üretmesini sağlayacak çalışmalar yaptığı iddialarının ardından İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 5 daimi üyesi (ABD, İngiltere, Çin, Fransa ve Rusya) ve Almanya, İsviçre'deki uzun müzakerelerden sonra Temmuz 2015'te, Tahran yönetiminin nükleer çalışmalarının kontrol altına alınmasına dair bir anlaşma yaptı. Anlaşma Ocak 2016'da yürürlüğe girdi.

Anlaşma, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) yetkililerine, İran'ın nükleer güç tesislerinde denetim yapma hakkı sağladı. UAEA yetkilileri, anlaşma sayesinde santrifüjlerin üretimi, depolanması ve montajıyla ilgili tesislere erişim yetkisine sahip oldu.

Anlaşmayla Tahran yönetimi, çalışmalarını, nükleer güç tesisinde kullanılabilecek yüzde 3 düzeyinde zenginleştirilmiş uranyum üretme kapasitesinde sınırlandırma ve 20 bin olan santrifüj sayısını 10 yıl boyunca 5 bin 60 ile sınırlı tutma sözü verdi. Nükleer silah üretiminde kullanılan uranyumun ise yüzde 90 düzeyinde zenginleştirilmesi gerekiyor.

İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlama sözüne karşılık Batılı ülkeler, İran'ın ekonomisini etkileyen yaptırımları kaldırma sözü verdi. İran, ülke dışındaki 100 milyar dolarlık dondurulmuş varlıklarına erişim hakkını, dünya pazarlarına petrol satma imkanını ele geçirdi.

Ancak ABD Başkanı Trump, İran ile yapılan anlaşmaya karşı çıktı. Trump, Kasım 2016'daki başkanlık seçimi öncesi ve sonrasında anlaşmayı, "dünyanın en kötü anlaşması" olarak niteledi. Trump, İran'ın balistik füze programını kapsamaması ve üzerinden 10 yıl geçtikten sonra İran'ın yeniden nükleer çalışmalarına dönmesine imkan veren hükümler içermesi nedeniyle anlaşmayı "kusurlu" olarak niteledi.
Kaynak: AA