Osmanlı İmparatorluğunda İlk Otopsi Tosya'da Yapıldı
i Abdurrahmanpaşa Camii Haziresinde yatan kişilerin bir kaymakam, iki yüzbaşı ve 2 er olduğu belirlendi.
Mezarlıkta 4 şehidin olduğu belirlendi
Cami Haziresinde Osmanlıca olarak yazılan mezar taşlarının Müftü Eyyüp Demir tarafından okunmasıyla, kaymakamın mezarının yanında 4 tanede şehit mezarının bulunduğu ortaya çıktı. Cami Haziresinde yüzbaşı rütbesiyle 2 komutan ile 2 erin şehit olmasının ardından caminin haziresine defnedildiği belirlenirken halk tarafından merak edilen konular arasında cami haziresinde yatan kişilerin kimler olduğu da belirlendi.
“Osmanlı döneminde ilk otopsi Tosya’da kaymakama yapıldı”
Dönemin şairlerinden Latif Efendinin mezar taşına Osmanlıca olarak yazdığı o kitabede Osmanlı İmparatorluğunda ilk otopsinin 1850 yılında kaymakama yapıldığı anlaşıldı. Tosya İlçe Müftüsü Eyyüp Demir, 1850 yılında Osmanlı İmparatorluğunda Mer’aş-i Abdurrahmanpaşa Camii Haziresine defnedilen mezar taşında Tosya’da ilçe kaymakamı olarak görev yapan Hasib Efendi’ye ilk otopsinin yapıldığının yazıldığını söyledi.
Hasib Efendi kimdir?
Osmanlı Padişahlarından Abdülmecit döneminde sarayın güvenini kazanan Hasib Efendi, Tosya’ya Kaymakam olarak atanır. İlçede göreve başlamasının ardından kısa sürede halkın sevgisini kazanan Hasib Efendi’nin icraatları halk tarafından büyük beğeni toplar. Halkın sevilen yöneticisi Hasib Efendi, bir Kadir Gecesi ansızın vefat eder ve ilçenin en eski camilerinden olan tarihi Mer’aş-i Abdurrahmanpaşa Camii Haziresine defnedilir. Hasib Efendi’nin ani ölümü halk arasında kuşku uyandırır ve halk bu durumdan şüphelenmeye başlar. Halkın galeyana gelmemesi için çaba gösteren zamanın Kastamonu Valisi, durumu kadıya iletir ve Kastamonu’da tabiplerden oluşan bir heyeti otopsi için ilçeye gönderir. Kadı ve tabipler heyeti nezaretinde Kaymakam Hasib Efendinin mezarı açılır ve otopsi yapılarak tekrar defnedilir. Böylece Osmanlı Döneminin ilk otopsisi Tosya’da ve bir kaymakama yapılmış olur. Tabipler heyeti otopsi raporunu hazırlar ve Kaymakamın ölümünde herhangi bir şüpheye rastlanılmadığı rapora yazılır. Dönemin Şairlerinden Latif Efendi, Kaymakam Hasip Efendi’nin ölümünü ve yapılan otopsiyi ebcet hesabına göre yazarak mezar taşına nakşeder.