Emine Erdoğan'dan, Kadınlara 'Sıfır Atık' Temasıyla Davet
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan: 'Ben merkezli' anlayıştan, 'insan merkezli' anlayışa geçmezsek her şey için çok geç olacak. İşte bu nedenle sizleri çevre sorunlarının çözümünde rol almaya davet ediyorum' 'Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, atıkların ayrıştırılabileceği kumbaralar yerleştirdik, personelimizi eğittik ve sadece bir ay içinde kayda değer kazanımlar elde ettik' '2920 kilogram kağıt ve kartonu geri dönüştürerek 51 ağacın korunmasını sağladık. 420 kilogram camı dönüştürerek, 50 litre petrol tasarruf ettik. Bin 660 kilogram metali dönüştürerek 100 wattlık bir ampülü 2,5 milyon saat çalıştıracak enerji sağladık. Organik atıklardan elde edilen kompost gübre, şu anda bahçelerimizde kullanılıyor'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, kadınlara seslenerek, "Ben merkezli' anlayıştan, 'insan merkezli' anlayışa geçmezsek her şey için çok geç olacak. İşte bu nedenle sizleri çevre sorunlarının çözümünde rol almaya davet ediyorum." dedi.
Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, geçen hafta kutlanan "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" münasebetiyle iş, sanat, siyaset, medya, akademi ve spor dünyasından oluşan kadın topluluğa davet verdi.
Çevre duyarlılığı projesi olan ve kendisinin himayesinde yürütülen "Sıfır Atık" özel temasıyla gerçekleştirilen davette, Emine Erdoğan, konuklarına hitap etti.
Emine Erdoğan, konuşmasına, "Yaşamak. Bir ağaç gibi tek ve hür. Ve bir orman gibi kardeşçesine.' diyor ya Nazım, tıpkı onun dediği gibi tek tek her biriniz, başarıları ve cesaretleriyle temayüz etmiş güçlü kadınlarsınız." diyerek başladı.
Kadınların, bu ülkenin umudu, vicdanı ve geleceği olduğunu belirten Emine Erdoğan, geçen hafta "Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla çok sayıda toplantıya katılıp konuşmalar yaptıklarını ve temennilerde bulunduklarını aktardı.
Emine Erdoğan, kadınların sorunlarını ele aldıklarını, kadınların dünyanın hiçbir yerinde ne merhamet ne de lütuf beklediğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Kadınlar, en temel insani haklarını, eğitim ve çalışma haklarını istiyorlar. Şiddetten, istismardan uzak bir yaşam hakkı talep ediyorlar. Hayatın her alanında söz sahibi olmak istiyorlar. Yani insan olmanın gereğine talipler. Kadın sorunları başta olmak üzere hemen her konuda temel meselemizin insanlık meselesi olduğunu düşünüyorum.
21. yüzyılda yaşadığımız tüm krizler, ahlak temelli krizlerdir. Kadına kötü yaklaşımdan tabiata hor muameleye kadar her biri, ahlaki bir zaafiyetin neticesidir. Bu nedenle önce insana bakışımızı değiştirmek durumundayız. Mevlana, 'Her insan hayra açılan bir sonsuzluk kapısıdır' diyor. Bu hakikati içselleştirebilirsek, insanlığın çözülmemiş meselesi kalmaz. Çünkü bu kapıdan geçen, insana zulmetmez. Başkalarının hukukunu çiğnemez. Bize düşen insanlığın faziletine, erdemine uygun hareket etmektir."
- "Çevre, çağımızın alarm veren konularının başında geliyor"
İnsanın özündeki temizliği muhafaza etmenin de büyük ölçüde kadınlar eliyle mümkün olacağına inandığını vurgulayan Emine Erdoğan, kadınların insanlığın muallimi ve Ademoğlu'nun içindeki cevherin muhafızı olduğunu bildirdi.
