Fatih Altaylı'dan Nihat Genç'e cevap...
Fatih Altaylı'dan kendisini eleştiren Nihat Genç'e cevap...
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Celal Şengör ve Ömer Çelakıl'ı programa çıkardığı için kendisini eleştiren Nihat Genç'e cevap verdi...
'Sayın Genç'e açık mektup' başlıklı yazısında Fatih Altaylı, Nihat Genç'e '25 yıla yakın zamandır binlerce program yaptım. Herkesle de konuşurum. Sizden icazet almak gerektiğini bilmiyordum ama öğrendim' sözleriyle tepki gösterdi.
İşte Fatih Altaylı'nın Nihat Genç'e cevap olarak yazdığı yazı;
Sayın Genç'e açık mektup
SAYIN Nihat Genç Beyefendi, her ne hikmetse yazısında bendenizi de hedef almış.
Suçum Celal Şengör'le program yapmak ve Ömer Çelakıl'ı televizyona çıkarmış olmak.
Bir “salak” üzerinden terbiye dersi vermeye kalkışmış. “Bu nasıl terbiyesizlikmiş.”
Nihat Bey, herkes desin de siz demeyin bari.
Hep başlayıp uzunluğundan dolayı bir türlü bitiremediğim yazılarınızda sizden daha fazla küfreden, hakaret eden birini ben tanımıyorum.
En azından küfür konusunda siz susuverin.
Ömer Çelakıl'ı zannederim bundan en az 15 yıl önce ekrana bir, belki iki kez çıkarmış olmama da takılmış olmanız ilginç.
25 yıla yakın zamandır binlerce program yaptım.
Herkesle de konuşurum.
Sizden icazet almak gerektiğini bilmiyordum ama öğrendim.
Bundan sonra sizi arayıp televizyona kimleri çıkarmamı uygun gördüğünüzü soracağım ki bir yanlışlık yapmayalım.
Ne de olsa anladığım kadarıyla siz, program sahiplerini, televizyonda programa konuk aldıkları kimselerin “velisi” ya da “hamisi” zannediyorsunuz.
Biraz kitap okuyup birkaç kavram ezberlemiş olmak, aynı kitapları okuyup sizinkilerle aynı çıkarımları yapmamış olan insanları sizden üstün veya aşağı yapmaz.
Sözünü etmeye bayıldığınız düşünce insanları dogmatik değildi.
Düşünceleri inançlarla karıştırmayı lütfen bırakınız.
Düşünceler eleştirilmek içindir.
Okuyup ezberlenip inanç haline getirilmek için değil.
Emin olunuz ki o kitapların toz kondurmadığınız yazarları, kitaplarını ezberleyen ve kutsal kitap haline getirip iman eden sizin gibilerle değil, o kitapları ve fikirleri eleştirel bir biçimde ele alanlarla sohbet etmekten daha büyük keyif alırlardı. Üstelik sonunda kavga etseler bile...
Çünkü gelişmenin ancak böyle olabileceğini bilirlerdi ve o yüzden bugün hâlâ önemli insanlar.
Ama yine de önemli bir iş yaptınız.
Türkiye'deki kutuplaşmanın çok kolay biçimde ortadan kalkabileceğini gösterdiniz.
Siz bile her gün sövdüğünüz insanlarla birlikte Celal Şengör'e söven koroda yan yana oturabiliyorsanız, bu toplumdaki kamplaşmayı ortadan kalmaya namzettir.
Şunu da sakın yanlış anlamayın.
Küfür kıyamet yazılarınızdan hiçbir rahatsızlık duymuyorum ve eleştirmiyorum.
Ne yalan söyleyeyim, yakışıyor...
'Sayın Genç'e açık mektup' başlıklı yazısında Fatih Altaylı, Nihat Genç'e '25 yıla yakın zamandır binlerce program yaptım. Herkesle de konuşurum. Sizden icazet almak gerektiğini bilmiyordum ama öğrendim' sözleriyle tepki gösterdi.
İşte Fatih Altaylı'nın Nihat Genç'e cevap olarak yazdığı yazı;
Sayın Genç'e açık mektup
SAYIN Nihat Genç Beyefendi, her ne hikmetse yazısında bendenizi de hedef almış.
Suçum Celal Şengör'le program yapmak ve Ömer Çelakıl'ı televizyona çıkarmış olmak.
Bir “salak” üzerinden terbiye dersi vermeye kalkışmış. “Bu nasıl terbiyesizlikmiş.”
Nihat Bey, herkes desin de siz demeyin bari.
Hep başlayıp uzunluğundan dolayı bir türlü bitiremediğim yazılarınızda sizden daha fazla küfreden, hakaret eden birini ben tanımıyorum.
En azından küfür konusunda siz susuverin.
Ömer Çelakıl'ı zannederim bundan en az 15 yıl önce ekrana bir, belki iki kez çıkarmış olmama da takılmış olmanız ilginç.
25 yıla yakın zamandır binlerce program yaptım.
Herkesle de konuşurum.
Sizden icazet almak gerektiğini bilmiyordum ama öğrendim.
Bundan sonra sizi arayıp televizyona kimleri çıkarmamı uygun gördüğünüzü soracağım ki bir yanlışlık yapmayalım.
Ne de olsa anladığım kadarıyla siz, program sahiplerini, televizyonda programa konuk aldıkları kimselerin “velisi” ya da “hamisi” zannediyorsunuz.
Biraz kitap okuyup birkaç kavram ezberlemiş olmak, aynı kitapları okuyup sizinkilerle aynı çıkarımları yapmamış olan insanları sizden üstün veya aşağı yapmaz.
Sözünü etmeye bayıldığınız düşünce insanları dogmatik değildi.
Düşünceleri inançlarla karıştırmayı lütfen bırakınız.
Düşünceler eleştirilmek içindir.
Okuyup ezberlenip inanç haline getirilmek için değil.
Emin olunuz ki o kitapların toz kondurmadığınız yazarları, kitaplarını ezberleyen ve kutsal kitap haline getirip iman eden sizin gibilerle değil, o kitapları ve fikirleri eleştirel bir biçimde ele alanlarla sohbet etmekten daha büyük keyif alırlardı. Üstelik sonunda kavga etseler bile...
Çünkü gelişmenin ancak böyle olabileceğini bilirlerdi ve o yüzden bugün hâlâ önemli insanlar.
Ama yine de önemli bir iş yaptınız.
Türkiye'deki kutuplaşmanın çok kolay biçimde ortadan kalkabileceğini gösterdiniz.
Siz bile her gün sövdüğünüz insanlarla birlikte Celal Şengör'e söven koroda yan yana oturabiliyorsanız, bu toplumdaki kamplaşmayı ortadan kalmaya namzettir.
Şunu da sakın yanlış anlamayın.
Küfür kıyamet yazılarınızdan hiçbir rahatsızlık duymuyorum ve eleştirmiyorum.
Ne yalan söyleyeyim, yakışıyor...