Cambridge Analytica Çalışanı İngiliz Parlamentosuna İfade Verdi
Şirketin eski çalışanı Wylie: 'Benim selefim ölü bulundu. Mesai arkadaşlarımdan biri kafasına büyük bir darbe aldı ve kafatasının bir kısmı artık yok' 'İsrailli özel istihbarat firmalarıyla çalışıyorlar ve bunlar parasını ödediğiniz sürece her şeyi yapmaya hazırlar. Bu yüzden pek çok kişi konuşmaya korkuyor”
Cambridge Analytica veri analiz firmasının eski çalışanı Christopher Wylie, şirketin, çalışanlarını ölümle tehdit ettiğini ileri sürdü.
İngiliz parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarası'nın Dijital, Kültür, Medya ve Spor Komisyonu üyelerine bugün ifade veren Wylie, Cambridge Analytica’nın çalışanlarına zarar vermekten kaçınmadığını söyledi.
Firmanın çalışanlarını ölümle tehdit ettiğini savunan Wylie, "Benim selefim ölü bulundu. Mesai arkadaşlarımdan biri kafasına büyük bir darbe aldı ve kafatasının bir kısmı artık yok. İsrailli özel istihbarat firmalarıyla çalışıyorlar ve bunlar parasını ödediğiniz sürece her şeyi yapmaya hazırlar. Bu yüzden pek çok kişi konuşmaya korkuyor." ifadelerini kullandı.
Wylie'den önce Cambridge Analytica'da çalışan Dan Mureşan adlı Romanya vatandaşının Kenya'da 2012’de ölü bulunduğu belirtiliyor.
- Brexit iddiaları
Wylie komisyona verdiği ifadede, Brexit referandumuna hile karıştırıldığını da iddia etti.
Brexit referandumunda İngiltere'nin AB'den ayrılması için kampanya yürüten grupların ortak bir plana göre hareket ederek, seçim yasalarını çiğnediklerini ileri sürdü.
Londra merkezli Cambridge Analytica'nın bünyesindeki bir dizi başka firmanın seçim yasalarının öngördüğü harcama limitlerini hile yoluyla aşmakta kullanıldığını savunan Wylie, "Bana göre bu konu demokratik sürecin dürüstlüğüyle ilgili, bu başka herşeyden önemli." dedi.
"Vote Leave, BeLeave, Demokratik Birlik Partisi (DUP) ve Veterans for Britain gruplarının arasında ortak bir plan ve amaç olduğuna mutlak şekilde eminim." diyen Wylie, bütün bu grupların Cambridge Analytica tarafından dolaylı kurulan Kanada merkezli Aggregate IQ adlı şirketi kullandığını ifade etti.
Birbirinden bağımsız görünen Brexit kampanya gruplarının hepsinin hizmet aldığı Aggregate IQ firmasının sadece Cambridge Analytica için ve onun kaynaklarını kullanarak çalıştığını anlatan Wylie, "Bütün delillerin işaret ettiği noktaya bakıldığında şundan başka bir sonuca varmak makul olmaz, burada bir koordinasyon, ortak amaca yönelik ortak plan olmalı." diye konuştu.
Aggregate IQ’nun bu gruplar tarafından bir para aklama aracı olarak kullanıldığını ve böylece seçim yasasının belirlediği harcama limitlerinin aşıldığını savunan Wylie, "Pek çok insan Brexit'e destek verdi, çünkü İngiliz yasalarının uygulanmasına ve İngiliz egemenliğine inanıyorlardı. Bu ülkenin anayasal düzenini bir sahtekarlıkla geri dönülmez şekilde değiştirmek anayasal düzeni sakatlamaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Wylie, yasa savunucularının referandum sürecinde Cambridge Analytica'yı kullanarak İngiliz yasalarını çiğnediğini öne sürdü.
- Nijerya seçimi
Cambridge Analytica'nın Nijerya'da 2015'teki devlet başkanlığı seçimlerinde Müslüman adaya karşı Hıristiyan adayın yürüttüğü kampanyaya da Aggregate IQ aracılığıyla dahil olduğunu anlatan Wylie, burada İsrail merkezli özel istihbarat şirketi Black Cube'un sağladığı verilerin kullanıldığını dile getirdi.
Kampanya sırasında bugün devlet başkanı olan Müslüman aday Muhammadu Buhari’nin emaillerinin bu firma tarafından hacklendiğini belirten Wylie, ayrıca seçmenin oyunu etkilemeye dönük şiddet içerikli, İslam'a karşı nefret uyandırmayı hedefleyen videoların da yayıldığını kaydetti.