Emine Erdoğan, kadınların dünyayı değiştirme gücüne tüm benliğiyle inandığını vurgulayarak, "Aklı, sezgisi, şefkati ve zerafetiyle kadın, insanlığın inşasında baş roldedir. Tarih yazımında yeterince yer almasa da tarih boyunca kadınlar, gönüllerin imarından şehirlerin imarına her alanda var olmuştur. Bugün de Türkiye'nin demokrasi mücadelesinde, kalkınma yarışında kadının eli yine her yere değmektedir. Kadınlarımız artık her zamankinden daha çok eğitim alıyor, daha çok kendini geliştiriyor, daha çok 'biz varız' diyor. Çözüm süreçlerinde aktif biçimde yer alıyor." ifadesini kullandı.
Emine Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu kadar seçkin kadını bir arada bulmuşken, sizleri dünyanın geleceğini tehdit eden sorunlar karşısında bir çözüm sürecine davet edeceğim. Hepinizin bildiği üzere, Birleşmiş Milletler'den Davos Zirvesi'ne hemen her büyük buluşma artık çevre sorunları gündemiyle toplanıyor. Çevre, çağımızın alarm veren konularının başında geliyor. Teknoloji, insanın tabiatla kurduğu ilişkide köklü değişikliklere sebep oldu. Tabiatın dengesi bozuldu. Elbette bütün suçu teknolojiye atıp biz aradan sıyrılamayız. Çünkü çevre sorunlarının altında insanın bencilliği ve hırsı yatıyor.
Tabiatı hep hükmedilecek bir nesne olarak görüyoruz. Ona sınırsız bir kaynak olarak bakıyoruz. Ne yazık ki insan yalnızca çıkarlarıyla ilgileniyor. Sonu gelmeyen istekler uğruna türleri yok ediyoruz. 'Ben merkezli' anlayıştan, 'insan merkezli' anlayışa geçmezsek her şey için çok geç olacak. İşte bu nedenle sizleri çevre sorunlarının çözümünde rol almaya davet ediyorum."
- "Kumbaralar yerleştirdik"
Emine Erdoğan, küçük bir adım attıklarını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının koordinasyonunda "Sıfır Atık" kampanyası başlattıklarını hatırlattı.
Kaynakları daha verimli kullanıp geri dönüşümle israfı azaltmayı hedeflediklerine dikkati çeken Emine Erdoğan, "Kişisel yaşamımızda yapacağımız basit değişikliklerle büyük etkiler yaratabiliriz. Nihayetinde çevre sorunları, insan davranışlarının sonucudur. Bazen iklim değişikliği, küresel ısınma gibi bu büyük sorunların bizi aştığını düşünür, 'hükümetler, büyük şirketler yapsın' deriz. Ama aslında hükümetler, büyük şirketler biziz, hepimiziz." dedi.
Emine Erdoğan, salonda on binlerin hayatını etkileyecek güçte iş kadınlarının bulunduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Toplumun ruhuna dokunan sanatçılarımız var. Aklımızı terbiye eden öğretmenlerimiz, akademisyenlerimiz var. Yeter ki sorunların çözümünde rol almaya niyet edelim. Ben, bir kişinin gücüne inananlardanım. Küçük çabaların bir kartopuna dönüşeceğine, bir kelebeğin kanat çırpmasının dünyanın diğer ucunda fırtınalara sebep olacağına gönülden inanıyorum. Sürdürülebilir kalkınma ancak tasarruf kültürü ve atıkların kontrolüyle mümkündür.
Kaynağında ayrıştırılmış atıklar, geri dönüşüme imkan sağlayacak, böylece tükettiklerimizin çevreye verdiği zararı minimize etmiş olacağız. Bu kapsamda biz önce evimizden başladık. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne atıkların ayrıştırılabileceği kumbaralar yerleştirdik, personelimizi eğittik. Ve sadece bir ay içinde kayda değer kazanımlar elde ettik."
