Mısırlı Minyatür Eşya Sanatçısının 'Küçük Dünyası'
Mısırlı minyatür eşya sanatçısı Gazzi:'Küçücük, mini boyutlarda dört dörtlük bir sanat eseri ortaya koyabilmek için tüm imkanlarımı kullandım ve çok da zorlandım. Hastaneden çıktığımda birçok küçük tablo hazırlamıştım. Bu eserlerle kendi sergimi bile açtım' 'Malzeme konusunda hiçbir kısıtlamamız yok. Her şeyi kullanıyoruz. Her şeyde bir güzellik var. Hatta evde kullanmayı istemediğimiz eşyaların dahi bir güzelliği mevcut'
HÜSEYİN EL- KABBANİ - Mısırlı sanatçı Nura el-Gazzi, boyutları 5 santimetreyi geçmeyecek şekilde yaptığı minyatür eşyalarla gerçeğine birebir benzeyen küçültülmüş dünyalar oluşturuyor.
Gazzi'nin Mısır'ın 50 yıl öncesini yansıttığı geleneksel mutfak ve içerisinde Kral Faruk'un mini tablosunun da bulunduğu ofis minyatürleri görenleri kendisine hayran bırakıyor.
Üniversitenin medya bölümünden mezun olan ve bir süre grafiker olarak çalıştıktan sonra resim ve fotoğraf gibi sanatın farklı dallarıyla meşgul olan Gazzi'nin , 2015 yılında fotoğraf alanında Türkiye'den aldığı bir ödülü de bulunuyor.
- Hastane odasında başlayan minyatür serüveni
AA muhabirine, sanata olan ilgisini ve minyatüre başlama hikayesini anlatan Gazzi, her şeyin geçirdiği bir rahatsızlık nedeniyle yaklaşık 3 ay hastanede yatmak zorunda kalmasıyla başladığını söyledi.
Hastanede kaldığı sürede resim yapmak için gerekli eşyaları odasına sığdıramadığını belirten Gazzi, üç boyutlu minyatür dünyalar oluşturma serüveninin de böyle başladığını ifade etti.
Gazzi, sanattan uzak kalamadığını ve sonunda hastanenin penceresinden gördüklerini ve hayal ettiği şeyleri tüm ayrıntılarıyla küçük ahşaplara aktardığını dile getirdi.
- Detaylardaki güzellik
Sanatçı, o dönem yaşadıklarını şöyle özetledi:
"Küçücük, mini boyutlarda dört dörtlük bir sanat eseri ortaya koyabilmek için tüm imkanlarımı kullandım ve çok da zorlandım. Hastaneden çıktığımda birçok küçük tablo hazırlamıştım. Bu eserlerle kendi sergimi bile açtım."
Hastanede yattığı o dönemden sonra da minyatür eşya yapmayı sürdürdüğünü kaydeden Gazzi, bu sanatta meydan okumanın yanı sıra detaylardaki güzelliği de bulduğunu ifade etti.
Minyatür sanatını, adeta bir detay, ayrıntı sanatı olarak gördüğünü vurgulayan Gazzi, eserlerinin fotoğraf, resim ve oymacılık gibi farklı sanat dallarının bir kombinasyonu olduğunu söyledi.
- Açtığı sanat atölyesi sanatseverleri buluşturuyor
Gazzi, sanatın da hayat gibi bütünleşik olduğunun, sanatların birbirini tamamladığının ancak bir sanatçının hepsine hakim olmasının mümkün olamayacağının altını çizdi.
Bu yüzden açtığı sanat atölyesine "Puzzle" adını verdiğini belirten Gazzi, burada farklı sanat dallarından yaklaşık 30 hocanın eğitim verdiğini dile getirdi.
Mısırlı sanatçı, açtığı atölyesinde başta minyatür eşyalar olmak üzere çok çeşitli eserleri sanatseverler ile buluşturan sergiler düzenlediklerini aktardı.
- Atıklar sanat eserine dönüşüyor
Eserleri ortaya çıkarmak için kullandıkları malzemelere ilişkin de bilgi veren Gazzi, şunları kaydetti:
"Malzeme konusunda hiçbir kısıtlamamız yok. Her şeyi kullanıyoruz. Her şeyde bir güzellik var. Hatta evde kullanmayı istemediğimiz eşyaların dahi bir güzelliği mevcut."
