Şeker Açıklaması 'Daha Kaç Öğretmen Ölmeli'
Eğitim Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Numan Şeker, öğretmenlere uygulanan şiddet konusunda bakanlığın geri kaldığını söyledi.
Eğitim Bir-Sen İnegöl Şubesi’nin sendika üyeleriyle düzenlediği istişare toplantısına katılan Numan Şeker, “Diğer sendikalar, Eğitim Bir-Sen’in performans taslağında bakanlığın yanında yer aldığı şeklindeki yalan ve iftiralarla üye devşirmeye çalışıyor. Açık ve net söylüyorum, biz Eğitim-Bir-Sen Bursa 1 Nolu Şube olarak, Türkiye genelinde basın açıklaması yaparak performans değerlendirmesinin uygulanabilir olmadığını ve karşı olduğumuzu ifade ettik. Ama kafasını kuma gömenler bunu duymamış gibi akıllarınca Eğitim Bir-Sen’e saldırmaya çalışıyorlar. Bunların nereye hizmet ettiğini biz çok iyi biliyoruz. Genel merkezlerinde çeteleri nasıl misafir ettiklerini, PKK’lı yaralı teröristlerin nasıl tedavi edildiklerini kamu çalışanları unutmadı. Bunlar genel başkanlarının hesabını soramazken, eğitimcilere sahip çıkmaya çalışıyor. Biz doğru bildiklerimizin arkasında sonuna kadar dururuz. Yanlış gördüklerimizi de babamız dahi olsa onun karşısında dimdik ayakta dururuz” dedi.
MEB’in kanuni dayanağı olmayan öğretmenlerin performans değerlendirmesi uygulamasına son vermesi gerektiğine ifade eden Başkan Şeker, “Ekim 2017 tarihli Kurum İdari Kurulu Çalışma Raporu’nda ‘Pilot illerde uygulaması denenmeye başlanılan, öğretmen motivasyonunu olumsuz etkileyecek, çalışma barışını bozacak, kanuni dayanağı olmayan öğretmenlerin performans değerlendirmesi uygulamasına son verilmesi’ konusu üzerinde çalışma yapılması imza altında alınmasına rağmen, böyle bir taslağın hazırlanması, söz konusu çalışmanın yapılmadığını, bakanlığın attığı imzanın gereğini yerine getirmekten imtina ettiğini göstermektedir. Performans değerlendirmesinin hukuki ve kanuni dayanağı yoktur” diye konuştu.
MEB’in performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaktaki gereksiz ısrarının hatalara ve mağduriyetlere sebep olacağını belirten Şeker, “Performans değerlendirmesi herhangi bir analizin sonucu olmadığı gibi neye hizmet ettiği de belli değildir. Uygulanabilir bir politika aracı değildir. Eşit olmayan şartlarda hizmet verenleri aynı kıstaslarla ölçmeye çalışmak hakkaniyete aykırıdır. Bakanlığın kurumsal performansı sorgulanmadan öğretmenin performansı değerlendirilemez. Eğitimin öznelerine değinmeyen performans değerlendirmesi puan toplamaktan başka bir gayeye hizmet etmez. Bakanlığın aceleci ve plansız bir tavırla hukuki ve kanuni dayanağı olmayan performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaktaki gereksiz ısrarı hatalara ve mağduriyetlere yol açacaktır. Eşit olmayan şartlarda hizmet veren öğretmenlerin yine eşit olmayan şartlara sahip değerlendiriciler tarafından eşit olmayan bir puanlamaya tabi tutulacağı bir süreç bizi beklemektedir” dedi.
Eğitimcilerin terörün, hain darbe girişiminin ve şiddetin hedefi olmasının eğitim camiasını umutsuzluğa düşürmeye başladığını belirten Numan Şeker, “Hain darbe girişimi aramızdan Yusuf Elitaş’ı aldı. Teröristler mesleki hayatının henüz başlarında Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz’ı hedef aldı. Şiddet ise başta Ayhan Kökmen olmak üzere birçok öğretmenimizi katlederek geride kederli bir camia ve aile bıraktı. Iğdır’da Yücel Düzci öğretmenimiz saldırıya uğrayan öğrencilerini korurken, gözü dönmüş kişilerin şiddetine maruz kaldı. Son olarak Patnos’un Aktepe köyündeki Yatılı Bölge Okulu Müdürü Yusuf Vural bir öğrencinin kardeşi tarafından sırtından bıçaklandı. Şiddetin aileden sokağa ve çalışma ortamına kadar hayatın her alanında gözleniyor oluşu, sağlıksız bir gidişatı işaret etmektedir. Bu mesleği her türlü haksızlığa ve saldırıya açık hâle getiren yaklaşımlar, politikalar bugün geldiğimiz noktanın sebebidir. Yaşanan mesleki erozyon öğretmeni savunmasız bırakmış, saldırılara açık hâle getirmiştir” dedi.