Verileri paylaşan Emine Erdoğan, "2920 kilogram kağıt ve kartonu geri dönüştürerek, 51 ağacın korunmasını sağladık. 420 kilogram camı dönüştürerek, 50 litre petrol tasarruf ettik. 1660 kilogram metali dönüştürerek 100 wattlık bir ampülü 2,5 milyon saat çalıştıracak enerji sağladık. Organik atıklardan elde edilen kompost gübre, şu anda bahçelerimizde kullanılıyor." diye konuştu.
Bu ve benzeri kazanımların, küçük davranış değişikliklerin büyük sonuçlar doğurduğuna dair umutlarını artırdığını belirten Emine Erdoğan, 2018 yılında tüm kamu kurumlarında "Sıfır Atık" kültürünü yerleştirme hedefinde olduklarını aktardı.
- "Ezra-Tuba kardeşlerin çabaları"
Emine Erdoğan, nihai amaçlarının bu bilinci tüm Türkiye'ye yaymak olduğunu belirtti.
Okullarda ve kışlalarda bu projenin alt yapı çalışmalarının sürdüğüne değinen Emine Erdoğan, "Yakın bir gelecekte birçok belediye, üniversite, restoran zinciri de bu sürece katılacak." dedi.
Emine Erdoğan, dünya bankası raporlarına göre yılda 1,3 milyar ton evsel atık miktarının 2025 yılında 2,2 milyar tona ulaşmasının beklendiğini bildirdi.
Bu noktada, "kullan-at" esasına dayalı ekonomi modelinden, geri dönüşüm ekonomisine geçilmesinin zaruri göründüğüne işaret eden Emine Erdoğan, "Dünyada dev şirketlerin döngüsel ekonomiye geçme yolunda önemli adımlar attığını biliyoruz. Nitekim Davos Zirvesi'nde 30 büyük şirket, sıfır atık ekonomisini benimsediğini açıkladı." ifadesini kullandı.
Emine Erdoğan, Türkiye'de de güncel sorunlara güncel çözümler üretme konusunda iş birliklerin yapılması gerektiğinin altını çizerek, şu görüşlere yer verdi:
"Bu noktada kadın farkındalığının son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Nitekim bunun güzel bir örneği, teknolojiyi modayla buluşturan Ezra-Tuba kardeşlerin çabaları. Salonumuzda sergilenen kıyafetler, onların geri dönüşümden elde ettikleri kumaşlardan oluşuyor. Bu bilinçli girişimleri nedeniyle kendilerini kutluyor, tüm sektörlerde benzeri çabaların artmasını temenni ediyorum.
Dünyada ilgimizi bekleyen bu tür sorunlarla mücadele konusunda gücümüzü birleştirelim. Toplumun örnek aldığı rol model kadınlar olarak 'Sıfır Atık' seferberliğine vereceğiniz her destek, kampanyanın başarısını artıracaktır. Çevre Bakanlığımızın ilgili birimleri bu konuya alakanızı ve somut bir adım atmanızı bekliyor. Sonunda ülkemizin, milletimizin kazançlı çıkacağı bu seferberlik, çocuklarımıza bırakacağımız en güzel mirastır."
Sözlerine son vermeden Zeytin Dalı Harekatı kapsamında vatanın bekası, milletin selameti için canını feda eden tüm şehitleri rahmetle ve minnetle anan Emine Erdoğan, "Masalarınızdaki Zeytin Dalı mendillerinin dokusunda bulunan zeytin tohumlarıyla barış ağacına dönüşme sürecinde, inşallah coğrafyamızdaki barış umudunun da güçlenerek artmasını temenni ediyorum." dedi.
- Konuklara "Zeytin Dalı Mendili" hediye edildi
Emine Erdoğan'ın konuşması sonrasında modacı kardeşler Ezra-Tuba Çetin iş birliğiyle üretilen ve "çevreye duyarlı ilk giyinilebilir teknolojik kıyafet" olarak kayda geçen "Kelebek" ismindeki elbise konuklara gösterildi.
