Başbakan Yıldırım Açıklaması 'Türkiye'nin Hırpalanmasına Rıza Gösteremeyiz'
Başbakan Binali Yıldırım, “AB’nin kriterlerine üye ülkelerin çoğundan daha yakın, hatta birçoğundan daha ileri konumda olan Türkiye’nin bu kadar hırpalanmasına daha fazla rıza gösteremeyiz. Bizim samimiyetimize, buram buram fırsatçılık kokan çıkışlarla cevap verenleri kınıyorum. Koskoca Avrupa’nın geleceğini Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin çözüm önerilerini reddeden Kıbrıs Rum kesiminin kaprislerine teslim edenlerle bugün bu birliğin gideceği fazla bir mesafe yok” dedi.
Başbakan Yıldırım, AK Parti Grup Toplantısında konuştu.
Avrupa Birliği konusunda önemli açıklamalarda bulunan Yıldırım, “AB’nin kriterlerine üye ülkelerin çoğundan daha yakın, hatta birçoğundan daha ileri konumda olan Türkiye’nin bu kadar hırpalanmasına daha fazla rıza gösteremeyiz. Bizim samimiyetimize, buram buram fırsatçılık kokan çıkışlarla cevap verenleri kınıyorum. Koskoca Avrupa’nın geleceğini Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin çözüm önerilerini reddeden Kıbrıs Rum kesiminin kaprislerine teslim edenlerle bugün bu birliğin gideceği fazla bir mesafe yok. Eğer bu iş olacaksa her iki tarafın da çıkarlarına uygun şekilde olmalı. Olmayacaksa bunun kararını bizden önce Avrupa vermek durumunda” diye konuştu.
"Buldukları her fırsatta kriz çığırtkanlığı ile bizi yıpratmaya çalıştılar"
Türkiye’yi siyasi alanda, diplomatik alanda, hatta askeri alanda köşeye sıkıştıramayanların hemen ekonomi alanına yöneldiklerini kaydeden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Buldukları her fırsatta kriz çığırtkanlığı ile bizi yıpratmaya çalıştılar. Son 5 yıldır her saldırı dalgasını ekonomik kriz ve tevatürlerle taçlandırmak için yoğun bir gayret sarf ettiler. Bir zamanlar birkaç milyar dolarlık borsa satışı veya döviz talebi söylentileriyle bile yerle bir edebildikleri Türkiye ekonomisinin hala böyle zayıf olduğunu zannediyorlar. Türkiye milli gelirini 236 milyar dolardan 863 milyar dolara, ihracatını 36 milyar dolardan 160 milyar dolara, istihdamını 21 milyondan 28.4 milyon kişiye, döviz rezervini 28 milyardan 120 milyar dolara, uluslar arası uzun dönemli doğrudan yatırımlarını 1 milyardan yıllık 13 milyar dolara çıkartmış bir Türkiye var. Ülkemizin ve milletimizin ekonomisinin ölçeği çok büyümüştür ama bize tuzak kuranların kafaları da aynı derecede çok küçük kaldı. Bunun için milletimizle el ele vererek diğer hususlarla birlikte ekonomideki tüm saldırıların da bugüne kadar üstesinden geldik tuzakları bozduk bundan sonrada bozacağız. Hainlikte, sinsilikte sınır tanımayanların oyunları durmak bilmiyor. Sürekli kriz havası estirmeye, dedikodu çıkarmaya, yatırımcıların kafasını karıştırmaktan geri durmuyorlar. Bizim bunlara cevabımız ekonomimizi daha da güçlendireceğiz yeni tedbirlerle sanayicilerimizi, esnaflarımızı, ticaret erbabını desteklemeye devam edeceğiz. Her ne kadar faizler ve kredi uygulamaları başta olmak üzere bankacılık sektörü ile ilgili bazı sorunlarımız olsa da iş birliği içerisinde ülkemizin yararına olan tedbirleri alıyoruz.”
