Moody's'in Kararı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz:'Biz şuna bakıyoruz, kredi derecelendirme kuruluşlarından ziyade piyasa aktörlerinin verdiği not esastır. Gerçekten yatırım yapan, üretim yapan, ihracat yapan kesimlerin verdiği not önemlidir'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye kararına ilişkin, "Biz şuna bakıyoruz, kredi derecelendirme kuruluşlarından ziyade piyasa aktörlerinin verdiği not esastır. Gerçekten yatırım yapan, üretim yapan, ihracat yapan kesimlerin verdiği not önemlidir." dedi.
Bingöl'de temaslarını sürdüren Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kredi derecelendirme kuruluşlarının küresel krizlerde iyi bir imtihan veremediğini söyledi.
Küresel krizden önce çok yüksek oranda not verdikleri ülke ve firmaların krizle birlikte çok kötü gelişim gösterdiklerini anlatan Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu da kredi derecelendirme kuruluşlarının kredibilitesini sarstı açıkçası. Diğer taraftan bu kredi değerlendirme kuruluşlarının oligopol bir yapı sergilediklerini görüyoruz. Dünyada birkaç tane böyle kuruluş var ve hepsi de gelişmiş ülkelerde olan kuruluşlar. Gelişmekte olan ülkelere çok da objektif bakmadıklarını düşünüyorum."
- "Son 15 yılda çok ciddi bir şekilde sermayeyi cezbettik"
Yılmaz, Türkiye'nin bu kredi derecelendirme kuruluşlarıyla arasının iyi olmadığını ve bunların Türkiye'ye hep hak ettiğinden düşük notlar verdiklerini belirtti. Bu eğilimin devam ettiğini dile getiren Yılmaz, şöyle dedi:
"Biz şuna bakıyoruz, kredi derecelendirme kuruluşlarından ziyade piyasa aktörlerinin verdiği not esastır. Gerçekten yatırım yapan, üretim yapan, ihracat yapan kesimlerin verdiği not önemlidir. Son 15 yılda Türkiye’ye dünyadan 200 milyar dolara yakın sermaye yatırımı geldi. AK Parti'den önce bunun yıllık ortalama 1 milyar doları bile bulmadığını biliyoruz. Ama son 15 yılda çok ciddi bir şekilde sermayeyi cezbettik. Dolayısıyla piyasa aktörleri Türkiye’ye gerçek anlamda notlarını verdiler vermeye devam ediyorlar."
- "Hak ettiğimiz kredi notunu da tanıma durumunda kalacaklar"
Yılmaz, Türkiye'nin geçen yıl çok büyük bir büyüme sergilenmesine rağmen bu yaklaşımın gösterilmesini doğru bulmadığını işaret ederek, "Biz geliştikçe, doğru politikalar izledikçe, ekonomimiz büyüdükçe bu kurumlar isteseler de istemeseler de sonunda bizim hak ettiğimiz kredi notunu da tanıma durumunda kalacaklardır. Onu da bir an önce yapmalarını temenni ediyoruz." diye konuştu.
Kaynak: AA
Bingöl'de temaslarını sürdüren Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kredi derecelendirme kuruluşlarının küresel krizlerde iyi bir imtihan veremediğini söyledi.
Küresel krizden önce çok yüksek oranda not verdikleri ülke ve firmaların krizle birlikte çok kötü gelişim gösterdiklerini anlatan Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu da kredi derecelendirme kuruluşlarının kredibilitesini sarstı açıkçası. Diğer taraftan bu kredi değerlendirme kuruluşlarının oligopol bir yapı sergilediklerini görüyoruz. Dünyada birkaç tane böyle kuruluş var ve hepsi de gelişmiş ülkelerde olan kuruluşlar. Gelişmekte olan ülkelere çok da objektif bakmadıklarını düşünüyorum."
- "Son 15 yılda çok ciddi bir şekilde sermayeyi cezbettik"
Yılmaz, Türkiye'nin bu kredi derecelendirme kuruluşlarıyla arasının iyi olmadığını ve bunların Türkiye'ye hep hak ettiğinden düşük notlar verdiklerini belirtti. Bu eğilimin devam ettiğini dile getiren Yılmaz, şöyle dedi:
"Biz şuna bakıyoruz, kredi derecelendirme kuruluşlarından ziyade piyasa aktörlerinin verdiği not esastır. Gerçekten yatırım yapan, üretim yapan, ihracat yapan kesimlerin verdiği not önemlidir. Son 15 yılda Türkiye’ye dünyadan 200 milyar dolara yakın sermaye yatırımı geldi. AK Parti'den önce bunun yıllık ortalama 1 milyar doları bile bulmadığını biliyoruz. Ama son 15 yılda çok ciddi bir şekilde sermayeyi cezbettik. Dolayısıyla piyasa aktörleri Türkiye’ye gerçek anlamda notlarını verdiler vermeye devam ediyorlar."
- "Hak ettiğimiz kredi notunu da tanıma durumunda kalacaklar"
Yılmaz, Türkiye'nin geçen yıl çok büyük bir büyüme sergilenmesine rağmen bu yaklaşımın gösterilmesini doğru bulmadığını işaret ederek, "Biz geliştikçe, doğru politikalar izledikçe, ekonomimiz büyüdükçe bu kurumlar isteseler de istemeseler de sonunda bizim hak ettiğimiz kredi notunu da tanıma durumunda kalacaklardır. Onu da bir an önce yapmalarını temenni ediyoruz." diye konuştu.