Yaşı Küçük Diye Kursa Alınmadı, Onlarca Kadını Meslek Sahibi Yaptı
Diyarbakır’da yaşayan Evin Küten Özbek, çok sevdiği tekstil kurslarına zamanında yaşı küçük diye alınmadı. Hayalleri peşinde yılmadan devam eden Özbek, Hazır Giyim Öğretmeni olduktan sonra kadınlara öz güvenin başarıyı getireceğini öğreterek onlarca kadını meslek ve iş sahibi yaptı.
Diyarbakır’da yaşayan Evin Küten Özbek, eşine az rastlanır başarı hikayelerinden birine sahip. Çok sevdiği tekstil kurslarına katılmak isteyen Özbek, okulu bırakıp Halk Eğitim Merkezinin verdiği kurslara katılmak istedi ancak yaşı küçük olduğu için kurslara alınmadı. Kurslara alınmayınca okula devam eden Özbek, hayallerinin peşinde koşmaya devam etti. Üniversite sınavlarından başarı elde eden Özbek, Hazır Giyim Bölümünü okudu. Üniversite sonrası kendisine küçük bir moda evi açan Özbek, daha sonra öğretmen olarak kendi okuduğu meslek lisesine atandı. Uzun bir süre öğretmen olarak görev yapan Özbek, daha sonra kendisi gibi kadınlara meslek öğretmen için Aile Destek Merkezinde hazır giyim kursları vermeye başladı.
Halen Halk Eğitim Merkezi bünyesinde kurslarda meslek eğitimi veren Özbek, kadınların kendisin güvenmesi halinde her şeyin üstesinden gelebileceğini belirtti.
İşini aşkla yaptığını ve çok sevdiğini vurgulayan Özbek, “Tekstili çok seviyordum, çok küçük yaşta girdim bu işe. İlkokulu bitirip Halk Eğitim Merkezi’nin verdiği kurslara gittim. Çok küçüktüm hatta hocalar almıyordu yaşım küçük diye. Tanıdık vasıtasıyla ilk başladım. Bunun böyle devam etmeyeceğini anlayınca tekrar okula döndüm. Okula ara vermiştim çünkü. Tekrar ortaokul daha sonra da kız meslek lisesi mezunu oldum. Ondan sonra Dicle Üniversitesi Hazır Giyim Bölümü’nü okudum. Tabi bazı şeyleri kaçırdım hayatımda. Üniversiteyi bitirdikten sonra küçük bir iş yeri açtım moda evi tarzında. Yaklaşık 2 yıl onu işlettim. Sonra ilk görev yerim kendi okuduğum okulda göreve başladım. O da ayrı bir şeydi farklı bir duyguydu. Uzun bir sür orada çalıştım. Orası tam gün olduğu için evlenmeye karar verdim. Evlendikten sonra kız meslek lisesinden ayrıldım o dönem Aile Destek Merkezleri yeni açılmıştı orada yarım gün kursa başladım. Oradan buraya kadar geldik” dedi.
“Hem anne hem de çalışan kadın olmak zor”
Kadın için hem evli olmanın hem de çalışmanın üstüne bir de çocuğunun olmasının çok zor bir durum olduğunu kaydeden Özbek, “Çalışan bir kadın için, anne için hayat çok kolay değil. Hem işe gidiyorsunuz hem eve yetişmeye çalışıyorsunuz, çocuğa yetişmeye çalışıyorsunuz. Çocukla ilgilenmek, mutlu etmek zorundasınız. Aynı zamanda o enerjiyi öğrencilerinize de göstermek zorundasınız. Çünkü öğrencinin de sizden bir beklentisi var. Güler yüz istiyor, sohbet etmek istiyor ama işinizi seviyorsanız gerçekten çok mutlu oluyorsunuz. Toplumuzda kadın olmak gerçekten çok zor. Ben uzun bir süre Bağlar bölgesinde çalıştım. Oradaki kadın profili küçük yaşta evlilikler, çocuk yaşta anne oluyorlar, olgun olmak zorunda oluyorlar, eve, eşe, kayınvalideye, gelin, görümce ne derseniz onları yaşıyorlar. Biz orada onları kurslara çok ikna ettik. Geldikten sonra çok mutlu oldular. Daha önce geziler katılmamışlar, sinemaya gitmemişler, piknik yapmamışlar belki hiç arkadaşları bile olmamıştır. Tabi orada arkadaş ediniyorlar, sosyalleşiyor daha çok bilgi sahibi oluyorlar. Öyle olunca eve de verimli oluyor, çocuğuna da verimli oluyor, arkadaşına da oluyor. Artık kendini daha değerli hissetmeye başlıyor biraz da güveni yerine gelmeye başlıyor” diye konuştu.
