'Nişasta Bazlı Şeker Kotası Eşit Bir Şekilde Dağıtılmalı'
Anadolu Nişasta ve Glikoz Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mesut Çakmak, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve nişasta bazlı şeker kotalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Çakmak, “Hükümetimizden nişasta bazlı şeker sektörüne tahsis edilen kotanın bu ülkede yerli ve milli üretim yapan bizleri de kapsamasını ve kotanın, kanunlar çerçevesinde kurulmuş olan ve faaliyet gösteren tüm üreticilere eşit bir şekilde dağıtılması talebimizi takdirlerinize arz ederiz” dedi.
Anadolu Nişasta ve Glikoz Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mesut Çakmak, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve nişasta bazlı şeker kotasına ilişkin açıklamalar yaptı.
Çakmak, “Anadolu nişasta ve glikoz sanayicileri olarak bir Amerikan şirketinin hazırladığı rapora ve sonrasında ortaya çıkan Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin tartışmaları yakından takip etmekteyiz. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve nişasta bazlı şeker kotalarına ilişkin düzenleme yapılması başta hükümetimiz olmak üzere ve tüm yetkililerin takdiri olduğu kuşkusuzdur. Ancak, süregelen tartışmaların Anadolu Sanayicileri olarak bizlerin sorunlarının, çözüm arayışlarımızın çok uzağında olduğunu görmekteyiz” dedi.
Çakmak milyonlarca liralık yatırım yapmış dernek üyesi üreticilerin şekerli mamül sanayi için en temel hammaddeyi bile üretip satamaz hale geldiğini söyleyerek,”2001-2002 yıllarında Türkiye Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olan Kemal Derviş ve ABD destekçilerinin ülkemize dayattıkları ve halkımıza reva gördükleri ‘sözde şeker politikası’ ile mısırdan elde edilen nişasta ve glikoz üretiminin önü nişasta bazlı şeker adı altında kotaya bağlanmış ve şekerli mamul sanayiinin temel hammaddesi olan glikoz üretimi, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde sınırlanmış, yerli sanayiciler bakımından ise resmen yasaklanmıştır. Bugün derneğimize üye, her biri milyonlarca TL’lik yatırım yapmış üreticilerimiz kendi ülkemizde, bırakın nişasta bazlı şekeri,şekerli mamül sanayi için en temel hammaddeyi bile üretip satamaz hale gelmiş durumdadır.Sektördeki nişasta bazlı şeker üretim ve ticaret kotası neredeyse tamamen ABD merkezli şirketlerin tekeline bırakılmış durumdadır. Bu şirketler dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar karlı bir ticarete devam etmektedirler” ifadelerini kullandı.
“Toplamda pazarın yüzde 90’ı ABD’li şirketlerin tekeline bırakılmıştır”
Nişasta bazlı şeker kotasının yüzde 50’sinin sadece bir şirkete verildiğini öne süren Çakmak, “Toplamda pazarın yüzde 90’ı ABD’li şirketlerin tekeline bırakılmıştır. Derneğimize üye şirketler pazarın tamamen dışına itilmiştir.Bu noktada hükümetimizden nişasta bazlı şeker sektörüne tahsis edilen kotanın bu ülkede yerli ve milli üretim yapan bizleri de kapsamasını ve kotanın, kanunlar çerçevesinde kurulmuş olan ve faaliyet gösteren tüm üreticilere eşit bir şekilde dağıtılması talebimizi takdirlerinize arz ederiz” dedi.
Anadolu Nişasta ve Glikoz Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mesut Çakmak şu açıklamalarda bulundu:
"Anadolu nişasta ve glikoz sanayicileri olarak bir Amerikan şirketinin hazırladığı rapora ve sonrasında ortaya çıkan Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin tartışmaları yakından takip etmekteyiz. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve nişasta bazlı şeker kotalarına ilişkin düzenleme yapılması başta hükümetimiz olmak üzere ve tüm yetkililerin takdiri olduğu kuşkusuzdur. Ancak, süregelen tartışmaların Anadolu Sanayicileri olarak bizlerin sorunlarının, çözüm arayışlarımızın çok uzağında olduğunu görmekteyiz.
2001-2002 yıllarında Türkiye Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olan Kemal Derviş ve ABD destekçilerinin ülkemize dayattıkları ve halkımıza reva gördükleri ‘sözde şeker politikası’ ile mısırdan elde edilen nişasta ve glikoz üretiminin önü nişasta bazlı şeker adı altında kotaya bağlanmış ve şekerli mamul sanayiinin temel hammaddesi olan glikoz üretimi, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde sınırlanmış, yerli sanayiciler bakımından ise resmen yasaklanmıştır. Bugün derneğimize üye, her biri milyonlarca TL’lik yatırım yapmış üreticilerimiz kendi ülkemizde, bırakın nişasta bazlı şekeri,şekerli mamül sanayi için en temel hammaddeyi bile üretip satamaz hale gelmiş durumdadır.Sektördeki nişasta bazlı şeker üretim ve ticaret kotası neredeyse tamamen ABD merkezli şirketlerin tekeline bırakılmış durumdadır. Bu şirketler dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar karlı bir ticarete devam etmektedirler. Toplamda pazarın yüzde 90’ı ABD’li şirketlerin tekeline bırakılmıştır. Derneğimize üye şirketler pazarın tamamen dışına itilmiştir.Bu noktada hükümetimizden nişasta bazlı şeker sektörüne tahsis edilen kotanın bu ülkede yerli ve milli üretim yapan bizleri de kapsamasını ve kotanın, kanunlar çerçevesinde kurulmuş olan ve faaliyet gösteren tüm üreticilere eşit bir şekilde dağıtılması talebimizi takdirlerinize arz ederiz."
