DTK Eş Başkanı Güven Hakkında 31 Yıl 6 Aya Kadar Hapis İstemi
Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili yaptığı açıklama, paylaşım ve daha önce katıldığı toplantılarda yaptığı konuşmalara ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan DTK Eş Başkanı Leyla Güven hakkında 3 ayrı suçtan 17 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı İddianameden: '(Sanık Güven) PKK/KCK terör örgütü mensuplarının eylemlerinden övgüyle bahsetmiş, bu eylemleri sözde 'direniş' olarak görmüştür. Terör örgütü ve örgüt mensuplarını sahiplendiği, bu nedenle şüphelinin terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket ettiği anlaşılmıştır'
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Suriye'nin Afrin bölgesinde gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili yaptığı açıklama, paylaşım ve daha önce katıldığı toplantılarda yaptığı konuşmalara ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven hakkında 3 ayrı suçtan 31 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca Güven hakkında 107 sayfadan oluşan iddianame, 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, terör örgütü PKK'nın sözde "yasama organı" konumunda olan DTK'nın kuruluşu, yapısı ve amaçları hakkında detaylı bilgiye yer verildi.
Güven'in sözde "demokratik özerkliği" hayata geçirmek amacıyla terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın talimatıyla kurulan DTK eş başkanı olarak faaliyet yürüttüğü anımsatılan iddianamede, bu sıfatıyla terör örgütünün amaçları doğrultusunda basın açıklamaları yaptığı ve terör örgütünün propagandasına dönüşen veya örgütün amaçları doğrultusunda gerçekleştirilen eylemlere katıldığının tespit edildiği bildirildi.
Kayapınar Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda 5 Ağustos 2016'da Güven'in terör örgütü propagandasına dönüşen DTK, HDP ve DBP'nin organizesinde gerçekleştirilen toplantı ve basın açıklamasına ilişkin bilgilerin detaylı olarak yer aldığı iddianamede, şüphelinin, örgüt elebaşı Öcalan'ı övüp, etkinliğe katılanlarla sloganlar atarak örgüt lehine faaliyet yürüttüğü belirtildi.
Leyla Güven'in 6 Ağustos 2016'da Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda gerçekleşen DTK Genel Kurul toplantısına katıldığı ve konuşma yaptığı belirtilen iddianamede, Güven'in PKK/KCK terör örgütünün amaç ve ideolojisinde hareket ettiği kaydedildi.
- Teröristlerin saldırılarını sözde "direniş" olarak görmüş
Güven'in konuşmasında birçok il ve ilçede sözde "öz yönetim" ilan edildiğini aktardığı belirtilen iddianamede, "PKK/KCK terör örgütü üst düzey yöneticilerinin talimatları doğrultusunda, sözde 'öz yönetim' ilanının ardından söz konusu bölgelerde teröristler tarafından el yapımı bombalı, molotofkokteyli, havai fişekli, uzun namlulu silahlı, roketatarlı gibi saldırılar meydana gelmiştir. Şüpheli ise PKK/KCK terör örgütü mensuplarının eylemlerinden övgü ile bahsetmiş, bu eylemleri sözde 'direniş' olarak görmüştür. Terör örgütü ve örgüt mensuplarını sahiplendiği, bu nedenle şüphelinin terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket ettiği anlaşılmıştır." denildi.
- PKK/KCK terör örgütünü aklama amacı doğrultusunda hareket etmiş
İddianamede, 4 Kasım 2016'da merkez Bağlar ilçesinde terör örgütü PKK tarafından Çevik Kuvvet ve Terörle Mücadele Şube Müdürlükleri yerleşkesi önünde meydana gelen patlamaya ilişkin Güven'in bölgeye giderek yaptığı açıklamada, halkı devlete, hükümete karşı kışkırtıp, bölgede kaos ortamı yaratmaya, halkı devlete karşı kin ve nefrete sevk etmeye çalıştığına dikkati çekildi.
İddianamede, şunlar kaydedildi:
"Güven'in olayın asıl faili olan PKK/KCK terör örgütünü aklama amacı doğrultusunda hareket ettiği anlaşılmıştır ayrıca şüphelinin, PKK/KCK terör örgütü mensuplarının il merkezlerinde yaptıkları saldırıları haklı direniş gibi göstererek, kendilerinin de bu direnişi yükselterek mücadele edeceklerini dile getirmiştir. Bölge halkının da direniş etrafında birleşerek hareket etmesi gerektiği, halkı bu eylemleri sahiplenmesi yönünde beyanlarda bulunmuştur."
- Teröristin taziyesine katılmış
İddianamede Güven'in, 14 Kasım 2017 Bestler-Dereler bölgesinde güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyonda etkisiz hale getirilen "Delal Amed" kod isimli Hülya Eroğlu'nun taziyesine katılarak terör örgütünü ve mensubunu sahiplendiği aktarıldı.
