MHP'den Çorum Şeker Fabrikası İle İlgili Açıklama

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Çorum İl Başkanı Mehmet Akif Aras, Şeker Fabrikaları’nın modernizasyonunun yapılarak üretimde devamlılığının sağlanması gerektiğini söyledi.

Çorum Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesi sürecine ilişkin bir açıklama yapan MHP İl Başkanı Mehmet Akif Aras, Çorum Şeker Fabrikası’nın 2015 yılı karının 10 milyon lira, 2016 yılı karının 11,4 milyon lira olup, 49 bin dekar alanda 3 bin 40 çiftçinin üretim yaptığını ve 900 bin ton pancar işlendiğini söyledi.



Çorum Şeker Fabrikasının zararı olduğu gerekçesiyle satılacağı bilgisinin gerçek olmadığını vurgulayan Aras, “Tam aksine, Çorum Şeker Fabrikası en fazla kar elde eden işletmelerden birisidir. Konuya Fabrika karlı mı zararlı mı? " gözüyle bakılmamalıdır. Şeker fabrikalarının bölgesel gelişme ve bölgeler arası gelişmişlik farklarının giderilmesi açısından büyük öneme sahip olduğu unutulmamalıdır. Şeker fabrikaları bölge ekonomilerimize hayat vermektedir. Ülke ekonomimize de yüksek katkı sunmaktadır. Şeker fabrikaları bulundukları yerlerde, pancar çiftçimizin, esnafımızın, fabrika çalışanlarının, kamyoncuların, servisçilerin, hayvancılıkla uğraşanların, velhasıl tüm bölge insanının başlıca geçim kapısı ve önemli bir geçim kaynağıdır. Şeker Fabrikalarımızın bulunduğu bölgelerdeki vatandaşlarımız günlerdir ayaktadır ve gelişmeleri endişeyle takip etmektedir. Ülkemizde bugüne kadar gıda sektöründe yapılan özelleştirmeler sonrasında bazı fabrikaların ve işyerlerinin kapanmış olması endişe sebp olmuştur. Zamanla özelleştirmeler sonrasında üretilen birçok üründe ithalat yapar konuma gelinmesi gerçekleri ortaya çıkmıştır. Şeker fabrikalarının da kapanması, şeker pancarı tarımının bitmesi ve pancar şekeri üretiminin sonlanması korkusu yaşanmaktadır” dedi.

Özelleştirme sonrası nişasta bazlı şeker üreticilerinin önünün açılması, pazar alanını genişletilmesi, insanların sağlıksız şeker üretimi ve ithaline mahkûm olması sonucunu da doğuracağını dile getiren Aras, “Nişasta bazlı şekerin cıva zehirlenmesine yol açtığına, birçok hastalığa neden olduğuna dair bilimsel araştırmalar tüm dünya kamuoyunca hassasiyetle takip edilmektedir. Pancar şekeri üreten AB ülkelerinde nişasta bazlı şeker kotası genelde yüzde 2 ila 3 düzeyindedir. Fransa ve İngiltere’de bu kota yüzde 0, Almanya’da ise yüzde 1,9’dur. Buna karşın Türkiye’de nişasta bazlı şekerin kotası yüzde 10 olup Bakanlar kurulu her yıl bu kotayı yüzde 50’ye varan oranlarda artırmaktadır. Ayrıca piyasada etkin bir denetim de yoktur” diye konuştu.

MHP olarak özelleştirmelerde halka az yönteminin esas alınmasını savunduklarını dile getiren Aras, “Maliye Bakanı ‘40 bin kere düşündük’ demiş ve sosyal özelleştirme yaklaşımıyla sözleşmelere hem çalışanların hem üreticilerin hakkını güvence altına alan, asgari beş yıl boyunca üretimi garanti edecek hükümler koyduklarını açıklamıştır. Sadece 5 yıl için düşünmek yetmez; 5 yıl sonra ne olacağını da düşünmek gerekir. Bakanın açıklamasından şeker fabrikaları özelleştirildikten beş yıl sonra kapatılabilir anlamı da çıkmaktadır. MHP, stratejik kuruluşların özelleştirilmesinde seçici olunmasını savunmaktadır. Şeker fabrikalarına yönelik özelleştirme uygulamalarında acele edilmemesini ve tüm fabrikaların ayrı ayrı değerlendirileceği teknik çalışmalar yapılmasını öneriyoruz. Şeker fabrikalarının üretime devam etmelerini sağlamak üzere üreticinin kendi fabrikalarını işletmesinin önü açılabilmelidir. Halen çiftçi kooperatiflerine ait karlı ve iyi bir şekilde işletilen şeker fabrikaları bulunmaktadır. Türk şeker sanayisi ve şeker sektörü ekonomik ve sosyal getirileri yönünden iyi analiz edilmelidir. Sektörün yaşatılmasına yönelik tüm tedbirler alınmalıdır. Şeker fabrikaları ölçek büyüklüğü ve teknoloji açısından revize edilerek modernizasyonu yapılmalı, verimlilikte uluslararası rekabet avantajı sağlanabilmelidir. Yüksek olan nişasta bazlı şeker kotaları aşağı çekilmeli, tatlandırıcıların şekere ikame edilmesi mutlaka önlenmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Milli tarımı geliştirmek, çiftçilerimizi kendi topraklarından ekmek kazanır bir hale getirmek düşüncesini taşıyoruz. Ayrıca sağlık ve gıda güvenliği, Milliyetçi Hareket Partisinin en önemli gündem maddeleridir. Bize göre Türk Milletinin sağlığı, huzuru ve refahı her şeyden önce gelir. Eğer toplum sağlığını etkileyen veya bir çiftçimizin ekmeğini tehdit eden bir mevzu varsa bunlara karşı ciddiyetle harekete geçmek boynumuzun borcudur” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA