Adalet Bakanı Gül Açıklaması ''Türkiye 2017 Yılında Avrupa'nın 6. Büyük Ekonomisi Olarak 2016'Yı Kapattı''
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, ’’Ülkemize yönelik büyüme oranlarında kişi başına düşen gelirimiz 16 yılda 3 katına çıkarak 3 bin 581 dolardan 10 bin 592 dolara yükselmiştir’’ dedi.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, katıldığı bir programda yaptığı konuşmada hem kamu hem özel sektörde gelenekselleşen, kurgusallaşan her tüzel kişiliğin ülke için değerli ve anlamlı olduğunu belirterek, ’’Türkiye’nin marka değerini arttıran yüz akı projelerimizin tamamında bu sektörün temsilcilerimizin alın teri var, akıl teri var, emeği var. Sınırlarımızın ötesinde çok büyük yatırımlarla ve buna can veren sanayicilerimizin başında inşaat sektörü gelmektedir. Ekonomimiz için bir lokomotif görevi gören bu sektör, uzakları yakın eden Türk havalimanlarıyla şehirlere ve tarım alanlarına hayat veren barajlarıyla, inşaat sektörüyle genişlemekte ve bu sektörde büyük bir şekilde gelişmektedir’’ ifadelerini kullandı.
Adalet ve ekonominin iç içe geçmiş kavramlar olduğunu belirten Bakan Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
’’Adalet duygusu istihdamı da artıran en temel unsurlardan birisidir. Hukuk ve adalet olacak ki orada yazılımcı için öngörülebilir, yatırım yaparken o ülkenin geleceğiyle ilgili de güven içerisinde olacağı bir duygu yaşaması lazım. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya koyulmaya çalışılan vizyon da budur. 16 yılda Türkiye üç kat büyüdü. Ekonomide, kalkınmada çok önemli mesafeler elde ettik. Adalette, yargı sisteminde çok önemli mesafeler katettik. Elbette eksiklerimiz de var ama bunları da birlikte çözerek bundan sonraki aşamada daha fazla adaleti, geç gelen adalet adalet değildir anlayışıyla reformlarımızı da hep birlikte sürdüreceğiz. Siyasi istikrar ve sürekli değişim reform iradesi hükümetimizi gerçekten farklı kılan en önemli hususlardan birisidir. 2001 yılında ülkemizin karşı karşıya kaldığı ekonomik krizlerden sonra ekonomik reformlar gerçekten Türkiye’nin önünü açmış ve Türkiye güçlü bir şekilde ayakta kalmıştır. 2017 yılında Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi olarak 2016’yı kapatmış ve ülkemize yönelik büyüme oranlarında kişi başına düşen gelirimiz 16 yılda üç katına çıkmış, 3 bin 581 dolardan 10 bin 592 dolara yükselmiştir. Dünyanın en büyük 250 müteahhit şirketinden 46’sı Türk firmasıdır ve Çin’den sonra Türkiye ikinci sırada yer almaktadır. Tüm bu başarının altında Türkiye’deki siyasi istikrar yatmaktadır. Bugün istikrarın kalıcı hale geleceği bir seçime doğru ilerliyoruz. İlk defa seçim günü hükümetin kurulacağı bir 24 Haziran’a gideceğiz. Milletin hükümeti seçim akşamı kuracağı bir hükümet sistemini 24 Haziran’da yapacağız. Bu Türkiye’nin hem ekonomisi hem de hukuk açısından çok önemli bir reformdur.’’