- Parlamento Brexit iddiaları için toplandı
Wylie'nin ifadesinin ardından İngiliz parlamentosu Brexit referandumuyla ilgili iddiaları görüşme için özel bir oturumla toplandı.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi milletvekili Frank Field, kendisinin de Brexit yönünde oy kullandığını ancak yasaların çiğnendiğinin tespit edilmesi halinde buna karışanların cezalandırılması gerektiğini söyledi.
İktidardaki Muhafazakar Parti milletvekili Edward Leigh ise referandumla ilgili usulsüzlük iddialarını "abartılı" olarak nitelendirerek, yüzde 52 oranında Brexit yönünde oy kullanan İngiliz seçmeninin kendi kararını verecek sağ duyuya sahip olduğunu savundu.
- ABD ve İngiltere
Cambridge Analytica'nın 50 milyon Facebook kullanıcısının hesaplarından izinsiz topladığı kişisel verileri ABD ve İngiltere'de siyasi seçimleri etkilemek için usulsüz kullanıldığı ileri sürülüyor.
Cambridge Analytica ve AggregateIQ hakkındaki iddialar İngiltere Seçim komisyonuna da taşınmış durumda.
İngiltere’nin AB'de kalmasından yana yürütülen kampanyaların temsilcileri, Brexit referandumunun yenilenmesini veya halka Brexit konusunda yeniden görüşünün sorulmasını istiyor.
- Soruşturma başlatıldı
İngiltere Dijital, Kültür, Medya ve Spor Bakanlığının sponsorluğundaki İngiltere Bilgi Komisyonu (ICO), Facebook'taki kişisel verilerin usulsüz kullanımına ilişkin iddiaların detaylı incelenmesi amacıyla soruşturma başlatmıştı.
İngiliz Channel 4 haber kanalının yayımladığı gizli kamera çekimlerinde de şirketin bazı yöneticileri, internet ortamında siyasetçilerin itibarını sarsmak için "aşk tuzakları" hazırlanabileceğini ve rüşvet verilebileceğini söylerken görülmüştü.
Görüntülerde, Cambridge Analytica Üst Yöneticisi (CEO) Alexander Nix'in, şirketle dünya genelinde gizli şekilde seçim kampanyaları yürüttüklerini söylediği ortaya çıkmıştı. Hakkındaki iddiaların kamuoyuna taşınmasının ardından Nix görevden alınmıştı.
Facebook, konuya ilişkin, "verilerin usulüne uygun kullanılmadığıyla ilgili iddiaların gözden geçirileceğini", Cambridge Analytica'nın faaliyetlerinin incelenmesi için kendi dijital adli bilişim uzmanlarından oluşan bir ekibi görevlendirdiğini açıklamıştı.
Kaynak: AA
İngiliz parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarası'nın Dijital, Kültür, Medya ve Spor Komisyonu üyelerine bugün ifade veren Wylie, Cambridge Analytica’nın çalışanlarına zarar vermekten kaçınmadığını söyledi.
Firmanın çalışanlarını ölümle tehdit ettiğini savunan Wylie, "Benim selefim ölü bulundu. Mesai arkadaşlarımdan biri kafasına büyük bir darbe aldı ve kafatasının bir kısmı artık yok. İsrailli özel istihbarat firmalarıyla çalışıyorlar ve bunlar parasını ödediğiniz sürece her şeyi yapmaya hazırlar. Bu yüzden pek çok kişi konuşmaya korkuyor." ifadelerini kullandı.
Wylie'den önce Cambridge Analytica'da çalışan Dan Mureşan adlı Romanya vatandaşının Kenya'da 2012’de ölü bulunduğu belirtiliyor.
- Brexit iddiaları
Wylie komisyona verdiği ifadede, Brexit referandumuna hile karıştırıldığını da iddia etti.
Brexit referandumunda İngiltere'nin AB'den ayrılması için kampanya yürüten grupların ortak bir plana göre hareket ederek, seçim yasalarını çiğnediklerini ileri sürdü.
Londra merkezli Cambridge Analytica'nın bünyesindeki bir dizi başka firmanın seçim yasalarının öngördüğü harcama limitlerini hile yoluyla aşmakta kullanıldığını savunan Wylie, "Bana göre bu konu demokratik sürecin dürüstlüğüyle ilgili, bu başka herşeyden önemli." dedi.
"Vote Leave, BeLeave, Demokratik Birlik Partisi (DUP) ve Veterans for Britain gruplarının arasında ortak bir plan ve amaç olduğuna mutlak şekilde eminim." diyen Wylie, bütün bu grupların Cambridge Analytica tarafından dolaylı kurulan Kanada merkezli Aggregate IQ adlı şirketi kullandığını ifade etti.