Öte yandan modacı kardeşlerin geri dönüşüm malzemelerinden hazırladıkları kıyafetler de sergilendi.
Ardından yemeğe katılan herkese günün anısı olarak üzerinde "Zeytin Dalı" simgesi olan mendil hediye edildi.
Bakır ipeğinden üretilmiş geri dönüşüm özelliğine sahip mendil, çevreye dair hassasiyetin nişanesi olarak sunuldu.
"Sıfır Atık" projesinin hatırası mendil, toprağa gömüldükten 3 ay gibi kısa bir sürede çözünmeye başlayacak ve dokusunda bulunan zeytin tohumları vasıtasıyla barışın simgesi zeytin ağacı olarak devam edecek.
Bu kapsamda Emine Erdoğan, modacı kardeşler Ezra-Tuba Çetin ile bakır ipeğinden üretilmiş geri dönüşüm özelliğine sahip mendili toprağa gömdü.
Konuklara, şeker ve unun kullanılmadığı, katkı maddesi içermeyen atıksız menü ikram edildi.
- İş dünyasının önemli isimleri davette hazır bulundu
Davete iş, sanat, siyaset, bürokrasi, sivil toplum, spor, akademi, medya dünyasından isimler ve bazı girişimci kadınlar katıldı.
Demet Sabancı Çetindoğan, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Reyhan Kalyoncu, Leyla Alaton, Semahat Arsel, Nurten Sancak, Sema Güral Sürmeli, Ayşe Cevahir, Vuslat Doğan Sabancı, Ayça Dinçkök, Pelin Akın, Reyhan Demirören, Nevin Gür, Semra Evyap, Berrin Zorlu, Lale Cander, Çiğdem Simavi, Kezban Hatemi, Emel Sayın, Anjelika Akbar, Işın Karaca, Gülşah Alkoçlar, Yonca Evcimik, Bedia Akartürk, moda dünyasından Dilek Hanif, Demet Şener, Tülin Şahin, milli sporcu Deniz Selin Ünlüdağ ve Aslı Üstünkaya'nın yanısıra KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç, TÜRGEV Başkanı Fatmanur Altun, TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut, TOGEM Başkanı Saadet Gülbaran, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, milletvekilleri Belma Satır, Ravza Kavakcı, İlknur İnceöz ve Lütfiye Selva Çam gibi isimler davette yer aldı.
Kaynak: AA
Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, geçen hafta kutlanan "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" münasebetiyle iş, sanat, siyaset, medya, akademi ve spor dünyasından oluşan kadın topluluğa davet verdi.
Çevre duyarlılığı projesi olan ve kendisinin himayesinde yürütülen "Sıfır Atık" özel temasıyla gerçekleştirilen davette, Emine Erdoğan, konuklarına hitap etti.
Emine Erdoğan, konuşmasına, "Yaşamak. Bir ağaç gibi tek ve hür. Ve bir orman gibi kardeşçesine.' diyor ya Nazım, tıpkı onun dediği gibi tek tek her biriniz, başarıları ve cesaretleriyle temayüz etmiş güçlü kadınlarsınız." diyerek başladı.
Kadınların, bu ülkenin umudu, vicdanı ve geleceği olduğunu belirten Emine Erdoğan, geçen hafta "Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla çok sayıda toplantıya katılıp konuşmalar yaptıklarını ve temennilerde bulunduklarını aktardı.
Emine Erdoğan, kadınların sorunlarını ele aldıklarını, kadınların dünyanın hiçbir yerinde ne merhamet ne de lütuf beklediğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Kadınlar, en temel insani haklarını, eğitim ve çalışma haklarını istiyorlar. Şiddetten, istismardan uzak bir yaşam hakkı talep ediyorlar. Hayatın her alanında söz sahibi olmak istiyorlar. Yani insan olmanın gereğine talipler. Kadın sorunları başta olmak üzere hemen her konuda temel meselemizin insanlık meselesi olduğunu düşünüyorum.
