Gaziantep'te 'Çocuk İstismarı Ve Önleyici Tedbirler' Paneli
Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Gökler:'Şiddet aldı yürüdü. Bütün diziler silah, vurma, kırma aldatma üzerine. Trafikte herkes birbirinin boğazını sıkacak durumda. Herkes her an bir şiddet üslubuyla konuşuyor'
Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Gökler, "Şiddet aldı yürüdü. Bütün diziler silah, vurma, kırma aldatma üzerine. Trafikte herkes birbirinin boğazını sıkacak durumda. Herkes her an bir şiddet üslubuyla konuşuyor." diye konuştu.
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Toplumsal Duyarlılık Projeleri Merkezi ve Kadın Demokrasi Derneği (KADEM) iş birliğinde Mavera Kongre ve Sanat Merkezi'nde, "Çocuk İstismarı ve Önleyici Tedbirler" paneli ve çalıştayı düzenlendi.
Gökler, panelde yaptığı konuşmada, istismarın Türkiye'yi derinden etkileyen en büyük sorunlardan olduğunu belirterek, bu durumu önlemek için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.
Gökler, çocuk istismarının ruhsal yönüne, çocuğun gelişimine değinerek, çocukların yaşadıkları travmaları anlattı.
Çocuk istismarının cinsel, fiziksel duygusal ve ihmal olmak üzere 4 aşamadan oluştuğunu belirten Gökler, 3-6 yaş arasında çocuğun cinsel kimliğinin oluştuğunu aktararak, şunları ifade etti:
"Cinsel istismar nasıl evlerde çok oluyor diye baktığımızda, ensest ilişkiler oluyor. Anne, kız rol değiştiriyor. Kız çocuğuna hem anne hem eş rolü veriliyor. Bunların yanı sıra ergenlik döneminde anne baba olmak riskli. Ergenlik, insanın kendisini biçimlendirdiği, kendisine odaklı olduğu bir dönem. Kendi kimliğini oluşturuyor. Bu süreçte anne baba olunduğunda bunu taşıması oldukça zordur. Duygusal olarak hazırlıklı olması çok zordur. Onun için erken yaşta evlenmek sakıncalıdır. Çocuk yaşta evlenenlerden doğacak çocuğun fiziksel suistimal riski her zaman var."
Madde kullanımı ve psikiyatrik sorunların fiziksel şiddeti tetikliğini dile getiren Gökler, eğitimsizlik, aile içindeki kaotik ortam, boşanmalar, çatışmalar ile anne baba arasındaki gerilimin çocuğa fiziksel şiddet olarak yansıdığını söyledi.
- "Şiddet normalleşti"
Şiddetin toplum tarafından bir davranış biçimi olarak görülmeye başlandığını ileri süren Gökler, "Şiddet aldı yürüdü. Bütün diziler silah, vurma, kırma aldatma üzerine. Trafikte herkes birbirinin boğazını sıkacak durumda. Herkes her an bir şiddet üslubuyla konuşuyor. Yani toplumda şiddet kabul edilebilir bir norm haline geldi. Bunu değiştirecek olan yine bizleriz." diye konuştu.
GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür de istismara yönelik veri analizlerinin dikkatli yapılması gerektiğinin altını çizerek, hatalı değerlendirmelerin uluslararası arenada yanlış algılar oluşturduğunu belirtti.
İstismarın insanların en güvendiği yerlerde gerçekleştirildiğine dikkat çeken Gür, "En yakın tarafından yapılıyor. Ev, okul gibi insanların en güvendiği yerlerde oluyor. İstismara yönelik ağır cezalar var. Ama aile bozulduğu zaman çocuğu savunacak kanun yeterli olmuyor. Bu konuda üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına da çok iş düşüyor. Biz bu işin neden sonuç ilişkisini ortaya koyup, çözüm üretmeliyiz." sözlerine yer verdi.
Panel, sunumlarla devam etti.
Kaynak: AA
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Toplumsal Duyarlılık Projeleri Merkezi ve Kadın Demokrasi Derneği (KADEM) iş birliğinde Mavera Kongre ve Sanat Merkezi'nde, "Çocuk İstismarı ve Önleyici Tedbirler" paneli ve çalıştayı düzenlendi.
Gökler, panelde yaptığı konuşmada, istismarın Türkiye'yi derinden etkileyen en büyük sorunlardan olduğunu belirterek, bu durumu önlemek için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.
Gökler, çocuk istismarının ruhsal yönüne, çocuğun gelişimine değinerek, çocukların yaşadıkları travmaları anlattı.
Çocuk istismarının cinsel, fiziksel duygusal ve ihmal olmak üzere 4 aşamadan oluştuğunu belirten Gökler, 3-6 yaş arasında çocuğun cinsel kimliğinin oluştuğunu aktararak, şunları ifade etti:
"Cinsel istismar nasıl evlerde çok oluyor diye baktığımızda, ensest ilişkiler oluyor. Anne, kız rol değiştiriyor. Kız çocuğuna hem anne hem eş rolü veriliyor. Bunların yanı sıra ergenlik döneminde anne baba olmak riskli. Ergenlik, insanın kendisini biçimlendirdiği, kendisine odaklı olduğu bir dönem. Kendi kimliğini oluşturuyor. Bu süreçte anne baba olunduğunda bunu taşıması oldukça zordur. Duygusal olarak hazırlıklı olması çok zordur. Onun için erken yaşta evlenmek sakıncalıdır. Çocuk yaşta evlenenlerden doğacak çocuğun fiziksel suistimal riski her zaman var."
Madde kullanımı ve psikiyatrik sorunların fiziksel şiddeti tetikliğini dile getiren Gökler, eğitimsizlik, aile içindeki kaotik ortam, boşanmalar, çatışmalar ile anne baba arasındaki gerilimin çocuğa fiziksel şiddet olarak yansıdığını söyledi.
- "Şiddet normalleşti"
Şiddetin toplum tarafından bir davranış biçimi olarak görülmeye başlandığını ileri süren Gökler, "Şiddet aldı yürüdü. Bütün diziler silah, vurma, kırma aldatma üzerine. Trafikte herkes birbirinin boğazını sıkacak durumda. Herkes her an bir şiddet üslubuyla konuşuyor. Yani toplumda şiddet kabul edilebilir bir norm haline geldi. Bunu değiştirecek olan yine bizleriz." diye konuştu.
GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür de istismara yönelik veri analizlerinin dikkatli yapılması gerektiğinin altını çizerek, hatalı değerlendirmelerin uluslararası arenada yanlış algılar oluşturduğunu belirtti.
İstismarın insanların en güvendiği yerlerde gerçekleştirildiğine dikkat çeken Gür, "En yakın tarafından yapılıyor. Ev, okul gibi insanların en güvendiği yerlerde oluyor. İstismara yönelik ağır cezalar var. Ama aile bozulduğu zaman çocuğu savunacak kanun yeterli olmuyor. Bu konuda üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına da çok iş düşüyor. Biz bu işin neden sonuç ilişkisini ortaya koyup, çözüm üretmeliyiz." sözlerine yer verdi.
Panel, sunumlarla devam etti.