Kalehöyük'te Anadolu Tarihi İçin 14 Milyon Dolar Harcandı
Kırşehir'in Kaman ilçesindeki Kalehöyük kazı alanındaki Kaman Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsünde, 'Japon Anadolu Arkeoloji Çalışmaları' konferansı düzenlendi Enstitü Başkanı Dr. Sachihiro Omura: 'Bugüne kadar kazı çalışmaları, eserlerin sergilendiği müze, enstitü ve Japon bahçesi için 14 milyon dolarlık bir yatırım yapıldı'
Kaman Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Başkanı Dr. Sachihiro Omura, Anadolu tarihini araştırmak amacıyla 30 yıldır sürdürdükleri Kırşehir'in Kaman ilçesindeki Kalehöyük kazıları ve sonrasındaki çalışmalara 14 milyon dolar harcandığını söyledi.
Kaman ilçesine bağlı Çağırkan köyündeki enstitünün Tahsin Özgüç Salonu'nda düzenlenen "Japon Anadolu Arkeoloji Çalışmaları" konferansında konuşan Omura, tarihçi ve arkeolog olan Prens Mikasa’nın önerisiyle 1986 yılında burada kazı çalışmalarına başladıklarını anlattı.
İlçede 3 ayrı yerde kazı çalışmasının devam ettiğini belirten Omura, Kaman'ın İç Anadolu Bölgesi'nin tam ortası, dünya tarihinin tam merkezi olduğunu, bunu kendisinin değil, yapılan çalışmaların ortaya koyduğunu dile getirdi.
Kalehöyük’te en az 10 farklı medeniyet kültürünün izlerine rastladıklarını vurgulayan Omura, şöyle devam etti:
"Burayı bize öneren Prens Mikasa. Prens Mikasa, Japonya’nın 2. Dünya Savaşını neden kaybettiğini merak etmiş, Tokyo Üniversitesinden bir hoca kendisine 'Siz dünya tarihini okumamışsınız. Sadece askeri tarihini okumuşsunuz. Dünya tarihini okurken de en önemli yer Anadolu’dur.' demiş. Bunun üzerine Prens Mikasa 1986 yılında Anadolu’ya gelerek araştırma yapmış. Bana sormuştu, 'ne kadar sürede kazı çalışmalarını tamamlarız' diye, ben de 10 yıl boyunca kazılar yapılacağını bildirmiştim. Sonra bu sürenin yetmeyeceği, 30 yıl boyunca süreceğini söylemiştim ve 30 yıl geçti, halen bitmedi. Prens Mikasa, 2 yıl önce vefat etti ama vefatından önce tekrar konuştuk ve 50 yılda ancak Anadolu tarihinin başlangıcına ulaşabileceğimizi söylemiştim. Anadolu tarihi 70 yılı aşkın sürede ortaya çıkabilir."
Kazılar için Japon Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin büyük destek verdiğini anlatan Omura, "Aslında Japonya'da boş arazi bulmak çok zorken Türkiye Cumhuriyeti Devleti bize ücretsiz şekilde büyük bir arsa verdi. 1998 yılında 3 milyon dolarlık bir bütçe toplayarak hem Japon hem de Türk hükümlülerinden izin aldık. Çalışmalara başladık ama bu para yetmedi. Bugüne kadar kazı çalışmaları, eserlerin sergilendiği müze, enstitü ve Japon bahçesi için 14 milyon dolarlık bir yatırım yapıldı. Buradaki müzenin dışını Japonlar yaptı ama içini de doldurmak lazımdı. Tekrar para istemek zorunda kalacakken Türk hükümeti 1 milyon dolar vererek bunu karşıladı ve tamamen bize bıraktı." diye konuştu.
Kaman’da yapılan kazıların yerli halk içinde bir gelir kaynağı olduğuna dikkati çeken Omura, "Buraya geldiğimizde eleman bulmakta zorluk çektik ama buranın yerli haklı bizimle beraber çalıştı. 30 yıl bizimle çalışan arkadaşlarımız var. 30'dan fazla kişi buradan emekli oldu. Bizimle çalışan arkadaşlarımız artık o kadar usta oldu ki, Japonya'da doktora yapan öğrenciler onların yanında arkeoloji anlamında bilgisiz kalır." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Kaman ilçesine bağlı Çağırkan köyündeki enstitünün Tahsin Özgüç Salonu'nda düzenlenen "Japon Anadolu Arkeoloji Çalışmaları" konferansında konuşan Omura, tarihçi ve arkeolog olan Prens Mikasa’nın önerisiyle 1986 yılında burada kazı çalışmalarına başladıklarını anlattı.
İlçede 3 ayrı yerde kazı çalışmasının devam ettiğini belirten Omura, Kaman'ın İç Anadolu Bölgesi'nin tam ortası, dünya tarihinin tam merkezi olduğunu, bunu kendisinin değil, yapılan çalışmaların ortaya koyduğunu dile getirdi.
Kalehöyük’te en az 10 farklı medeniyet kültürünün izlerine rastladıklarını vurgulayan Omura, şöyle devam etti:
"Burayı bize öneren Prens Mikasa. Prens Mikasa, Japonya’nın 2. Dünya Savaşını neden kaybettiğini merak etmiş, Tokyo Üniversitesinden bir hoca kendisine 'Siz dünya tarihini okumamışsınız. Sadece askeri tarihini okumuşsunuz. Dünya tarihini okurken de en önemli yer Anadolu’dur.' demiş. Bunun üzerine Prens Mikasa 1986 yılında Anadolu’ya gelerek araştırma yapmış. Bana sormuştu, 'ne kadar sürede kazı çalışmalarını tamamlarız' diye, ben de 10 yıl boyunca kazılar yapılacağını bildirmiştim. Sonra bu sürenin yetmeyeceği, 30 yıl boyunca süreceğini söylemiştim ve 30 yıl geçti, halen bitmedi. Prens Mikasa, 2 yıl önce vefat etti ama vefatından önce tekrar konuştuk ve 50 yılda ancak Anadolu tarihinin başlangıcına ulaşabileceğimizi söylemiştim. Anadolu tarihi 70 yılı aşkın sürede ortaya çıkabilir."
Kazılar için Japon Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyet Devleti'nin büyük destek verdiğini anlatan Omura, "Aslında Japonya'da boş arazi bulmak çok zorken Türkiye Cumhuriyeti Devleti bize ücretsiz şekilde büyük bir arsa verdi. 1998 yılında 3 milyon dolarlık bir bütçe toplayarak hem Japon hem de Türk hükümlülerinden izin aldık. Çalışmalara başladık ama bu para yetmedi. Bugüne kadar kazı çalışmaları, eserlerin sergilendiği müze, enstitü ve Japon bahçesi için 14 milyon dolarlık bir yatırım yapıldı. Buradaki müzenin dışını Japonlar yaptı ama içini de doldurmak lazımdı. Tekrar para istemek zorunda kalacakken Türk hükümeti 1 milyon dolar vererek bunu karşıladı ve tamamen bize bıraktı." diye konuştu.
Kaman’da yapılan kazıların yerli halk içinde bir gelir kaynağı olduğuna dikkati çeken Omura, "Buraya geldiğimizde eleman bulmakta zorluk çektik ama buranın yerli haklı bizimle beraber çalıştı. 30 yıl bizimle çalışan arkadaşlarımız var. 30'dan fazla kişi buradan emekli oldu. Bizimle çalışan arkadaşlarımız artık o kadar usta oldu ki, Japonya'da doktora yapan öğrenciler onların yanında arkeoloji anlamında bilgisiz kalır." değerlendirmesinde bulundu.