Geri dönüşüme önem verdiklerine dikkati çeken Gazzi, atıkları kullanarak da sanat eserleri ortaya koyduklarını söyledi.
Sanat akademisinde bir yaş sınırlaması olmadığına işaret eden Gazzi ayrıca sanatın zamanı değerlendirme açısından çok güzel bir araç olduğunu, duyguları ifade etmeyi sağladığını, duyu organlarını güçlendirdiğini ve insanı şiddetten uzaklaştırdığını ifade etti.
Kaynak: AA
Gazzi'nin Mısır'ın 50 yıl öncesini yansıttığı geleneksel mutfak ve içerisinde Kral Faruk'un mini tablosunun da bulunduğu ofis minyatürleri görenleri kendisine hayran bırakıyor.
Üniversitenin medya bölümünden mezun olan ve bir süre grafiker olarak çalıştıktan sonra resim ve fotoğraf gibi sanatın farklı dallarıyla meşgul olan Gazzi'nin , 2015 yılında fotoğraf alanında Türkiye'den aldığı bir ödülü de bulunuyor.
- Hastane odasında başlayan minyatür serüveni
AA muhabirine, sanata olan ilgisini ve minyatüre başlama hikayesini anlatan Gazzi, her şeyin geçirdiği bir rahatsızlık nedeniyle yaklaşık 3 ay hastanede yatmak zorunda kalmasıyla başladığını söyledi.
Hastanede kaldığı sürede resim yapmak için gerekli eşyaları odasına sığdıramadığını belirten Gazzi, üç boyutlu minyatür dünyalar oluşturma serüveninin de böyle başladığını ifade etti.
Gazzi, sanattan uzak kalamadığını ve sonunda hastanenin penceresinden gördüklerini ve hayal ettiği şeyleri tüm ayrıntılarıyla küçük ahşaplara aktardığını dile getirdi.
- Detaylardaki güzellik
Sanatçı, o dönem yaşadıklarını şöyle özetledi:
"Küçücük, mini boyutlarda dört dörtlük bir sanat eseri ortaya koyabilmek için tüm imkanlarımı kullandım ve çok da zorlandım. Hastaneden çıktığımda birçok küçük tablo hazırlamıştım. Bu eserlerle kendi sergimi bile açtım."
Hastanede yattığı o dönemden sonra da minyatür eşya yapmayı sürdürdüğünü kaydeden Gazzi, bu sanatta meydan okumanın yanı sıra detaylardaki güzelliği de bulduğunu ifade etti.
Minyatür sanatını, adeta bir detay, ayrıntı sanatı olarak gördüğünü vurgulayan Gazzi, eserlerinin fotoğraf, resim ve oymacılık gibi farklı sanat dallarının bir kombinasyonu olduğunu söyledi.
- Açtığı sanat atölyesi sanatseverleri buluşturuyor
Gazzi, sanatın da hayat gibi bütünleşik olduğunun, sanatların birbirini tamamladığının ancak bir sanatçının hepsine hakim olmasının mümkün olamayacağının altını çizdi.
Bu yüzden açtığı sanat atölyesine "Puzzle" adını verdiğini belirten Gazzi, burada farklı sanat dallarından yaklaşık 30 hocanın eğitim verdiğini dile getirdi.
Mısırlı sanatçı, açtığı atölyesinde başta minyatür eşyalar olmak üzere çok çeşitli eserleri sanatseverler ile buluşturan sergiler düzenlediklerini aktardı.
- Atıklar sanat eserine dönüşüyor
Eserleri ortaya çıkarmak için kullandıkları malzemelere ilişkin de bilgi veren Gazzi, şunları kaydetti:
"Malzeme konusunda hiçbir kısıtlamamız yok. Her şeyi kullanıyoruz. Her şeyde bir güzellik var. Hatta evde kullanmayı istemediğimiz eşyaların dahi bir güzelliği mevcut."
Geri dönüşüme önem verdiklerine dikkati çeken Gazzi, atıkları kullanarak da sanat eserleri ortaya koyduklarını söyledi.
Sanat akademisinde bir yaş sınırlaması olmadığına işaret eden Gazzi ayrıca sanatın zamanı değerlendirme açısından çok güzel bir araç olduğunu, duyguları ifade etmeyi sağladığını, duyu organlarını güçlendirdiğini ve insanı şiddetten uzaklaştırdığını ifade etti.