Türk-İş Genel Başkanı Atalay'dan Şeker Fabrikaları Açıklaması
Atalay: 'Şeker sanayisinin ülke ekonomisine, tarımsal üretime, istihdama ve sosyal hayata katkısı dikkate alınarak Türkşeker fabrikaları özelleştirme kapsamından çıkarılmalıdır'.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Şeker sanayisinin ülke ekonomisine, tarımsal üretime, istihdama ve sosyal hayata katkısı dikkate alınarak Türkşeker fabrikaları özelleştirme kapsamından çıkarılmalıdır." değerlendirmesini yaptı.
Atalay, yaptığı yazılı açıklamada, şeker sanayisinin, tarladan şeker üretimine kadar uzanan entegre yapısıyla ülke ekonomisine önemli katkı sağladığına dikkati çekti.
Türkşeker kapsamındaki 14 fabrikanın özelleştirilmesi için ihale sürecinin başlatılmasının, geçmiş özelleştirme uygulamalarının sonuçları da dikkate alındığında doğru bir çözüm olmayacağını belirten Atalay, şöyle devam etti:
"Yatırım, istihdam, üretim ayağı ile birlikte ürün, yan ürün ve hatta atıkların değerlendirilmesi suretiyle rekabet gücü yüksek entegre tesislere dönüşebilir altyapı özellikleri dikkate alındığında, bu kuruşların özelleştirilmesi değil yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Şeker sanayinin ülke ekonomisine, tarımsal üretime, istihdama ve sosyal hayata katkısı dikkate alınarak Türkşeker fabrikaları özelleştirme kapsamından çıkarılmalıdır."
Atalay, dış güçlerin yürüttüğü lobi faaliyetleri nedeniyle iç pazarın nişasta bazlı şekerler ve yüksek yoğunlukta tatlandırıcılar ile daraltılmasının söz konusu olduğunu savundu.
Şeker fabrikalarının kuruluş amacının öncelikle kamu yararına hizmet olduğunu ifade eden Atalay, bu kuruluşları değerlendirirken yalnızca kar ve zarar durumuna bakıp olumsuz bir sonuca varmanın yanıltıcı bir yaklaşım olduğunu vurguladı.
Şeker fabrikalarının kar etmeyen kuruluşlar olmadığını aktaran Atalay, şunları kaydetti:
"Özelleştirme çözüm değildir. Şeker sektöründe özelleştirme yerine, küresel ve ulusal temelde yükselen eğilimlerin, yeni yaklaşımların değerlendirilmesi gerekmektedir. ABD ve AB'de faaliyet gösteren şirketlerin önemli bir bölümü çiftçi kooperatiflerinin ve çalışanların içinde yer aldığı yönetim modellerinin mülkiyetindedir. Bu doğrultuda Türkşeker fabrikalarının özelleştirme sürecinden acilen çıkarılması, üretici, çalışan ve kamunun yer aldığı bir yapılanma modeli içerisinde teknolojik yönden güçlendirilmesi, insan kaynağı açısından takviye edilmesi, destek ve teşvikler konusunda sektöre özel önem verilmesi gerekmektedir"
Kaynak: AA
Atalay, yaptığı yazılı açıklamada, şeker sanayisinin, tarladan şeker üretimine kadar uzanan entegre yapısıyla ülke ekonomisine önemli katkı sağladığına dikkati çekti.
Türkşeker kapsamındaki 14 fabrikanın özelleştirilmesi için ihale sürecinin başlatılmasının, geçmiş özelleştirme uygulamalarının sonuçları da dikkate alındığında doğru bir çözüm olmayacağını belirten Atalay, şöyle devam etti:
"Yatırım, istihdam, üretim ayağı ile birlikte ürün, yan ürün ve hatta atıkların değerlendirilmesi suretiyle rekabet gücü yüksek entegre tesislere dönüşebilir altyapı özellikleri dikkate alındığında, bu kuruşların özelleştirilmesi değil yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Şeker sanayinin ülke ekonomisine, tarımsal üretime, istihdama ve sosyal hayata katkısı dikkate alınarak Türkşeker fabrikaları özelleştirme kapsamından çıkarılmalıdır."
Atalay, dış güçlerin yürüttüğü lobi faaliyetleri nedeniyle iç pazarın nişasta bazlı şekerler ve yüksek yoğunlukta tatlandırıcılar ile daraltılmasının söz konusu olduğunu savundu.
Şeker fabrikalarının kuruluş amacının öncelikle kamu yararına hizmet olduğunu ifade eden Atalay, bu kuruluşları değerlendirirken yalnızca kar ve zarar durumuna bakıp olumsuz bir sonuca varmanın yanıltıcı bir yaklaşım olduğunu vurguladı.
Şeker fabrikalarının kar etmeyen kuruluşlar olmadığını aktaran Atalay, şunları kaydetti:
"Özelleştirme çözüm değildir. Şeker sektöründe özelleştirme yerine, küresel ve ulusal temelde yükselen eğilimlerin, yeni yaklaşımların değerlendirilmesi gerekmektedir. ABD ve AB'de faaliyet gösteren şirketlerin önemli bir bölümü çiftçi kooperatiflerinin ve çalışanların içinde yer aldığı yönetim modellerinin mülkiyetindedir. Bu doğrultuda Türkşeker fabrikalarının özelleştirme sürecinden acilen çıkarılması, üretici, çalışan ve kamunun yer aldığı bir yapılanma modeli içerisinde teknolojik yönden güçlendirilmesi, insan kaynağı açısından takviye edilmesi, destek ve teşvikler konusunda sektöre özel önem verilmesi gerekmektedir"