Son iki yılda önemli reformların yasal çerçevede çizilerek uygulanmaya başlandığını belirten Gül, "Yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla Şubat ayında kanunlaştırdığımız bir paket var. Bu paketle ilgili özelikle Dünya Bankasının verilerini dikkate alarak Türkiye’de yatırım ortamını hangi kurallar engelliyor, yatırımcının önüne engeller çıkarıyor gibi bir kriterlere baktığımızda bunların hepsine çalıştık ve yargıyla ilgili kanunlarımızda hangi hükümler varsa bunları gözden geçirdik. 2017 verileri esas alındığında mahkemelerin 40 milyonluk tebligatın 28 milyonunun elektronik yollarla yapıldığını görüyoruz. Toplamda da 75 milyon tebligatın 52 milyonunun elektronik tebligatla yapılmasını öngören bir düzenleme yaptık ve yine en kısa zamanda da uygulaması olacak. 30 nisan 2018 itibariyle iş uyuşmazlığı sebebiyle arabulucuya 106 bin 352 başvuru yapılmış ve anlaşma sağlanan dosyaların anlaşma sağlanamayan dosyalara oranı yüzde 65 civarında gerçekleşmiş. 2017’nin ilk dört ayında iş mahkemelerinde açılan toplam dava sayısı 98 bin. 2018 yılında bu sayı kaç? 15 bin 886. İş hakimi 6-7 ay duruşma günü verirdi. Şu anda dosya sayısı az, mahkemelerde daha hızlı yargılanma oluyor. İşçi 3-5 yılda sonuçlanacak davayı 2-3-4 ayda sonuçlanıyor. Faizi de az ilerleyecek, işçi de alacağını daha evvel alacak. Bu Türkiye adına çok önemli bir reform. Kabaca bakıldığında yüzde 85 oranında bir azalma söz konusu. Tüm bu reformları da hep birlikte farklı alanlarda pratiğe geçireceğiz. Önümüzdeki dönemde cezada da uzlaşma kurumuyla görüme yapacağız. Ara buluculuk ile ceza davalarında vatandaşın mağdur edilmemesine yönelik uzlaştırma müessesesinde yine çalışma yapacağız’’ dedi.
Bakan Gül, kuvvetler ayrılığının keskin ve net bir şekilde ayrıldığı hükümet sisteminin yaşandığından bahsederek, ’’Daha sisteme geçmememize rağmen bu sistemin birleştirici, kuşatıcı bir hükümet sistemi olduğunu herkesin gördüğünü düşünüyorum. Esasen bu sistemin merkezinde patronun millet olduğunu şimdiden hissetmeye başladığını çok açık şekilde söyleyebiliriz. Milletin seçtiklerinin iradesini ipotek altına alıp da otellerde tasarımların yapıldığı bir sistemden daha güçlü, millete hesap veren bir güçlü parlamento, milletin seçim akşamı kurduğu bir hükümetle daha güçlü bir Türkiye’yi beraber inşa edeceğiz. İşte bu sistemle Türkiye prangalarından kurtuldu. Güçlü Türkiye, güçlü parlamento, güçlü hükümet. Güçlü büyük bir Türkiye, 2023 hedeflerine Cumhuriyetimizin 100. yılında 25 bin dolar milli geliriyle ve dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi haline gelecek bir Türkiye bu rüyasıyla 24 Haziran demokrasi şöleni şimdiden hayırlı olsun’’ şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Adalet ve ekonominin iç içe geçmiş kavramlar olduğunu belirten Bakan Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
’’Adalet duygusu istihdamı da artıran en temel unsurlardan birisidir. Hukuk ve adalet olacak ki orada yazılımcı için öngörülebilir, yatırım yaparken o ülkenin geleceğiyle ilgili de güven içerisinde olacağı bir duygu yaşaması lazım. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya koyulmaya çalışılan vizyon da budur. 16 yılda Türkiye üç kat büyüdü. Ekonomide, kalkınmada çok önemli mesafeler elde ettik. Adalette, yargı sisteminde çok önemli mesafeler katettik. Elbette eksiklerimiz de var ama bunları da birlikte çözerek bundan sonraki aşamada daha fazla adaleti, geç gelen adalet adalet değildir anlayışıyla reformlarımızı da hep birlikte sürdüreceğiz. Siyasi istikrar ve sürekli değişim reform iradesi hükümetimizi gerçekten farklı kılan en önemli hususlardan birisidir. 2001 yılında ülkemizin karşı karşıya kaldığı ekonomik krizlerden sonra ekonomik reformlar gerçekten Türkiye’nin önünü açmış ve Türkiye güçlü bir şekilde ayakta kalmıştır. 2017 yılında Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi olarak 2016’yı kapatmış ve ülkemize yönelik büyüme oranlarında kişi başına düşen gelirimiz 16 yılda üç katına çıkmış, 3 bin 581 dolardan 10 bin 592 dolara yükselmiştir. Dünyanın en büyük 250 müteahhit şirketinden 46’sı Türk firmasıdır ve Çin’den sonra Türkiye ikinci sırada yer almaktadır. Tüm bu başarının altında Türkiye’deki siyasi istikrar yatmaktadır. Bugün istikrarın kalıcı hale geleceği bir seçime doğru ilerliyoruz. İlk defa seçim günü hükümetin kurulacağı bir 24 Haziran’a gideceğiz. Milletin hükümeti seçim akşamı kuracağı bir hükümet sistemini 24 Haziran’da yapacağız. Bu Türkiye’nin hem ekonomisi hem de hukuk açısından çok önemli bir reformdur.’’
