Bedia Öğretmen Köy Çocukları İçin Yollarda
Sinop'ta, anaokulu öğretmeni Bedia Kiren hazırladığı proje ile bir köyde ana sınıfı kurarak, okul öncesi eğitim almayan köy çocuklarına gönüllü öğretmenlik yapıyor Kent merkezinden haftada iki gün köye giden Kiren, çocuklara okul öncesi eğitim veriyor Kiren: 'Burada amacım okul öncesi eğitim hakkında farkındalık yaratmak'.
GÖKHAN GÜCÜKLÜOĞLU - Sinop'ta, anaokulu öğretmeni Bedia Kiren hazırladığı proje ile bir köyün konağını ana sınıfına dönüştürdü, okul öncesi eğitim alma şansı olmayan çocuklara gönüllü öğretmenlik yapmaya başladı.
Atatürk İlkokulu'nda ana sınıfı öğretmenliği yapan Kiren, okul öncesi eğitimin önemine dikkat çekmek ve bu konuda toplumda farkındalık yaratmak amacıyla "Sevgi Çiçeği" adlı bir proje hazırladı.
Farklı sebeplerle okul öncesi eğitim alamayan köy çocuklarına gönüllü olarak eğitim verilebilmesinin amaçlandığı proje kapsamında Kiren, kentteki kurum ve kuruluşlar ile hayırsever vatandaşların desteğiyle Ordu köyündeki köy konağını sınıfa dönüştürdü.
Konağın bahçesine oyun parkı kurulmasını da sağlayan Kiren, haftada iki gün kent merkezinden köye gelerek, köyde yaşları 3 ile 6 arasında değişen 7 çocuğa okul öncesi eğitim vermeye başladı. Bunun yanı sıra köyde yaşayan diğer çocukların da hayatına dokunan Kiren, çocukların eğlenceli zaman geçirebilmeleri için köyde çeşitli etkinlikler düzenliyor.
Kiren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sinop'un okul öncesi eğitimin zorunlu olduğu iller arasında yer almadığına işaret etti.
Özellikle kırsal kesimlerde yaşayan çocukların söz konusu eğitimden mahrum kalabildiklerini dile getiren Kiren, okul öncesi eğitimin çocukların gelişimlerine önemli katkılar sunduğunu ve bu nedenle kendisinin de gönüllü olarak bir şeyler yapma ihtiyacı duyduğunu anlattı.
Çocukların gelişimlerinin yüzde 80'inin 0-6 yaş döneminde tamamlandığına vurgu yapan Kiren, "Ben bu anlamda özellikle kırsal kesimde eğitimden yararlanamayan çocuklara faydalı olmak istedim. Çünkü köylerdeki velilerimiz bütün gün bahçede veya farklı bir yerde çalışıyorlar. Dolayısıyla çocuklarının gelişimlerine fazla bir katkı sağlama fırsatları olmuyor. Bazı çocuklarımız söz konusu eğitimi alabiliyor ama bazıları mahrum kalıyorlar. Ben de, 'Mahrum kalan çocuklarımıza nasıl eğitim verilebilir?' noktasında bir çalışma yaptım. 'Sevgi Çiçeği' adlı bir proje hazırladım." dedi.
- "Konağı sınıfa çevirdik"
Kiren, farklı sebeplerden dolayı okul öncesi eğitim alamayan köy çocuklarına, gönüllü olarak eğitim verilebilmesinin amaçlandığı proje doğrultusunda Ordu köyündeki bir konağı sınıf haline getirdiklerini vurguladı.
Projeye, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, bazı kuruluşlar ve hayırsever vatandaşların büyük destek verdiğini söyleyen Kiren, şunları kaydetti:
"Sinop Belediyesi konağın bahçesine oyun parkı kurdu. Esnaflarımız kitap, minder, boyama kalemi gibi yardımlarda bulundular. Köy konağımızı sınıfa çevirdik. Şimdi haftada iki gün, iki ders şeklinde köyde okul öncesi eğitimi alamayan çocuklara eğitim vermeye çalışıyorum. Burada amacım hem köy halkında hem de toplumda okul öncesi eğitim hakkında farkındalık yaratmak."
