Meclis Araştırma Komisyonu Görüşmeleri

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, "Down sendromu tanısı doğumdan hemen ya da kısa bir süre sonra sendromlularda görülen bazı fiziksel özellikler esas alınarak korunur ve genetik incelemeyle tanı kesinleşir. Down sendromlu hastaların yaşam kalitesi aşağıdakileri içeren sağlık hizmetleri ihtiyaçlarını karşılayarak geliştirilebilir" dedi.

Bakan Demircan, Down Sendromu Meclis Araştırma Komisyonu kurulması hakkında TBMM Genel Kurulu’nda konuştu.

Down sendromunun kromozom sayısının fazlalığından ortaya çıkan mental bir durum olduğunu söyleyen Bakan Demircan, ileri yaş hamileliklerin risk taşıdığını ifade ederek, "Her yıl 3-5 bin çocuk kromozom bozukluğu ile doğabilir ama Amerika Birleşik Devletleri’nde down sendromundan etkilenen 250 bin aile olduğu tahmin edilmektedir. Down sendromu bebeklerin fiziksel özellikleri, kas konusunda azalma, düz bir yüz, çekik gözler, basık burun, ağızdan büyük dil, kalın ense, eklemlerin fazladan uzatılabilmesi, büyük ayak parmağı gibi, komşu ayak parmağı komşu ayak parmağı arasındaki alandır" ifadelerini kullandı.

Down sendromlu çocuklarda iskelet problemleri, alzheimer, lösemi gibi hastalıkların daha sık görüldüğünü söyleyen Demircan, evlilik öncesi danışmanlık konusunda ailelere bilgilendirme yapıldığını belirtti.

Demircan şöyle konuştu:

"Down sendromu tanısı doğumdan hemen ya da kısa bir süre sonra sendromlularda görülen bazı fiziksel özellikler esas alınarak korunur ve genetik incelemeyle tanı kesinleşir. Down sendromlu hastaların yaşam kalitesi aşağıdakileri içeren sağlık hizmetleri ihtiyaçlarını karşılayacak geliştirilebilir arkadaşlar. Zihinsel ve fiziksel gelişmelerinin izlenmesi için sağlık çalışanları tarafından düzenli kontrollerinin yapılması fizyoterapi desteği, danışmanlık, özel eğitim, down sendromlu hastalar ebeveyn bakım ve desteği, tıbbi rehberlik ve özel okullar gibi toplum temelli destek sistemleri aracılığıyla yaşam kaliteleri önemli düzeyde artırılabilir. Yani down sendromlu hastalar üzerinde toplumun ve kamunun sorumlulukları var ve bu sorumluluklar yerine getirilirse down sendromlu insanımız elbette ki hayatını daha uygun bir şekilde yaşama imkanına sahip olacaktır. Öbür taraftan, down sendromlu bebeklerinin fiziksel ve zihinsel gelişimi yaşıtlarına göre daha geride seyredebilmekte ancak uygun eğitim programlarıyla toplum hayatına başarıyla uyum sağlayabilmektedirler. Down sendromlu bebeklerin ve ailesinin erken tanı, tedavi, eğitim, rehabilitasyon ve bakım hizmetlerinden yararlanmalarında yaşanan sorunların giderilmesi amacıyla elbette ki 0-18 yaş tüm çocukların özel gereksinimlerini farklı bir biçimde değerlendirilebilecek bir sistemin oluşturulması gereklidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın iş birliğiyle, özel ihtiyaç duyan çocuklar için ayrı bir yönetmelik, ihtiyaç raporu yönetmeliği hazırlanmış ve imzaya sunulmuştur."
Kaynak: İHA