FETÖ/PDY Çatı Davası
Darbe girişiminden önce açılan 75 sanıklı FETÖ/PDY çatı davasında sanıklardan örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in halasının oğlu Avcı, esas hakkındaki savunmasını yaptı.
Darbe girişiminden önce açılan 7'si tutuklu 75 sanığın yargılandığı Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında sanıklardan terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in halasının oğlu Kazim Avcı, esas hakkındaki savunmasını yaptı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Ali Çelik, Alaeddin Kaya, Abdülkadir Aksoy, Dilaver Azim, İlhan İşbilen ve Kazim Avcı ile sanık ve müşteki avukatları katıldı. Sanıklardan Hidayet Karaca ile de tutuklu bulunduğu İstanbul'dan telekonferans sistemiyle bağlantı kuruldu.
Duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapan Avcı, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçlamasını reddederek, "kimseye cebir ve şiddet uygulamadığını, kimseye silah vererek, 'şunu öldür' demediğini" ifade etti.
Tutuklanmadan önce yaklaşık iki buçuk yıl süreyle teknik takibe alındığını ifade eden Avcı, "Ben bu takip sürecinde bu cemaatin okullarına girmiş miyim? Müesseselerine girmiş miyim? Birtakım protestolar oldu. O protestoların görüntülerinin hiçbirinde var mıyım? Yönetici olsam gider orada konuşma yapardım. FETÖ'cüysem Allah belamı versin, Paralel Devlet Yapılanması mensubuysam Allah belamı versin, şu örgüte mensupsam Allah belamı versin" diye konuştu.
Sağlık durumunun cezaevinde kalmasına uygun olmadığını öne süren Avcı, kendisiyle ilgilenmesi için damadının yanına verildiğini bildirdi.
Ailesinin ekonomik olarak da zorlandığını kaydeden Avcı, tahliye olması halinde "pazarda limon satacağını" söyledi.
"Amirallere suikast" soruşturması sırasında ikinci kez tutuklama kararı çıkarılmasının ardından intihar eden Yarbay Ali Tatar'ı hatırladıkça "içinin yandığını" ifade eden Avcı, "O, 'Ben o yere tekrar girmek istemiyorum' diyerek, kendi infazını kendi yaptı. Herhalde ben onun kadar delikanlı değilim." dedi.
Avcı, beraat ve tahliye talebinde bulundu.
Esas hakkındaki savunması sorulan Karaca ise avukatının hazır bulunmadığını, barodan görevlendirilecek avukat eşliğinde de savunmasını yapmak istemediğini anlattı. Savunmasının iki, iki buçuk gün süreceğini aktaran Karaca, savunma için süre tanınmasını istedi.
Karaca'ya savunmasını hazırlaması için istediği süreyi veren mahkeme heyeti, davayı 5-7 Haziran 2018'e erteledi.
- İddianame
Aralarında FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 73 kişi hakkında, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden bir gün önce açılan davada sanıklar, "anayasayı ihlale teşebbüs etmek" ve "hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek" suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsin yanı sıra "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek", "siyasi ve askeri casusluk", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "nitelikli dolandırıcılık", "zimmet", "terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik" ve "suç gelirlerini aklamak" suçlarından 132 yıl 1'er aya kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor.
İddianamede, FETÖ/PDY'nin, "hükümeti devirmek, devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir cemaat oligarşisi/zümre hakimiyetine dayanan devlet düzeni kurmak" için kurulduğu ifade ediliyor.
Dava devam ederken açılan davaların birleştirilmesiyle sanıklar arasına Adil Öksüz ve Mahmut Akpınar da girmiş ve toplam sanık sayısı 75 olmuştu.
Kaynak: AA
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Ali Çelik, Alaeddin Kaya, Abdülkadir Aksoy, Dilaver Azim, İlhan İşbilen ve Kazim Avcı ile sanık ve müşteki avukatları katıldı. Sanıklardan Hidayet Karaca ile de tutuklu bulunduğu İstanbul'dan telekonferans sistemiyle bağlantı kuruldu.
Duruşmada esas hakkındaki savunmasını yapan Avcı, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçlamasını reddederek, "kimseye cebir ve şiddet uygulamadığını, kimseye silah vererek, 'şunu öldür' demediğini" ifade etti.
Tutuklanmadan önce yaklaşık iki buçuk yıl süreyle teknik takibe alındığını ifade eden Avcı, "Ben bu takip sürecinde bu cemaatin okullarına girmiş miyim? Müesseselerine girmiş miyim? Birtakım protestolar oldu. O protestoların görüntülerinin hiçbirinde var mıyım? Yönetici olsam gider orada konuşma yapardım. FETÖ'cüysem Allah belamı versin, Paralel Devlet Yapılanması mensubuysam Allah belamı versin, şu örgüte mensupsam Allah belamı versin" diye konuştu.
Sağlık durumunun cezaevinde kalmasına uygun olmadığını öne süren Avcı, kendisiyle ilgilenmesi için damadının yanına verildiğini bildirdi.
Ailesinin ekonomik olarak da zorlandığını kaydeden Avcı, tahliye olması halinde "pazarda limon satacağını" söyledi.
"Amirallere suikast" soruşturması sırasında ikinci kez tutuklama kararı çıkarılmasının ardından intihar eden Yarbay Ali Tatar'ı hatırladıkça "içinin yandığını" ifade eden Avcı, "O, 'Ben o yere tekrar girmek istemiyorum' diyerek, kendi infazını kendi yaptı. Herhalde ben onun kadar delikanlı değilim." dedi.
Avcı, beraat ve tahliye talebinde bulundu.
Esas hakkındaki savunması sorulan Karaca ise avukatının hazır bulunmadığını, barodan görevlendirilecek avukat eşliğinde de savunmasını yapmak istemediğini anlattı. Savunmasının iki, iki buçuk gün süreceğini aktaran Karaca, savunma için süre tanınmasını istedi.
Karaca'ya savunmasını hazırlaması için istediği süreyi veren mahkeme heyeti, davayı 5-7 Haziran 2018'e erteledi.
- İddianame
Aralarında FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 73 kişi hakkında, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden bir gün önce açılan davada sanıklar, "anayasayı ihlale teşebbüs etmek" ve "hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek" suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsin yanı sıra "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek", "siyasi ve askeri casusluk", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "nitelikli dolandırıcılık", "zimmet", "terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik" ve "suç gelirlerini aklamak" suçlarından 132 yıl 1'er aya kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor.
İddianamede, FETÖ/PDY'nin, "hükümeti devirmek, devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir cemaat oligarşisi/zümre hakimiyetine dayanan devlet düzeni kurmak" için kurulduğu ifade ediliyor.
Dava devam ederken açılan davaların birleştirilmesiyle sanıklar arasına Adil Öksüz ve Mahmut Akpınar da girmiş ve toplam sanık sayısı 75 olmuştu.