21. yüzyılda yaşadığımız tüm krizler, ahlak temelli krizlerdir. Kadına kötü yaklaşımdan tabiata hor muameleye kadar her biri, ahlaki bir zaafiyetin neticesidir. Bu nedenle önce insana bakışımızı değiştirmek durumundayız. Mevlana, 'Her insan hayra açılan bir sonsuzluk kapısıdır' diyor. Bu hakikati içselleştirebilirsek, insanlığın çözülmemiş meselesi kalmaz. Çünkü bu kapıdan geçen, insana zulmetmez. Başkalarının hukukunu çiğnemez. Bize düşen insanlığın faziletine, erdemine uygun hareket etmektir."
- "Çevre, çağımızın alarm veren konularının başında geliyor"
İnsanın özündeki temizliği muhafaza etmenin de büyük ölçüde kadınlar eliyle mümkün olacağına inandığını vurgulayan Emine Erdoğan, kadınların insanlığın muallimi ve Ademoğlu'nun içindeki cevherin muhafızı olduğunu bildirdi.
Emine Erdoğan, kadınların dünyayı değiştirme gücüne tüm benliğiyle inandığını vurgulayarak, "Aklı, sezgisi, şefkati ve zerafetiyle kadın, insanlığın inşasında baş roldedir. Tarih yazımında yeterince yer almasa da tarih boyunca kadınlar, gönüllerin imarından şehirlerin imarına her alanda var olmuştur. Bugün de Türkiye'nin demokrasi mücadelesinde, kalkınma yarışında kadının eli yine her yere değmektedir. Kadınlarımız artık her zamankinden daha çok eğitim alıyor, daha çok kendini geliştiriyor, daha çok 'biz varız' diyor. Çözüm süreçlerinde aktif biçimde yer alıyor." ifadesini kullandı.
Emine Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu kadar seçkin kadını bir arada bulmuşken, sizleri dünyanın geleceğini tehdit eden sorunlar karşısında bir çözüm sürecine davet edeceğim. Hepinizin bildiği üzere, Birleşmiş Milletler'den Davos Zirvesi'ne hemen her büyük buluşma artık çevre sorunları gündemiyle toplanıyor. Çevre, çağımızın alarm veren konularının başında geliyor. Teknoloji, insanın tabiatla kurduğu ilişkide köklü değişikliklere sebep oldu. Tabiatın dengesi bozuldu. Elbette bütün suçu teknolojiye atıp biz aradan sıyrılamayız. Çünkü çevre sorunlarının altında insanın bencilliği ve hırsı yatıyor.
Tabiatı hep hükmedilecek bir nesne olarak görüyoruz. Ona sınırsız bir kaynak olarak bakıyoruz. Ne yazık ki insan yalnızca çıkarlarıyla ilgileniyor. Sonu gelmeyen istekler uğruna türleri yok ediyoruz. 'Ben merkezli' anlayıştan, 'insan merkezli' anlayışa geçmezsek her şey için çok geç olacak. İşte bu nedenle sizleri çevre sorunlarının çözümünde rol almaya davet ediyorum."
- "Kumbaralar yerleştirdik"
Emine Erdoğan, küçük bir adım attıklarını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının koordinasyonunda "Sıfır Atık" kampanyası başlattıklarını hatırlattı.
Kaynakları daha verimli kullanıp geri dönüşümle israfı azaltmayı hedeflediklerine dikkati çeken Emine Erdoğan, "Kişisel yaşamımızda yapacağımız basit değişikliklerle büyük etkiler yaratabiliriz. Nihayetinde çevre sorunları, insan davranışlarının sonucudur. Bazen iklim değişikliği, küresel ısınma gibi bu büyük sorunların bizi aştığını düşünür, 'hükümetler, büyük şirketler yapsın' deriz. Ama aslında hükümetler, büyük şirketler biziz, hepimiziz." dedi.