Son iki yılda önemli reformların yasal çerçevede çizilerek uygulanmaya başlandığını belirten Gül, "Yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla Şubat ayında kanunlaştırdığımız bir paket var. Bu paketle ilgili özelikle Dünya Bankasının verilerini dikkate alarak Türkiye’de yatırım ortamını hangi kurallar engelliyor, yatırımcının önüne engeller çıkarıyor gibi bir kriterlere baktığımızda bunların hepsine çalıştık ve yargıyla ilgili kanunlarımızda hangi hükümler varsa bunları gözden geçirdik. 2017 verileri esas alındığında mahkemelerin 40 milyonluk tebligatın 28 milyonunun elektronik yollarla yapıldığını görüyoruz. Toplamda da 75 milyon tebligatın 52 milyonunun elektronik tebligatla yapılmasını öngören bir düzenleme yaptık ve yine en kısa zamanda da uygulaması olacak. 30 nisan 2018 itibariyle iş uyuşmazlığı sebebiyle arabulucuya 106 bin 352 başvuru yapılmış ve anlaşma sağlanan dosyaların anlaşma sağlanamayan dosyalara oranı yüzde 65 civarında gerçekleşmiş. 2017’nin ilk dört ayında iş mahkemelerinde açılan toplam dava sayısı 98 bin. 2018 yılında bu sayı kaç? 15 bin 886. İş hakimi 6-7 ay duruşma günü verirdi. Şu anda dosya sayısı az, mahkemelerde daha hızlı yargılanma oluyor. İşçi 3-5 yılda sonuçlanacak davayı 2-3-4 ayda sonuçlanıyor. Faizi de az ilerleyecek, işçi de alacağını daha evvel alacak. Bu Türkiye adına çok önemli bir reform. Kabaca bakıldığında yüzde 85 oranında bir azalma söz konusu. Tüm bu reformları da hep birlikte farklı alanlarda pratiğe geçireceğiz. Önümüzdeki dönemde cezada da uzlaşma kurumuyla görüme yapacağız. Ara buluculuk ile ceza davalarında vatandaşın mağdur edilmemesine yönelik uzlaştırma müessesesinde yine çalışma yapacağız’’ dedi.
Bakan Gül, kuvvetler ayrılığının keskin ve net bir şekilde ayrıldığı hükümet sisteminin yaşandığından bahsederek, ’’Daha sisteme geçmememize rağmen bu sistemin birleştirici, kuşatıcı bir hükümet sistemi olduğunu herkesin gördüğünü düşünüyorum. Esasen bu sistemin merkezinde patronun millet olduğunu şimdiden hissetmeye başladığını çok açık şekilde söyleyebiliriz. Milletin seçtiklerinin iradesini ipotek altına alıp da otellerde tasarımların yapıldığı bir sistemden daha güçlü, millete hesap veren bir güçlü parlamento, milletin seçim akşamı kurduğu bir hükümetle daha güçlü bir Türkiye’yi beraber inşa edeceğiz. İşte bu sistemle Türkiye prangalarından kurtuldu. Güçlü Türkiye, güçlü parlamento, güçlü hükümet. Güçlü büyük bir Türkiye, 2023 hedeflerine Cumhuriyetimizin 100. yılında 25 bin dolar milli geliriyle ve dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi haline gelecek bir Türkiye bu rüyasıyla 24 Haziran demokrasi şöleni şimdiden hayırlı olsun’’ şeklinde konuştu.