“Kadınlar destek bekliyorlar biz de onlara o desteği veriyoruz”
Kursların bir de ticari yönünün olduğunu belirten Özbek, şunları söyledi:
“Bir de bu işin ticaret yönünü yapmak isteyenler oldu. Onlara da elimizden geldiğince destek verdik. İş yeri açan öğrencilerim de var. Çok güzel yürütüyorlar şimdi ama tabi bunların bir de maddi boyutu da var. O kadar kolay değil. Elimizden geldiğince yardım edebileceklerimize ettik bir kısmı da şuanda evde yürütüyor. Kadınlar toplumda ve hayatta biraz daha güçlü dursunlar, korkmasınlar. Her şeyin üstesinden gelirler çünkü anne olmak kolay değil. Eğer zaten bir çocuk yetiştirip büyütüyorlarsa geri kalan her şey çok boş onu zaten yaparlar. Korkuyorlar biraz destek istiyorlar biz de o desteği veriyoruz. Korkmasınlar diyoruz. Benim gibi bir sürü arkadaşım var ve onlara destek veren arkadaşlarım var.”
Kaynak: İHA
Halen Halk Eğitim Merkezi bünyesinde kurslarda meslek eğitimi veren Özbek, kadınların kendisin güvenmesi halinde her şeyin üstesinden gelebileceğini belirtti.
İşini aşkla yaptığını ve çok sevdiğini vurgulayan Özbek, “Tekstili çok seviyordum, çok küçük yaşta girdim bu işe. İlkokulu bitirip Halk Eğitim Merkezi’nin verdiği kurslara gittim. Çok küçüktüm hatta hocalar almıyordu yaşım küçük diye. Tanıdık vasıtasıyla ilk başladım. Bunun böyle devam etmeyeceğini anlayınca tekrar okula döndüm. Okula ara vermiştim çünkü. Tekrar ortaokul daha sonra da kız meslek lisesi mezunu oldum. Ondan sonra Dicle Üniversitesi Hazır Giyim Bölümü’nü okudum. Tabi bazı şeyleri kaçırdım hayatımda. Üniversiteyi bitirdikten sonra küçük bir iş yeri açtım moda evi tarzında. Yaklaşık 2 yıl onu işlettim. Sonra ilk görev yerim kendi okuduğum okulda göreve başladım. O da ayrı bir şeydi farklı bir duyguydu. Uzun bir sür orada çalıştım. Orası tam gün olduğu için evlenmeye karar verdim. Evlendikten sonra kız meslek lisesinden ayrıldım o dönem Aile Destek Merkezleri yeni açılmıştı orada yarım gün kursa başladım. Oradan buraya kadar geldik” dedi.
“Hem anne hem de çalışan kadın olmak zor”
Kadın için hem evli olmanın hem de çalışmanın üstüne bir de çocuğunun olmasının çok zor bir durum olduğunu kaydeden Özbek, “Çalışan bir kadın için, anne için hayat çok kolay değil. Hem işe gidiyorsunuz hem eve yetişmeye çalışıyorsunuz, çocuğa yetişmeye çalışıyorsunuz. Çocukla ilgilenmek, mutlu etmek zorundasınız. Aynı zamanda o enerjiyi öğrencilerinize de göstermek zorundasınız. Çünkü öğrencinin de sizden bir beklentisi var. Güler yüz istiyor, sohbet etmek istiyor ama işinizi seviyorsanız gerçekten çok mutlu oluyorsunuz. Toplumuzda kadın olmak gerçekten çok zor. Ben uzun bir süre Bağlar bölgesinde çalıştım. Oradaki kadın profili küçük yaşta evlilikler, çocuk yaşta anne oluyorlar, olgun olmak zorunda oluyorlar, eve, eşe, kayınvalideye, gelin, görümce ne derseniz onları yaşıyorlar. Biz orada onları kurslara çok ikna ettik. Geldikten sonra çok mutlu oldular. Daha önce geziler katılmamışlar, sinemaya gitmemişler, piknik yapmamışlar belki hiç arkadaşları bile olmamıştır. Tabi orada arkadaş ediniyorlar, sosyalleşiyor daha çok bilgi sahibi oluyorlar. Öyle olunca eve de verimli oluyor, çocuğuna da verimli oluyor, arkadaşına da oluyor. Artık kendini daha değerli hissetmeye başlıyor biraz da güveni yerine gelmeye başlıyor” diye konuştu.
“Kadınlar destek bekliyorlar biz de onlara o desteği veriyoruz”
Kursların bir de ticari yönünün olduğunu belirten Özbek, şunları söyledi:
“Bir de bu işin ticaret yönünü yapmak isteyenler oldu. Onlara da elimizden geldiğince destek verdik. İş yeri açan öğrencilerim de var. Çok güzel yürütüyorlar şimdi ama tabi bunların bir de maddi boyutu da var. O kadar kolay değil. Elimizden geldiğince yardım edebileceklerimize ettik bir kısmı da şuanda evde yürütüyor. Kadınlar toplumda ve hayatta biraz daha güçlü dursunlar, korkmasınlar. Her şeyin üstesinden gelirler çünkü anne olmak kolay değil. Eğer zaten bir çocuk yetiştirip büyütüyorlarsa geri kalan her şey çok boş onu zaten yaparlar. Korkuyorlar biraz destek istiyorlar biz de o desteği veriyoruz. Korkmasınlar diyoruz. Benim gibi bir sürü arkadaşım var ve onlara destek veren arkadaşlarım var.”