Kaynak: İHA
Çakmak, “Anadolu nişasta ve glikoz sanayicileri olarak bir Amerikan şirketinin hazırladığı rapora ve sonrasında ortaya çıkan Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin tartışmaları yakından takip etmekteyiz. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve nişasta bazlı şeker kotalarına ilişkin düzenleme yapılması başta hükümetimiz olmak üzere ve tüm yetkililerin takdiri olduğu kuşkusuzdur. Ancak, süregelen tartışmaların Anadolu Sanayicileri olarak bizlerin sorunlarının, çözüm arayışlarımızın çok uzağında olduğunu görmekteyiz” dedi.
Çakmak milyonlarca liralık yatırım yapmış dernek üyesi üreticilerin şekerli mamül sanayi için en temel hammaddeyi bile üretip satamaz hale geldiğini söyleyerek,”2001-2002 yıllarında Türkiye Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olan Kemal Derviş ve ABD destekçilerinin ülkemize dayattıkları ve halkımıza reva gördükleri ‘sözde şeker politikası’ ile mısırdan elde edilen nişasta ve glikoz üretiminin önü nişasta bazlı şeker adı altında kotaya bağlanmış ve şekerli mamul sanayiinin temel hammaddesi olan glikoz üretimi, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde sınırlanmış, yerli sanayiciler bakımından ise resmen yasaklanmıştır. Bugün derneğimize üye, her biri milyonlarca TL’lik yatırım yapmış üreticilerimiz kendi ülkemizde, bırakın nişasta bazlı şekeri,şekerli mamül sanayi için en temel hammaddeyi bile üretip satamaz hale gelmiş durumdadır.Sektördeki nişasta bazlı şeker üretim ve ticaret kotası neredeyse tamamen ABD merkezli şirketlerin tekeline bırakılmış durumdadır. Bu şirketler dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar karlı bir ticarete devam etmektedirler” ifadelerini kullandı.
“Toplamda pazarın yüzde 90’ı ABD’li şirketlerin tekeline bırakılmıştır”
Nişasta bazlı şeker kotasının yüzde 50’sinin sadece bir şirkete verildiğini öne süren Çakmak, “Toplamda pazarın yüzde 90’ı ABD’li şirketlerin tekeline bırakılmıştır. Derneğimize üye şirketler pazarın tamamen dışına itilmiştir.Bu noktada hükümetimizden nişasta bazlı şeker sektörüne tahsis edilen kotanın bu ülkede yerli ve milli üretim yapan bizleri de kapsamasını ve kotanın, kanunlar çerçevesinde kurulmuş olan ve faaliyet gösteren tüm üreticilere eşit bir şekilde dağıtılması talebimizi takdirlerinize arz ederiz” dedi.
Anadolu Nişasta ve Glikoz Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mesut Çakmak şu açıklamalarda bulundu:
"Anadolu nişasta ve glikoz sanayicileri olarak bir Amerikan şirketinin hazırladığı rapora ve sonrasında ortaya çıkan Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesine ilişkin tartışmaları yakından takip etmekteyiz. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve nişasta bazlı şeker kotalarına ilişkin düzenleme yapılması başta hükümetimiz olmak üzere ve tüm yetkililerin takdiri olduğu kuşkusuzdur. Ancak, süregelen tartışmaların Anadolu Sanayicileri olarak bizlerin sorunlarının, çözüm arayışlarımızın çok uzağında olduğunu görmekteyiz.
2001-2002 yıllarında Türkiye Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olan Kemal Derviş ve ABD destekçilerinin ülkemize dayattıkları ve halkımıza reva gördükleri ‘sözde şeker politikası’ ile mısırdan elde edilen nişasta ve glikoz üretiminin önü nişasta bazlı şeker adı altında kotaya bağlanmış ve şekerli mamul sanayiinin temel hammaddesi olan glikoz üretimi, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde sınırlanmış, yerli sanayiciler bakımından ise resmen yasaklanmıştır. Bugün derneğimize üye, her biri milyonlarca TL’lik yatırım yapmış üreticilerimiz kendi ülkemizde, bırakın nişasta bazlı şekeri,şekerli mamül sanayi için en temel hammaddeyi bile üretip satamaz hale gelmiş durumdadır.Sektördeki nişasta bazlı şeker üretim ve ticaret kotası neredeyse tamamen ABD merkezli şirketlerin tekeline bırakılmış durumdadır. Bu şirketler dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar karlı bir ticarete devam etmektedirler. Toplamda pazarın yüzde 90’ı ABD’li şirketlerin tekeline bırakılmıştır. Derneğimize üye şirketler pazarın tamamen dışına itilmiştir.Bu noktada hükümetimizden nişasta bazlı şeker sektörüne tahsis edilen kotanın bu ülkede yerli ve milli üretim yapan bizleri de kapsamasını ve kotanın, kanunlar çerçevesinde kurulmuş olan ve faaliyet gösteren tüm üreticilere eşit bir şekilde dağıtılması talebimizi takdirlerinize arz ederiz."