TSK tarafından Suriye'nin Afrin bölgesinde bulunan PKK/KCK/PYD/YPG ve DAEŞ terör örgütü mensuplarını etkisiz hale getirmek üzere Zeytin Dalı Harekatı'nın başlatıldığı hatırlatılan iddianamede, Güven'in sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarıyla, Ayn el Arap (Kobani) bahanesiyle gerçekleştirilen eylemlerde olduğu gibi halkı kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe özendirdiği ve kışkırttığı belirtildi.
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Şüpheli, Kobani olaylarında terör örgütü mensupları ve işbirlikçilerinin yapmış oldukları saldırılarda birçok vatandaşın hayatını kaybettiği ve yaralandığı, birçok iş yeri ve aracın zarar gördüğü aşikar olmasına karşın halkı bir araya gelmeye ve direnmeye çağrıda bulunarak sokak eylemleri yapmaya yönelik halkı kışkırtmıştır. Güven'in iç savaş çıkacağı tehdidinde bulunduğu da gözetildiğinde 2911 Sayılı Yasa'nın 34/1.maddesinde düzenlenen ve 'tahrikçiler ve suç ortakları' başlıklı suçun manevi unsuru olan kast unsurunun da gerçekleşmiş olduğu görülmüştür. Bu suretle şüphelinin, aynı suç işleme iradesi kapsamında farklı tarihlerde birden fazla zincirleme şeklinde halkı kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe özendirmek ve kışkırtmak suretiyle '2911 Sayılı Yasaya Muhalefet' suçunu işlediği tespit edilmiştir."
Güven'in diğer DTK üyeleriyle devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, toplumsal ayrışmaya sebep olmak amacıyla halk kitlelerini etkilemeye çalıştıkları, eylemlerindeki süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik de nazara alındığında, şüphelinin üzerine atılı silahlı terör örgütü yöneticisi olmak suçunu işlediğinin tespit edildiği vurgulanan iddianamede, sosyal paylaşım sitesinde yayınlanan video konuşmasında, silahlı terör örgütünün sözde "öz yönetim" ilanını ve cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek suretiyle yayın yoluyla "terör örgütü propagandası yapmak" suçunu işlediği belirtildi.
- İstenilen ceza
İddianamede, Güven hakkında "silahlı terör örgütünü kurma ve yönetmek", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "2911 Sayılı Yasaya Muhalefet" suçlarından 17 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis cezasına, mahkumiyeti halinde Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmesi isteniyor.
Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili yaptığı açıklama ve paylaşımlarına ilişkin soruşturma kapsamında 22 Ocak'ta gözaltına alınan Güven'in, 31 Ocak'ta çıkarıldığı nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmasına karar verilmişti.
Kaynak: AA
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca Güven hakkında 107 sayfadan oluşan iddianame, 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, terör örgütü PKK'nın sözde "yasama organı" konumunda olan DTK'nın kuruluşu, yapısı ve amaçları hakkında detaylı bilgiye yer verildi.
Güven'in sözde "demokratik özerkliği" hayata geçirmek amacıyla terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın talimatıyla kurulan DTK eş başkanı olarak faaliyet yürüttüğü anımsatılan iddianamede, bu sıfatıyla terör örgütünün amaçları doğrultusunda basın açıklamaları yaptığı ve terör örgütünün propagandasına dönüşen veya örgütün amaçları doğrultusunda gerçekleştirilen eylemlere katıldığının tespit edildiği bildirildi.
Kayapınar Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda 5 Ağustos 2016'da Güven'in terör örgütü propagandasına dönüşen DTK, HDP ve DBP'nin organizesinde gerçekleştirilen toplantı ve basın açıklamasına ilişkin bilgilerin detaylı olarak yer aldığı iddianamede, şüphelinin, örgüt elebaşı Öcalan'ı övüp, etkinliğe katılanlarla sloganlar atarak örgüt lehine faaliyet yürüttüğü belirtildi.
Leyla Güven'in 6 Ağustos 2016'da Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda gerçekleşen DTK Genel Kurul toplantısına katıldığı ve konuşma yaptığı belirtilen iddianamede, Güven'in PKK/KCK terör örgütünün amaç ve ideolojisinde hareket ettiği kaydedildi.
