Uzmanlardan Ölümlü Trafik Kazası Bilgilendirmesi
Van’da Yaman Hasar ve Sigorta uzmanları, ölümlü trafik kazaları hakkında vatandaşlara bilgilendirmede bulundular.
Ölümlü trafik kazası hakkında vatandaşların yeteri derecede bilgi sahibi olmadığını belirten Yaman Hasar ve Sigorta Uzmanı Merdan Kıyağ, vatandaşlara bilgilendirmelerde bulundu. Ölümlü trafik kazası tazminat davasının; maddi ve manevi tazminat davasının bir türü olduğunu belirten Kıyağ, “Ölümlü trafik kazaları nedeniyle açılan tazminat davalarında; ölenin yakınları (anne, baba, eş, çocuklar, kardeşler, nişanlı) ölüm neticesinde duydukları elem, acı ve ızdırap duyguları nedeniyle manevi tazminat talep edebilirler. Yine trafik kazasında ölen kişinin yakınları (anne, baba, eş, çocuklar, nişanlı veya destek verdiği herhangi bir kişi) kaza nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölenin hayat boyu desteğinden mahrum kalan kişilerin açtığı bir maddi tazminat davası türüdür. Yaralamalı trafik kazası tazminat davasında ise yaralanan kişinin tazminat sorumlularına karşı açtığı bir maddi ve manevi tazminat türüdür. Yaralanan kişinin yakınları hiçbir şekilde maddi tazminat talebinde bulunamazlar. Ancak, yaralanan kişi ağır bedensel bir yaralanma veya uzuv kaybına maruz kalmışsa; yaralanan kişinin yakınları manevi tazminat talebinde bulunabilirler” dedi.
Yaralanan kişinin bizzat kendisinin manevi tazminat isteyebileceği hususunda tereddüt olmadığını ifade eden Kıyağ, “Yaralanan kişinin yakınları ise ancak ağır bedensel bir yaralanma veya uzuv kaybı söz konusu ise manevi tazminat isteyebilirler. Aksi takdirde, yaralının yakınları manevi tazminat talep edemezler” ifadelerini kullandı.
Ölümlü veya yaralamalı trafik kazaları nedeniyle hükmedilen manevi tazminatın amacının zarara uğrayanda bir huzur duygusu oluşturmak olduğunu dile getiren Kıyağ, “Manevi tazminat, davacı için zenginleşme aracı olmamalıdır. Mahkeme manevi tazminat ile ilgili hüküm kurarken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini amaçlamalıdır. Mahkeme manevi tazminatı belirlerken; tarafların sosyal ve ekonomik durumu, olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumu gibi hususlara dikkat eder” şeklinde konuştu.
Maddi tazminatın hesaplanması noktasında da açıklamada bulunan Kıyağ, “Maddi tazminatın miktarını doğrudan uğranılan zarar ve kusur oranı belirlemektedir. Trafik kazası, neticesinde maluliyete uğrayan (yaralanan) kişinin maluliyet oranı, olaydaki kusur oranı, yaşı ve maaşı gibi hususlar göz önünde bulundurulur” şeklinde sözlerini tamamladı..
Kaynak: İHA
Yaralanan kişinin bizzat kendisinin manevi tazminat isteyebileceği hususunda tereddüt olmadığını ifade eden Kıyağ, “Yaralanan kişinin yakınları ise ancak ağır bedensel bir yaralanma veya uzuv kaybı söz konusu ise manevi tazminat isteyebilirler. Aksi takdirde, yaralının yakınları manevi tazminat talep edemezler” ifadelerini kullandı.
Ölümlü veya yaralamalı trafik kazaları nedeniyle hükmedilen manevi tazminatın amacının zarara uğrayanda bir huzur duygusu oluşturmak olduğunu dile getiren Kıyağ, “Manevi tazminat, davacı için zenginleşme aracı olmamalıdır. Mahkeme manevi tazminat ile ilgili hüküm kurarken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini amaçlamalıdır. Mahkeme manevi tazminatı belirlerken; tarafların sosyal ve ekonomik durumu, olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumu gibi hususlara dikkat eder” şeklinde konuştu.
Maddi tazminatın hesaplanması noktasında da açıklamada bulunan Kıyağ, “Maddi tazminatın miktarını doğrudan uğranılan zarar ve kusur oranı belirlemektedir. Trafik kazası, neticesinde maluliyete uğrayan (yaralanan) kişinin maluliyet oranı, olaydaki kusur oranı, yaşı ve maaşı gibi hususlar göz önünde bulundurulur” şeklinde sözlerini tamamladı..