Emine Erdoğan, salonda on binlerin hayatını etkileyecek güçte iş kadınlarının bulunduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Toplumun ruhuna dokunan sanatçılarımız var. Aklımızı terbiye eden öğretmenlerimiz, akademisyenlerimiz var. Yeter ki sorunların çözümünde rol almaya niyet edelim. Ben, bir kişinin gücüne inananlardanım. Küçük çabaların bir kartopuna dönüşeceğine, bir kelebeğin kanat çırpmasının dünyanın diğer ucunda fırtınalara sebep olacağına gönülden inanıyorum. Sürdürülebilir kalkınma ancak tasarruf kültürü ve atıkların kontrolüyle mümkündür.
Kaynağında ayrıştırılmış atıklar, geri dönüşüme imkan sağlayacak, böylece tükettiklerimizin çevreye verdiği zararı minimize etmiş olacağız. Bu kapsamda biz önce evimizden başladık. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne atıkların ayrıştırılabileceği kumbaralar yerleştirdik, personelimizi eğittik. Ve sadece bir ay içinde kayda değer kazanımlar elde ettik."
Verileri paylaşan Emine Erdoğan, "2920 kilogram kağıt ve kartonu geri dönüştürerek, 51 ağacın korunmasını sağladık. 420 kilogram camı dönüştürerek, 50 litre petrol tasarruf ettik. 1660 kilogram metali dönüştürerek 100 wattlık bir ampülü 2,5 milyon saat çalıştıracak enerji sağladık. Organik atıklardan elde edilen kompost gübre, şu anda bahçelerimizde kullanılıyor." diye konuştu.
Bu ve benzeri kazanımların, küçük davranış değişikliklerin büyük sonuçlar doğurduğuna dair umutlarını artırdığını belirten Emine Erdoğan, 2018 yılında tüm kamu kurumlarında "Sıfır Atık" kültürünü yerleştirme hedefinde olduklarını aktardı.
- "Ezra-Tuba kardeşlerin çabaları"
Emine Erdoğan, nihai amaçlarının bu bilinci tüm Türkiye'ye yaymak olduğunu belirtti.
Okullarda ve kışlalarda bu projenin alt yapı çalışmalarının sürdüğüne değinen Emine Erdoğan, "Yakın bir gelecekte birçok belediye, üniversite, restoran zinciri de bu sürece katılacak." dedi.
Emine Erdoğan, dünya bankası raporlarına göre yılda 1,3 milyar ton evsel atık miktarının 2025 yılında 2,2 milyar tona ulaşmasının beklendiğini bildirdi.
Bu noktada, "kullan-at" esasına dayalı ekonomi modelinden, geri dönüşüm ekonomisine geçilmesinin zaruri göründüğüne işaret eden Emine Erdoğan, "Dünyada dev şirketlerin döngüsel ekonomiye geçme yolunda önemli adımlar attığını biliyoruz. Nitekim Davos Zirvesi'nde 30 büyük şirket, sıfır atık ekonomisini benimsediğini açıkladı." ifadesini kullandı.
Emine Erdoğan, Türkiye'de de güncel sorunlara güncel çözümler üretme konusunda iş birliklerin yapılması gerektiğinin altını çizerek, şu görüşlere yer verdi:
"Bu noktada kadın farkındalığının son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Nitekim bunun güzel bir örneği, teknolojiyi modayla buluşturan Ezra-Tuba kardeşlerin çabaları. Salonumuzda sergilenen kıyafetler, onların geri dönüşümden elde ettikleri kumaşlardan oluşuyor. Bu bilinçli girişimleri nedeniyle kendilerini kutluyor, tüm sektörlerde benzeri çabaların artmasını temenni ediyorum.