- Teröristlerin saldırılarını sözde "direniş" olarak görmüş
Güven'in konuşmasında birçok il ve ilçede sözde "öz yönetim" ilan edildiğini aktardığı belirtilen iddianamede, "PKK/KCK terör örgütü üst düzey yöneticilerinin talimatları doğrultusunda, sözde 'öz yönetim' ilanının ardından söz konusu bölgelerde teröristler tarafından el yapımı bombalı, molotofkokteyli, havai fişekli, uzun namlulu silahlı, roketatarlı gibi saldırılar meydana gelmiştir. Şüpheli ise PKK/KCK terör örgütü mensuplarının eylemlerinden övgü ile bahsetmiş, bu eylemleri sözde 'direniş' olarak görmüştür. Terör örgütü ve örgüt mensuplarını sahiplendiği, bu nedenle şüphelinin terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket ettiği anlaşılmıştır." denildi.
- PKK/KCK terör örgütünü aklama amacı doğrultusunda hareket etmiş
İddianamede, 4 Kasım 2016'da merkez Bağlar ilçesinde terör örgütü PKK tarafından Çevik Kuvvet ve Terörle Mücadele Şube Müdürlükleri yerleşkesi önünde meydana gelen patlamaya ilişkin Güven'in bölgeye giderek yaptığı açıklamada, halkı devlete, hükümete karşı kışkırtıp, bölgede kaos ortamı yaratmaya, halkı devlete karşı kin ve nefrete sevk etmeye çalıştığına dikkati çekildi.
İddianamede, şunlar kaydedildi:
"Güven'in olayın asıl faili olan PKK/KCK terör örgütünü aklama amacı doğrultusunda hareket ettiği anlaşılmıştır ayrıca şüphelinin, PKK/KCK terör örgütü mensuplarının il merkezlerinde yaptıkları saldırıları haklı direniş gibi göstererek, kendilerinin de bu direnişi yükselterek mücadele edeceklerini dile getirmiştir. Bölge halkının da direniş etrafında birleşerek hareket etmesi gerektiği, halkı bu eylemleri sahiplenmesi yönünde beyanlarda bulunmuştur."
- Teröristin taziyesine katılmış
İddianamede Güven'in, 14 Kasım 2017 Bestler-Dereler bölgesinde güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyonda etkisiz hale getirilen "Delal Amed" kod isimli Hülya Eroğlu'nun taziyesine katılarak terör örgütünü ve mensubunu sahiplendiği aktarıldı.
TSK tarafından Suriye'nin Afrin bölgesinde bulunan PKK/KCK/PYD/YPG ve DAEŞ terör örgütü mensuplarını etkisiz hale getirmek üzere Zeytin Dalı Harekatı'nın başlatıldığı hatırlatılan iddianamede, Güven'in sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarıyla, Ayn el Arap (Kobani) bahanesiyle gerçekleştirilen eylemlerde olduğu gibi halkı kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe özendirdiği ve kışkırttığı belirtildi.
İddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Şüpheli, Kobani olaylarında terör örgütü mensupları ve işbirlikçilerinin yapmış oldukları saldırılarda birçok vatandaşın hayatını kaybettiği ve yaralandığı, birçok iş yeri ve aracın zarar gördüğü aşikar olmasına karşın halkı bir araya gelmeye ve direnmeye çağrıda bulunarak sokak eylemleri yapmaya yönelik halkı kışkırtmıştır. Güven'in iç savaş çıkacağı tehdidinde bulunduğu da gözetildiğinde 2911 Sayılı Yasa'nın 34/1.maddesinde düzenlenen ve 'tahrikçiler ve suç ortakları' başlıklı suçun manevi unsuru olan kast unsurunun da gerçekleşmiş olduğu görülmüştür. Bu suretle şüphelinin, aynı suç işleme iradesi kapsamında farklı tarihlerde birden fazla zincirleme şeklinde halkı kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe özendirmek ve kışkırtmak suretiyle '2911 Sayılı Yasaya Muhalefet' suçunu işlediği tespit edilmiştir."
Güven'in diğer DTK üyeleriyle devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak, toplumsal ayrışmaya sebep olmak amacıyla halk kitlelerini etkilemeye çalıştıkları, eylemlerindeki süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik de nazara alındığında, şüphelinin üzerine atılı silahlı terör örgütü yöneticisi olmak suçunu işlediğinin tespit edildiği vurgulanan iddianamede, sosyal paylaşım sitesinde yayınlanan video konuşmasında, silahlı terör örgütünün sözde "öz yönetim" ilanını ve cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek suretiyle yayın yoluyla "terör örgütü propagandası yapmak" suçunu işlediği belirtildi.
- İstenilen ceza
İddianamede, Güven hakkında "silahlı terör örgütünü kurma ve yönetmek", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "2911 Sayılı Yasaya Muhalefet" suçlarından 17 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis cezasına, mahkumiyeti halinde Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmesi isteniyor.
Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili yaptığı açıklama ve paylaşımlarına ilişkin soruşturma kapsamında 22 Ocak'ta gözaltına alınan Güven'in, 31 Ocak'ta çıkarıldığı nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanmasına karar verilmişti.