Birbirinden bağımsız görünen Brexit kampanya gruplarının hepsinin hizmet aldığı Aggregate IQ firmasının sadece Cambridge Analytica için ve onun kaynaklarını kullanarak çalıştığını anlatan Wylie, "Bütün delillerin işaret ettiği noktaya bakıldığında şundan başka bir sonuca varmak makul olmaz, burada bir koordinasyon, ortak amaca yönelik ortak plan olmalı." diye konuştu.
Aggregate IQ’nun bu gruplar tarafından bir para aklama aracı olarak kullanıldığını ve böylece seçim yasasının belirlediği harcama limitlerinin aşıldığını savunan Wylie, "Pek çok insan Brexit'e destek verdi, çünkü İngiliz yasalarının uygulanmasına ve İngiliz egemenliğine inanıyorlardı. Bu ülkenin anayasal düzenini bir sahtekarlıkla geri dönülmez şekilde değiştirmek anayasal düzeni sakatlamaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Wylie, yasa savunucularının referandum sürecinde Cambridge Analytica'yı kullanarak İngiliz yasalarını çiğnediğini öne sürdü.
- Nijerya seçimi
Cambridge Analytica'nın Nijerya'da 2015'teki devlet başkanlığı seçimlerinde Müslüman adaya karşı Hıristiyan adayın yürüttüğü kampanyaya da Aggregate IQ aracılığıyla dahil olduğunu anlatan Wylie, burada İsrail merkezli özel istihbarat şirketi Black Cube'un sağladığı verilerin kullanıldığını dile getirdi.
Kampanya sırasında bugün devlet başkanı olan Müslüman aday Muhammadu Buhari’nin emaillerinin bu firma tarafından hacklendiğini belirten Wylie, ayrıca seçmenin oyunu etkilemeye dönük şiddet içerikli, İslam'a karşı nefret uyandırmayı hedefleyen videoların da yayıldığını kaydetti.
- Parlamento Brexit iddiaları için toplandı
Wylie'nin ifadesinin ardından İngiliz parlamentosu Brexit referandumuyla ilgili iddiaları görüşme için özel bir oturumla toplandı.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi milletvekili Frank Field, kendisinin de Brexit yönünde oy kullandığını ancak yasaların çiğnendiğinin tespit edilmesi halinde buna karışanların cezalandırılması gerektiğini söyledi.
İktidardaki Muhafazakar Parti milletvekili Edward Leigh ise referandumla ilgili usulsüzlük iddialarını "abartılı" olarak nitelendirerek, yüzde 52 oranında Brexit yönünde oy kullanan İngiliz seçmeninin kendi kararını verecek sağ duyuya sahip olduğunu savundu.
- ABD ve İngiltere
Cambridge Analytica'nın 50 milyon Facebook kullanıcısının hesaplarından izinsiz topladığı kişisel verileri ABD ve İngiltere'de siyasi seçimleri etkilemek için usulsüz kullanıldığı ileri sürülüyor.
Cambridge Analytica ve AggregateIQ hakkındaki iddialar İngiltere Seçim komisyonuna da taşınmış durumda.
İngiltere’nin AB'de kalmasından yana yürütülen kampanyaların temsilcileri, Brexit referandumunun yenilenmesini veya halka Brexit konusunda yeniden görüşünün sorulmasını istiyor.
- Soruşturma başlatıldı
İngiltere Dijital, Kültür, Medya ve Spor Bakanlığının sponsorluğundaki İngiltere Bilgi Komisyonu (ICO), Facebook'taki kişisel verilerin usulsüz kullanımına ilişkin iddiaların detaylı incelenmesi amacıyla soruşturma başlatmıştı.
İngiliz Channel 4 haber kanalının yayımladığı gizli kamera çekimlerinde de şirketin bazı yöneticileri, internet ortamında siyasetçilerin itibarını sarsmak için "aşk tuzakları" hazırlanabileceğini ve rüşvet verilebileceğini söylerken görülmüştü.
Görüntülerde, Cambridge Analytica Üst Yöneticisi (CEO) Alexander Nix'in, şirketle dünya genelinde gizli şekilde seçim kampanyaları yürüttüklerini söylediği ortaya çıkmıştı. Hakkındaki iddiaların kamuoyuna taşınmasının ardından Nix görevden alınmıştı.
Facebook, konuya ilişkin, "verilerin usulüne uygun kullanılmadığıyla ilgili iddiaların gözden geçirileceğini", Cambridge Analytica'nın faaliyetlerinin incelenmesi için kendi dijital adli bilişim uzmanlarından oluşan bir ekibi görevlendirdiğini açıklamıştı.