"Ekonominin canlanmasına katkı sağlayacak bir çalışmanın sonuna geldik"
Teşvik çalışmalarında sona gelindiğine dikkat çeken Yıldırım, “Esnafımızdan inşaat sektörüne kadar ekonominin canlanmasına katkı sağlayacak bir çalışmanın sonuna geldik. Bu müjdeleri milletimizle paylaşacağız. Büyümeyi sürdürecek, piyasayı canlandıracak, uzun dönemli yatırımı teşvik edecek bu çalışma ile ekonomimizdeki her türlü tereddüdü tamamen ortadan kaldıracağız. Geçtiğimiz hafta Meclis’te kabul edilen yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik kanun çıktı. Cumhurbaşkanımız da onayladı. Bu kanunda; kredi ve borç sözleşmesi, tapu işlemleri, teminat, şirket kuruluşları, hisse devirleri, yapı kullanım izinleri, altyapı kazıları, elektronik haberleşme altyapısına kadar tutun vatandaşın devletle olan işlerini kolaylaştıracak birçok hüküm var. Vatandaş devletin kapısında zaman kaybetmeyecek. Bir yandan bunu yaparken diğer yandan da devletin, vatandaşa verdiği hizmetleri elektronik ortama aktarma. Devlet kurumlarının kendi arasında yaptığı işleri internet üzerinden E-Devlet kapısı üzerinden yapma yönündeki çalışmamız devam ediyor. Şu anda E-Devlet kapısından vatandaşın yaptığı işlerin oranı yüzde 60 seviyelerine geldi. Bu senenin sonuna geldiğimizde artık vatandaş devletle olan bütün işlerini devletin kapısına gitmeden, memurla karşılaşmadan yapabilir hale gelecek. Yatırım ortamının iyileştirilmesi ile ilgili bütün detaylar yarın Külliyede yapacağımız toplantıyla milletimizle paylaşacağız. Perşembe günü de özel sektör yatırım teşvik ödüllerini vermiş olacağız” dedi.
"2017’de Türkiye’nin büyüme oranı 7-7,5 seviyesinde gerçekleşecek. Bu Türkiye için rekor"
Yıldırım, 29 Mart Perşembe günü 2017 büyüme oranının açıklanacağını belirterek, 2017 Türkiye’nin büyüme oranının 7- 7,5 seviyesinde gerçekleşeceğini ve bu oranın Türkiye için rekor mahiyette olduğunu söyledi.
Yıldırım, “Önümüzdeki haftada ülkemizin en önemli yatırımlarından biri olan Akkuyu Nükleer Santralinin inşaatının temel atması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in katılımıyla gerçekleşecek. Ayrıca yarın ve öbür gün Bosna Hersek’e bir ziyaret gerçekleştireceğiz. Geçtiğimiz haftalarda Katar’da savunma sanayi fuarına katılan firmalarımız milyonlarca dolarlık sözleşmeler imzalayarak savunma sanayinde dünya çapında söz sahibi olduklarını bir kez daha göstermişlerdir. Turizmde de çok iyi bir sezona yaklaşıyoruz. Ülkemiz aleyhinde yapılan olumsuz kampanyalara rağmen bu sene rezervasyonlar bir önceki seneye göre yüksek seyrediyor. Bu yıl 38 milyon misafiri Türkiye’de ağırlamış olacağız. Bu da 2015 öncesi noktaya geldiğimizi gösteriyor. Türkiye’yi büyütmek, ekonomiyi güçlendirmek için hükümet olarak gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.
Kaynak: İHA
Avrupa Birliği konusunda önemli açıklamalarda bulunan Yıldırım, “AB’nin kriterlerine üye ülkelerin çoğundan daha yakın, hatta birçoğundan daha ileri konumda olan Türkiye’nin bu kadar hırpalanmasına daha fazla rıza gösteremeyiz. Bizim samimiyetimize, buram buram fırsatçılık kokan çıkışlarla cevap verenleri kınıyorum. Koskoca Avrupa’nın geleceğini Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin çözüm önerilerini reddeden Kıbrıs Rum kesiminin kaprislerine teslim edenlerle bugün bu birliğin gideceği fazla bir mesafe yok. Eğer bu iş olacaksa her iki tarafın da çıkarlarına uygun şekilde olmalı. Olmayacaksa bunun kararını bizden önce Avrupa vermek durumunda” diye konuştu.