Kiren, söz konusu projesinin il genelinde yaygınlaşmasını arzuladığını, buna yönelik bazı çalışmaların yapıldığını da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Atatürk İlkokulu'nda ana sınıfı öğretmenliği yapan Kiren, okul öncesi eğitimin önemine dikkat çekmek ve bu konuda toplumda farkındalık yaratmak amacıyla "Sevgi Çiçeği" adlı bir proje hazırladı.
Farklı sebeplerle okul öncesi eğitim alamayan köy çocuklarına gönüllü olarak eğitim verilebilmesinin amaçlandığı proje kapsamında Kiren, kentteki kurum ve kuruluşlar ile hayırsever vatandaşların desteğiyle Ordu köyündeki köy konağını sınıfa dönüştürdü.
Konağın bahçesine oyun parkı kurulmasını da sağlayan Kiren, haftada iki gün kent merkezinden köye gelerek, köyde yaşları 3 ile 6 arasında değişen 7 çocuğa okul öncesi eğitim vermeye başladı. Bunun yanı sıra köyde yaşayan diğer çocukların da hayatına dokunan Kiren, çocukların eğlenceli zaman geçirebilmeleri için köyde çeşitli etkinlikler düzenliyor.
Kiren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sinop'un okul öncesi eğitimin zorunlu olduğu iller arasında yer almadığına işaret etti.
Özellikle kırsal kesimlerde yaşayan çocukların söz konusu eğitimden mahrum kalabildiklerini dile getiren Kiren, okul öncesi eğitimin çocukların gelişimlerine önemli katkılar sunduğunu ve bu nedenle kendisinin de gönüllü olarak bir şeyler yapma ihtiyacı duyduğunu anlattı.
Çocukların gelişimlerinin yüzde 80'inin 0-6 yaş döneminde tamamlandığına vurgu yapan Kiren, "Ben bu anlamda özellikle kırsal kesimde eğitimden yararlanamayan çocuklara faydalı olmak istedim. Çünkü köylerdeki velilerimiz bütün gün bahçede veya farklı bir yerde çalışıyorlar. Dolayısıyla çocuklarının gelişimlerine fazla bir katkı sağlama fırsatları olmuyor. Bazı çocuklarımız söz konusu eğitimi alabiliyor ama bazıları mahrum kalıyorlar. Ben de, 'Mahrum kalan çocuklarımıza nasıl eğitim verilebilir?' noktasında bir çalışma yaptım. 'Sevgi Çiçeği' adlı bir proje hazırladım." dedi.
- "Konağı sınıfa çevirdik"
Kiren, farklı sebeplerden dolayı okul öncesi eğitim alamayan köy çocuklarına, gönüllü olarak eğitim verilebilmesinin amaçlandığı proje doğrultusunda Ordu köyündeki bir konağı sınıf haline getirdiklerini vurguladı.
Projeye, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, bazı kuruluşlar ve hayırsever vatandaşların büyük destek verdiğini söyleyen Kiren, şunları kaydetti:
"Sinop Belediyesi konağın bahçesine oyun parkı kurdu. Esnaflarımız kitap, minder, boyama kalemi gibi yardımlarda bulundular. Köy konağımızı sınıfa çevirdik. Şimdi haftada iki gün, iki ders şeklinde köyde okul öncesi eğitimi alamayan çocuklara eğitim vermeye çalışıyorum. Burada amacım hem köy halkında hem de toplumda okul öncesi eğitim hakkında farkındalık yaratmak."
Kiren, söz konusu projesinin il genelinde yaygınlaşmasını arzuladığını, buna yönelik bazı çalışmaların yapıldığını da sözlerine ekledi.