Dünyada ilgimizi bekleyen bu tür sorunlarla mücadele konusunda gücümüzü birleştirelim. Toplumun örnek aldığı rol model kadınlar olarak 'Sıfır Atık' seferberliğine vereceğiniz her destek, kampanyanın başarısını artıracaktır. Çevre Bakanlığımızın ilgili birimleri bu konuya alakanızı ve somut bir adım atmanızı bekliyor. Sonunda ülkemizin, milletimizin kazançlı çıkacağı bu seferberlik, çocuklarımıza bırakacağımız en güzel mirastır."
Sözlerine son vermeden Zeytin Dalı Harekatı kapsamında vatanın bekası, milletin selameti için canını feda eden tüm şehitleri rahmetle ve minnetle anan Emine Erdoğan, "Masalarınızdaki Zeytin Dalı mendillerinin dokusunda bulunan zeytin tohumlarıyla barış ağacına dönüşme sürecinde, inşallah coğrafyamızdaki barış umudunun da güçlenerek artmasını temenni ediyorum." dedi.
- Konuklara "Zeytin Dalı Mendili" hediye edildi
Emine Erdoğan'ın konuşması sonrasında modacı kardeşler Ezra-Tuba Çetin iş birliğiyle üretilen ve "çevreye duyarlı ilk giyinilebilir teknolojik kıyafet" olarak kayda geçen "Kelebek" ismindeki elbise konuklara gösterildi.
Öte yandan modacı kardeşlerin geri dönüşüm malzemelerinden hazırladıkları kıyafetler de sergilendi.
Ardından yemeğe katılan herkese günün anısı olarak üzerinde "Zeytin Dalı" simgesi olan mendil hediye edildi.
Bakır ipeğinden üretilmiş geri dönüşüm özelliğine sahip mendil, çevreye dair hassasiyetin nişanesi olarak sunuldu.
"Sıfır Atık" projesinin hatırası mendil, toprağa gömüldükten 3 ay gibi kısa bir sürede çözünmeye başlayacak ve dokusunda bulunan zeytin tohumları vasıtasıyla barışın simgesi zeytin ağacı olarak devam edecek.
Bu kapsamda Emine Erdoğan, modacı kardeşler Ezra-Tuba Çetin ile bakır ipeğinden üretilmiş geri dönüşüm özelliğine sahip mendili toprağa gömdü.
Konuklara, şeker ve unun kullanılmadığı, katkı maddesi içermeyen atıksız menü ikram edildi.
- İş dünyasının önemli isimleri davette hazır bulundu
Davete iş, sanat, siyaset, bürokrasi, sivil toplum, spor, akademi, medya dünyasından isimler ve bazı girişimci kadınlar katıldı.
Demet Sabancı Çetindoğan, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Reyhan Kalyoncu, Leyla Alaton, Semahat Arsel, Nurten Sancak, Sema Güral Sürmeli, Ayşe Cevahir, Vuslat Doğan Sabancı, Ayça Dinçkök, Pelin Akın, Reyhan Demirören, Nevin Gür, Semra Evyap, Berrin Zorlu, Lale Cander, Çiğdem Simavi, Kezban Hatemi, Emel Sayın, Anjelika Akbar, Işın Karaca, Gülşah Alkoçlar, Yonca Evcimik, Bedia Akartürk, moda dünyasından Dilek Hanif, Demet Şener, Tülin Şahin, milli sporcu Deniz Selin Ünlüdağ ve Aslı Üstünkaya'nın yanısıra KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç, TÜRGEV Başkanı Fatmanur Altun, TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut, TOGEM Başkanı Saadet Gülbaran, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, milletvekilleri Belma Satır, Ravza Kavakcı, İlknur İnceöz ve Lütfiye Selva Çam gibi isimler davette yer aldı.