Hala bakanın gündeminde eğitimde şiddet olmadığını ifade eden Şeker, “Günlerce, aylarca haykırıyoruz, maalesef Milli Eğitim Bakanından hala bir açıklama yok. Bakanının gündemine eğitimde şiddet konusunun girebilmesi için kaç öğretmenin öldürülmesi gerekiyor" diye sordu.
Kaynak: İHA
MEB’in kanuni dayanağı olmayan öğretmenlerin performans değerlendirmesi uygulamasına son vermesi gerektiğine ifade eden Başkan Şeker, “Ekim 2017 tarihli Kurum İdari Kurulu Çalışma Raporu’nda ‘Pilot illerde uygulaması denenmeye başlanılan, öğretmen motivasyonunu olumsuz etkileyecek, çalışma barışını bozacak, kanuni dayanağı olmayan öğretmenlerin performans değerlendirmesi uygulamasına son verilmesi’ konusu üzerinde çalışma yapılması imza altında alınmasına rağmen, böyle bir taslağın hazırlanması, söz konusu çalışmanın yapılmadığını, bakanlığın attığı imzanın gereğini yerine getirmekten imtina ettiğini göstermektedir. Performans değerlendirmesinin hukuki ve kanuni dayanağı yoktur” diye konuştu.
MEB’in performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaktaki gereksiz ısrarının hatalara ve mağduriyetlere sebep olacağını belirten Şeker, “Performans değerlendirmesi herhangi bir analizin sonucu olmadığı gibi neye hizmet ettiği de belli değildir. Uygulanabilir bir politika aracı değildir. Eşit olmayan şartlarda hizmet verenleri aynı kıstaslarla ölçmeye çalışmak hakkaniyete aykırıdır. Bakanlığın kurumsal performansı sorgulanmadan öğretmenin performansı değerlendirilemez. Eğitimin öznelerine değinmeyen performans değerlendirmesi puan toplamaktan başka bir gayeye hizmet etmez. Bakanlığın aceleci ve plansız bir tavırla hukuki ve kanuni dayanağı olmayan performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaktaki gereksiz ısrarı hatalara ve mağduriyetlere yol açacaktır. Eşit olmayan şartlarda hizmet veren öğretmenlerin yine eşit olmayan şartlara sahip değerlendiriciler tarafından eşit olmayan bir puanlamaya tabi tutulacağı bir süreç bizi beklemektedir” dedi.
Eğitimcilerin terörün, hain darbe girişiminin ve şiddetin hedefi olmasının eğitim camiasını umutsuzluğa düşürmeye başladığını belirten Numan Şeker, “Hain darbe girişimi aramızdan Yusuf Elitaş’ı aldı. Teröristler mesleki hayatının henüz başlarında Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz’ı hedef aldı. Şiddet ise başta Ayhan Kökmen olmak üzere birçok öğretmenimizi katlederek geride kederli bir camia ve aile bıraktı. Iğdır’da Yücel Düzci öğretmenimiz saldırıya uğrayan öğrencilerini korurken, gözü dönmüş kişilerin şiddetine maruz kaldı. Son olarak Patnos’un Aktepe köyündeki Yatılı Bölge Okulu Müdürü Yusuf Vural bir öğrencinin kardeşi tarafından sırtından bıçaklandı. Şiddetin aileden sokağa ve çalışma ortamına kadar hayatın her alanında gözleniyor oluşu, sağlıksız bir gidişatı işaret etmektedir. Bu mesleği her türlü haksızlığa ve saldırıya açık hâle getiren yaklaşımlar, politikalar bugün geldiğimiz noktanın sebebidir. Yaşanan mesleki erozyon öğretmeni savunmasız bırakmış, saldırılara açık hâle getirmiştir” dedi.
Hala bakanın gündeminde eğitimde şiddet olmadığını ifade eden Şeker, “Günlerce, aylarca haykırıyoruz, maalesef Milli Eğitim Bakanından hala bir açıklama yok. Bakanının gündemine eğitimde şiddet konusunun girebilmesi için kaç öğretmenin öldürülmesi gerekiyor" diye sordu.