HDP Grup Başkanvekili Kerestecioğlu Açıklaması
'Şırnak, Mardin, Van'ı, OHAL ve kayyumlar olmadan yönetemeyenler Afrin halkına ne söyleyebilirler?'.
HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, "Şırnak, Mardin, Van'ı, OHAL ve kayyumlar olmadan yönetemeyenler Afrin halkına ne söyleyebilirler?" dedi.
Kerestecioğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türk ordusunun ÖSO ile Afrin'e girdiğini, bunun da 18 Mart'a denk getirilip Çanakkale gibi bir zafer çıkarılmaya çalışıldığını iddia etti.
Türk'ü, Kürt'ü ile bir ülke savunması olan Çanakkale'yi kutlamak yerine onu da bölerek Afrin kutlaması yapılmak istendiğini savunan Kerestecioğlu, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ve şimdi Afrin'de yaşanan sorunun Kürt sorunu olduğunu öne sürdü.
Kerestecioğlu, başından beri Kürt halkına karşı yapılan ve Kürt sorununu yaratan şeylerin, bugün Afrin'de tekrarlandığını iddia ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de çözümü, savaşa ve silaha havale edilen Kürt sorununa bakış açısı, Afrin'de de hakim kılınıyor. Zilan, Ağrı, Dersim'de yapılanlar bu sorunu çözmedi, daha içinden çıkılmaz, kanlı sürece soktu. Kürt sorununda çözümsüzlüğü öyle noktaya taşıdılar ki Kerkük'ten Afrin'e Kürt halkının bulunduğu bütün topraklar neredeyse tehdit algılanıyor. Tehdit olarak algılanan bütün topraklara saldırı ihtimali olabilir. İçeride Kürt sorununu çözemeyenler, sorunu uluslar arası hale getirdiler. Şırnak, Mardin, Van'ı, OHAL ve kayyumlar olmadan yönetemeyenler Afrin halkına ne söyleyebilirler? Kör bir militarist söylem dışında bölgedeki Kürt, Alevi, Ermeni, Süryani, Asuri halklar için nasıl yaklaşımları var, duymadık."
Afrin'den bir ev olduğunu söylediği fotoğrafı gösteren Kerestecioğlu, derli toplu bu odada, minderlerde oturan insanların kim olduğunu, nereye gittiğini merak ettiğini belirtti. Kerestecioğlu, dünyanın da bu soruyu sorması gerektiğini ifade ederek, Afrin'den göç eden onbinlerce kişinin nereye gittiğini bilmediklerini söyledi. Kerestecioğlu, bu minderlerde oturanların Arap, Kürt, Türkmen mi olup olmadığını bilmediğini, merak da etmediğini ancak önemli olanın o minderlerini, gündelik hayatlarını terk etmek zorunda kalmaları olduğunu belirtti.
Kerestecioğlu, "Demirci Kava'nın heykelini yıkıp sonra Erdoğan'ın heykeli dikilse rahat mı edilecek? Böyle bir toplum mu olmak istiyoruz?" diye sordu.
AİHM'in Şahin Alpay kararının önemli olduğunu ifade eden Kerestecioğlu, aynı durumda olan kişilerin, bu karara dayanarak tahliye olması gerektiğini savundu.
Kerestecioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 19 Mart'ta bin 236 yeni hakim savcının atama kuralarının sarayda yapıldığını belirterek, "Aslında orası bir siyasi parti genel başkanının ofisidir. O ofiste bağımsız olması gereken yargının, atama kuraları yapılabilir mi? Danıştay Başkanı'nın sarayda çalışan kızı, önce Elazığ'a hakim olarak atandı, sonra Yargıtay üyeliğine getirildi. Bu yöntemlerle hakim, savcı, yargıç olunmaz." görüşünü dile getirdi.
Kaynak: AA
Kerestecioğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türk ordusunun ÖSO ile Afrin'e girdiğini, bunun da 18 Mart'a denk getirilip Çanakkale gibi bir zafer çıkarılmaya çalışıldığını iddia etti.
Türk'ü, Kürt'ü ile bir ülke savunması olan Çanakkale'yi kutlamak yerine onu da bölerek Afrin kutlaması yapılmak istendiğini savunan Kerestecioğlu, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ve şimdi Afrin'de yaşanan sorunun Kürt sorunu olduğunu öne sürdü.
Kerestecioğlu, başından beri Kürt halkına karşı yapılan ve Kürt sorununu yaratan şeylerin, bugün Afrin'de tekrarlandığını iddia ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de çözümü, savaşa ve silaha havale edilen Kürt sorununa bakış açısı, Afrin'de de hakim kılınıyor. Zilan, Ağrı, Dersim'de yapılanlar bu sorunu çözmedi, daha içinden çıkılmaz, kanlı sürece soktu. Kürt sorununda çözümsüzlüğü öyle noktaya taşıdılar ki Kerkük'ten Afrin'e Kürt halkının bulunduğu bütün topraklar neredeyse tehdit algılanıyor. Tehdit olarak algılanan bütün topraklara saldırı ihtimali olabilir. İçeride Kürt sorununu çözemeyenler, sorunu uluslar arası hale getirdiler. Şırnak, Mardin, Van'ı, OHAL ve kayyumlar olmadan yönetemeyenler Afrin halkına ne söyleyebilirler? Kör bir militarist söylem dışında bölgedeki Kürt, Alevi, Ermeni, Süryani, Asuri halklar için nasıl yaklaşımları var, duymadık."
Afrin'den bir ev olduğunu söylediği fotoğrafı gösteren Kerestecioğlu, derli toplu bu odada, minderlerde oturan insanların kim olduğunu, nereye gittiğini merak ettiğini belirtti. Kerestecioğlu, dünyanın da bu soruyu sorması gerektiğini ifade ederek, Afrin'den göç eden onbinlerce kişinin nereye gittiğini bilmediklerini söyledi. Kerestecioğlu, bu minderlerde oturanların Arap, Kürt, Türkmen mi olup olmadığını bilmediğini, merak da etmediğini ancak önemli olanın o minderlerini, gündelik hayatlarını terk etmek zorunda kalmaları olduğunu belirtti.
Kerestecioğlu, "Demirci Kava'nın heykelini yıkıp sonra Erdoğan'ın heykeli dikilse rahat mı edilecek? Böyle bir toplum mu olmak istiyoruz?" diye sordu.
AİHM'in Şahin Alpay kararının önemli olduğunu ifade eden Kerestecioğlu, aynı durumda olan kişilerin, bu karara dayanarak tahliye olması gerektiğini savundu.
Kerestecioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 19 Mart'ta bin 236 yeni hakim savcının atama kuralarının sarayda yapıldığını belirterek, "Aslında orası bir siyasi parti genel başkanının ofisidir. O ofiste bağımsız olması gereken yargının, atama kuraları yapılabilir mi? Danıştay Başkanı'nın sarayda çalışan kızı, önce Elazığ'a hakim olarak atandı, sonra Yargıtay üyeliğine getirildi. Bu yöntemlerle hakim, savcı, yargıç olunmaz." görüşünü dile getirdi.