"Buldukları her fırsatta kriz çığırtkanlığı ile bizi yıpratmaya çalıştılar"
Türkiye’yi siyasi alanda, diplomatik alanda, hatta askeri alanda köşeye sıkıştıramayanların hemen ekonomi alanına yöneldiklerini kaydeden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Buldukları her fırsatta kriz çığırtkanlığı ile bizi yıpratmaya çalıştılar. Son 5 yıldır her saldırı dalgasını ekonomik kriz ve tevatürlerle taçlandırmak için yoğun bir gayret sarf ettiler. Bir zamanlar birkaç milyar dolarlık borsa satışı veya döviz talebi söylentileriyle bile yerle bir edebildikleri Türkiye ekonomisinin hala böyle zayıf olduğunu zannediyorlar. Türkiye milli gelirini 236 milyar dolardan 863 milyar dolara, ihracatını 36 milyar dolardan 160 milyar dolara, istihdamını 21 milyondan 28.4 milyon kişiye, döviz rezervini 28 milyardan 120 milyar dolara, uluslar arası uzun dönemli doğrudan yatırımlarını 1 milyardan yıllık 13 milyar dolara çıkartmış bir Türkiye var. Ülkemizin ve milletimizin ekonomisinin ölçeği çok büyümüştür ama bize tuzak kuranların kafaları da aynı derecede çok küçük kaldı. Bunun için milletimizle el ele vererek diğer hususlarla birlikte ekonomideki tüm saldırıların da bugüne kadar üstesinden geldik tuzakları bozduk bundan sonrada bozacağız. Hainlikte, sinsilikte sınır tanımayanların oyunları durmak bilmiyor. Sürekli kriz havası estirmeye, dedikodu çıkarmaya, yatırımcıların kafasını karıştırmaktan geri durmuyorlar. Bizim bunlara cevabımız ekonomimizi daha da güçlendireceğiz yeni tedbirlerle sanayicilerimizi, esnaflarımızı, ticaret erbabını desteklemeye devam edeceğiz. Her ne kadar faizler ve kredi uygulamaları başta olmak üzere bankacılık sektörü ile ilgili bazı sorunlarımız olsa da iş birliği içerisinde ülkemizin yararına olan tedbirleri alıyoruz.”
"Ekonominin canlanmasına katkı sağlayacak bir çalışmanın sonuna geldik"
Teşvik çalışmalarında sona gelindiğine dikkat çeken Yıldırım, “Esnafımızdan inşaat sektörüne kadar ekonominin canlanmasına katkı sağlayacak bir çalışmanın sonuna geldik. Bu müjdeleri milletimizle paylaşacağız. Büyümeyi sürdürecek, piyasayı canlandıracak, uzun dönemli yatırımı teşvik edecek bu çalışma ile ekonomimizdeki her türlü tereddüdü tamamen ortadan kaldıracağız. Geçtiğimiz hafta Meclis’te kabul edilen yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik kanun çıktı. Cumhurbaşkanımız da onayladı. Bu kanunda; kredi ve borç sözleşmesi, tapu işlemleri, teminat, şirket kuruluşları, hisse devirleri, yapı kullanım izinleri, altyapı kazıları, elektronik haberleşme altyapısına kadar tutun vatandaşın devletle olan işlerini kolaylaştıracak birçok hüküm var. Vatandaş devletin kapısında zaman kaybetmeyecek. Bir yandan bunu yaparken diğer yandan da devletin, vatandaşa verdiği hizmetleri elektronik ortama aktarma. Devlet kurumlarının kendi arasında yaptığı işleri internet üzerinden E-Devlet kapısı üzerinden yapma yönündeki çalışmamız devam ediyor. Şu anda E-Devlet kapısından vatandaşın yaptığı işlerin oranı yüzde 60 seviyelerine geldi. Bu senenin sonuna geldiğimizde artık vatandaş devletle olan bütün işlerini devletin kapısına gitmeden, memurla karşılaşmadan yapabilir hale gelecek. Yatırım ortamının iyileştirilmesi ile ilgili bütün detaylar yarın Külliyede yapacağımız toplantıyla milletimizle paylaşacağız. Perşembe günü de özel sektör yatırım teşvik ödüllerini vermiş olacağız” dedi.
"2017’de Türkiye’nin büyüme oranı 7-7,5 seviyesinde gerçekleşecek. Bu Türkiye için rekor"
Yıldırım, 29 Mart Perşembe günü 2017 büyüme oranının açıklanacağını belirterek, 2017 Türkiye’nin büyüme oranının 7- 7,5 seviyesinde gerçekleşeceğini ve bu oranın Türkiye için rekor mahiyette olduğunu söyledi.
Yıldırım, “Önümüzdeki haftada ülkemizin en önemli yatırımlarından biri olan Akkuyu Nükleer Santralinin inşaatının temel atması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in katılımıyla gerçekleşecek. Ayrıca yarın ve öbür gün Bosna Hersek’e bir ziyaret gerçekleştireceğiz. Geçtiğimiz haftalarda Katar’da savunma sanayi fuarına katılan firmalarımız milyonlarca dolarlık sözleşmeler imzalayarak savunma sanayinde dünya çapında söz sahibi olduklarını bir kez daha göstermişlerdir. Turizmde de çok iyi bir sezona yaklaşıyoruz. Ülkemiz aleyhinde yapılan olumsuz kampanyalara rağmen bu sene rezervasyonlar bir önceki seneye göre yüksek seyrediyor. Bu yıl 38 milyon misafiri Türkiye’de ağırlamış olacağız. Bu da 2015 öncesi noktaya geldiğimizi gösteriyor. Türkiye’yi büyütmek, ekonomiyi güçlendirmek için hükümet olarak gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.